TÜM KATEGORİLER
İnternetle İlgili "Keyfi Uygulama" Olmaz
Türkiye'deki yeni internet düzenlemesine ilişkin gelişmeleri takibini sürdüren Amerika'nın Sesi, "İnternetle ilgili keyfi uygulama olmaz" başlıklı haberini okuyucusuna sundu.
Türkiye'deki yeni internet düzenlemesine ilişkin gelişmeleri takibini sürdüren Amerika'nın Sesi, "İnternetle ilgili keyfi uygulama olmaz" başlıklı haberini okuyucusuna sundu.
Tartışılan İnternet Yasası Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylandığına dikkat çeken Amerika'nın Sesi, düzenlemeye gelen sert eleştirilerin son olarak Avrupa'dan Amerika'ya uzandığını ve ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Marie Harf'ın "Kanun, ciddi bir şekilde ifade özgürlüğünü, basın hürriyetini ve internette bilgi paylaşımını kısıtlama potansiyeline sahip" şeklinde bir açıklama yaptığını vurguladı.
Haber şöyle devam etti:
"İnternet Geliştirme Kurulu Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'na hizmet veren bir kuruluş. Kurumun internet sitesinde yer alan görevleri arasında şu maddeler yer alıyor; "İnternet ortamının ekonomik, ticari ve sosyal hayat ile bilim, eğitim ve kültür alanında etkin, yaygın kolay erişilebilir olarak kullanımını teşvik edecek politika ve strateji önerileri hazırlamak ve Bakana sunmak. İnternet ortamının güvenli, serbest, özgür ve faydalı kullanımı ile katma değer üretmesine yönelik stratejik öneriler hazırlamak ve Bakana sunmak.'"
-"AYNI DÜZENLEME AB'DE DE VAR"-
Amerika'nın Sesi ayrıca İnternet Geliştirme Kurulu Başkanı Serhat Özeren'in değerlendirmelerini de yansıttı. Özeren, Cumhurbaşkanı'nın onayı öncesinde yapılan ikincil düzenlemelerin kaygıları ortadan kaldıracağını savundu. Yasa tasarısında yapılan düzenlemenin trafik bilgilerin ne şekilde tutulacağı yönündeki kaygıları giderdiğinin de altını çizen Özeren, tutulan kayıtlarda, girilen sitede hangi içeriğe ulaşıldığının görülemeyeceğini ve bunun da Avrupa Birliği müktesebatına uygun olduğunu söyledi.
Yeni yasanın Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'na verdiği yetkiler, basın ve ifade özgürlüğüne ciddi darbe vuracağı iddiasıyla eleştirilirken Serhat Özeren ise bu iddiayı reddederek keyfi bir uygulamanın olmayacağını, sadece suç unsuru taşıyan durumlarda, kişisel hakları koruma adına bu kayıtların mahkeme kararıyla isteneceğini belirtti.
