Haberler

Gül, İşadamları ve Sivil Toplum Kuruluşu Temsilcileri ile Buluştu

Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Memleketi Kayseri'de İşadamları, Sivil Toplum Kuruluşu Temsilcileri, Yerel Yöneticiler ve Partililerle Bir Araya Geldi. Gül, Türkiye'nin Çin'in Ardından Dünyada En Hızlı Kalkınan Ülkesi Olduğunu Söyledi.

Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, memleketi Kayseri'de işadamları, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, yerel yöneticiler ve partililerle bir araya geldi. Gül, Türkiye'nin Çin'in ardından dünyada en hızlı kalkınan ülkesi olduğunu söyledi.

Kayserispor Kadir Has Tesisleri'nde gerçekleştirilen geceye AK Parti Kayseri milletvekili adayları, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki, merkez ilçe ve belde belediye başkanları, Kayserili işadamları, sivil toplum kuruluşları ve oda temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda partili katıldı. Verilen yemeğin ardından katılımcılara hitap eden Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin tarihinin ve kurallarının belli olduğunu ifade ederek, "Biz bunu yıllardır

uyguluyorduk. Kuralı bilinmeyen bir durum yoktu. Türkiye ilk defa da cumhurbaşkanı seçiyor değildi. Anayasa da yeni yapılmamıştı. 1980 yılı öncesinde cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kriz çıkmıştı. 138 kez mecliste oylama yapılmıştı. O zaman ne milletin hoşuna gitti, ne meclisin onuru kaldı. Tam 138 kez oylama yapıldı. O zamanın Meclis Başkanı İhsan Sabri Çağlayangil, cumhurbaşkanlığına 6 ay vekalet etti. Sonra ihtilal oldu. Bu Türkiye için çok ayıp bir şeydi. 'Başka ülkelerde nasıl oluyorsa bizde de öyle

olmalı' dediler ve Anayasa o günkü şartlara göre yazıldı. Anayasa, cumhurbaşkanını seçtirmemek için değil, seçtirmek için yazıldı. Bununla rahmetli Turgut Özal, Süleyman Demirel ve şimdiki Cumhurbaşkanı seçildi. Hepsi de 3. turda seçildiler. Ama ne yazık ki bu seçim yapılırken birdenbire '1 dakika 1 dakika, kural yanlış uygulanıyor' denildi ve mahkeme kararını verdi. Anayasa'nın 1 harfi, 1 noktası bile değişmemişken 'hayır' dediler. Biz biliyoruz ki o kararı verenlerin vicdanları da rahat değil. Bu durum

tüm Türkiye'yi küçük düşürdü. Bütün dünyanın gazeteleri, 'Türkiye'de 3. sınıf bir demokrasi var' diye yazdı. Ben TBMM'nin onurunu muhafaza etmek için adaylığımı çektiğimi açıkladım ama o 138 adet turların yapıldığını bildiğim için ve ANAP ve DYP milletvekillerine 'Meclise geliyor musunuz?' diye sordum. 'Gelmiyoruz' dediler. CHP'li milletvekilleri adeta kapıları tuttu. Biz de 'Tamam o zaman' dedik. Ben de TBMM'nin yıpranmaması için adaylığımı çektim. Burada önemli olan şahıs meselesi. Sonradan bu meselenin

hakla konuşulmasından, halka sorulmasından rahatsız oldular. Ne yazık ki bizler de buna şahit olduk. Milletin iradesinden kaçmak isteyenleri gördünüz. Benim için önemli olan şu: Ben milletimin gönlündeyim. Mağdur olan Türkiye oldu. 70 milyonluk ülkeyi, cumhurbaşkanını seçemeyen ülke durumuna getirdiler. Bunlar Türkiye'ye yakışmadı. Ben meydanlarda bu konulara girmek istemiyorum ama afişler, pankartlar ile millet o konuya gelmemi istiyor. Van'da, Adıyaman'da, Trabzon'da, Sivas'ta, Adana'da ve her yerde hep

bunu gördük. Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili hayırlısı ne ise o olsun" dedi.

Bakan Gül, dünyayı dolaştıkça noksanlarını gördüklerini belirterek, "Çalışmalarımızı heyecanla artırıyoruz. Yine Türkiye'nin başına gelirsek hedefimiz ihracatı 850 milyar dolara taşımak. Kişi başına düşen milli geliri 5 yılın sonunda 10 bin dolara getireceğiz. Avrupa'nın 6. büyük ekonomisi dünyanın ise 17. büyük ekonomisine sahibiz. Eğer bir ülkede çok parti yoksa demokrasiden bahsedemeyiz. Ama demokrasinin birilerine iftira atmak suçlama yapmak değil, bir hizmet yarışı olması gerekir. Eğer böyle olursa

ülke daha fazla kalkınır. 4.5 yıl önce Türkiye'de bir ev yangını vardı. Ama şimdi biz o ev yangınını söndürdük. Boyadık, süsledik. Enflasyon oranlarına bakmamız gerekiyor. Eskiden ihracatımız ne kadardı, şimdi ne kadar oldu? Asıl bunlara bakmamız gerekiyor. 4.5 yıl üst üste büyüdük. Yüzde 35'lik büyüme gerçekleştirildi. Dünyada en hızlı kalkınan ülke Çin. Onun ardından da şimdi Türkiye geldi. Türkiye, uzun yıllar sonra ilk defa bu kadar büyüme gerçekleştirdi. Bu ülkede hedefimiz enflasyonu indirmekti. 35

sene sonra enflasyon Türkiye'de tek haneli rakamlara kadar indi ve yüzde 7.5 oldu. Hedefimiz yolun sonunda yüzde 6'lara, önümüzdeki yıl ise yüzde 2'lere düşürmek olacaktır" şeklinde konuştu.

(MÇ-ATÖ-GS-Y)

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Politika

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title