Haberler

Fetö'nün Medyadaki En Temel Faaliyeti: Algı Operasyonları

Kayyuma devredildikten sonra kapatılan Zaman gazetesinin eski yönetici ve yazarlarından oluşan 30 şüpheliye yönelik "darbe girişimi" ve "FETÖ/PDY üyeliği" suçlarından hazırlanan iddianamede, "Örgütün medyadaki en temel faaliyeti, örgüt amacı ve stratejisi dogˆrultusunda algı operasyonu yapmaktır.

Kayyuma devredildikten sonra kapatılan Zaman gazetesinin eski yönetici ve yazarlarından oluşan 30 şüpheliye yönelik "darbe girişimi" ve "FETÖ/PDY üyeliği" suçlarından hazırlanan iddianamede, "Örgütün medyadaki en temel faaliyeti, örgüt amacı ve stratejisi dogˆrultusunda algı operasyonu yapmaktır. Bu yolla örgüt toplumdaki tepkiselligˆi yönlendirmekte, kendisine mes¸ruiyet alanı sagˆlamaya çalıs¸maktadır." denildi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede, "Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY), örgütün tabanı ile haberles¸meyi sagˆlamak, motive etmek ve çes¸itli propaganda teknikleriyle kamuoyunu yanlıs¸ yönlendirebilmek amacıyla medyayı etkili bir s¸ekilde kullandığı belirtildi.

"Örgütün medyadaki en temel faaliyetinin, örgüt amacı ve stratejisi dogˆrultusunda algı operasyonu yapmak" olduğu vurgulanan iddianamede, "Bu yolla örgüt toplumdaki tepkiselligˆi yönlendirmekte kendisine mes¸ruiyet alanı sagˆlamaya çalıs¸maktadır." ifadesi kullanıldı.

İddianamede, algı operasyonları yapılırken medyanın çok etkin kullanılmasıyla beraber, örgütsel faaliyetler çerçevesinde toplumun muhtelif kesim ve katmanlarına sızmıs¸ örgüt mensuplarının da bulundukları konuma göre dedikodu yapıp istihbarat toplayarak, sahte delil üreterek, yargılama konularında örgüt menfaatini gözetip maddi katkı sagˆlayarak bu algıya destek oldukları dile getirildi.

"Yayınlanan sohbetlerde örgüt mensuplarına talimat veriliyor"

Bu algı operasyonuyla bireylerin, objektif olmaktan uzaklas¸arak örgüt ideolojisi ve amaçları dogˆrultusunda, örgüt gözüyle olaylara yaklas¸maları ve yanlıs¸ degˆerlendirme yapmalarının hedeflendiği vurgulanan iddianamede, şunlar kaydedildi:

"Fetullah Gülen tarafından düzenlenen 'sohbet' adlı örgüt propagandaları, örgütün medya

organları tarafından genis¸ kitlelere iletilmekte, bu yöntemle toplum tabanında taraftar toplamaktan ziyade örgüt mensuplarına, örgüt dili ve jargonuyla gizli ya da açık talimatlar verilmektedir. Sohbetlerde dini bir konu anlatılıyormus¸ gibi yapılıp gerçekte siyasi, sosyal, kültürel ve ekonomik meselelerle birlikte örgütün gelecegˆi ile ilgili konular is¸lenmekte, örgüt propagandası yapılmaktadır."

Örgüt liderinin medya üzerinden verdigˆi talimatlarla örgüt tabanını motive ederek harekete geçirmeyi hedeflediği ve bilhassa Zaman gazetesinin FETÖ/PDY içi iletis¸imde önemli bir role sahip, bu örgütün adeta sözcüsü konumunda olduğu aktarılan iddianamede, "Nurcu hareketten ayrılan Gülen tarafından kurulan FETÖ/PDY, bu ve benzeri hareketlerin kullandıgˆı I·slami dili tercih etmedi. I·slami düs¸ünceyi temsil ettigˆini ileri süren FETÖ/PDY, pragmatik kazanımlar ugˆruna I·slam'ı dogˆrudan degˆil, dolaylı yollardan anlatmayı, bazen de anlatmamayı tercih etti.

