İhracatta "Türkiye Markası" Lansmanı

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Türkiye'nin ihracat odaklı büyüme modelini sürdüreceğini belirterek, "Amacımız, kültür coğrafyamızdaki ülkeler ile ticari ve ekonomik ilişkilerimiz esas alınarak kazan-kazan ilkesi temelinde yakın, güçlü ve kalıcı bağlar kurmaktır" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla gerçekleşen "Türkiye Markası" çalışmasının lansmanında konuşan Zeybekci, bundan sonra ihracatta kullanılacak "Discover the Potential" sloganı, ihracat odaklı büyüme stratejisi ve Türkiye'nin son 12 yılda yakaladığı ekonomik başarılarla ilgili değerlendirmeler yaptı.

Türkiye ekonomisinin son 12 yılda sağladığı dengelenme sürecini veriler eşliğinde değerlendiren Zeybekci, şunları aktardı:

"1980'lerin başında dış ticaret hacmi 5 milyar dolar bile değildi. Bugün  Allah'a hamdolsun 475 milyar doları aşarak 33 yılda tam 100 kata yakın artmıştır. İhracatımız dün itibariyle 157,1 milyar, hizmet gelirlerimiz 48 milyar, hizmet giderlerimiz 24 milyar, ithalatımız 251 milyar dolara ulaşmıştır.

Türkiye'ye gelen yabancı yatırım 1975-2002 yılları arasında 15 milyar iken 2003-2013 arasında 137 milyar dolara ulaştı. Kısacası 2014 yılına gelindiğinde, dizlerinin üzerine çökmüş, son hamleyi bekleyen bir Türkiye'den, dünyanın 17. Avrupa'nın 6. büyük ekonomisi olmuş birçok alanda dünya liderliklerine oynayan ekonomik göstergeleri, şirketleri ve sektörleri ile dimdik duran bir Türkiye, dünya sahnesinde yerini almıştır."

"Kişi başına düşen gelir AB ortalamasının yüzde 55'ine yükselmiştir"

Türkiye'nin küresel ekonomideki yavaşlamaya ve bölgedeki sorunlara rağmen, ekonomik büyüme anlamında gayet başarılı bir performans sergilediğini aktaran Zeybekci, "Türkiye ekonomisi son 19 çeyrektir ortalama yüzde 5,8 hızla kesintisiz büyüyor. Bugün, ihracatla büyüyen bir Türkiye ekonomisi var. Türkiye ekonomisi önümüzdeki birkaç yılda 12 bin 750 doları aşarak yüksek gelirli ülke grubuna girecek. Satın alma gücü paritesine göre 2002 yılında Türkiye'de kişi başına düşen gelir AB ortalamasının yüzde 36'sı iken 2013'de yüzde 55'ine yükselmiştir" ifadelerini kullandı.

Ekonomi büyürken cari açığın da arttığını anımsatan Zeybekci, "Cari açık alınan makro ihtiyatı tedbirler ve artan ihracatımızla 2014 Ocak-Temmuz döneminde yüzde 38,3 azaldı. Cari açıktaki düşüşün yıl genelinde sürmesi ve 2013 yılında yüzde 7,9 olan cari açık/GSYH oranının bu yıl sonunda yüzde 6'nın altına düşmesi bekleniyor" diye konuştu.

"Ar-Ge harcamaları harcama değil geleceğe yatırımdır"

Türkiye'nin, çoğunlukla aynı dili, aynı kültürü ve aynı inancı paylaştığı geniş kültür coğrafyasındaki avantajlarıyla, tüketim alışkanlıklarını belirleme potansiyelini kullanacağını anlatan Zeybekci, şöyle devam etti:

"Bugün kültür coğrafyamız şeklinde tanımladığımız Avrupa, Orta Asya, Ortadoğu, Balkanlar, Kafkasya ve Afrika'yı içine alan geniş bölge, nüfus, ticaret hacmi ve geleceğe dair yaratabileceği fırsatlar itibarıyle Türkiye için önemli bir alandır. 1 milyara yakın insanın yaşadığı bu bölgeler tüketim alışkanlıklarının benzer olduğu yerlerdir. Amacımız, kültür coğrafyamızdaki ülkeler ile ticari ve ekonomik ilişkilerimiz esas alınarak kazan-kazan ilkesi temelinde yakın, güçlü ve kalıcı bağlar kurmaktır. Bunun için çalışmalarımıza hızla devam ediyoruz.

