Haberler

Hava Harp Okulu Davasında Tüm Sanıkların Savunması Tamamlandı

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin, aralarında Hava Harp Okulunda görevli 70 öğrencinin de bulunduğu 72'si tutuklu 75 sanıklı davanın dördüncü duruşmasında bütün sanıkların savunmaları tamamlandı.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin, aralarında Hava Harp Okulunda görevli 70 öğrencinin de bulunduğu 72'si tutuklu 75 sanıklı davanın dördüncü duruşmasında bütün sanıkların savunmaları tamamlandı.

İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları karşısında oluşturulan binada yer alan 2 numaralı salonda savunma yapan Yalova Hava Meydan Komutanlığı takım komutanlarından Teğmen Burhanettin Koyuncu, hakkındaki bütün suçlamaları reddetti.

Koyuncu, İstanbul'da "terör saldırısı" beklendiğini, kendilerinin de bu kapsamda İstanbul'daki Hava Harp Okulunun güvenliğini sağlamak amacıyla yardıma gitmek için görevlendirildiğini öne sürdü.

İstanbul'a yaklaştıkları sırada, "olumsuz bir durumun yaşandığı" haberini Hava Harp Okulu'nda idari işlerde sorumlu olan Astsubay Hayati Gültekin'nden öğrendiğini söyleyen Koyuncu, "Hayati Astsubayla görüştüm. Boğaz Köprüsünün kapatıldığını, burada çıkan çatışmada bir asker şoförün öldüğünü ve bütün harbiyelilerin dağıldığını söyledi. Köprüye gelmememiz için uyardı." diye konuştu.

"Harbiyeli öğrencilerin bilgisi yoktu"

Koyuncu, terör saldırısı olacağı yönünde istihbaratın alındığını öne sürerek, bu durumun öğrenciler arasında endişe yaratmaması için Hava Harp Okulu öğrencilerine söylenmediğini savundu.

Öğrenci subaylara "eğitim amaçlı tatbikatın olacağı yönünde bilgi verildi" diyen Koyuncu, "Komutanımız bize terör saldırısı olacağını söylemişti. Harbiyeli öğrencilerin terör saldırısı tehdidinden haberi yoktu. Biz de bu kapsamda birliği hazır ettik. Komutanımızın bu duruma (darbe girişimine) karşı bizi görevlendirdiğini düşünüyorum. Bize 'darbeye gideceksiniz' denseydi, bunun kanunsuz bir emir olduğunu belirtir ve uymazdık." ifadelerini kullandı.

Koyuncu, öğrenci askerlerin İstanbul'a sevk emrini, Kurmay Albay Hüseyin Ergezen'den aldığını ve verilen emri, kanunsuz olmadığı için uyguladığını öne sürdü.

-"Darbe kastımız yoktur"

Mahkeme Başkanı Hulusi Pur'un, "TSK içinde bir grubun kalkışma içinde olduğunu öğrendiğinde ne düşündün?" sorusuna Koyuncu, "Bizim bu kalkışmanın içinde olduğumuzu düşünmüyorum. Zaten eylemimizden de bellidir." cevabını verdi.

Koyuncu, darbe niyetinin hiçbir zaman olmadığı savunarak, şunları kaydetti:

"O gece yaşananlar sırasında halkın kimin darbeci olduğunu bildiğini düşünmüyorum. Askeri üniformayı gören herkes darbeci olarak nitelendirildi. Hepsi benim kardeşimdir. O gece öldürülen iki askerin darbeyle alakası dahi yoktu. Cenaze namazları dahi kılınmadı. Biz, hiç böyle bir olay yaşamadık. Amacımız yanımızdaki askerlerin can güvenliğini sağlamaktı. Biz kendimizi suçsuz olarak görüyoruz, kararınıza da saygılıyız ve sizin de bizi böyle görmenizi umuyoruz. Biz, hiç kimseye silah doğrultmadığımız gibi aksine silahların görünmemesi için gizledik. Darbe kastımız yoktur."

-"Liste" açıklaması

Duruşmada en son savunma yapan tutuklu sanık Kurmay Yüzbaşı Mesut Metin Kazancı da terör saldırısı gerekçesiyle kışladan çıkartıldıklarını ve bu emrin kanunsuz olacağı yönünde herhangi bir emarenin bulunmadığını söyledi.

Silahlı terör örgütü DAEŞ'in, Atatürk Havalimanı'na yaptığı canlı bomba saldırısını hatırlatan Kazancı, "Bu havaalanı bizim okulumuza 5 kilometre kadar yakındır. O gün askeri birliğin önündeki polis bize Hava Harp Okulu'na saldırı yapılacağı yönünde bilgi vermişti. Bu mahiyette istihbarat raporları da gelir ve resmi evraklar okulumuzun arşivinde mevcuttur. Yaklaşık bir senemiz hep terör saldırısı olacak şeklinde geçti. İstanbul'da yapılan terör saldırıları, bu durumun asılsız olmadığını gösteriyor."

Mahkeme Heyeti Başkanı Hulusi Pur, tutuklu sanık Kazancı'ya hazırlanan listeyi sordu.

Söz konusu listeyi kendisinin hazırladığını anlatan Yüzbaşı Kazancı, "Bizde planör eğitimi 2. sınıfta verilir ve bu listeyi ben hazırladım. Güncel liste olması münasebetiyle bu listeye göre de öğrencilerin araçlara bindirilmesini emrettim. Üç gündür konuşulan listenin özeti budur." şeklinde konuştu.

Hakkında yöneltilen darbe girişimine ilişkin bütün suçlamaları kabul etmediğini belirten sanık Kazancı, tahliyesini talep etti.

"Telefonun şifresini neden vermedin?"

Mahkeme Heyeti Başkanı Hulusi Pur, "Kullandığın Iphone telefonunun şifresini neden polislere vermedin?" diye sorduğu Kazancı, "O zaman istediler vermedim. O an bana yapılan muamele karşısına güvenmedim. Ben polislere, 'bu odada, yanımda bakmaya söz verirseniz bakın' dedim o zaman baktılar." dedi.

"O zaman telefonunun imajı alınmamış, şifreyi şimdi neden vermiyorsun?" diye soran Mahkeme Başkanı Pur, sanık Kazancı'nın, "Ondan sonra kimse talep etmedi, hatırlarsam veririm. Aradan 8 ay geçmiş, şifremi unuttum" cevabını vermesi üzerine, "Savcıya neden o zaman söylemedin, benim şifrem şu, telefonumun çözülmesini istiyorum, 8 ay niye bekledin?" diye tepki gösterdi.

Duruşmada görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, tutuklu tüm sanıkların bu hallerinin devamına karar verilmesini istedi.

Mahkeme heyeti duruşmayı yarına erteledi.

Duruşmanın başladığı Pazartesi gününden itibaren 4 gün süren duruşmalarda, 72'si tutuklu 75 sanığın savunmaları tamamlandı.

Kaynak: AA / Güncel

Metin Kazancı Silivri Yalova Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title