Irak'taki Çatışmalar

Irak Halk Hareketi Sözcüsü Muhammed Taha Handun, öncelikli hedeflerinin ülkedeki durumu düzeltmek, toplumun herhangi bir kesimine karşı yapılan tecrit politikalarına son vermek ve toplumun tüm kesimlerini temsil eden bir koalisyon hükümeti kurarak herkesin güvende yaşamasını sağlamak olduğunu belirterek, "Halkını uçaklarla, toplarla, varillerle bombalayan, sivilleri, hastaneleri ve camileri hedef alan, katil Beşşar Esed'in uçaklarının Sünni halka saldırmasını memnuniyetle karşılayan bir hükümetin herhangi bir meşruiyeti kalmamıştır" dedi.

Iraklı aşiret liderleri, şeyhler ve alimler, ülkelerindeki son gelişmeleri Türk kamuoyuyla paylaşmak amacıyla basın toplantısı düzenledi.

Toplantıda konuşan Handun, Amerikan güçlerinin Irak'ı 2003'te işgal etmesinin ardından yaşananlar hakkında bilgi verdi.

Maliki'nin başbakanlığa gelmesiyle Sünnileri saf dışı bırakmaya yönelik politikaların yanı sıra toplumun önde gelen isimlerine, halk liderleri ve politikacılara karşı tutuklama, suikast gibi "mezhepsel temizlik hamleleri" yapıldığını anlatan Handun, bu kapsamda devlet kurumlarında Arap Sünnilerin varlığına son verildiğini, bazı şehirlerin demografik yapısıyla oynandığını, eğitim müfredatının mezhepçi bir anlayışla değiştirildiğini dile getirdi.

Handun, 21 Aralık 2013'te olayların patlak verdiğini ve 6 ilde milyonlarca Sünninin sokaklara dökülerek olan durumu değiştirmek, sünni halkın haklarını geri almak ve marjinalleştirme politikalarına son vermek istediğini aktararak, "Ancak halkın isteklerine cevap vermek yerine Maliki protestoculara karşı birçok suçlamada bulundu, onlara karşı askeri saldırılar düzenledi ve birçok insanı öldürdü" dedi.

Bu durumların Sünnilere kendilerini savunmaktan başka bir seçenek bırakmadığını çünkü protestolara katılanların kabile liderleri dahil Sünni halkın geniş bir kesimini temsil ettiğini vurgulayan Handun, askeri saldırıya karşı Sünni aşiretlerin ve işgal güçlerine karşı savaşmış direniş güçlerinin işlenen soykırıma karşı silaha sarılarak kendilerini savunmaya başladıklarını söyledi.

"Türkiye'nin Irak'ta güvenin ve barışın hakim olmasında katkıda bulunmasını temenni ediyoruz"

Handun, çatışmaların başlamasıyla kurulan ordu ve güvenlik güçlerinin dağıldığını, böylece ayaklanan aşiretlerin "büyük hapishanelere ve ordu karargahlarına" dönüşen şehirlerini geri aldığını ifade ederek, şöyle devam etti:

"Bu halk hareketinin öncelikli hedefi ise ülkedeki durumu düzeltmek, toplumun herhangi bir kesimine karşı yapılan tecrit politikalarına son vermek ve toplumun tüm kesimlerini temsil eden bir koalisyon hükümeti kurarak herkesin güvende yaşamasını sağlamaktır. Halkını uçaklarla, toplarla, varillerle bombalayan, sivilleri, hastaneleri ve camileri hedef alan, katil Beşşar Esed'in uçaklarının Sünni halka saldırmasını memnuniyetle karşılayan bir hükümetin herhangi bir meşruiyeti kalmamıştır. Dolaysıyla hem Arap ve bölge devletleri hem de uluslararası toplumdan Maliki ve hükümetinin işlediği katliamları durdurmak için müdahale etmeleri, mezhepçilik yerine vatandaşlık ilkesi üzerine gerçek milli bir hükümet kurmak için destek vermeleri ve Sünnilerin kendi bölgelerinde anayasa ve kanun çerçevesinde kendi kendilerini yönetmelerini talep ediyoruz. Türkiye'nin bölgedeki ağırlığı, hem Sünnilerin hem de bölge devletlerin ona karşı olan saygılarından dolayı bu perspektif çerçevesinde bize destek vermesi ve Irak'ta güvenin ve barışın hakim olmasında katkıda bulunmasını temenni etmekteyiz."

