Haberler

İnternet Yasası'nın Kısmi İptaline İlişkin Gerekçe Resmi Gazete'de

Anayasa Mahkemesinin İnternet Yasası'nda değişiklik yapan 6518 sayılı Kanun'un bazı hükümlerine ilişkin iptal kararının gerekçesi Resmi Gazete'de yayımlandı.

Anayasa Mahkemesinin İnternet Yasası'nda değişiklik yapan 6518 sayılı Kanun'un bazı hükümlerine ilişkin iptal kararının gerekçesi Resmi Gazete'de yayımlandı.

CHP, 6 Şubat 2014 tarihli 6518 sayılı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un bazı hükümlerinin iptali istemiyle Yüksek Mahkemeye başvurmuştu.

Başvuruyu esastan sonuçlandıran Yüksek Mahkeme, İnternet Yasası'nda değişiklik yapan bazı hükümleri iptal etmiş, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığına (TİB), internet ortamında yapılan yayın içeriğini durdurma yetkisi veren hükümlerin iptal istemini reddetmişti.

İçerik, yer ve erişim sağlayıcıların TİB'in talep ettiği bilgileri talep edilen şekilde başkanlığa teslim etme ve başkanlıkça bildirilen tedbirleri alma yükümlülüklerine ilişkin hükümlerinin iptal gerekçesinde, TİB'in isteyeceği bilginin kapsamı ve getirebileceği yükümlülüklerin çerçevesinin belirlenmediğine işaret edildi.

TİB'in bilgi talep etme yetkisinin kapsamının kişisel verilerin korunmasına ilişkin gerekli teminatlar sağlanarak sınırlandırılmadığı belirtilen gerekçede, iptali istenilen kurallarda, TİB'in hangi koşullarda ve hangi gerekçelerle istediği bilgilerin içerik, yer ve erişim sağlayıcılar tarafından başkanlığa teslim edileceğine ya da verilen bilgilerin ne kadar süre ile TİB'de saklanacağına, talep edilen bilgilerin mahiyetine, içerik, yer ve erişim sağlayıcılara bildirilecek tedbirlere ilişkin herhangi bir belirlilik bulunmadığı kaydedildi.

İptali istenen kuralların bu yönleriyle belirli ve öngörülebilir olmadığı belirtilen gerekçede, bu kuralların Anayasa'nın 20. maddesinde özel hayatın korunmasına yönelik olarak getirilen güvencelere rağmen, kişinin açık rızası olmaksızın kişisel verilerine ulaşılmasına ve bu kişisel verilerin işlenip, bilgi halinde TİB'e teslim edilmesine olanak tanıdığı aktarıldı.

Gerekçede, "İptali istenilen kurallar, Anayasa'da yer alan güvenceye rağmen, kişilere ait her türlü kişisel veri, bilgi ve belgelerin konu, amaç ve kapsam bakımından yeterli sınırlamaya tabi kılınmaksızın koşulsuz olarak TİB'e verilmesine imkan tanımakta, böylece kişiler idareye karşı korumasız hale getirilmektedirler. Dolayısıyla iptali istenilen kurallar, belirli ve öngörülebilir olmadığından kişisel verilerin korunması hakkını ölçüsüzce sınırlandırmakta ve Anayasa'nın 20. maddesine aykırılık teşkil etmektedir" denildi.

İptal kararının Resmi Gazete'de yayımlanmasından 1 yıl sonra yürürlüğe girmesi kararlaştırılmıştı.

"Belirli ve öngörülebilir değil"

Hakimin verdiği erişimin engellenmesi kararına konu kişilik hakkının ihlaline ilişkin yayının veya aynı mahiyetteki yayınların başka internet adreslerinde de yayınlanması durumunda ilgili kişi tarafından Erişim Sağlayıcıları Birliğine müracaat edilmesi halinde mevcut karar bu adresler için de uygulanır" hükmündeki, "veya aynı mahiyetteki yayınların" ibaresi de iptal edilmişti.