2013 yılında Türkiye'nin birim ihraç fiyatı kilogram başına 1,54 dolar iken Turquality/ Marka firmalarında bu rakam 3,28 dolardır. Burada markalaşmanın yarattığı farkı açıkça görebiliyoruz.

Markalaşmanın yanı sıra Ar-Ge'nin ne kadar önemli olduğu da hepimizin malumudur. Ar-Ge harcamaları harcama değil geleceğe yatırımdır. 2002'de 1,8 milyar TL olan Ar-Ge harcamaları 2012 yılında 13,1 milyar TL ile 7,3 katına çıktı. Ar-Ge harcamalarımızdaki artış milli gelirimizdeki artıştan daha hızlı. 2002'de Ar-Ge/ GSYH oranı yüzde 0,52 iken 2012 yılında bu oran yaklaşık yüzde 1 seviyesine çıkmıştır. Hedefimiz ise bu oranı yüzde 3 seviyelerine çıkarmaktır."

"Gün, sanayimizin gücünü, hizmet sektörümüzün kalitesini, kültürümüzü, sanatımızı fark ettirmenin günüdür"

Büyük markaların ulaştığı marka değerlerini örnek göstererek "Küresel marka çıkarma" konusunun Türkiye için gerekliliğini anlatan Zeybekci, şunları kaydetti:

"Dünyanın en değerli markası olan Apple'ın marka değeri 104,7 milyar dolar, Samsung'un marka değeri 78,8 milyar dolar… Ülkeler çeşitli slogan ve logolar ile, sahip oldukları imajı daha da güçlendirmeye ve söz konusu imajın getirdiği nimetleri ülkedeki tüm kesimlere mal etmeye çalışıyorlar. 'True Italian', 'Australian made',  'Made in Germany' buna örnek logo ve tasarımlar.

Biz de tam bu noktada, Anadolu'muzun kadim kültürünü, tarihimizi, medeniyetimizi, insanımızı, değerlerimizi, birlikteliğimizi, gücümüzü ve özellikle de son dönemde, yılların ataletini üzerimizden atarak farkına varmaya başladığımız potansiyelimizi yansıtacak bir logo üzerinde çalıştık. Artık gün, sanayimizin gücünü, hizmet sektörümüzün kalitesini, insan kaynağımızı, kültürümüzü, sanatımızı fark ettirmenin günüdür.

Bazı çevrelerin kasıtlı bir şekilde, ülkemizi 70'li, 80'li yılların Türkiye'si gibi gösterme çabalarına ve bir üçüncü dünya ülkesiymiş gibi gösterme gayretlerine rağmen, inatla yılmadan biz ne isek kendimizi en doğru, en yalın şekilde anlatacağız.

Eskiden 'Hiç Türk'e benzemiyorsun, daha çok İtalyan, Fransız'a benziyorsun' denilmesinin hoşumuza gitmesi, yabancılara benzeme kompleksini de yıktık. Hatta bugün birçok millet Türkiye'ye öykünüyor. İstanbul bugün güçlü bir Türkiye markası olarak dünyayı cezbediyor. Birçok yabancı ülkemize gelip yerleşiyor, mülk ediniyor."

"Hedeflerimize kesinlikle ulaşacağız"

Türkiye ekonomisinin etken bir ekonomiye geçiş için tüm gayreti göstereceğini vurgulayan Zeybekci, sözlerini şöyle tamamladı:

"Ayaklarımızı Türkiye'ye sağlam basarak ecdadımızın bize emaneti olan kültür coğrafyasının da imkanlarıyla, sürdürülebilir enerji ve hammadde, tüketim alışkanlıklarını belirleme ve tüketim gelirlerini kontrol hamlelerimizle, katma değeri yüksek turizm, sağlık, inşaat sektörlerinde dünyada ilk 3'te yer alarak, Ar-Ge, innovasyon, tasarım ve ihraç ürünlerimizin kg/fiyat oranlarını 1,60 dolarlardan 3,5-4 dolarlara çıkararak, ihracatın içindeki yüksek teknoloji oranını yüzde 4'ten yüzde 15 seviyesine yükselterek hedeflerimize kesinlikle ulaşacağız."

Zeybekci'nin konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan kürsüye çıktı. Konuşmaların ardından hazırlanan jenerik filmi izletilirken, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi ve "Türkiye markası" projesine destek olan sivil toplum kuruluşu temsilcileri, iş adamları ve bürokratlar, hep birlikte hatıra fotoğrafı çektirdi. - İstanbul

Recep Tayyip Erdoğan İstanbul Türkiye Ekonomi Haberler