Haberler

Güvenlik Toplantısının İllegal Dinlenmesi

Milli Savunma Bakanı Yılmaz: "Türkiye Cumhuriyeti, tarihinde böyle bir ihanet görmedi.

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, güvenlik toplantısının yasa dışı dinlenmesine ilişkin, "Türkiye Cumhuriyeti, tarihinde böyle bir ihanet görmedi. Bu, Beşer Esad'a, 'Türkiye, Süleyman Şah Saygı Karakolu hakkında hangi tedbirleri alacak, hangi tedbirleri düşünüyor veya ne yapmayı planlıyor' bunu bildirmedir" dedi.

Yılmaz, Kanal 58 televizyonunun yayınında güvenlik toplantısının illegal dinlenmesine ilişkin "Son Milli Güvenlik Kurulunda ulusal güvenliğe yönelik bir tehdit olduğu ifade edilmişti. Bu tapelerin sızdırılması, kamuoyuyla paylaşılması ve bazılarının montaj, ekleme, çıkarma ile toplumu yönlendirmesi.. Burada bir toplum ve siyaset mühendisliği yapılıyor. Burada milleti bir tarafa yönlendirmek için bir süreç izleniyor. Bunun arkasında dış güçler de var, dış güçlere yardım eden içteki elemanları da var" diye konuştu.

Süleyman Şah Saygı Karakolu'nda Mehmetçiğin yer aldığını ve Türk bayrağının dalgalandığını dile getiren Yılmaz,  şunları kaydetti:

"Onun çevresindeki terörist grupların Mart 21'de, bayrağın 3 gün içinde indirilmesi yönünde bir tehdidi vardı. Türk devleti güçlüdür. Şanlıurfa'ya ne saldırı yapılırsa Türk bayrağının dalgalandığı Süleyman Şah Saygı Karakolu'na yapılacak en ufak saldırı da misliyle karşılık bulacaktır. Türkiye devleti, kendi sınırlarını, hava sahasını, kara sularını koruma gücü ve kararlılığındadır. 'Bu kararlılığımızı ve irademizi hiç kimse tehdit etmesin' dedik. Çok yakın bir süre bu kararlılığımızı test ettiler. Suriye'den uçak gönderdiler, sınırlarımıza tecavüz etti. Onun üzerine biz gereğini yaptık. Dolayısıyla bu vatan sınırlarından içeri bir tecavüz söz konusu olduğunda, Süleyman Şah Saygı Karakolu da bu vatanın bir parçasıdır. Biz elimizden geleni yapacağız. Orada gerekli tedbirler alındı. Silahlı Kuvvetlerimiz teyakkuz halinde ama ilave tedbirler de almak gerekir."

-"Aziz milletimin tercihini iyi yapması lazım"-

Süleyman Şah Saygı Karakolu'nun çevresinde Bayır- Bucak Türkmenlerinin yaşadığını ifade eden Yılmaz, onlara gereken desteğin verilmesi gerektiğini belirtti.

Karakolun emniyette ve güçlü olması için bu desteğin verilmesi gerektiğini aktaran Yılmaz, şöyle konuştu:

"Dolayısıyla daha ilave ne gibi tedbirler alabiliriz diye gerek Dışişleri Bakanı gerek Genelkurmay 2. Başkanı gerek MİT Müsteşarı ve Dışişleri Bakanı Müsteşarının görüşmesinden daha doğal ne olabilir? Türkiye Cumhuriyeti tarihinde böyle bir ihanet görmedi. Bu, Beşer Esad'a, 'Türkiye, Süleyman Şah Saygı Karakolu hakkında hangi tedbirleri alacak, hangi tedbirleri düşünüyor veya ne yapmayı planlıyor' bunu bildirmedir. Eskiden bunu gizliden bildirirlerdi. Geçmişte böyle Suriye'ye ajanlık yaptığı için birkaç gazeteci veya birçok kimse yargılanmış veya ceza almıştır. Siyaset ve toplum mühendisleri şunu söylemek istiyor:  'Bu Türkiye'nin yöneticileri, sizi Suriye'de bir savaşa sürükleyecekler. Dolayısıyla da sakın bu iktidarın arkasında olmayın' diyorlar. Bu, sadece Beşer Esad'ın yanında durmaktır. Bu seçimler artık bir referandum haline döndü. Beşer Esad ve yanında olanlarla Türk halkının, Suriye halkının yanında olanlar. Aziz milletimin tercihini iyi yapması lazım."