Örgüt medyasında defaatle Gülen'in kendileri ile dogˆrudan ilgisi olmadıgˆı savunuldugˆu halde örgüt medyası Gülen'in talimatları dogˆrultusunda hareket etmekte, yayın ilke ve prensipleri onun istedigˆi s¸ekilde belirlenmektedir." değerlendirmesi yapıldı.

"Zaman, Gülen'in düşünceleri doğrultusunda yayın yapıyordu"

FETÖ/PDY kurucusu ve lideri Fetullah Gülen ile organik bagˆları as¸ikar oldugˆu halde Zaman gazetesinin imtiyaz sahipleri ile yönetici ve yazarlarının samimiyetsiz bir s¸ekilde bu bagˆları açıkça kabul etmedikleri, "sadece kendisine, düs¸üncelerine destek ya da sempatilerinin oldugˆunu" ifade ettikleri anlatılan iddianamede, şu ifadeler kullanıldı:

"Malum oldugˆu üzere 28 S¸ubat 1997 postmodern darbe sürecinde darbe rejimini destekleyen Gülen'in düs¸ünceleri dogˆrultusunda yayın politikaları gelis¸tirilmişti. Yine, 'dinler arası diyalog' düs¸üncesi kapsamında FETÖ/PDY lideri Gülen'in uluslararası bagˆlantılar kurmasını Zaman gazetesi imtiyaz sahipleri, yönetici ve yazarları sagˆlarken, gazete de bu dogˆrultuda yayınlar yaparak örgütü alenen destekliyor, propagandasını yapıyordu. Bir dönem FETÖ/PDY içerisinde yer alan ancak Fetullah Gülen ile ilis¸kilerinin bozulması nedeniyle bu örgütle bagˆları kesilen Zaman gazetesinin eski genel müdürlerinden Nurettin Veren, 'Zaman gazetesinin sayfa içeriklerinden mans¸etlerine kadar hemen hemen bütün içerigˆinin dogˆrudan Gülen'in talimatları ve onayı dogˆrultusunda belirlendigˆini' 2005 yılında Türkiye'de ilk defa dile getirerek malumu ilan etmis¸tir. 17-25 Aralık 2013 komplo tes¸ebbüsleri sonrasında örgütten ayrılan ve Gülen'e çok yakın oldukları bilinen s¸ahıslar da bu ifadelerin dogˆrulugˆunu desteklemis¸lerdir."

I·stanbul Cumhuriyet Bas¸savcılıgˆınca yürütülen bir sorus¸turma kapsamında Gülen ile örgütün yayın organlarından Samanyolu TV yöneticisi Hidayet Karaca arasındaki konus¸maların, medya temsilcilerinin Gülen'den nasıl talimat ve onay aldıklarını gözler önüne serdiği belirtilen iddianamede, şunlar kaydedildi:

"Söz konusu konus¸mada Hidayet Karaca'nın, Gülen'in onayı ve talimatı dogˆrultusunda, 'S¸efkat Tepe' dizisinin formatında degˆis¸ikligˆe giderek sonraları örgütün algı operasyonlarını yürütecek 'karanlık kurul' adı verilen sahneleri olus¸turdugˆu anlas¸ılmaktadır.

Yine ikili arasındaki bas¸ka bir konus¸mada, Karaca'nın 'S¸efkat Tepe' adlı dizi senaryosunun önemli ve örgüt açısından etkili bir bölümünü Gülen'in onayına sundugˆu görülmektedir. Senaryo metninde dershaneler meselesinin is¸lenecegˆi anlas¸ılmakta olup, Gülen'in ifadelerinden Ekrem Dumanlı'nın da bu meseleyi örgüt medyasına bagˆlı Zaman gazetesinde is¸lemek amacıyla müsaade ve onay istedigˆi tespit edilmekte ve Gülen'in bu meselenin yumus¸akça is¸lenmesine onay verdigˆi görülmektedir."

