İtalya'da Türk Çocuğu Ahmetcan'ın Velayeti İçin Koruyucu Aile Umutlu

İtalya'nın Mantova kentinde yaşayan Çorumlu Keleş ailesinden içindeki sıkıntılar nedeniyle alınan ve koruyucu bir aileye verilecek Ahmetcan'ın kime verileceğine yönelik süren davada karar aşamasına gelindi.

Brescia'daki çocuk mahkemesinde görülen davanın son duruşmasında mahkeme heyeti, Ahmetcan'ın koruyucu ailesi olmayı isteyen, baba Ahmet Keleş'in amca oğlu Arif Keleş ve Nurhan Keleş çiftiyle görüştü. Duruşmada mahkemenin, Arif-Nurhan Keleş çiftinin 5 yaşındaki Ahmetcan ile gelecek birkaç haftada belirli periyotlarla görüşmesine karar verdiği ve başka bir duruşma yapılmadan gelecek haftalarda ailenin çocukla ilişkisine dair uzmanlar tarafından hazırlanacak raporlar doğrultusunda kararını açıklayacağı öğrenildi.

İsim benzerliği yüzünden vize alamama sıkıntısı yaşayan ve İtalya'ya gelmesi son anda gerçekleşen koruyucu baba adayı Arif Keleş, eşi Nurhan ile birlikte gittiği mahkemeden çıkışta, AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Mahkemeden olumlu düşüncelerle ayrıldığını belirten Arif Keleş, "Ahmetcan yeğenimizin Brescia Çocuk Mahkemesi'ndeki duruşmasının olumlu geçtiğine inanıyorum. Hakime hanım tüm nezaketiyle sürecin devam ettiğini söyledi. Bu süre zarfında çocukla görüşmelerimiz olacak. Bu görüşmelere ilişkin raporlar verildikten sonra mahkeme heyeti kararını verecek. Ahmetcan'ın amcası, vasisi olarak olumlu neticeleri bekliyoruz" diye konuştu.

Mahkemenin kararı 1 ay içinde almasını beklediğini söyleyen Keleş, "İnşallah, maksimum 1 ay, minimum 20 gün gibi bir süre zarfında heyet, Ahmetcan'ın hayatı konusunda karar verecek. İnşallah hak ettiği hayata kavuşacaktır diye düşünüyorum" dedi.

Duruşmada, hakimin kendilerine Ahmetcan'a şu an bulunduğu ortamdan daha farklı bir ortam verip veremeyecekleri konusunda sorular sorduğunu ve Ahmetcan'ın oluşabilecek tehlikelerden uzak tutulması gerektiğini söylediğini anlatan Arif Keleş, "Özellikle o konulara çok hassasiyetle değindi. Biz de zaten sorumluluklarımızın bilincideyiz. Hakime hanım çocuğun daha iyi bir geleceğe sahip olması kaygısı içerisinde. Onun için ben ve eşim, hakime hanımın sorularına iyi yanıtlar verdiğimize inanıyorum" ifadelerini kullandı.

Her çocuğun yaşaması gereken düzgün bir hayat olduğuna inandıklarını dile getiren Keleş, temennilerinin Ahmetcan'ın da daha iyi bir hayat standardına kavuşması olduğunu, bu nedenle bugün Brescia kentinde olduklarını ve Ahmetcan için üzerlerine düşeni fazlasıyla yapmaya çalıştıklarını kaydetti.

-"Angela ve Melisa'yı da almak istiyoruz"

Ahmetcan'ın durumunda olan ama yaşları büyük olduğu için sosyal hizmetler yurdunda tutulan diğer kardeşler Angela ve Melisa'nın da benzer süreçten geçtiğini anımsatan Arif Keleş, "İnşallah onları da alma taleplerimiz var. Benim anladığım hakime hanım onları ayrı bir kategoride tutuyor. Ahmetcan'ın sürecini tamamlayalım ondan sonra da Angela ve Melisa'nın sürecini bekliyor olacağız. Aynı özveri ve aynı ivedilikle onları da aynı ortama kavuşturacağımıza inanıyorum" şeklinde konuştu.