Bu hükmün iptal gerekçesinde, aynı mahiyetin tespitinin, bu yayının içeriğinin değerlendirilmesini gerekli kıldığı, kişilik hakkının kapsamı ve hangi eylemlerin kişilik hakkını ihlal ettiğinin ise ilgili tarafların toplumsal, ekonomik, siyasal ve hukuki konumları, söz konusu yayının ulaştığı kitle ve bu yayının ifade özgürlüğü kapsamında bulunup bulunmadığı gibi birçok hukuki konunun değerlendirilmesini ve buna göre karar verilmesini gerektirdiği anlatıldı.

Gerekçede, "Bu kapsamda iptali istenilen kuralla aynı mahiyetteki yayınların Erişim Sağlayıcıları Birliğine erişimin engellenmesine yönelik olarak verilen yetki, kanunilik ilkesinin asgari şartı olan kanunun anlaşılır, açık ve net olması zorunluluğunu karşılamadığı gibi kapsam ve sınırları da belirsizdir. Kural 'aynı mahiyetteki yayınlar' yönünden belirli ve öngörülebilir değildir. Öte yandan, Birlik tarafından hakimin verdiği erişimin engellenmesi kararına konu kişilik hakkının ihlaline ilişkin aynı mahiyetteki yayınların başka internet sitesinde yayınlanması halinde bu siteler hakkında da erişimin engellenmesi kararının uygulanması, bu sitelerden yararlanılmasını engellediğinden ifade özgürlüğünü de ölçüsüzce sınırlandırmaktadır" değerlendirmesine yer verildi.

"Kanun koyucunun takdir yetkisinde"

Yüksek Mahkeme, TİB'e internet ortamında yapılan yayın içeriğini durdurma yetkisi veren hükümlerin iptal istemini ise reddetmişti.

Ret gerekçesinde, kanun koyucunun, özel hayatın gizliliğinin ihlaline bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan halleri göz önüne aldığını ve kişilerin özel hayatlarının gizliliğinin ihlal edildiği durumlarda, kamu düzeni ve kamu yararını korumak amacıyla TİB Başkanına erişimin engellenmesine karar verme yetkisi verdiği aktarıldı.

Böyle bir düzenleme yapılmasının anayasal sınırlar içinde kanun koyucunun takdir yetkisi kapsamında kaldığı belirtilen gerekçede, özel hayatın gizliliğinin ihlali ve gecikmesinde sakınca bulunan hallerin içerik ve kapsamının kanun koyucu tarafından önceden tek tek belirlenmesinin mümkün olmadığı ifade edildi.

Gerekçede, şunlar kaydedildi:

"Şüphesiz TİB Başkanı söz konusu yetkiyi, özel hayatın gizliliğinin ihlaline bağlı olarak ve gecikmesinde sakınca bulunan hallerde kullanabilecektir. Her ne kadar kuralda hangi yolla erişimin engelleneceği açık bir şekilde belirtilmemiş ise de Kanun'un 9/A maddesinin (4) numaralı fıkrasında erişimin engellenmesinin, özel hayatın gizliliğini ihlal eden yayın, kısım, bölüm, resim, video ile ilgili olarak (URL şeklinde) içeriğe erişimin engellenmesi yoluyla yapılacağına ilişkin hükmün TİB Başkanı için de geçerli olduğu açıktır. Kanun'un 9/A maddesi ile erişimin engellenmesi için gerekli durum ve şartların temel esasları ve çerçevesi belirlenmiş bulunmakta olup, kural bu haliyle belirli ve öngörülebilir niteliktedir.

Ayrıca TİB Başkanının vermiş olduğu erişimin engellenmesi kararı, yargı denetimine tabidir. Başkan tarafından verilen erişimin engellenmesi kararı, başkanlık tarafından, yirmi dört saat içinde sulh ceza hakiminin onayına sunulacak ve hakim kararını kırk sekiz saat içinde açıklayacaktır. Bu nedenlerle dava konusu kural Anayasa'ya aykırı değildir."

Kaynak: AA / Güncel

Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title