Haberler

İmam Hatip Okulları Kutlu Doğum Programı

Başbakan Erdoğan: (3) "Biz, kardeş zannettiklerimizin hançeriyle bir musibete düçar olduk ama ondan inşallah bin nasihat çıkar. Her olanda hayır vardır" "Millet olarak 77 milyon başımız dik, alnımız açık şekilde tarih sahnesinde ve istikbal yolculuğunda iddiamızı en güçlü şekilde muhafaza ediyoruz" "Sevgili evlatlarım! Siz bu topraklara, dışardan gelmediniz ki kendinizi misafir hissedesiniz.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Biz, kardeş zannettiklerimizin hançeriyle bir musibete düçar olduk ama ondan inşallah bin nasihat çıkar. Her olanda hayır vardır " dedi.

Başbakan Erdoğan, ÖNDER İmam Hatip Liseleri Mezunları ve Mensupları Derneğinin, Sinan Erdem Spor Salonu'nda düzenlediği "2014 İmam Hatip Okulları Kutlu Doğum Programı"nda yaptığı konuşmada, "Gençler sizden bir ricam var" diyerek şöyle devam etti:

"Tüm insanlığa olduğu gibi mümin kardeşlerinizden lütfen şefkatinizi esirgemeyin. Bir birinizi Allah için seviniz. Mal için, akrabalık için değil sadece Allah için seviniz. Aldatılmış, kandırılmış, malına, kazancına hatta aldığı her nefese ipotek konulmuş, saf, temiz, ihlaslı kardeşlerinize sahip çıkmanızı sizlerden özellikle rica ediyorum. Birilerinin yaptığı gibi onlar için beddua değil, onlar için gece gündüz dualar etmenizi sizlerden rica ediyorum. Onların da gerçeği görebilmesi için, nasıl aldatıldıklarını, bir ihanet kumpası içinde nasıl istismar edildiklerini idrak edebilmeleri için, onlara şefkatle, merhametle yaklaşmanızı sizlerden rica ediyorum."

Asr Suresi'nin 2. ve 3. ayetlerinin "Muhakkak ki insan ziyandadır", "Ancak iman edenler, salih amel işleyenler, birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler istisnadır" şeklindeki mealini aktaran Erdoğan, "Biz hakkı tavsiye edeceğiz. Sabrı tavsiye edeceğiz. Biz onlara iki emaneti; Kur'an ve sünneti hatırlatacağız. Sevgili gençler! Kula kulluğu değil, Allah'a kulluğu hatırlatacak, onları bedduaya değil duaya, tecessüse değil itimada, husumete değil muhabbete davet edeceğiz" diye konuştu.

"Bir musibet, bin nasihatten evladır" atasözünü de hatırlatan Erdoğan, "Biz, kardeş zannettiklerimizin hançeriyle bir musibete düçar olduk ama ondan inşallah bin nasihat çıkar. 'El hayru fi ma vaka.' Her olanda hayır vardır. Anadolu'daki, Trakya'daki dünyanın bir çok şehrindeki ihlaslı kardeşlerimizin de yaşadıkları musibeti görüp oradan nasihat çıkaracaklarını umuyorum. 'Sizin şer gördüklerinizde ola ki hayır vardır'. Hak, şerleri hayır eyler ve inşallah, şerri hayra tedbil ederek bize yeni ufuklar, yeni istikametler çizer" dedi.

"Bugün buradayız ve dimdik ayaktayız"

Erdoğan, şöyle devam etti:

"Yüzyıllar boyunca millet olarak medeniyet olarak horlanmayı, tahkiri ve tehdidi hücrelerimize kadar yaşadık. Bize tarihimizi unutturmak istediler. Bize, kadim ve zengin medeniyetimizi unutturmak istediler. Bize ecdadımızı, bize kitaplarımızı, harflerimizi, kelimelerimizi unutturmak istediler. Öyle zamanlar oldu ki geldiler topraklarımızı işgal ettiler. Bağımsızlığımızı unutturmak istediler. Bizi değerlerimizden, bizi toprağımızın kokusundan, ezanımızdan, Kur'an'ımızdan, rehberimiz Hazreti Peygamberimizden, inandığımız gibi yaşamaktan koparmak istediler. Çok büyük taarruzlara hedef olduk. Büyük acılar yaşadık. Büyük fedakarlıklarda bulunduk. İstiklal Şairi Mehmet Akif'in ifadesiyle topraklarımızın her karışı kanla sulandı, bastığımız her karış toprak aziz şehitlere makber oldu. Yapılan tüm saldırılara rağmen, yaşadığımız tüm acılara, tüm badirelere rağmen Allah'a ham dolsun, işte biz, bugün buradayız ve dimdik ayaktayız. Millet olarak 77 milyon başımız dik, alnımız açık şekilde tarih sahnesinde ve istikbal yolculuğunda iddiamızı en güçlü şekilde muhafaza ediyoruz. Bütün saldırılara rağmen tarihimizle ecdadımızla en önemlisi de medeniyetimizle harflerimiz, kitaplarımız, okullarımız milli ve manevi değerlerimizle yeniden ve yeniden kucaklaşıyoruz. Unutmayın ki bu mücadele nice isimsiz kahramanın fedakarlıklarıyla bugüne ulaşmıştır. Yine unutmayın ki bu aziz dava, milletin hayır duasıyla bugünlere erişmiştir."

