TÜM KATEGORİLER
Eski İçişleri Bakanı Ala Hakkındaki Soruşturma Önergesi
AK Parti Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can, eski İçişleri Bakanı Efkan Ala hakkındaki soruşturma önergesinin hukuki altyapıdan uzak, ayakları yere basmayan ve alelacele hazırlanmış bir önerge olduğunu kaydetti.
AK Parti Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can, eski İçişleri Bakanı Efkan Ala hakkındaki soruşturma önergesinin hukuki altyapıdan uzak, ayakları yere basmayan ve alelacele hazırlanmış bir önerge olduğunu kaydetti.
CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, kendisi ve 57 milletvekilinin eski İçişleri Bakanı Efkan Ala hakkında verdiği Meclis soruşturma önergesi üzerinde, TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, seçime kısa bir süre kala İstanbul Çağlayan Adliyesi'nde yaşanan olayın çok manidar olduğunu belirterek, herkesin dikkatli olması gerektiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "aldatıldık" dediğini, ancak bu çetelerin hala işbaşında olduğunu ve mücadeleye devam ettiğini belirten Oran, "Eğer bu konuda samimi iseniz, bundan rahatsızsanız, gerçeğin ortaya çıkması için bu önergeyi kabul edersiniz" dedi.
Umut Oran, 2003'ten itibaren medyada çok büyük değişim ve dönüşüm yaşandığını, temel oyuncuların oyun dışında kaldığını, kimine baskı yapıldığını, kiminin sindirildiğini iddia ederek, "Böylece medyada değişim ve dönüşüm gerçekleşti. Bu aslında büyük bir operasyondur. Taraf olmayanlar da bertaraf oldular" diye konuştu.
Yandaş ve havuz medyası oluşturulduğunu savunan Oran, "Bu medyadaki değişim ve dönüşüme baktığınız zaman, bütün yollar saraya doğru çıkıyor. Medya üzerindeki en büyük kontrol kimde diye baktığınızda da saraya bakmanız lazım" dedi. Oran, havuz medyasının yalan haberler ürettiğini ileri sürerek, "Psikolojik bir operasyonla, algı operasyonuyla, yalan üreten çamur medyası haline geldi. Her taşında altından da Ethem Sancak çıkıyor. Sahibinin sesi ve havuz medyasının bekçisi konumunda kara propagandalara devam ediyor" sözlerini sarfetti.
Oran, "Bütün bunlara demokratik bir hukuk devletinde neden izin veriliyor? Bir ülkede MİT ve Emniyet Genel Müdürlüğü, 77 milyon yurttaşı detaylı veri analizi ile fişliyorsa, orada bir sorun var demektir. Ana Muhalefet Partisi lideri ve millet izleniyorsa, fişleniyorsa ve bu durum da önlenemiyorsa bu dikkate alınması gereken bir durumdur. Bugün CHP'ye yapılan yarın AK Parti'ye de yapılabilir. Eğer bütün yapılanların, gerçeklerin ortaya çıkmasını istiyorsak, bunların üzerine cesaretle gitmemiz lazım. Bunların ucu 17-25 Aralık'a gidiyorsa da üzerine gitmemiz lazım. Önergeyi kabul ederek, kime kadar gidiyorsa gitmemiz ve bu soruşturmayı yapmamız lazım" dedi.
Dünyaya bomba gibi düşen 17-25 Aralık'ın hala açıklığa kavuşmadığını, bu konu hakkında AK Parti'li yöneticilerden de itiraflar geldiğini savunan Oran, herkesin temiz siyaset için çalışması gerektiğini söyledi.
"Basının bu kadar zapturapt altına alındığı..."
HDP Hakkari Milletvekili Adil Zozani, Türkiye'de basının bu kadar zapturapt altına alındığı başka bir dönem daha yaşanmadığını iddia etti.
"Brifing basınının Genelkurmay Başkanlığı talimatıyla habercilik yaptığı dönemlerde bile bu kadar düzeysizlik ve pervasızlık söz konusu olmamıştı" diyen Zozani, basının üzerindeki baskının kaldırılması gerektiğini kaydetti.
Zozani, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün KCK operasyonu yaptığını, basına "KCK operasyonu yapıyoruz ve siz de bu başlıkla haberi vereceksiniz" denildiğini iddia ederek, ertesi gün operasyonla ilgili haberlerin aynı başlıkta çıktığını ifade etti.
Konuşmasında "Kabataş olayına" değinen Zozani, "Olayla ilgili 11 köşe yazarı, aynı başlıkla köşe yazısı yazabilir mi? Farklı gazetelerin 11 köşe yazarı aynı başlığı attı, aynı kalıpta ve puntoda, aynı dizaynda servis edildi. 'Diliniz kaba, vicdanınız taş' başlığıyla verildi haberler" sözlerini sarfetti.
MHP Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ise 17-25 Aralık operasyonları sonrasında yapılan algı operasyonları için emniyet istihbaratının kurban edildiğini ve dağıtıldığını iddia etti. Bu nedenle ülkede ciddi güvenlik zafiyeti oluştuğunu savunan Türkoğlu, "Tecrübeli polis müdürleri paralel yaftasıyla başka yerlere atanmıştır. Onların yerine yenileri getirilmiştir. Bu durum, yolsuzluk ve rüşvete karşı çıkmayanları bulanlara kadar devam etmiştir" dedi.
MİT'in devletin değil, AK Parti'nin istihbaratçılığını yaptığını ileri süren Türkoğlu, eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'in, "genç bir kızın ölmesine neden olayda, otobüse molotof atanın MİT mensubu" olduğuna ilişkin iddiasının hala açıklığa kavuşmadığını söyledi.
MHP'li Türkoğlu, Efkan Ala'nın "Ben bu Anayasa'yı tanımıyorum" diyecek kadar hukuk dışına çıktığını savunarak, "Türkiye'nin belli bir bölgesi PKK terör örgütüne teslim edilmiştir. PKK orada çok büyük bir güce erişmiştir. Terör örgütü orada yargı sistemi ile sözde vergi sistemi kurmuştur" diye konuştu.
- "Bu kürsüde, savunma hakkı olmayan birine vurulmaz"
AK Parti'li Ramazan Can ise CHP'li Oran'ın Ethem Sancak'tan bahsettiğini anımsatarak, "Bu kürsüde, savunma hakkı olmayan birine vurulmaz" dedi.
Hakkında kesinleşmiş mahkeme kararı olmadıkça kimsenin suçlu ilan edilmeyeceğini belirten Can, "Gezi Parkı, 17-25 Aralık ve Kobani eylemlerinde Sayın Umut Oran'ın söyledikleri bizim başımıza gelmiştir. Biz asılsız iftiralarla mücadelede idmanlıyız, aşılıyız" diye konuştu.
Muhalefete, "Masum insanlara saldıran sizler değil misiniz, iftirayı kurumsal olarak kullanan siz değil misiniz?" diyen Can, adalet ve hukukun bir gün herkese lazım olacağını söyledi.
Ramazan Can, önergenin, hukuki altyapıdan uzak, ayakları yere basmayan ve alelacele hazırlanmış bir önerge olduğunu kaydederek, "Bu kürsü dokunulmazdır. Yüzde 50 oy alan AK Parti Grubu'na, 'bu kanunu size çıkarttırmayacağız' diyerek, kürsüyü işgal etmediniz mi?" dedi.
