Haberler

İş Adamı Ağaoğlu: Günah Keçisi Seçtiler, Küstürdüler Ama Yılmayacağım

Güncelleme:

Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu, "Küskünüm ama yeni projelerimiz var, mevcut projelerimiz de devam ediyor." dedi.

Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu, "Küskünüm ama yılmadım. Yeni projelerimiz var, mevcut projelerimiz de devam ediyor. Biz paranın ve rantın peşinde değil başarının peşinde koşuyoruz. Ülkemize daha fazla katma değer yaratabilmek, daha fazla istihdam yaratmak için çalışıyoruz. Kazmanın ucuyla iş yapıyoruz. Kul hakkı yemedik. Türkiye'de çok nitelikli konutlar yapılıyor. Bunu başlatan firmaların başında geliyoruz. Şimdi bize bunun cezasını kesmiş oluyorlar" diye konuştu. Ağaoğlu basın toplantısının sonunda "İçimi döktüm" dedi.

Ali Ağaoğlu ekonomi basını yanı sıra televizyonların da yoğun ilgi gösterdiği basın toplantısında 17 Aralık sürecine de değinerek, inşaat sektörünün ve kendisinin günah keçisi seçildiğini belirterek imar artışı karşılığı TÜRGEV'e arsa bağışladığına ilişkin iddiaları da yalanladı. Ağaoğlu, "Benim açıklamalarımdan sonra Sayın Kılıçdaroğlu telefon açtı ve benden özür diledi. Ben orada imar planı karşılığında ne para ne de arsa verdim" dedi.

-İŞ GÜVENLİĞİ VE ASANSÖR KAZASI-

İstanbul Mecidiyeköy'de Torunlar'a ait inşaat projesinde yaşanan asansör faciasına da değinen Ağoğlu, "Sektör için çok acı bir olay. Maalesef böyle acı olayların yaşanmaması için biz üzerimize düşeni yapıyoruz ama demek ki yapacak çok daha görevimiz var. Biz zaten çok önem veriyoruz, daha fazla vermeliyiz de. İnşallah bu son olur" dedi. Ağaoğlu İstanbul Maslak'ta kendilerine ait 1453 projesiyle ilgili iş güvenliği konusunda ise şunları söyledi:

"Maslak 1453'te 3 bin 400 kişi çalışıyor. 119 kişi ise sadece iş güvenliğinden sorumlu. 3 doktor ve 5 ambulans orada görev yapıyor. Yılda 10 milyon TL iş güvenliği için harcıyoruz. Daha da fazlasını harcarız. Bir insanın hayatı parayla ölçülmez" diye konuştu.

-"BÜROKRATİK OLİGARŞİ PARALEL'DEN DAHA TEHLİKELİ"-

"Bürokratik oligarşi, "paralel' yapılanmadan daha tehlikelidir" diyen Ağaoğlu, bürokrasinin işadamının önünü kesen yapıdan arındırılması gerektiğini vurguladı.17 Aralık sonrasında bürokraside karar alma süreçlerinin durma noktasına geldiğini ifade eden Ağaoğlu, "17 Aralık sonrasında bürokraside bir masadan bir başka masaya evrak bile geçmiyor. Yeni projelerin ruhsatları çıkmıyor" dedi. Ağaoğlu, 2009 yılında imar planlarına uygunluğu onaylanan projelerinin ruhsatının hala verilmemesini bürokrasinin örneği olarak gösterdi. Ağaoğlu, " Türkiye'de bürokratik oligarşi var. Benim Yeniköy'de bir arazim var. Anıtlar Kurulu onayından geçmesine rağmen 2009'dan beri ruhsatımı alamadım. Ruhsatı niye vermiyorsun? Milyonlar yatırmışım. Yanlış varsa reddet. Amcazade Yalıları var Boğaz'da. Türk sivil mimarinin ilk örneği olarak onu kültürel katkı için yapayım dedim. O da 2009'da tasdik oldu hala ruhsat yok. Böyle eziyet olur mu? Kimse kendi kafasına göre imar vermez. Bir yere 50 katı kendi kafana göre yapmıyorsun ki. Rant varsa rantı dağıtan belediyedir" dedi.