Mücadele azmini ve dualardan umudunu yitiren milletlerin ayakta kalma imkan ve ihtimallerinin asla olmayacağını kaydeden Erdoğan, "Bizim milletimiz, hiçbir zaman mücadele ruhundan vazgeçmedi. Hiçbir zaman da dualardan yüz çevirmedi. Her birimizin tek tek, fert fert, şunu her an aklınızda bulundurmanızı sizlerden istiyor ve arzuluyorum:  'İnanıyorsanız, muhakkak üstünsünüz'. Bunu asla aklınızdan çıkarmayacaksınız. İşte bu ülkeye sımsıkı sarılacak ve sizler boynunuzu bükmeyecek, yüzünüzü asla yere eğmeyecek kendinizi hiçbir zaman ikinci, üçüncü sınıf hissetmeyeceksiniz. Gençler, bu salonda, olanlar veya olmayanlar; Türkiye'nin tüm gençliğiyle, bu ülkenin, bu toprakların, bu vatanın, bu devletin ve aziz bayrağın sahiplerisiniz" diye konuştu.

"Sevgili evlatlarım!"

Gençlere, "Artık sizlere evlatlarım diyebilirim değil mi?" diye soran Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Sevgili evlatlarım! Siz bu topraklara, dışardan gelmediniz ki kendinizi misafir hissedesiniz. Siz bu topraklarda sığıntı değilsiniz ki... Siz bu topraklarda artık parya değilsiniz, garip değilsiniz... Sesi çok çıkanın, parası bol olanın medyaya yön verenin, sokaklarda terör estirenin, cam çerçeve kıranın, yani şımarıkların, yani kaba kuvvet sahiplerinin haklı olduğu bir Türkiye artık hafızalarda acı bir hatıraya dönüşmüştür. Bu ülkenin sahibi sevgili gençler; belli zümreler, belli güç odakları, belli çeteler değil, 77 milyonun tamamıdır. 77 milyonun tamamıdır. Her birinizin, bu şuurla hareket etmesini temenni ediyorum. Her birinizin mukaddes millet ve medeniyet davasında, inançla, kararlılıkla, azimle, 'Bu millet benim milletim. Bu bayrak benim bayrağım' diyerek özgüvenli hareket etmenizi arzuluyorum. Onun için Rabia dedik ya... Rabia... Burada ne var? Tek millet var, tek bayrak var, tek vatan var, tek devlet var."

"İstikbale yön verecek olan başkaları değil, sizlersiniz" diyen Erdoğan, şunları kaydetti:

"Üstad Necip Fazıl'ın ifadesiyle gerektiğinde, ihtiyaç olduğunda Marmara'nın suyunu kova kova Haymana Çölü'ne taşıyacak azim ve irade sahipleri sizlersiniz. Hiç kimseyi hiçbir bucakta tek başına bırakmayacak olan sizlersiniz. Ebediyet kaygısını besleyecek, heyecanın mukaddes hamalları sizlersiniz. Hazreti Nebi'nin emanet olarak bıraktığı Kur'an'a, sünnete, kardeşliğe, millet ve vatan mefkuresine sahip çıkacak, onu koruyacak, onu büyütecek ve geleceğe taşıyacak olan da sizlersiniz. Unutmayın ki sizler; Veda Hutbesi'nde Hazreti Peygamber'e şahitlik ettiniz ve orada ahdinizi verdiniz. O şehadete muhalefet etmeyeceğinize gönülden inanıyorum. Yüzlerinizdeki aydınlığa, gözlerinizdeki pırıltıya, yüreklerinizdeki aşk, sevda ve heyecana bakıyor, istikbalimiz adına gerçekten umut hissediyorum. Türkiye'nin şiddete değil, ilme kendisini vakfetmiş gençlerini karşımda görüyorum. Gelecek adına bundan gurur duyuyorum."

Erdoğan'ın, "Rabbim hepinizden razı olsun diyorum. Allah bizi sırat ul mustakimden, sünnet yolundan, millete, devlete, insanlığa hizmet yolundan ayırmasın" ifadeleri üzerine salonda bulunanlar "Amin" diyerek karşılık verdi.

"Gençler ama bir şey istiyorum. Artık kat sayı yok. Sizlerden üniversitelere en güçlü şekilde girmenizi istiyorum ve bir an önce hayata katılmanızı istiyorum. Buna varız değil mi?" diyen Erdoğan, "Evet" yanıtını alınca, "Çok çalışacağız. Çok gayret edeceğiz. Sizleri her zaman önde görmek istiyorum" ifadelerini kullandı.

Konuşmasının sonunda, Hazreti Muhammed'i salat, selam ve hürmetle yad ettiğini dile getiren Erdoğan, etkinliği düzenleyen ÖNDER'e ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'a teşekkür etti.

- İstanbul

Kaynak: AA / Güncel

Recep Tayyip Erdoğan Sinan Erdem İstikbal Türkiye Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

title