Haberler

İstanbul'da Toplu Açılış Töreni

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin özellikle son 3 yıldır adeta bir ateş çemberinden geçtiğini belirterek, "Bu mücadelenin adını doğru koymak lazım. Cumhuriyetimizin kuruluşundan 90 yıl sonra yeni bir kurtuluş savaşı veriyoruz.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin özellikle son 3 yıldır adeta bir ateş çemberinden geçtiğini belirterek, "Bu mücadelenin adını doğru koymak lazım. Cumhuriyetimizin kuruluşundan 90 yıl sonra yeni bir kurtuluş savaşı veriyoruz. İçinde bulunduğumuz durumun adı tam olarak budur; yeni bir kurtuluş savaşıdır. Üstelik bu savaşı tek bir cephede değil, askeri, siyasi, diplomatik, ekonomik, sosyal her alanda veriyoruz." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin Yeni İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisleri ile Çevre Yatırımları Toplu Açılış Töreni'nde, açılışı yapılan hizmetlerin ülkeye, şehre ve belediyeye hayırlı olmasını diledi.

Silivri, Büyükçekmece, Selimpaşa ve Çanta İleri Biyolojik Atıksu Arıtma tesisleriyle birlikte köylere hizmet verecek 27 ayrı arıtma tesisinin, dere ıslah çalışmalarını ile üç İSKİ hizmet binasının bugün hizmete açıldığını aktaran Erdoğan, ayrıca Eyüp Kemerburgaz'da Tıbbi Atık Sterilizasyon Tesisi ile 184 çöp ve temizlik aracını da hizmete aldıklarını söyledi.

Erdoğan, bugün açılışı yapılan tesislerle birlikte Ataköy'den Tekirdağ sınırına kadar olan 100 kilometrelik sahil bandının tamamının atık su tehdidinden kurtulmuş olduğunu ifade ederek, arıtma tesislerinden elde edilecek suyun da park ve bahçelerle sanayide kullanılacağını dile getirdi.

Nüfus büyüklüğü olarak bölgede 1 milyon 200 bin kişiye hizmet verecek bu tesislerde arıtma sonucunda çıkan diğer ürünlerin de yakıt ve biyogaza dönüştürülerek ayrıca İstanbul'a katkı sağlayacağını vurgulayan Erdoğan, şehir genelinde 67 kilometreyi bulan dere ıslahı ile 2045 yılına kadarki ihtiyacı karşılayacak sterilizasyon tesisinin de bulaşıcı hastalıklar başta olmak üzere pek çok sorunun çözümüne vesile olacağını aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, hizmete giren 19 çöp, 26 yol süpürme, 10 yıkama aracıyla, 7 deniz temizlik teknesinin, 2 çevre kontrol botunun da İstanbul'u daha temiz hale getirmek için yürütülen çalışmalara katkı sağlayacağını vurgulayarak, "Zira biz şuna inanıyoruz. Temizlik imandandır. Toplam yatırım bedeli 1 milyar 873 milyon lira olan bu tesis ve hizmetlerin şehrimize kazandırılmasında emeği olan Büyükşehir Belediye Başkanımız başta olmak üzere, tüm ekibini tebrik ediyorum. İstanbul için bu güzel ve kutlu şehir için ne yapılsa azdır." diye konuştu.

Necip Fazıl Kısakürek'in, "Canım İstanbul" şiirinden "Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar / Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar / İçimde tüten bir şey; hava, renk, eda, iklim / O benim, zaman, mekan aşıp geçmiş sevgilim." dizelerini okuyan Erdoğan, şöyle devam etti:

"İstanbul bu. İstanbul bizim için zamanın ve mekanın üzerinde bir sevgilidir, öyle de kalacaktır. Çünkü İstanbul, bir başka şairimizin ifadesiyle 'Yaşamıştır derim en hoş ve uzun rüyada / Sende çok yıl yaşayan, sende ölen, sende yatan...' Hamdolsun İstanbul'da çok yıl yaşadık. İnşallah Rabbim bize bu şehirde ölmeyi, bu şehirde yatmayı da nasip eder. Hiçbir güzelliğe bedelsiz sahip olunmuyor. Türkiye, İstanbul'u ile Rumeli'siyle Anadolu'suyla sahip olduğu muhteşem tarih ve medeniyet mirasıyla, dünyada eşine ender rastlanacak kıymette bir ülkedir. Fatih burada yatıyor, Yavuz Selim burada yatıyor, Kanuni burada yatıyor. Eyüp Sultan Hazretleri burada yatıyor, birçok sahabe burada yatıyor ve Anadolu'suyla Avrupa'sıyla burası bir başka şehir."