Türkiye'ye ait uçak düşürüldüğünde Suriye'nin eleştirilmediğini ancak Türkiye'nin sınırlarını ihlal eden Suriye uçağının düşürülmesi durumunda eleştirildiklerini dile getiren Yılmaz, "Bu Beşer Esad sevdası nereden geliyor? Beşer Esad'a her türlü destek, açıklama vermek nereden geliyor? Bunun gerekçesi nedir? Bunu anlayabilmek mümkün değildir. Aziz milletimiz, inşallah 30 Mart günü, 'Kendi halkına karşı kimyasal silah kullanan, kendi halkına karşı uçaklarını, tankını ve topunu kullanan, 150 bine yakın insanını öldüren ve 9 milyondan fazla insanını ülke içinde yer değiştiren ve 2 milyondan fazla insanını ülke dışında yaşamak zorunda bırakan zalim Beşer Esad'ın Türkiye'deki destekçilerine ve destekçilerinin yanında duranlara ve yanında duranların da yanında duranlara destek vermeyecektir" diye konuştu.

-"Şu ana kadar oraya bir saldırı olmadı"-

Türkiye'nin her vatan toprağını koruması gerektiğini vurgulayan Yılmaz, "Bayır-Bucak Türkmenleri diyor ki 'Ben Türküm.' Orada Türk'ün bayrağı dalgalanıyor. Dolayısıyla da uluslararası hukukla garanti altına alınmış bir toprak parçası. Şu ana kadar oraya bir saldırı olmadı" dedi.

Bir saldırı olması durumunda Bayır-Bucak Türkmenlerinin sadırının karşısında olacaklarını söylediklerini bildiren Yılmaz, Türkiye'nin oradaki her türlü desteği vermesinin milli çıkarlarıyla örtüştüğünü dile getirerek "Dolayısıyla siz bununla ilgili yapılacak çalışmaları, planları veya projeleri önceden Beşer Esad'a ifşa ederek ne sonuç alacaksınız? Böyle bir ihanet görülmedi. Aziz milletim değerlendirecektir" ifadesini kullandı.

Türkiye'den Suriye'ye top atışları yapıldığı iddiaları üzerine Yılmaz, "Bu angajman kuralları gereğince. Daha önce Akçakale'de de oldu. Hatay'da oldu bu olay. Hatay'da, Suriye tarafından bizim tarafımıza herhangi bir havan topu, top veya herhangi bir silah gelirse geldiği hedefe bizimkiler top atışında bulunacak, misliyle karşılık verecek. Bu top atışıyla cevap verme, Suriye'den daha önce bize düşen top mermisinin karşılığıdır" dedi.

İstanbul merkezli 17 Aralık operasyonlarına ve ses kayıtlarına da değinen Yılmaz, hukuk dışı yapılanmalardan kendilerine bir menfaat  çıkarmak isteyenlerin olduğunu belirtti.

Muhalefetin hukuka aykırı dinlemelerden kendisine menfaat çıkarması durumunda, bunların teşvik edilmiş olacağına, desteklenmiş olacağına dikkati çeken Yılmaz, hukuk düzeninin buna müsaade etmeyeceğini kaydetti.

-"Boynumuzun borcu"-

Bazı medya kuruluşları tarafından yayınlanan ortak bildiriyi okuyan ve güvenlik toplantısının illegal dinlenmesine tepki gösteren Yılmaz, "Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak bu casusluk faaliyetini her kim yapmışsa bu casusluk faaliyetinin her failini, içeride veya dışarıda, hepsini yargı önüne çıkarmak bizim boynumuzun borcudur" diye konuştu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın sesindeki rahatsızlığa rağmen mitinglerini iptal etmesinin sorulması üzerine Yılmaz, "Sayın Başbakanımız, 'Aşkınan çalışan yorulmaz' diyerek Bozkır'ın tezenesi Neşet Ertaş'ın sözünü söylüyor. 'Peki ne zaman yoruluruz' diyor 'Ne zaman ölürsek o zaman yoruluruz' diyor" cevabını verdi. - Sivas

Kaynak: AA / Güncel

Süleyman Şah Suriye Bucak Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title