Haberler

Fetö'nün Darbe Girişimi

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, "Şimdi, inanış, düşünce ve yaklaşım farklılıklarını bir tarafa bırakarak, 79 milyonun birbirine kenetlenme zamanıdır.

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, "Şimdi, inanış, düşünce ve yaklaşım farklılıklarını bir tarafa bırakarak, 79 milyonun birbirine kenetlenme zamanıdır. Şimdi her bir vatandaşın, bizimle aynı mahalleyi, aynı şehri ve aynı vatanı paylaşan her bir memleket evladının, canını kendi canımız gibi aziz, malını kendi malımız gibi değerli, inancını kendi inancımız gibi masun, ailesini kendi ailemiz gibi muhterem bilme vaktidir. Şimdi milletin hukukuna, milli iradeye, özgürlüklere, demokrasiye ve ülkemizin maddi ve manevi bütün kazanımlarına hep birlikte sahip çıkma zamanıdır." dedi.

Prof. Dr. Görmez'in başkanlığında, FETÖ'nün darbe girişimini ve devamında yaşananları değerlendirmek üzere 81 il müftüsünün bir araya geldiği olağanüstü istişare toplantısı yapıldı. Başkan Görmez, toplantının ardından sonuç bildirisini okudu.

15 Temmuz Cuma akşamı milletin, Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde yuvalanmış bir grup cuntacının girişimiyle büyük bir suikastle karşı karşıya kaldığını belirten Görmez, bu girişimin cumhurbaşkanının, meşru idarenin, TSK'nın, Özel Harekat Polisi ve emniyet güçlerinin, siyaset kurumunun, sağduyulu medyanın ve toplum temsilcilerinin direnişi ve çağrılarıyla, milletin feraset, cesaret ve kararlılığıyla boşa çıkartıldığını kaydetti.

"Vatanperver ve hürriyetperver milletimiz, milli iradenin çiğnenmesine, hukukunun paymal edilmesine izin vermemiştir. Milletin hukukuna kastetmek, izzet ve onuruna halel getirmek, şeref ve haysiyetini ayaklar altına almak üzere planlanan bu saldırı karşısında bütün milletimiz yekvücut olmuş, göğsünü siper ederek bu hain kalkışmaya dur demiştir." diye konuşan Görmez, darbe girişimi sırasında şehit olanlara rahmet, yaralılara şifa diledi.

"Bu örgütün bütün kirli hayalleri artık açığa çıkmıştır"

Görmez, "Darbe girişimi karşısındaki vakur, cesur ve alicenap tutumuyla tüm dünyaya örnek olan, demokrasi, milli irade ve hukuk düzenine sahip çıkan asil bir milletin fertleri olmaktan dolayı bahtiyarlığımızı ifade ederken, hain kalkışmada suikasta hedef yapılan seçilmiş Sayın Cumhurbaşkanımıza, meşru hükümete, Millet Meclisinin saygıdeğer üyelerine, Genelkurmay Başkanı ve komuta kademesine, güvenlik güçlerine geçmiş olsun demeyi insani ve vatani bir görev biliyoruz." dedi.

FETÖ/PDY'nin uzun yıllar inançlı, samimi insanların saf dini duygularını istismar ederek, zaman içinde dini motifli bir ihanet şebekesine dönüştüğünü ve devleti ele geçirme hayalleri kurarak sivil ve askeri bürokrasiyi ele geçirmeye çalıştığını anlatan Görmez, cuntacı darbe girişiminin güdümlü FETÖ/PDY mensuplarınca gerçekleştirildiğinin milletin hakim kanaati olarak tescillendiğini kaydetti.

Çalışma ve eylemlerini dini bir görüntü altında gerçekleştirerek, milletin inanç ve sadakatinden nemalanan bu örgütün bütün kirli hayallerinin artık açığa çıktığını ifade eden Görmez, "Yıllardır kendilerini muhabbet fedaileri olarak bize lanse eden bu topluluğun aslında birer husumet fedaisi olduğu gerçeği artık hepimizin farkında olduğu bir hakikate dönüşmüştür." diye konuştu.

"Hepimizin müteyakkız olması gerekir"

Diyanet İşleri Başkanı Görmez, şunları kaydetti:

"Her şartta ve durumda bu türden hastalıklı bir yapının nasıl oluştuğu, bugüne kadar hangi saiklerle itibar gördüğü konusunda hepimizin soğukkanlı analizlere, tefekkür ve müzakereye ihtiyacımız olduğu açıktır.

Başkanlığımız, olayın vuku bulmaya başladığı andan itibaren her düzeydeki din görevlileriyle birlikte aziz milletimizle aynı safta yer tutmuş, anayasal statüsünün gereklilikleri içinde aziz milletimizin maneviyatını canlı tutmak üzere camilerimizi, minarelerimizi, sela ve ezanlarımızı meydanların hissiyatıyla buluşturmakta gecikmemiştir. Milletimizin varlık ve bekasına kast edenler karşılarında minarelerimizden yükselen sela seslerini ve onun maneviyatı etrafından kenetlenen milletimizi bulmuşlardır. Bu vesileyle yaşadığımız bu dehşet saatlerinin ilk anlarından itibaren cuntacılara ve ihanet şebekelerine karşı duran, kendi görevini müdrik din görevlilerimizi, müftüsünden imamına, müezzininden Kur'an öğreticilerine kadar hemen hepsini saygıyla, yürekten kutlarız. Gönüllülerimiz meydanlarda kardeşleriyle yan yana bu kumpası boşa çıkarmak için nöbet tutmuşlardır. Önümüzdeki süreç milletçe hepimiz için olduğu kadar, din hizmeti sunan kadrolar açısından da azami dikkat gerektiren bir süreçtir."

