TÜM KATEGORİLER
Filistinli Eğitimcilerden Trump'ın "Nefret İçerikli Eğitim" Suçlamasına Tepki
Filistinli eğitimciler, ABD Başkanı Donald Trump ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Filistin eğitim sistemine yönelttiği "nefret içerikli düşünceleri teşvik etme" suçlamasına tepki göstererek "şiddet, nefret ve ırkçılığı asıl teşvik edenin İsrail yönetimi olduğunu" belirtti.
KAYS EBU SEMRA - Filistinli eğitimciler, ABD Başkanı Donald Trump ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Filistin eğitim sistemine yönelttiği "nefret içerikli düşünceleri teşvik etme" suçlamasına tepki göstererek "şiddet, nefret ve ırkçılığı asıl teşvik edenin İsrail yönetimi olduğunu" belirtti.
ABD Başkanı Trump'ın İsrail Başbakanı Netanyahu ile 15 Şubat'ta Beyaz Saray'da düzenlediği basın toplantısında söylediği "Artık Filistinlilerin küçük yaştan bu yana öğrendikleri nefretten vazgeçmeleri gerekir. Ne öğrendiklerini gördüm. Sınıflarda esneklik ve yumuşaklığı öğrenmeleri icap eder." şeklindeki sözleri ve Netanyahu'nun "Filistin eğitim sisteminde İsrail'in yıkılmasının istendiği" yönündeki ithamları Filistinlilerin tepkisine neden oldu.
AA muhabirine konuşan Filistinli eğitimci ve uzmanlar, uluslararası hukuka uygun olan müfredatta öğrencilere topraklarına bağlı olma hakkının öğretildiğini, işgal yönetiminden kaynaklanan sıkıntıların gözetildiğini ve barışa davet eden bir dilin kullanıldığını söyledi.
Filistin Eğitim ve Öğretim Bakanlığı Eğitim Programı Başkanı Servet Zeyd, Trump'ın Filistin'deki eğitim sistemine yönelttiği eleştirilere ilişkin, "Filistin eğitim sistemi millidir, Filistin tarihini anlatır ve kesinlikle uluslararası hukukla çelişen bir durum söz konusu değildir." değerlendirmesinde bulundu.
Filistin eğitim programlarında nefret, terör ve ötekileştirmenin teşvik edildiği tek bir cümle veya terimin dahi olmadığını belirten Zeyd, "Filistin eğitim sistemi, Filistin gerçeğini, İsrail işgalini ve işgal dolayısıyla öğrenciler ve tüm toplumun yaşadığı sorunları anlatıyor. Bu da kesinlikle 'nefrete teşvik' olarak isimlendirilemez. Uluslararası hukukta, öğrencilerin bulundukları ortamın şartlarına göre eğitim alma hakkına sahip olduğu vurgulanıyor. Bizler işgal yönetimi nedeniyle her evde ya bir ölü ya yaralı ya da tutuklunun acısını yaşıyoruz. Dolayısıyla kitaplarımızda bunları ve Filistin tarihini anlatıyoruz." dedi.
"Filistin eğitim sistemi toprak, vatan ve birlikte yaşama sevgisi aşılıyor"
Okullarda öğrencilere "birlikte yaşama" sevgisini aşıladıklarını, buna karşın İsrail'in nefret diliyle eğitim verdiğini ifade eden Zeyd, şunları kaydetti:
"Onlar (İsrail), müfredatta Filistin devrimini ve Kudüs'ü Filistin devletinin başkenti olarak görmeyi istemediği gibi, İsrail ordusu tarafından okula giderken engellenen öğrencilere veya İsrail buldozerlerinin söktüğü zeytin ağaçlarına sarılan Filistinli kadına yahut İsrail saldırıları sonucu Gazze'de meydana gelen yıkıma ait fotoğrafların da kitaplarda yer almasını istemiyor. Filistin eğitim sistemi, öğrencilerine toprak, vatan ve birlikte yaşama sevgisi aşılıyor. İsrail ise eğitim sistemiyle şiddeti ve nefreti işliyor. Onlar kendi öğrencilerini 'Filistinli Arapların böcek ve fareler olduğu' şeklinde eğitiyor. Hatta İsrail'de yaşayan Filistinliler bile bu eğitimden geçiyor. Bizim eğitim kitaplarımızda ise hayaller değil, gerçekler aktarılıyor."
Nablus En-Necah Üniversitesi Müfredat ve Öğretim Yöntemleri Uzmanı Prof. Dr. Suheyl Ebu Salha da Filistin eğitim sisteminde nefret ve şiddete teşvik edici unsurların yer almadığını vurguladı.
Ebu Salha, "Filistin'deki eğitim, sevgi ve barış ile Filistin toprakları üzerinde uyum içerisinde yaşamaya çağırıyor. ABD ve İsrail'in Filistin eğitimine yönelik tahrik içeren açıklamaları ABD'nin 43'üncü Başkanı George Bush dönemine dayanıyor." diye konuştu.
Müfredatı oluştururken, uluslararası hukukun ve yeni nesle Filistin ile olan bağlarını öğretmenin üzerinde durduklarını kaydeden Ebu Salha bunun da kesinlikle "nefrete teşvik olmadığının" altını çizerek, "Filistin eğitim programlarının tümünde, 'halkların kendi topraklarında barış ve güven içerisinde yaşama hakkı olduğuna' dair uluslararası antlaşmalara değinilerek, öğrencilere 'vatana bağlılık' öğretiliyor." dedi.
"İsrail'in nefret dili İsrail toplumundaki siyahileri de kapsamış durumda"
Filistin İsrail Araştırmaları Merkezi Müdürü Antoine Shalhat ise İsrail basınında, sosyal medyada ve hatta okullardaki eğitim sisteminde tahrik ve nefret dilinin kullanıldığını dile getirdi. Shalhat şunları söyledi:
"Araştırmalara göre İsrail'in nefret ve ırkçılık dili, Filistinli Arapları aşarak İsrail toplumundaki siyahileri de kapsamış durumda. İsrailliler çocuklarına iki tür insan olduğunu öğretiyor. Yahudilerin üstün sınıf, Arap ve Filistinlilerin ise alt sınıf olduğunu söylüyorlar. İsrail, 'Filistinli teröristtir, şiddet ve nefreti körükler' demek için ABD yönetiminin kendisinden yana olan tavrını kullanıyor."
Batı Şeria'daki En-Necah el-Vataniyye Üniversitesi Öğretim Üyesi Ferid Ebu Dahir de "İsrail hükümeti ile ABD yönetimi, Filistin eğitim sistemi ve basınındaki tüm ulusal karakterleri kaldırarak, Filistin halkını ve yönetimini tamamen 'ehlileştirdikten' sonra İsrail'in kontrolüne almaya çalışıyorlar." değerlendirmesinde bulundu.
Her ülkenin eğitim programında vatan, millet, özgürlük ve egemenlik sevgisini işleyerek devletlerini güçlendirmeye çalıştığını ve bunun da nefrete teşvik olmadığını anlatan Ebu Dahir, ABD ve İsrail'in Filistin eğitim sistemine yönelik eleştirilerine karşı Filistin Eğitim ve Öğretim Bakanlığına "Filistin eğitim sistemini başka ülkelerin eğitim sistemiyle karşılaştıran ve dengeli olduğunu gösteren periyodik raporlar ve ilmi çalışmalar yayımlaması" önerisinde bulundu.