"Bin yıllık mücadelenin tek bir günü bile boş geçmemiştir"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anadolu'ya adımın atıldığı, ilk devletin kurulduğu yıllardan beri bu coğrafyayı elde tutmak için emek verildiğini, ter döküldüğünü, gerektiğinde can verildiğini vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bu bin yıllık mücadelenin tek bir günü bile boş geçmemiştir, boşa geçmemiştir. Biz de 40 yıllık siyasi hayatımız boyunca Selçuklu'dan Osmanlı'ya, oradan Cumhuriyete uzanan şanlı tarihimizden aldığımız güçle, ecdadımıza laik olabilmek için çalıştık, çabaladık. Hamdolsun milletimizin desteğiyle, önce İstanbul gibi bir dünya şehrine 4,5 yıl belediye başkanı olarak hizmet etme şerefine eriştik. Belediye başkanlığı görevinden haksız, adaletsiz, hoyrat bir şekilde ayrılmak zorunda kalınca bu defa Türkiye'nin tamamına hizmet talebiyle yeniden milletimizin karşısına çıktık. Arkadaşlarımızla birlikte partimizi kurduk, karış karış ülkemizi dolaştık. Kendimizi ve vizyonumuzu anlattı. Partimizi kurduktan 16 ay sonra milletimiz bizi ilk seçimde, hem de ezici bir Meclis çoğunluğuyla, yüzde 63 ile iktidara getirdi. Geçtiğimiz hafta 19 Kasım, hükümeti fiilen devralmamızın 14. yılını geride bıraktık. Bu 14 yıl boyunca bir yandan içeride ve dışarıda bize kurulan tuzaklarla önümüze çıkartılan engellerle mücadele ederken, bir yandan da ülkemize ve milletimize tarihte eşi benzeri görülmemiş hizmetler getirmenin çabası içinde olduk. Burada olduğu gibi."

Erdoğan, eğitimde, sağlıkta, adalette, emniyette, enerjide, tarımda, sosyal ve insani yardımlarda, sporda, bilim ve teknolojide, savunma sanayinde, şehirleşmede, her alanda devrim niteliğinde reformlar yaptıklarını vurgulayarak, her biri cumhuriyet tarihinde yapılanların katbekat fazlasını ifade eden bu hizmetleri teker teker anlatmaya çalışmaya haftaların yetmeyeceğini söyledi.

"Biz ülkemize ve milletimize hizmet için gece gündüz çalışırken, birileri de sürekli ayağımıza çelme takmaya çalışıyordu." diyen Erdoğan, 2007 Cumhurbaşkanlığı seçimi, ardından gelen kapatma davası ve daha sonra yaşanan pek çok iç ve dış krizin aynı anda, aynı amaca yönelik olduğunu kaydetti.

Erdoğan, "Amaç neydi?" diye sorarak, şu değerlendirmede bulundu:

"Türkiyeyi girdiği ve başarıyla sürdürdüğü hızlı büyüme sürecinden, her alanda kendi kendine yeten bununla da kalmayıp tüm dostlarına, tüm mağdurlara, mazlumlara el uzatan, destek veren bir ülke yolundan alıkoymaktı. Dünyada nerede garip gureba var biz oradaydık. Neresi olursa olsun, biz oradayız. Türkiye özellikle son 3 yıldır adeta bir ateş çemberinden geçiyor. Bu mücadelenin adını doğru koymak lazım. Cumhuriyetimizin kuruluşundan 90 yıl sonra yeni bir kurtuluş savaşı veriyoruz. İçinde bulunduğumuz durumun adı tam olarak budur. Yani yeni bir kurtuluş savaşıdır. Üstelik bu savaşı sadece tek bir cephede değil, askeri, siyasi, diplomatik, ekonomik, sosyal her alanda veriyoruz. Gezi ile milletimizin belli kesimlerindeki çevre hassasiyetini, farklı hayat biçimlerine yönelik tehdit algısını tahrik ederek kaos çıkarmak istediler. Bu ahlaksızlara, terbiyesizlere sorun, hayatınızda şu ülkeye kaç tane ağaç diktiniz? Biz milyonlarca değil, milyarlarca ağaç ve fidan diktik. Biz bunu yaptık. Şu anda işte bu diktiğimiz fidanlar, bu diktiğimiz ağaçlar her yerde yeşeriyor, büyüyor. Bunlar Taksim'de tuttular, 12-13 tane ağacın yeri değiştirildi, yeri, bunun için neler yapmadılar, hatırlayın. Bunlar her şeyi yapar. Niye? Cibilliyetlerinin gereği de onun için."

Millet ile birlikte tuzağı çabuk gördüklerini, kararlı bir duruş sergileyerek bu saldırıyı bir ay gibi kısa bir sürede boşa çıkardıklarını, ardından da 17-25 Aralık emniyet, yargı darbesinin geldiğini aktaran Erdoğan, "Yani FETÖ. Bu ahlaksızlar ne dediler? Yolsuzluk dediler, hırsızlık dediler. Bu ülkeyi ayakta tutan ne kadar siyasi ve ekonomik dinamik varsa hepsine birden saldırdılar. Halbuki hırsızın ta kendileri kendileriydi. Yolsuzluk bunlardaydı. Ülkenin iş adamlarını tehdit ediyorlardı. 'Şuraya şu kadar yardım edersen ettin, etmediğin takdirde içeridesin' diyorlardı. Bunları yaptılar." şeklinde konuştu.

(Sürecek)

Kaynak: AA / Güncel

Recep Tayyip Erdoğan İstanbul Silivri Türkiye Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title