"En yakın zamanda rehinelerin serbest bırakılacağına inanıyoruz"

Handun, "Musul'da rehin alınan Türk konsolosluğu çalışanlarının durumu hakkında neler söyleyeceksiniz?" sorusu üzerine, "Biz de rehinelerin serbest bırakılmasını istiyoruz. Yakın iletişim halindeyiz. İnşallah en yakın zamanda bu rehinelerin serbest bırakılacağına inanıyoruz" dedi.

Irak Halk Hareketi Bağdat Sözcüsü Münir Alobaydi da Musul'da Sünni Alimler Meclisi olarak rehinelerin serbest bırakılmalarıyla ilgili iletişimde bulunduklarını belirterek, şunları kaydetti:

"Bu rehinelerin serbest bırakılması için çalışmalarımız devam ediyor. Biz hiç kimsenin, özellikle Sünni bölgesinde tutuklanması istemiyoruz. Biz silaha sadece başka bir çaremiz kalmadığı zaman sarıldık. Biz Şii-Sünni savaşı istemiyoruz. Amerika ve İran'ın çıkarlarına yönelik savaşmak istemiyoruz. Çünkü bu savaş bizim çocuklarımızın kanlarıyla olacak. Biz sadece haklarımızı geri almak için yola çıkıyoruz. Dolayısıyla şimdi Irak'ta yaşanan zulmün birinci nedeni Maliki'dir. Bize karşı her uygulamayı kullanmıştır. Bunu da terörizme karşı savaşmak adına yaptığını söylemiştir. Onlar terörizmin en büyük temsilcileridir. Eğer radikal unsur varsa ki, bunlar Irak'ta iki kesime ayrılıyor. Şii milisler. Bu yaşananlar başka bir terörün alt yapısını oluşturmuştur. Bunların adı da IŞİD ve diğer örgütlerdir. Biz terörizmin her türlüsünü reddediyoruz. Terörizmi def edenler, aşiretlerdir ve direniş örgütleri mensuplarıdır. Dolayısıyla eğer terörizmi durdurmak istiyorsanız öncelikle hükümetin terörizmini, Şii milislerin terörizmini durdurun. O zaman bizim illerimizde terörden bir şey kalmayacaktır ve biz bunları yok etmeye hazırız."

"Sorunları düzeltecek adımlar atmasını bekliyoruz"

Handun, "Bölgede Sünni aşiretlerin direnişi, IŞİD'in direnişi olarak yansıdı. IŞİD ile Sünni aşiretleri arasında ne gibi yakın irtibatlar var?" sorusuna karşılık, 1,5 yıldır mevcut durumu değiştirmeye yönelik isteklerinin olduğunu söylediklerini kaydetti. Handun, "Başka örgütlerin başka planları varsa, uluslararası planları varsa, bu bizim dışımızda olan bir şey" dedi.

Ülkedeki sorunları düzeltecek adımlar atılmasını beklediklerini dile getiren Handun, Bağdat'ta Irak toplumların hepsine aynı gözle bakacak bir hükümetin bulunmasını istediklerini söyledi.

Handun, "Ama şimdi yapılan mezhepçilik savaşı Suriye'de yaşananlardan faklı değildir ve ülkeyi o yöne doğru sürüklüyorsunuz" ifadesini kullandı.

"IŞİD'in hilafet ilan etmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Handun, "Biz başkasının hilafet ilan etmesiyle ilgilenmiyoruz. Bizim amacımız değil. Bizim Irak ile ilgili amaçlarımız vardır. Başka örgütlerin uluslararası amaçları olabilir. Bu bizi ilgilendiren bir durum değildir" cevabını verdi.

Handun, "IŞİD ile savaşır mısınız?" sorusu üzerine, "Bizim şimdiki ve tek önceliğimiz, Maliki'nin ve onun silahlı milislerini bölgemizden dışarı çıkarmaktır. Ama aynı zamanda şunu da açık ve net söylüyorum, bizim bölgenin yönetimi sadece ve sadece bizim aşiretlerin ve halkın elinde olacaktır" diye konuştu. - İstanbul

Amerika Birleşik Devletleri Beşşar Esed Irak Politika Güncel Haberler