Hocalı Katliamı ve Karabağ Sorunu" Konferansı

İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal, 1992'deki Hocalı katliamının insanlık tarihine kara bir leke olarak geçtiğini belirterek, "Adalet duygusu adına bunun kara leke olarak tarihe geçmesi yetmez. Bunun sorumlularının siyasi ve hukuki bedelini ödemesi gerekiyor" dedi.

İstanbul Barosu'nca düzenlenen "Hocalı Katliamı ve Karabağ Sorunu" konulu konferansta konuşan Kocasakal, insanlığa karşı işlenen soykırım gibi suçlarla ilgilenen bir hukukçu olduğunu söyledi.

Kocasakal, 20 yüzyılın aslında insanlığın en kanlı sayfalarını oluşturan bir yüzyıl olduğunu, en kanlı ayak izlerinin bu yüzyılda gerçekleştini ifade ederek, "Maalesef biz Türkleri haksız yere soykırımcılar kulübüne zorla almaya çalışıyorlar. Tarihin en büyük soykırımı Amerika'da oldu. Bir ırkı ortadan kaldırdılar. Bosna Hersek'te kısa bir süre içinde 30 binden fazla Müslüman Boşnağı katlettiler, uygar Avrupa'nın göbeğinde. AB'nin gıkı çıkmadı. Hocalı katliamı bu kanlı halkanın bir tanesini oluşturuyor. 1992'deki katliam insanlık tarihine kara bir leke olarak geçti. Adalet duygusu adına bunun kara leke olarak tarihe geçmesi yetmez. Bunun sorumlularının siyasi ve hukuki bedelini ödemesi gerekiyor" diye konuştu.

Bunun bir mücadele işi olduğunu, özellikle baroların, hukukçuların, tarihçilerin bu işin peşini bırakmaması gerektiğini vurgulayan Kocasakal, kamu vicdanının bu konuda sürekli beslenmesi gerektiğini anlattı.

Kocasakal, katliamın dramatik, insani sonuçlarının halen devam ettiğini dile getirerek, "Katliamda rolü olanlar başları yukarıda gezebiliyorlar. Demokrasi havariliğine sayunabiliyorlar" dedi.

"Etnik kimliğinden dolayı insanları dışlamak"

Giresun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aygün Attar, Hocalı katliamının Karabağ meselesi olarak değerlendirilmesinin yanlış olduğunu ifade ederek, "jeopolitik dengelerin göz önünde bulundurulduğu bu coğrafyayla ilgili mücadelenin büyük devletlerin daha zayıf olanlar üstünde güç mücadelesi, Rusya'nın sıcak denizlere inme politikası olarak değerlendirilmesi" gerektiğini söyledi.

Bu soykırıma, etnik bir kavga olarak bakılınca davanın başından kaybedileceğini belirten Attar, şunları kaydetti:

"Etnik kimliğiyle insanları dışlamak insan olmamaktır. Etnik kimliği nedeniyle insanın yaşamına son vermek, baskı uygulamak hukuk ve insanlık açısından kabul edilemez. Hocalı bir soykırımdı. Oradan geriye insanlık suçunun kanıtları kaldı. Bir il, bir gecede silindi. Etnik nedenlerden dolayı derisi soyulan, öldürülen dedelerimiz, babalarımız için, bu tür olayların bir daha yaşanmaması ve hukukun olduğu gerçeğini dünyanın idrak etmesi için Hocalı'yla ilgili adalet istiyoruz. Şehitlere rahmet, katillere lanet, Hocalı'ya adalet."

"1 milyonda fazla insan evine dönemiyor"

Azerbaycan Milletvekili Ganire Paşayeva ise Ermenistan'ın Azerbaycan topraklarını modern dünyanın gözü önünde işgal ettiğini belirterek, şu görüşleri dile getirdi:

"22 yıldır insanların bitmeyen acısı var. 1 milyon insanın kendi evlerine dönmesi engelleniyor. Kabristanları ziyaret edemiyorlar. İnsanlık faaciası modern dünyanın gözü önünde yaşandı. Dünya Ermenistan'ın yaptıklarına duyarsız kalmakla o suçu paylaşmış oldu. Hocalı'ya kadar Ermenistan'ın yaptıklarına gereken duyarlılık ve baskı gösterilmeyince Hocalı soykırımını da yaptılar."

Paşaveya, uluslararası örgütlerin çöktüğünü, dünyanın barışı için artık bir rol oynayacağına inanmadığını belirterek, dünyaya gerçeklerin daha çok aktarılması gerektiğini söyledi. - İstanbul

Kaynak: AA / Güncel