Haberler

Kalkınma Bakanı Yılmaz Açıklaması

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, iç güvenlik paketine ilişkin, "Demokratik bir ortamda ferdin emniyeti için adımlar atıyoruz. Attığımız bütün adımlarda da AB standartlarıyla uyumlu hareket ediyoruz" dedi.

Yılmaz, 100. dönem kaymakam adaylarına yönelik tecrübe paylaşımı toplantısında, vali ve kaymakamların bir ilin, ilçenin sorumluluğunu üstlendiğini, bürokrasinin işleyişinde önemli rolleri bulunduğunu söyledi.

Yerel ve bölgesel kalkınmada vali ve kaymakamların rolünü önemsediklerini vurgulayan Yılmaz, mahalli idarelerin asayiş, temsil yanında kalkınmayla da yakından ilgili olduğunu ifade etti.

Yatırımlarda işin kamu ve özel sektör tarafları bulunduğunu dile getiren Yılmaz, mahalli idarelerin, kamu yatırımlarını iyi şekilde koordine ederken özel sektör yatırımlarıyla daha fazla ilgilenmesi gerektiğini belirtti. Yılmaz, yatırımcılar için uygun arazi temininden bürokratik işlemlerin kolaylaştırılmasına, sağlıklı fizibilite için bilgi sunulmasından kurumlararası işbirliğine destek olunmasına kadar bir çok konuda yapılabilecek çok şey bulunduğuna işaret etti.

Yılmaz, "Ülkemiz kalkınma yolunda, iddialı hedefleri olan bir ülke. Malum 2013 vizyonumuz var, çok daha iyi bir yere gelmek istiyoruz. Bunu sadece kamu yatırımlarıyla başaramayız. Kamunun yanına çok güçlü bir şekilde özel sektör yatırımlarını ilave etmemiz gerekiyor" diye konuştu.

İlçe düzeyindeki kalkınma stratejilerinde henüz istenilen düzeyde olunmadığına dikkati çeken Yılmaz, kaymakamların bu konuda önemli roller üstlenebileceğini söyledi. Yılmaz, ilçe ölçeğinin yerel kalkınma için çok önemli bir ölçek olduğunu, ilçelerde planlama ve yenilikler geliştirebilme konusunda inisiyatif alınabileceğini kaydetti.

"Güleryüzlü devleti gösterin"

Kaymakam adaylarına ilçelerini iyi tanıma ve kalkınma ajanslarının sağladığı olanakları iyi değerlendirme çağrısında bulunan Yılmaz, şöyle konuştu:

"En az ekonomi kadar ilçenizin sosyal meselelerine de duyarlı olun. Sokakta bir çocuk varsa, uyuşturucu meselesi, kötü alışkanlıklar ya da diğer sosyal meseleler... Bütün bunlarla çok yakından ilgili olmanızı tavsiye ederim. Kendisini kıyıda-köşede kalmış hisseden kim varsa onları normal süreçlere dahil etmeniz lazım. Ancak böyle arzu ettiğimiz hedeflere gidebiliriz. Gittiğiniz yerlerde mutlaka proje ekipleri oluşturun iyi projeler hazırlayın. Bir taraftan insanlara hizmet ederken bir taraftan da güleryüzlü devlet imajını çok daha güçlü bir şekilde yansıtın. İnsanlar sizin kapınıza gelmekten çekinmesinler, güleryüzlü bir devlet görsünler sizin şahsınızda. Bürokrasiyi soğuk bir mekanizma olarak algılamasınlar. İnsanların gönüllerine dokunmanız çok önemli. Kaymakamların burada çok önemli bir sorumluluğu var. Kaymakamlık sadece teknik iş yapmak demek değil. Kapınızın, gönlünüzün insanlara açık olması son derece önemli. Mutlaka insanlarla iç içe olun makamınızda oturduğunuz kadar makamın dışında da zaman geçirin."

İç güvenlik paketi

İç güvenlik paketine ilişkin de değerlendirmelerde bulanan Yılmaz, güvenlik konusuna geçmişte "devlet güvenliği" olarak bakıldığını şimdi "ferdin, toplumun güvenliği" perspektifiyle bakıldığını söyledi. Yılmaz, şöyle devam etti:

"Daha emniyetli bir ortam oluşturmak toplumun bizden bir talebi. 6-7 Ekim'de neler yaşandığını hep birlikte gördük, vatandaşımızın çektiği sıkıntıları gördük. Bizlere de o dönemde 'mutlaka tedbir alın, bir daha böyle şeyler yaşamak istemiyoruz' şeklinde talepler de iletildi. Siyasetçiler sonuçta toplumun taleplerine cevap vermek durumunda. Toplumsal talebe karşılık gelen, toplumun, ferdin emniyeti için yapılan bir tasarı. Demokratik bir ortamda ferdin emniyeti için adımlar atıyoruz. Attığımız bütün adımlarda da AB standartlarıyla uyumlu hareket ediyoruz. Hiçbir maddede Avrupa'da olmayan,  gelişmiş, demokratik dediğimiz ülkelerde olmayan bir hüküm de getirmiyoruz. 'Eğer böyle bir şey varsa buyurun ifade edin' diyoruz. Maalesef Türkiye'de bazı şeyler tartışılırken 'istemezük' gibi bir tavır var. 'Şu noktasına, şu gerekçeyle karşıyım, yerine şunu öneriyorum' demek yerine 'buna izin vermem, şöyle kötü, böyle kötü" diyerek genel ifadelerle tavır koymak maalesef alışkanlık haline geldi. Bu hiç doğru değil."

Şiddetin demokraside yerinin bulunmadığını anlatan Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı:

"Fikir hürriyetiyle hakaret etmeyi, küfür etmeyi, şiddeti birbirinden net bir şekilde ayırmamız lazım. Sonuna kadar inanç, fikir, girişim hürriyetinden, temel hak ve özgürlüklerin en geniş şekilde yaşanmasından yanayız ama hiç kimsenin demokratik bir ortamda bir başkasına zorla bir şey dayatmaya, hakaret etmeye, küfretmeye, şiddet uygulamaya hakkı yok. Herkes hukuk içinde eleştiri, gösteri hakkını kullanabilir, tepkisini ifade edebilir. Hiç kimsenin hukukun dışına çıkmak gibi bir imtiyazı da yok. Bu düzenleme de bu alanlara ilişkin önemli düzenlemelere getiriyor."

Kaynak: Anadolu Ajansı- AkHaber.com / Güncel

Cevdet Yılmaz Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title