Dumanlı'nın Gülen önünde el pençe divan durması

İddianamede, söz konusu görüs¸meler sonrasında "S¸efkat Tepe" adlı dizide ve Zaman gazetesinde dershaneler meselesinin Gülen'in talimatları dogˆrultusunda "yumus¸akça" is¸lenmeye bas¸ladığı anlatılarak, bu durumun örgüt medyasının, örgüt açısından hayati derecede önem tas¸ıyan yayınlarının, liderin talimatlarına göre s¸ekillendirildigˆini açıkça ortaya koyduğu vurgulandı. İddianamede, "Nitekim Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni oldugˆu dönemde Ekrem Dumanlı'nın Fetullah Gülen önünde el pençe divan durdugˆunu gösteren ve örgüt medyası bas¸ta olmak üzere birçok medya organı tarafından kamuoyuna sunulan fotogˆrafta gerçek otoritenin Gülen oldugˆunu gözler önüne sermis¸tir." değerlendirmesi yapıldı.

Bas¸ta Hüseyin Gülerce olmak üzere FETÖ/PDY medyasında üst düzey yöneticilik yapan kişilerin, gerek tanık olarak verdikleri ifadelerde gerekse kamuoyuna yaptıkları açıklamalarda Zaman gazetesinde çalıştıkları dönemlerde örgüt medyasında yer alacak ve örgüt için önem derecesi yüksek yazıların Fetullah Gülen'in onayı alınarak yayınlandıgˆını belirttikleri aktarılan iddianamede, "Örgüt medyasına bagˆlı televizyon ekranlarında yer alan dizi senaryolarının Gülen'in onayı dahilinde belirlendigˆine s¸ahit oldugˆunu sözlerine ekleyen Gülerce, 'örgüt medya organlarının yazılı ve görsel yayınlarına Gülen tarafından ekleme, çıkarma, düzeltme, degˆis¸tirme ve sansür uygulandıgˆını, bu s¸ekilde onun yayınlara müdahale ettigˆi ve yayınları yönlendirdigˆini' de vurgulamıs¸tır." denildi.

"Medya ile ilgisi olmayan, bu saha hakkında yeterli bilgisi bulunmayan ve dolayısıyla 'üst akıl' tarafından daha kolay yönlendirilebilecek ehliyetsiz s¸ahıslara FETÖ/PDY medya organlarının yönetimlerinde görev verilmis¸tir. Bu sayede yönetim kurulu üyeleri ve hatta yöneticiler 'kukla' durumunda kalmıs¸lardır." ifadesi kullanılan iddianamede, başka işlerle uğraşan kişilerin hiçbir bedel ödemeksizin Feza Gazetecilik AS¸'ye ortak edildigˆinin bu kişilerin beyanlarıyla ortaya çıktığı dile getirildi.

FETÖ/PDY medyasının ve medyada görevli örgüt üyelerinin, Gülen'in talimatları dogˆrultusunda nasıl hareket ettikleri ve hangi yöntemlere müracaat ederek algı operasyonları gerçekles¸tirdikleri hususlarına ilişkin örgüt üyeleri hakkında açılmış soruşturmalardan örnekler verilen iddianamede, FETÖ/PDY medyasının, örgüt fikir ve uygulamalarına muhalefet eden kis¸i ve olus¸umlara yaklas¸ım tarzını ve tutumunu, kamuoyunda "Tahs¸iyeciler grubu" olarak adlandırılan dini grubu sindirmeye yönelik saldırı kampanyasının gayet net bir s¸ekilde ortaya koyduğu vurgulandı.

Soruşturma ve dava konusu olan "Tahs¸iyeciler Grubu"na örgütün medya ve kamudaki uzantıları aracılıgˆıyla kumpas kurulduğunun tespit edildiği anlatılan iddianamede, soruşturmalara konu MI·T tırları operasyonu, sözde Selam Tevhid-Kudüs ordusu ve 17-25 Aralık soruşturmalarında da FETÖ/PDY medyası aracılığıyla nasıl bir algı çalışmasının yürütüldüğü aktarıldı.

Kaynak: AA / Güncel

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Hidayet Karaca Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title