Uzun bir hazırlıktan sonra devreye sokulan bu hunhar projenin akamete uğramış olmasının kendilerini asla rehavete düşürmemesi gerektiğine dikkati çeken Görmez, "Milleti birbirine düşürme, tamamlayamadıkları hesaplarını başka hile ve desiselerle yeniden harekete geçirme konusunda olası girişimlere karşı hepimizin müteyakkız olması gerekir." dedi.

"Başkanlıktaki mevcudiyetine müsaade edilmeyeceği bilinmelidir"

Görmez, "Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde görev yapan herkesin, mensubu olduğumuz yüce İslam dininin inanç, ibadet ve ahlak esasları ve temel insani öğretileri ile yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim ve Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed'in (sas) sünneti, İslam'ın aydınlık bilgisi ve Müslümanların tarihi tecrübe ve birikimi istikametinde şekillenen prensipler doğrultusunda hareket etmekle yükümlü olduklarını unutmamalıdırlar." diye konuştu.

Anayasanın ve başkanlık mevzuatının çizdiği çerçeveye, başkanlığın yerleşmiş din hizmeti ilkelerine riayet etmenin bütün görevlilerin ortak sorumluluğunda olduğunun unutulmaması gerektiğine işaret eden Görmez, "Bölücü, ayrıştırıcı, ötekileştirici, dışlayıcı yaklaşımlara asla müsaade edilmeyeceği, tekelci, klikçi tutumlara izin verilmeyeceği, başta bu yapı olmak üzere dini veya etnik yapılarla bağlantısı maruf olanların, istismarcı unsurlarla ilişiği bulunanların başkanlıktaki mevcudiyetine müsaade edilmeyeceği bilinmelidir. Bütün bu konularda başta il ve ilçe müftülerimiz olmak üzere her düzeyde yöneticinin sorumluluğunu bir kez daha teyid ediyoruz." ifadelerini kullandı.

"Şimdi milli iradeye hep birlikte sahip çıkma zamanıdır"

İslam dünyasının muhtelif ülkelerinde uygulanan, milleti birbirine düşürme, fitne ve fesat ortamı oluşturma, kaos yaratma ve çatışma zemini oluşturarak kamu düzenini bozma, siyasi istikrarsızlıklar çıkarma ve ülkeleri bölme girişimlerinin dikkatten uzak tutulmaması gerektiğini vurgulayan Görmez, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yaşanan kargaşa ve güvensizlik ortamından yeni şiddet ve terör şebekelerinin üretilmesine asla izin verilmemelidir. Milleti karşı karşıya getirecek, inanç ve etnik gerilimleri tahrik ederek çatışmalara sebebiyet verecek her türlü tutum ve davranışlara karşı feraset ve basiretle yaklaşılmalıdır.

Şimdi, inanış, düşünce ve yaklaşım farklılıklarını bir tarafa bırakarak, 79 milyonun birbirine kenetlenme zamanıdır. Şimdi her bir vatandaşın, bizimle aynı mahalleyi, aynı şehri ve aynı vatanı paylaşan her bir memleket evladının canını, kendi canımız gibi aziz, malını kendi malımız gibi değerli, inancını kendi inancımız gibi masun, ailesini kendi ailemiz gibi muhterem bilme vaktidir. Şimdi milletin hukukuna, milli iradeye, özgürlüklere, demokrasiye ve ülkemizin maddi ve manevi bütün kazanımlarına hep birlikte sahip çıkma zamanıdır.

Şerefli milletimizin bekasına yönelmiş, hukukuna tecavüz etmiş bu ihanet hareketine karşı soylu direniş, aynı zamanda bir adalet ve merhamet direnişi olarak tarihe yazılmalıdır. Hep birlikte ırk, mezhep, meşrep, cinsiyet ya da politik mülahazalarla ülkemizi fitne ve fesada sürüklemek isteyenlere karşı tek yürek olmaya devam etmeliyiz."

Her türlü gündelik siyasetin dışında kalarak, toplumsal varlığı, milli birliği, huzur ve kardeşliği bütün menfaatlerin üstünde tutarak hareket eden başkanlığın, milletin emrinde ve din-i mübin-i İslamın hizmetinde olmaya devam edeceğini ifade eden Görmez, "Rabbimiz aziz milletimize bir daha böyle acılar yaşatmasın, vatanımızı ve milletimizi her türlü fitne ve fesattan muhafaza eylesin." dedi.

Kaynak: AA / Güncel

Mehmet Görmez Politika Güncel Haberler

title