Eurıe 2017 Uluslararası Avrasya Yükseköğretim Zirvesi"

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Türkiye'nin eğitime çok büyük önem verdiğini belirterek, "Bu bilinçle de merkezi hükümet bütçemiz içindeki en fazla kaynağı eğitime ayırdık. 2002'de Milli Eğitime ayrılan kaynak 11 milyar Türk Lirası. Şimdi 122 milyar lira eğitime kaynak ayırıyoruz." dedi.

Bakan Yılmaz, 53 ülkede faaliyet gösteren üniversite temsilcisi ile eğitimcinin katılımıyla Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen "EURIE 2017 Uluslararası Avrasya Yükseköğretim Zirvesi"nde, eğitim ve ekonomi alanlarındaki iş birliğinin artırılmasının hedeflendiğini söyledi.

Her ülkenin olduğu gibi, Türkiye'nin de en önemli konusunun eğitim olduğunu aktaran Yılmaz, "Eğitimden daha öncelikli veya önemli bir konumuz yoktur. Bu bilinçle de merkezi hükümet bütçemiz içindeki en fazla kaynağı eğitime ayırdık. Ne kadar yol aldığımızı anlatmak için bir kıyaslamayı aktarmak istiyorum. 2002'de Milli Eğitime ayrılan kaynak 11 milyar Türk Lirası. Fakat o dönemki bütçe içindeki oranı yüzde 10'a tekabül ederken, şimdi 122 milyar lira eğitime kaynak ayırıyoruz. Merkezi hükümet bütçesinin yüzde 20'sine tekabül ediyor." diye konuştu.

Yılmaz, OECD ülkelerinin kendi milli gelirlerinin yüzde 5,2'sini eğitime pay olarak ayırdıklarını, Türkiye'de ise bu oranın yüzde 5,8 olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Dolayısıyla eğitime önem veren, her şeye önem vermiştir. Eğitimi ihmal eden, her şeyi ihmal etmiştir. Eğitimde kalite değişmez hedefimiz ve amacımızdır. Daha iyi bir kaliteyi evlatlarımıza, öğrencilerimize vermek için çalışıyoruz. Onun için derslik başına düşen öğrenci sayısının az olmasına, öğretmen başına düşen öğrenci sayısının az olmasına, teknolojik gelişmelerin eğitime katılmasına çalışıyoruz. Üniversitelerimizde kaliteli eğitim vermek içinde çalışıyoruz. Üniversitelerimizde hem sayısal artış oldu hem de kalite artışı sağlandı."

Milli Eğitim Bakanı Yılmaz, Türkiye'de 183 üniversite bulunduğunu ve 7 milyon öğrencinin eğitim gördüğünü hatırlatarak, şunları anlattı:

"Üniversiteye giden öğrenci sayısı bakımından Avrupa ve Rusya'dan sonraki sıradayız. Bundan gerçekten gurur duyuyoruz. Bizim genel kuralımız şu; iki günü birbirine eşit olan zarardadır. Bundan dolayı da hem üniversiteler arasında ihtisaslaşmaya önem veriyoruz hem de dışarıdan denetimi sağlamaya çalışıyoruz. Şu anda kalite kurumu kuruldu. Ama bu kalite kurumunu özerk hale getirmek istiyoruz. Bunu idari ve mali özerkliğe kavuşturmak istiyoruz. Dolayısıyla önümüzde daha kaliteli bir yüksek eğitim vermek için bizim öncelikli amaçlarımız arasında olacaktır."

İş birliği çağrısı

Bakan Yılmaz, 53 ülkeden gelen öğretim üyeleri, eğitim çalışanları ve eğitim emekçilerinin bu etkinlikle beraber her alanda iş birliği yapmasını arzuladıklarını vurgulayarak, "Her alanda iş birliği yapalım. Öğrencilerimizin değişimini gerçekleştirelim. Öğretim elemanları ve akademisyenlerimizi değiştirelim. Programlarımızın değişimini gerçekleştirelim. Ortak projeler yapalım. Bilgilerimizi paylaşalım. Tecrübelerimizi paylaşalım. Bilgi ve tecrübenin paylaşıldıkça artacağına ve herkesin de bu paylaşımda kazanacağına inanıyorum. Türkiye olarak birçok ülke ile stratejik iş birliği yapıyoruz. Ama bilin ki bu stratejik iş birliği alanının en önemli alanının eğitim olduğunu düşünüyorum. 20 ülke ile stratejik iş birliği yapıldı. Bunu için çok daha fazla çalışmamız, çok daha fazla gayret göstermemiz lazım. Bizden yeni yollar bulmamızı, yeni yollar açmamızı bekleyen insanların umudu olarak da iki günü birbirine eşit kılmamak için çok daha fazla projeyi hayata geçirmemiz lazım." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye olarak bu yolda yapılacak her türlü projeye destek vermeye hazır olduklarını aktaran Yılmaz, "Amacımız daha iyi bir Türkiye'dir. Barış ve huzur içerisinde kalkınmış bir Türkiye, kalkınmış bir coğrafya, kalkınmış bir Avrasya. Ama dünya da ve ülkemizde de genel sözümüzdür, dünyada barış, Türkiye'de barış. Dünyada refah, ülkemizde refah." ifadelerini kullandı.

Bakan Yılmaz'ın ardından kürsüye gelen eski Katar Kültür, Sanat ve Kültürel Miras Bakanı ve UNESCO Genel Sekreter Adayı Hamad Bin Abdulaziz Al-Kawari de eğitimdeki gelişmeleri ve yükseköğretimdeki fırsatları anlattı.

Konuşmaların ardından EURAS Genel Başkanı Mustafa Aydın, Milli Eğitim Bakanı Yılmaz ve Hamad Bin Abdulaziz Al-Kawari ile zirvenin düzenlenmesinde katkısı olanlara çeşitli hediyeler takdim etti.

Katılımcılar, daha sonra Rumeli Salonundaki fuar alanında kurdele kesti. Bakan Yılmaz ve beraberindekiler, alandaki stantları gezdi.

Kaynak: AA / Güncel