Fetö'nün Darbe Girişimine Tepkiler

Kara Harp Okulu'nda 4. sınıfta öğrenciyken okuldan atılan Halil Sancar, "Sadece ben değil ordudan atılan yüzlerce vatan evladı var. Vatan evlatlarına kıyanların, onları yok etmeye çalışanların, Askeri Şura kararlarıyla ordudan atanların iyi araştırılması lazım" dedi.

İstanbul Ulaşım AŞ'de mühendis olarak çalışan Halil Sancar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Lefkoşa Türk Lisesi'ni bitirdikten sonra sınavlara girerek Kara Harp Okulu'nu kazandığını belirtti. Babasının 8 yıl Kıbrıs'ta mücahitlerin safında savaştığını aktaran Sancar, şunları anlattı:

"Babam her zaman benim asker olmamı isterdi. Ben de sınavlara girerek Kara Harp Okulu'nu kazandım. O zaman biz Kara Harp Okulu'nda 5 vakit namazımızı kılıyorduk. Harp Okulu'nda cami vardı. Harp Okulu'na ilk girdiğimde bana 'Namaz kılarsan seni atarlar, sana müsaade etmezler' dediler. Ben de onlara biz namaz kılamayacaksak o zaman erkenden ayrılalım' dedim. İntibak eğitiminden sonra yemin töreni oluyordu. O yemin töreninde tabur komutanı geldi 'Sorunuz var mı?' dedi. Ben de elimi kaldırdım ve 'Namaz kılanların okuldan atılacağı söyleniyor. Öyleyse ben yemin etmeden ayrılayım' dedim. O da bana 'Öyle bir şey olmaz. Harp Okulu'nda cami var orada namazını kılabilirsin' dedi. Biz de namaz kılıyorduk."

Okulda Fetullah Gülen'in yapılanmasına bağlı askeri öğrencilerin de var olduğunu kaydeden Sancar, sözlerine şöyle devam etti:

"Fetullah Gülen'in yapılanmasına bağlı öğrenciler, 'imayla' namaz kılarlardı. Biz tabii o zaman işin mahiyetini bilmediğimiz için onlarla konuşurduk. 'Kardeşim, hadiste böyle bir şey yok, ayette böyle bir şey yok. Peygamberimizin sünnetinin dışında hareketler bunlar, böyle bir fetva da yok. 'Ancak çok büyük darbe alırsın, kaza geçirirsin, yerinden kalkamayacak hale gelirsin, yattığın yerde namaz kılabilirsin diye hocalarımız cevaz veriyorlar. Sağlıklı bir durumda ne olursa olsun böyle bir cevaz yok' diye anlatıyorduk. Hatta bazılarını da etkilemiştik, kendi safımıza çekmeye başlamıştık... Sadece ima namazına değil, tabii biz kendi devletimize, kendi vatanımızda, kendi milletimizde gerçek Müslüman olarak hareketlerimizi açık olarak ortaya koymamız gerekiyor. Onlara, 'perde altında devleti ele geçirecek, devletin dışında bir aksiyon mu oluşturmaya çalışıyorsunuz' şeklinde bir yaklaşımımız vardı. Paralel yapının dışarıdaki bağlantıları, ağabeyleri, benim hakkımda karar çıkardılar dediler ki; 'Kesinlikle bunun yanına yaklaşmayacaksınız, bununla görüşmeyeceksiniz, konuşmayacaksınız'... Benim hakkımda karalama başlattılar."

"İçtimada konuştun", "Yatağını, dolabını toplamadın" gibi suçlamalarla disiplin notunun düşürüldüğünü ve sonunda da okuldan atıldığını anlatan Sancar, "Disiplin Kurulu'nda dedim ki, 'Eğitimde, atışta birinciyim, derslerimde başarılıyım. Askerliğin temel konularında başarılı olanın, askerliğin basit kurallarını yerine getirmemesi mümkün mü?' Bana verilen cevap 'PKK çetesinin elebaşı Abdullah Öcalan o senin dediğin konularda daha başarılı'...Ben böyle söylenince şok oldum. 'Bir insanı namaz kıldığı, dindar olduğu için okuldan atıyorsunuz' dedim. Ancak benimle kimin uğraştığını hiç öğrenemedim" şeklinde konuştu.

Paralel yapı üyelerinin, kendi elemanlarını önemli noktalara getirmek için gerçekten vatana hizmet edecek kişileri, dindarları pasifize etme girişiminde bulunduğunu aktaran Sancar, "Sadece ben değil ordudan atılan yüzlerce vatan evladı var. Vatan evlatlarına kıyanların, onları yok etmeye çalışanların, Askeri Şura kararlarıyla ordudan atanların iyi araştırılması lazım" ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA / Güncel