Keleş, iki erkek çocuklarıyla çekirdek aile olduklarını, Ahmetcan, Angela ve Melis ile birlikte geniş bir aileye dönüşmek istediklerini belirtti.

-"Rabbim benim burada olmamı istedi"

Kendisiyle isim benzerliği olan bir başka kişinin Hollanda makamlarınca yasaklılar listesinde olması sebebiyle Ahmetcan'ın velayet davası için İtalya'ya gelmeye hazırlandığı sırada kötü bir sürprizle karşılaşarak vize alamayan Arif Keleş, dün son dakikada çözülen vize krizi şöyle anlattı:

"Vize sorunumda zamanla yarıştım. Vize sorunum için 10-15 gündür İstanbul'da koşturuyordum. Dün, 12.45 sularında vizemi alabildim. 16.05'te uçağım vardı. 3 saat gibi bir süre vardı ve 14.05'te ben halen banka işlemleri nedeniyle Taksim'deydim. İstiklal Caddesinden Tophane'ye koşa koşa gittim, tabanlarım yara oldu. İnanıyorum ki rabbim benim burada olmamı istedi. Uçağıma ramak kala kavuştum. Bu kavuşmayla aynı zamanda Ahmetcan'ın hayatına kavuştuğuma inanıyorum."

Bugünkü son duruşmaya katılmasını önemli olduğunu anlatan Keleş, "Ben katılmasam eşim tek başına olacaktı. O da eminim çabalardı ama aile görüntüsü vermek için bir anne baba lazım. Ben olmasam önemli br parça eksik kalacaktı" dedi.

Arif Keleş, son gün, son dakikaya kadar vize alması için çabalayan başta Dışişleri Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Türk Interpol'ü, Türkiye'nin Lahey Büyükelçiliği ile İstanbul'daki İtalyan Konsolosluğu'na teşekkür etti. Keleş, ailelerin bu tarz vakalar karşısında duyarlı olmalarını ve çocuklara sahip çıkmalarını istedi.

-Koruyucu anne adayı Nurhan Keleş-

Koruyucu anne olacak Nurhan Keleş ise bugüne kadar 3 ayrı randevuda Ahmetcan ile görüştüğü bilgisini vererek, "İlk başlarda biraz içine kapanık gibiydi. İtalyanca konuşuyordu ama benim dediklerimin hepsini anlıyordu. Türkiye'den şeker, hediyeler ve oyuncak getirdim. Sıcak bir çocuk aslında. Güzel geçti görüşmelerimiz. Resim yapmamızı istediklerinde, dikkat ettim; ben ne çizersem o da aynısını yapıyordu" dedi.

Ahmetcan'ın koruyucu ailesi olmayı çok istediğini vurgulayan Nurhan Keleş, "Gerçekten çok istiyorum. Çok sevdim Ahmetcan'ı. Sonuçta kanımız, canımızdan bir parça. Neden olmasın? Ailemizin içinde olmasını istiyoruz" diye konuştu.

İtalya'nın kuzeyindeki Mantova kentinde yaşamını sürdüren ancak son birkaç senedir aile içinde yaşanan şiddet olaylarından dolayı dağılmış haldeki 7 çocuklu Ahmet Keleş'in ailesinde, baba ve erkek kardeşlerden birinin, anne ve diğer çocuklara yaklaşmama yasağının bulunması, annenin de çocuklara bakacak maddi ve sosyal durumunun olmamasından dolayı İtalyan makamları, yaklaşık bir sene önce İtalya'da doğan en küçük 3 çocuğun durumuna el koymuştu.

Çocuklardan 8 ve 10 yaşındaki Angela ile Melisa yaşları büyük olduğu için bir yurda yerleştirilirken, 5 yaşındaki Ahmetcan'ın velayetinin ise yaşı küçük olduğu için bir İtalyan aileye verilmesi hususunda karar vermişti. Geçen sene yaşanan bu gelişme sonrası Keleş ailesinin, Türkiye'nin Milano Başkonsolosluğu'na başvurması ve başkonsolosluğun araya girmesiyle süreç yeniden ele alınmıştı. - Brescia

Kaynak: AA / Güncel