-"İŞE ARTIK 11'DEN ÖNCE GİTMİYORUM"-

İmar ve inşaat süreçleri sırasında belediyeler ve bakanlık bürokratları ile yaşanan süreçlerin yatırımcıyı bezdirici bir hal aldığını belirten Ağaoğlu, konuyla ilgili olarak Sancaktepe Belediyesi'nde yaşadıklarını aktardı.10 yıl önce inşaatı tamamlanan imar planlarında 1.75 emsali bulunan arsada 0.55 emsal kullanarak yaptığı inşaatların imar ve iskan belgelerinin olmasına rağmen ilgili belediye tarafından yeşil alan ilan edilerek buradaki imar haklarının başka bir arazi üzerine aktarılmasını rant transferi olarak değerlendiren Ağaoğlu; bunun hangi maksatla ve neyin karşılığında yapıldığının medya tarafından sorgulanması gerektiğini söyledi. Ağaoğlu "Berim suçum medyatik bir işadamı olmak. Ben hâlâ keserin ucuyla çalışıyorum. Kolejde okurken inşaat işlerine başladım, Kuşak farkından dolayı babamla yollarımı ayırdım. Ben o zaman da kral gibi bir arabaya biniyordum. En büyük servet iş yapma yeteneğidir. Ben babamdan bunu aldım. Sabahları saat 7'yi bir geçe kalktığımı hatırlamam. Ama şimdi 11'den önce işe gitmiyorum. Beni küstürdüler. Ben eşek gibi çalışan bir insanım. İnşaatımda bir santim kalıp hatası olsa orayı yıkarım" dedi.

-"ÇALIŞANA 100 TL ÖDERKEN CEBİMİZDEN 189 TL ÇIKIYOR"-

Çalışanına 100 TL ödeyebilmesi için işverenin cebinden 189,16 TL'lik harcama çıktığını belirten Ağaoğlu, yurt dışından da konuyla ilgili örnekler verdi ve şöyle devam etti: "ABD'de işverenin çalışanına ödediği 100 TL'nin toplam maliyeti 116 TL. Çalışan üzerindeki sigorta ve vergi yüklerini azaltmalıyız. Yatırımcının üzerinde pahalı finansman yükü var. Halka açık şirket bilançolarından da net görüldüğü üzere finansman giderleri bilançolarındaki kárları eritiyor. Dünya piyasalarında bizim iş adamımızın yarı maliyetine borçlanma imkanı var" dedi. Ağaoğlu, İstanbul Uluslararası Finans Merkezi bu anlamda yatırımcıların ucuz finans olanaklarına kavuşması ve değişik finansal enstrümanlarla kaynak sağlamasını temin etmesinin Türkiye için stratejik bir yatırım olduğunu vurguladı.

-EPDK'YA SERT ELEŞTİRİ-

Ağaoğlu, grup olarak enerji sektöründe de faaliyet gösterdiklerini belirterek "Türkiye'de sanayici dünyanın en pahalı enerjisini kullanıyor" dedi. Ağaoğlu şöyle konuştu:

"Sanayi sektörü için enerji ciddi bir maliyet. Enerji Piyasası Denetleme Kurulu, "Enerji Piyasasını Dinamitleme Kurumu'na dönüşmüş durumda. EPDK enerji üretimimizi rüzgar, hidro ve güneş gibi yerli enerji kaynaklarının önünü açmak yerine doğalgaza bağımlı hale getirmiş durumda. Bunun yanı sıra yerli kaynakların da lisanslarını iptal ediyor. Enerji Bakanlığı ve ekonomi yönetimi de bu duruma sessiz kalıyor."

-İNŞAAT EKONOMİNİN NABZI-

Ekonominin nabzının sadece Türkiye'de değil dünyada da inşaat sektörü üzerinden ölçüldüğüne değinen Ağaoğlu, inşaat sektörünün kendi kaynağı kendi yaratan bir sektör olduğunu vurgulayarak "İnşaat aynı zamanda diğer sektörleri de taşıyan bir sektör. Siz neyin önünü kesiyorsunuz. Türkiye'de nüfusun yüzde 50'si canlı canlı tabutta yaşıyor" yorumunu yaptı. Ağaoğlu bu konuya ilişkin olarak "Ülkemizde inşaat sektörü istihdama katkısı ile 200 alt sektörün canlılığında etkili oluyor. Ayrıca gayrimenkul satışlarından elde edilen yılda yaklaşık 5 milyar dolarlık döviz girdileri ile cari açığa olumlu katkı sağlıyor" dedi.

Türkiye'de inşaat sektöründe doğrudan 2 milyon kişinin istihdam edildiğine dikkat çeken Ağaoğlu, sektörün tedarikçisi olan sanayi kuruluşlarında çalışanlarla bu rakamın 4 milyona ulaştığını, toplam istihdamın da yüzde 14'ünü oluşturduğunu belirterek, "Sektörün GSYH'den yüzde 6 pay aldığını dikkate alırsak; istihdama yüzde 14 katkı sağlayıp yüzde 6 pay alan bir sektör için rantiye sektörü demek haksızlık olur. Yılda 650 bin çift evleniyor, 7 milyon niteliksiz konutun da hemen yenilenmesi gerekiyor. Her yıl en az 1 milyon konut üretilmeli" dedi.

Kaynak: ANKA / Ekonomi

Ağaoğlu Şirketler Grubu Ali Ağaoğlu İstanbul Türkiye Ekonomi Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title