TÜM KATEGORİLER
Hacı Bektaş Veli'yi Anma Törenleri ve Kültür Sanat Etkinlikleri
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, HDP Meclis üyesi Bercan Aktaş'ın Şemdinli'de şehit olan komiser Ahmet Çamur'a yönelik ifadelerine ilişkin, "Sosyal medya aracılığıyla bu tip sözlerin kullanılması, bu tip paylaşımların yapılması doğru ve yerinde değil" dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, HDP Meclis üyesi Bercan Aktaş'ın Şemdinli'de şehit olan komiser Ahmet Çamur'a yönelik ifadelerine ilişkin, "Sosyal medya aracılığıyla bu tip sözlerin kullanılması, bu tip paylaşımların yapılması doğru ve yerinde değil" dedi.
Hacı Bektaş Veli'yi Anma Törenleri ve Kültür Sanat Etkinliklerine katılan Yüksekdağ, Hacı Bektaş Veli'nin türbesini ziyaret etti. Yüksekdağ, türbe ziyaretinin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, "Parti meclis üyesi Bercan Aktaş'ın sosyal medyada özel harekat polisiyle alakalı çok tepki çeken paylaşımını nasıl değerlendiriyorsunuz?" yönündeki sorusu üzerine Yüksekdağ, böyle bir paylaşımdan haberi olmadığını belirtti.
"Sosyal medya aracılığıyla bu tip sözlerin kullanılması, bu tip paylaşımların yapılması doğru ve yerinde değil" diyen Yüksekdağ, şöyle devam etti:
"Sizden duyuyorum şuan. Şuan ki koşullar içerisinde önemli olan kim olursa olsun ne olursa olsun candan yana insandan yana tutum alınmalıdır. Ölenler, yaşamını kaybedenler asker de olsa polis de olsa gerilla da olsa sivil de olsa kim olursa olsun can kaybının, insanlarımızın artık sonuçsuz şekilde, gençlerimizin sonuçsuz ve amaçsız şekilde yaşamını yitirmesinin önüne geçmemiz gerekiyor."
Seçimden sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yönlendirilmesiyle gerilim ortamı çıkarıldığını savunan Yüksekdağ, "Bu ülkenin çocukları, memleketin çocukları birbiriyle karşı karşıya getiriliyor. Askerler de bizim evladımız, kardeşimiz, polisler de gerillalar da sivil insanlar da... Bölgede son günlerde insanlıkla bağdaştırılamayacak çok korkunç süreçler yaşanıyor. İşkenceler yaşanıyor" dedi.
Yüksekdağ, Türkiye'de fiili bir darbe yaşandığını öne sürerek, şu ifadeleri kullandı:
"Sayın Cumhurbaşkanı gözümüzün içine baka baka çıkıp, 'kabul etseniz de etmeseniz de Türkiye'de rejim değişti' diyor. Yani bizlere sivil darbe rejimini dayatıyor. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Türkiye sivil darbe yönetimiyle yönetilmeyi hak etmiyor. Bu iktidar, 'darbeleri ve darbecileri ortadan kaldıracağım, tarihe gömeceğim' diye iktidara gelmişti. Bugün darbeyi kendisi yapıyor. Türkiye toplumuna anti demokratik rejim değişikliğini dayatıyor ve 'kabul etseniz de etmeseniz de böyle yaşayacaksınız' diyor. 'Çatışmaya mecbursunuz, ölüme, gerilime mecbursunuz.' Kusura bakmayın hiçbir şeye mecbur değiliz. Barışı biz yapacağız. Halklarımızın savaşmak, çatışmak diye bir derdi yok. Böyle bir isteği yok. Savaşı, çatışmayı isteyen şuan saray ve geçici AKP hükumetidir. Bu darbe rejimidir, siyasetidir. Savaşı onlar istiyor. Savaşı Türkiye halkları istemiyor. Bugün biz de burada isteğimizi dileğimizi bir kere daha söyledik. Bir kere daha barış diledik. Bir kere daha kardeşlik, huzur, istikrar içinde tüm Türkiye halklarının bir arada yaşamasını diledik. İnşallah, bunu da hep birlikte başaracağız. Alevisi'yle, Sünnisi'yle, Kürdü'yle, Türkü'yle bütün ezilen halklarımız el ele vererek omuz omuza vererek bu savaş ve gerilim siyasetine son verecek. Halklarımızın barış iktidarının kapısını açacak."
Barış diledik
Hacı Bektaş Hazretlerinin dost kapısında memleket için barış dilediklerini vurgulayan Yüksekdağ, barışın, kardeşliğin ve Türkiye'de birlikte yaşamanın kapısının halkların dayanışmasıyla ve her yerde birlikte, yan yana duruşuyla açabileceğini bildiklerini söyledi.
Yüksekdağ, Alevi halkla, bütün inananlarla, bütün canlarla yan yana durmak, omuz omuz vermek için Hacı Bektaş'a geldiklerini bildirdi.
Yüksekdağ, şunları kaydetti:
"Bugün burada yüreklerimizi birleştirdik. Bu kutsal eşikte de canlarımızla dileklerimizi birleştirdik. Burada herkes barış, kardeşlik diliyor. Türkiye'nin geleceğinin aydınlık olmasını diliyor. Bugün kötü ve sorumsuz iktidarlar tarafından her ne kadar ülkemizin, memleketimizin geleceğini, bugününü karartmaya yönelik politikalar geliştirilse de halkımız barış, kardeşlik istiyor. Burada hak-hakikat kapısında da biz yine barış ve kardeşlik dileklerimizi birleştirdik. Ben inanıyorum ki her yerde Alevisi'yle Sünnisi'yle yan yana gelen, omuz omuza veren, birbirinin değerlerinin önünde saygıyla eğilen, birbirine saygı duymayı bilen Türkiye toplumu ve halklarımız kazanacaktır. Biz burada Alevi canlarımızın değerlerinin kutsallarının önünde yüreğimizi açtık, irademizi ve sözlerimizi, dileğimizi ortaya koyduk. Yan yana verdik, omuz omuza verdik. Buradaki dileklerimiz inanıyorum ki bu kutsal kapıda Hacı Bektaş Hazretleri'nin huzurunda barış, kardeşlik ve çözüm dileklerimiz de mutlaka gerçekleşecek. Biz buna inanıyoruz."
