TÜM KATEGORİLER
Kaan Taşaner: Düzyatan ile Güçlü Arkadaşlığımız Var
'diriliş ertuğrul' dizilinde oynayan Kaan Taşaner, canlandırdıkları karakterlere hazırlanmak için çok sayıda yazılı tarih ile ilgili anektotları okumaya çalıştıklarını ancak, davranışları, nasıl yaşadıkları, nelerden hoşlandıkları konusunda tarihi notlar bulunmadığını söyledi.
'diriliş ertuğrul' dizilinde oynayan Kaan Taşaner, canlandırdıkları karakterlere hazırlanmak için çok sayıda yazılı tarih ile ilgili anektotları okumaya çalıştıklarını ancak, davranışları, nasıl yaşadıkları, nelerden hoşlandıkları konusunda tarihi notlar bulunmadığını söyledi. Taşaner, rol arkadaşı Engin Altan Düzyatan ile aralarında çok güzlü bir arkadaşlık bağı bulunduğunu söyledi.
Birleşik Arap Emirlikleri'nden yayın yapan MBC4 kanalında soruları yanıtladı. 'Diriliş Ertuğrul' dizisinde 'Gündoğdu' karakterini canlandıran Taşaner, yapımın başarılı olmasının nedenlerini sıralarken atmosferin doğru kurulmuş olması ve oyuncularının kendilerini bu işin içinde hissedip sahiplenmesi, senaryo ve karakter ilişkilerinin doğru kurulmasının yanı sıra insanların o dönemi merak etmesi, kültürlerinin doğduğu toprakların ne kadar zor bir süreçten geçtiğini görme arzusunun önemli rol oynadığını söyledi. Kaan Taşaner, dizide Engin Altan Düzyatan'ın ağabeyini canlandırdığı için doğal olarak çok fazla çekiştiklerini anlatırken, "İkimiz de dizinin güçlü figürleri olarak çok karşı karşıya geliyoruz. Ama günlük hayatta herkesle olduğumuz gibi çok güçlü bir arkadaşlık bağımız var. Böyle olmasa bu iş başarıya ulaşmazdı. Önemli olan dizi kahramanları olarak kavga etmek değil. Günlük hayatta barışık olmak" dedi. Kaan Kaşaner, diziye hazırlıklı olabilmek için mümkün olduğunca yazılı tarih ile ilgili anektotları okumaya çalıştıklarını ancak karakterlerin nasıl davrandıkları, nasıl yaşadıkları, nelerden hoşlandıkları gibi tarihi notların bulunmadığını belirtirken şöyle devam etti:
"Bu noktada kendi güdülerimize güvenerek karakterin hatlarını belirlemek zorundayız. Ben de herkes gibi o döneme ait eserleri okumaya çalıştım. Onun dışında bu ortam, bu atmosfer ister istemez insanı kendi içine de çekiyor. Yarısı benden, yarısı mekanın kendinden geliyor karakterin hazırlık süreci. Sonrasında da zaten akışına bırakıyorsunuz."
