CHP Güvenlik Politikalarını Yeniliyor
CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan, partinin 39. Olağan Kurultayı'nda güvenlik politikalarını tanıttı. Güvenliği otoriterlikle değil, demokratik değerlerle sağlamayı hedeflediklerini belirtti. Bakan, devlet ve vatandaş arasındaki güven ilişkisinin güçlendirilmesi gerektiğine vurgu yaptı.
(ANKARA) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan, "Sınırdan siber alana, mahalleden Meclis'e kadar güvenli Türkiye'yi biz inşa edeceğiz. Güvenliği otoriterlikle değil, demokratik dirençlikle sağlayacağız. Korkuyla sağlanan düzen gerçek güvenlik değildir. Güçlü devlet, vatandaşını sindiren değil, ona güven veren devlettir. Bugün bu kürsüden kararlılıkla ilan ediyoruz: Güvenliği değil, güven duygusunu inşa etmeye geliyoruz" dedi.
CHP'nin üç gün sürecek 39'uncu Olağan Kurultayı Ankara Arena Spor Salonu'nda bçalışmalarına devam ediyor. CHP İzmir Milletvekili ve İçişleri Bakanlığı'ndan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan, delegelere CHP'nin yeni parti programın güvenlik politikalarına ilişkin bilgi verdi. Bakan, şunları söyledi:
"Bugün burada sadece Parti programını sunmuyoruz. Parti programımızda, birlikte devletin yurttaşlığa güven vereceği; kadının, erkeğin, gencin, yaşlının tüm yurttaşlarımızın sokaklarında endişe duymadan özgürce gezdiği bir Türkiye'yi, temel hak ve özgürlüklerini engelsiz kullanabildiği; yurttaşların şafak operasyonları ile gözaltına alınmadığı yeni bir dönemin başlangıcını da ilan etmek için bulunuyoruz.
Bizim güvenlik anlayışımız polis barikatlarıyla, TOMA'larla, biber gazlarıyla ölçülemez; korku yöneten değil, güveni büyüten özgür Türkiye'yi inşa edeceğiz. Anneler, babalar, Ahmet Minguzzi"nin, Ceren Özdemir'in, Rojin Kabaiş'in yaşadığını bir daha bu ülkede kimsenin evladının yaşamayacağını bildiğinde güvende hissedecek. Biz bu bakımdan önce insan diyoruz.
"Uyuşturucu çeteleri evlatlarımızı hedef almış, 85 milyon yurttaşın kimlik bilgileri çalınmıştır"
Bugün ülkemiz, sınırlarından siber alana, sokaklarından dijital altyapısına kadar çok boyutlu bir güvenlik krizi içerisindedir. Sınırlar kontrol edilemediği için düzensiz göç yönetilememiş, organize suç örgütleri mahallelerimize kadar nüfuz etmiş, uyuşturucu çeteleri evlatlarımızı hedef almış, 85 milyon yurttaşın kimlik bilgileri çalınmıştır. Bu tablo sadece bir güvenlik zafiyeti değildir; devlet ve vatandaş arasındaki güven ilişkisinin de çözülmesidir.
"Güvenliği otoriterlikle değil, demokratik dirençlikle sağlayacağız"
Bu nedenle, sınırdan siber alana, mahalleden Meclis'e kadar güvenli Türkiye'yi biz inşa edeceğiz. Güvenliği otoriterlikle değil, demokratik dirençlikle sağlayacağız. Korkuyla sağlanan düzen gerçek güvenlik değildir. Güçlü devlet, vatandaşını sindiren değil, ona güven veren devlettir.
Bizim güvenlik anlayışımız üç temel üzerine kuruludur: Devletin sadece fiziksel olarak değil, hukuki sınırlarını da koruyacağız. Sınır güvenliğini yüksek teknoloji ile güçlendireceğiz. Göçmen kaçakçılığını devletin güvenliğine karşı işlenen suç kapsamına alacağız. 'Altın pasaport' sistemi kaldırılacak; bu ülkeye ait hissetmeyen kimse, bu ülkenin vatandaşı olamayacak. Piyasa dışı göçün kaynağını engelleyeceğiz ve diplomatik mekanizmalarla çözeceğiz. Bizim anlayışımızda sınır, sadece tel, örgü veya duvar değil; sınır devlet ciddiyetidir.
"Polis sendikalaşacak, insan onuruna yakışır hale gelecek"
Mülki idare ile kolluk kuvvetleri, yurtdışı ile aynı kaderi paylaştığını bilen ve o duyguyla hareket eden bir devlet organizasyonu kuracağız. Polis sendikalaşacak, insan onuruna yakışır hale gelecek. Çalışma saatleri, kadın cinayetleri, çeteleşme, uyuşturucuyla mücadele ve çocukların suçluluğu yüksek öncelikli güvenlik alanı olacak. Her yurttaş, bu devletin sahibi olduğunu hissedecek; çünkü güvenlik sadece korumak değil, değer görmektir.
"Güvenliği değil, güven duygusunu inşa etmeye geliyoruz"
Dijital güvenlik Türkiye'nin yeni siber hattıdır. Kritik altyapıların dijital güvenliğini ulusal güvenlik doktrinine dahil edeceğiz. Veri hırsızlığı, kimlik korsanlığı ve finansal siber saldırılar devlet önceliği olacak. Dijital direncilik, güvenlik stratejisinin merkezine yerleştirilecektir. Bugün bu kürsüden kararlılıkla ilan ediyoruz: Güvenliği değil, güven duygusunu inşa etmeye geliyoruz."
















