Haberler

İstanbul merkezli operasyon - Huzur Hareketi kurucusu Şeker -

Huzur Hareketinin kurucusu ve sözcüsü Avukat Cüneyt Bülent Şeker, İstanbul merkezli operasyona ilişkin, ''Masumiyet karinesine karşı ve soruşturmanın gizliliği ilkesine aykırı davranarak, seçimle iş başına gelmiş hükümete karşı yapılan komplonun sorumluları hakkında suç duyurusunda bulunacağız'' dedi.

Huzur Hareketinin kurucusu ve sözcüsü Avukat Cüneyt Bülent Şeker, İstanbul merkezli operasyona ilişkin, ''Masumiyet karinesine karşı ve soruşturmanın gizliliği ilkesine aykırı davranarak, seçimle iş başına gelmiş hükümete karşı yapılan komplonun sorumluları hakkında suç duyurusunda bulunacağız'' dedi.

Adliye önünde toplanan grup adına açıklama yapan Şeker, Huzur Hareketinin, Türkiye ve dünyada barış, huzur ve istikrarı bozmaya yönelik hareketlere, demokrasilere, seçilmiş kişi ve hükümetlere karşı yapılan hukuk dışı müdahalelere hukuk içinde kalarak direnme amacı güden bir fikir hareketi olduğunu söyledi.

Yolsuzluk soruşturmaları veya kamu davalarına karşı olmadıklarını belirten Şeker, "Seçimle iş başına gelmiş meşru hükümete karşı herhangi bir şekilde darbe girişimi olması halinde bu darbeye gerekli duruşu sergilemeye hazır olduklarını belirtmek ve masumiyet karinesine karşı ve soruşturmanın gizliliği ilkesine aykırı davranarak, seçimle iş başına gelmiş hükümete karşı yapılan komplonun sorumluları hakkında suç duyurusunda bulunacağız" ifadesini kullandı.

Şeker, yolsuzlukla mücadelenin her zaman yanında olacaklarına dikkati çekerek, "Bu vesileyle milletin iradesi vesayet altına alınmamalıdır. Bu bir araç olarak kullanılıp da seçimle iş başına gelmiş hükümet düşürülmeye çalışılmamalıdır. Burada önemli olan milletin menfaatidir ve ona göre hareket edilmelidir. Yolsuzluk ve hukuksuzlukla mücadele yapan insanların kendileri bizatihi hukuka uymaları gerekir. Böyle olmazsa ülkede kargaşa ve büyük sorunlar ortaya çıkar" diye konuştu.

- "Bu savcının istifa etmesi gerekir"

Yolsuzluğun Türkiye'de yeni olmadığını ve son soruşturmada birçok hukuka aykırılıklar tespit ettiklerini vurgulayan Şeker, şunları kaydetti:

"Şu andaki soruşturma kapsamında bazı soruşturmalar iki yıl ve daha fazla süreden beri devam etmektedir. Bir soruşturmanın bu kadar bekletilmesi bizce suçtur. Bu 'görevi ihmal' veya 'görevi kötüye kullanma' suçu oluşturabilir. Yine bazı soruşturmaların Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemine (UYAP) işlenmediğini görüyoruz. Bu, sulh ceza mahkemesi kararı olmadan yapılamayacak bir şeydir. Buna karşı çıkıyoruz. Bazı dosyaların basına sızdırıldığını görüyoruz. Basına sızdırılma zamanı da önemlidir. Seçimlere 3 ay kala bir milletvekilinin manidar bir açıklamasından sonra adeta düğmeye basılmışcasına basına bildiri dağıtılıyor. Bundan başsavcının bile haberi yok. Şu anda hiç kimsenin suçlu olup olmadığı belli değildir ve yargılama sonuna kadar belli olmayacaktır. Ayrıca bir savcının basın bildirisiyle halka kendi üstü olan başsavcıyı şikayet etmesini etik bulmuyoruz. Savcı veya hakim, dilekçesiyle kararıyla konuşur. Bu tür davranışlar siyasetçiye yakışır, bir hukukçuya, savcıya yakışmaz. Çok kıymetli hakim ve savcılarımız var. Hiçbir zaman böyle bir hareket görmedik. Bundan sonra da göreceğimizi zannetmiyorum. Bu savcının istifa etmesi gerekir. Onu istifaya davet ediyoruz."

Grup, açıklamanın ardından dağıldı.

Kaynak: AA / Güncel

İstanbul Türkiye Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title