Haberler

Esenyurt'ta Toplu Açılış Töreni

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, eğitim sistemini ana sınıfından başlayarak, yükseköğretime ve hayat boyu öğrenme denilen yaygın eğitime kadar her alanda tarih, kültür ve medeniyetle barışık bir zemine oturtacaklarını belirterek, "Bu değişimin önünde kimse duramaz, durmaya da gücü yetmez.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, eğitim sistemini ana sınıfından başlayarak, yükseköğretime ve hayat boyu öğrenme denilen yaygın eğitime kadar her alanda tarih, kültür ve medeniyetle barışık bir zemine oturtacaklarını belirterek, "Bu değişimin önünde kimse duramaz, durmaya da gücü yetmez. Çünkü 15 Temmuz, ne kadar küllenirse küllensin ne kadar üzeri örtülmeye çalışılırsa çalışılsın, bu milletin özünde, ruhunda, kökünde var olan o asil duruşun, tüm canlılığıyla yaşadığını göstermiştir." dedi.

Erdoğan, Esenyurt Belediyesince yapımı tamamlanan eserlerin toplu açılış törenindeki konuşmasında, Türkiye'de uzun süre tarihini unutturma, kendi değerlerine, kültürüne düşmanlık üzerine kurulu bir eğitim sisteminin dayatılmaya çalışıldığını, 15 Temmuz'la birlikte pek çok konu gibi bu hususta da setlerin yıkıldığını düşündüğünü anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Önümüzdeki dönemde inşallah eğitim sistemimizi ana sınıfından başlayarak, yükseköğretime ve hayat boyu öğrenme dediğimiz yaygın eğitime kadar her alanda tarihimizle, kültürümüzle, medeniyetimizle barışık bir zemine oturtacağız. Bu değişimin önünde kimse duramaz, durmaya da gücü yetmez. Çünkü 15 Temmuz, ne kadar küllenirse küllensin ne kadar üzeri örtülmeye çalışılırsa çalışılsın, bu milletin özünde, ruhunda, kökünde var olan o asil duruşun tüm canlılığıyla yaşadığını göstermiştir." diye konuştu.

O gece milyonlarca insanı sokağa inmeye, meydanları doldurmaya, darbecilerin karşısına çıkmaya iten şeyin, ne bir organizasyon ne bir mecburiyet ne de bir çıkar olduğunu anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bir çağrı, bir çağrı... Tümüyle tabii bir insiyakla kendi iradeleriyle başka bir şekilde sağlanması mümkün olmayan bir cesaretle insanlar sokağa dökülmeye başladığında, darbe zaten başarısızlığa uğramıştı. Benim Türkan kardeşim de (Türkan Türkmen Tekin) o tanklar, zırhlı araçlar, onu köşeye sıkıştırdığında, onun bedeni paramparça olduğunda, o sadece Allah'a yürüyordu, o sadece şehadete yürüyordu. Onlar Nene Hatunların varisleriydi. Genç kardeşlerim aynı şekilde, bütün profesörlerine varıncaya kadar hepsi aynı şekilde. Sadece FaceTime ile yaptığım o çağrı, milletimizin tekbirlerle olumlu cevabı verdiği anda iş bitmişti. Minarelerden selalar okunduğu anda iş bitmişti. Darbecilerin ilerleyen saatlerde döktükleri kanlar, sadece kendi vahşetlerinin, kendi alçaklıklarının, kendi ihanetlerinin eseridir. Gölbaşı'ndaki polis özel harekat merkezinde, 56 aslan gibi polisimiz şehit oldu."

Bu sırada alandaki vatandaşların "Şehitler ölmez vatan bölünmez" sloganı atması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bakara Suresi'nin, "Allah yolunda öldürülenlere 'ölüler' demeyiniz, onlar diridirler ama siz bilemezsiniz." ayetini okudu.

"İhanet virüsüne teslim olup milletin kanını döktüler"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, darbecilerin, TBMM'ye, Ankara Emniyet Müdürlüğüne saldırdığını, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinin etrafını bombaladığını belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"29 şehit var orada. Bunların hiçbir izahı yok. Aynı şekilde İstanbul'da 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde, İstanbul Büyükşehir Belediyesi binasının önünde, Çengelköy Karakolu civarında, Ankara'da Genelkurmay Başkanlığı çevresinde, Emniyet Müdürlüğü önünde, Akıncı Üssü civarında sivil halkı tanklarla helikopterlerle silahlarla vurarak şehit etmenin yaralamanın başka bir izahı mümkün değildir. Çünkü o gece saat 8 gibi harekete geçen 22'ye doğru sokaklara inen darbecilerin netice alamayacakları 3-4 saat içerisinde beli olmuştu. Bekledikleri desteği elde edemeyen... Çünkü Pensilvanya'dan yardım gelmedi, Pensilvanyalı buraya ulaşmadı. Geceleri yaptıkları beddualar tutmadı, tam aksine şu topluluğun duaları onları vurdu. Bütün buna rağmen devlete teslim olmak yerine damarlarındaki kana dahi karışmış ihanet virüsüne teslim olup milletin kanını döktüler. Ben milletimle iftihar etmeyeyim de kiminle iftihar edeyim. Benim bu milletim, İstiklal Marşı'nı o kadar iyi hazzetmiş ki... Ne diyor, 'Arkadaş, yurdumu alçaklara uğratma sakın/Siper et gövdeni dursun bu hayasızca akın/ Doğacaktır sana vadettiği günler Hakk'ın/ Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.' İşte bunu yaptınız, o gece göğsünüzü gerdiniz."

Darbe girişiminin yaşandığı gece milletin tankların önünde, altında ölümü göze aldığını anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Benim milletimin elinde silah var mıydı? Vardı, vardı... İmanı vardı, bayrağı vardı, onunla beraber yürüdü ve hamdolsun milletimizin bu kutlu kıyamını gelin Akif'in duasıyla bir daha yad edeyim. 'Millet için etti mi ordum sefer/ Kükremiş aslan kesilir her nefer/Döktüğü kandan göğe vursun zafer/Toprağa bir damlası boş akmasın/Amin desin hep birden yiğitler/Allahu ekber, Allahu ekber, gökten şehitler/Amin, Amin, Allahu ekber.' 15 Temmuz'da milletimiz polisiyle askeriyle her kesimden ferdiyle el ele vererek kendisi için sefer tayin edip yola böyle yürüdü. Şehitlerimiz müsterih olsun. Döktükleri tek bir damla kan inşallah boşa gitmedi gitmeyecek."

(Sürecek)

Kaynak: AA / Güncel

Recep Tayyip Erdoğan Esenyurt Türkiye Politika Güncel Haberler

title