Haberler

Görme Engelli Öğrencilerine "Işık" Oluyorlar

LALE KÖKLÜ / SALİM TAŞ - Hatay'da bir ilkokulda görme engelli öğrenciler için oluşturulan iki özel sınıfta görev alan öğretmenler, öğrencilerini hem geleceğe hazırlıyor hem de hayatlarını aydınlatıyor.

Merkez Antakya ilçesinde bulunan Atatürk İlkokulunda açılan iki özel sınıfta, görme engelli ve değişik derecede görme kaybı yaşayan ancak "ışık algısı" olduğu tespit edilen toplam 15 öğrenciye eğitim veriliyor.

Velilerin talebi üzerine açılan özel sınıflarda eğitim gören öğrencilere ders veren 2 görme engelliler öğretmeni ise gözleri gibi baktıkları öğrencilerine eğitimin yanı sıra hayatı da öğretiyor. Fedakarca çalışan ve şimdiye kadar 12 öğrenciyi mezun eden öğretmenler, öğrencilerinin zaman zaman öğretmenleri zaman zaman da gözü oluyorlar.

En küçüğü 7 en büyüğü 11 yaşında olan ve aralarında kardeşlerin de bulunduğu 15 öğrenci ise farklı ilçelerden taşımalı olarak okula geliyor.

Teneffüslerini diğer sınıflarda okuyan öğrencilerle beraber geçiren ve el ele tutuşarak okul bahçesinde rahatlıkla oyun oynayabilen öğrenciler, ihtiyaçlarını ise görevli öğretmenler eşliğinde karşılıyor.

Derslerinde başarı gösteren ve kimi öğretmen kimi de doktor olmak isteyen görme engelli öğrenciler, sevimlilikleriyle de dikkati çekiyor.

"Hayatlarında bir ışık olmaya çalışıyoruz"

Atatürk İlkokulu Müdürü Halil İbrahim Aksu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, görme engelli mevcut 15 öğrenciye birleştirilmiş sınıf uygulaması yaptıklarını söyledi.

Her öğrencinin öğretmenleri için ayrı bir değer olduğuna dikkati çeken Aksu, şöyle konuştu:

"Bu sınıflara diğer öğretmen arkadaşlarımızla özel bir ilgimiz var. Onların hayatlarında bir ışık olmaya çalışıyoruz, hayata tutunmalarını sağlamak bizim en büyük görevimiz. Gerek kendileri gerekse aileleri açısından burası gerçekten vazgeçilmez bir yer. Sadece okul değil, hayata hazırlama yeri çünkü bu çocuklarımız sadece okuma yazmayı öğrenmiyorlar, bağımsız yürümeyi, bağımsız hareket etmeyi ve kendilerini ifade etmeyi öğreniyorlar. İnanın ilk kayda geldiklerinde velilerimiz çocuklarını okula göndermek istemiyorlardı. Yani çocuklarının gözleri görmediği için 'Nasıl yapacak, düşer mi, kalkar mı?' şeklinde endişeleri oluyordu. Ancak bu endişelerinin yersiz olduğunu zaman içinde kendileri de görüyorlar."

Öğrencilerin her türlü ihtiyaçlarıyla birebir ilgilendiklerini kaydeden Aksu, "Gerek rehber öğretmenlerimiz, gerekse yardımcı personellerimiz bu konuda gerçekten çok titizlikle çalışıyorlar." dedi.

Aksu, okullarında oluşturdukları özel sınıflarda her türlü teknolojik imkanların olduğunu vurgulayarak, çocukların eksiksiz bir şekilde diğer öğrenciler gibi eğitim ve öğretimlerini sürdürdüklerini belirtti.

Görme engelliler öğretmeni Fikret Çiçekli ise 20 yıldır severek yaptığı işte öğrencilerine verdiği katkının yanı sıra kendilerinin de hayattan ders çıkardığını aktardı.

Öğrencilerini her yönüyle hayata hazırladıklarına inandıklarını ifade eden Çiçekli, şunları söyledi:

"İnanın sınıfa girdiğim zaman görme engelliler sınıfı olduğunun bile farkında değilim. Normal bireyler gibi görüyorum ben onları. Normal akademik derslerin yanı sıra verebileceğim her şeyi vermeye çalışıyorum. Aileleri zaman zaman eğitimin içerisine katıyorum. Çünkü bizim özel eğitim sadece çocuğu eğitmekle bitmiyor, idaremizin desteğiyle velilerimizi de işin içine katarak beraber çocukları geleceğe hazırlamaya çalışıyoruz. Kendi ayaklarının üzerine basabilen, kendi ihtiyaçlarını bağımsız şekilde karşılayan, ilerde kendi ekmeğini kendi kazanacak bireyler yetiştirmeyi amaçlıyoruz."

Çiçekli, mezun ettiği birçok öğrencisinin güzel sanatlar fakültesinde eğitimini tamamladığını aktardı.

Öğretmenlerden Sema Sarban da tüm çocuklar gibi görme engelli öğrencilerinin koşmayı, gülmeyi, oyun oynamayı çok sevdiğini söyledi.

Öğretmenler olarak onlar için ellerinden gelinin en iyisini yapmaya gayret ettiklerini ifade eden Sarban, "İsteğimiz sadece öğrencilerimizi diğer çocukların düzeyine getirmek." dedi.

Doğuştan görme engelli öğrencilerden 9 yaşındaki Alinya Uzun, okulunu ve teneffüste en yakın arkadaşı Nisa ile zaman geçirmeyi çok sevdiğini söyledi.

Öğrencilerden 7 yaşındaki Uğur Uncu ve Yahya Yeşiltepe ise okulda en sevdikleri şeyin teneffüste birlikte vakit geçirmek olduğunu anlattı. Her ikisi de öğretmen olmayı hayal eden iki arkadaş, çok sevdikleri öğretmenleri gibi insanları eğitmek ve onları geleceğe hazırlamak istediklerini kaydetti.

Öğrencilerden Murat Enes Gilli ise sağlık görevlisi olan babasına yardım etmek için göz doktoru olmak istediğini belirtti.

Rıfat Can Özdemir (9) de hayalini "Büyüyünce göz doktoru olacağım. Bu mesleği çok duydum ilk kez 5 yaşındayken göz doktorumla tanıştım. Benim gözlerim ışık görüyor. Resimleri çok az görüyorum ama iyileşeceğim." sözleriyle paylaştı.

Kaynak: AA / Kültür Sanat

Antakya Çiçekli Kültür Sanat Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title