Ergenekon Davası Gerekçeli Kararı

Ergenekon Davasının gerekçeli kararında, 23 yıl hapis cezası verilen ve 5 yıl tutuklu kaldıktan sonra Anayasa Mahkemesi kararıyla serbest bırakılan İnönü Üniversitesi'nün eski rektörü Fatih Hilmioğlu'nun, Ergenekon terör örgütü üyesi olduğu ve örgütün 2003-04 yıllarında yapmayı planladığı darbe çalışmalarına iştirak ettiği öne sürüldü.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin gerekçeli kararında, Fatih Hilmioğlu'nun çeşitli kişilerle yaptığı telefon görüşmelerine, İnönü Üniversitesi öğrencilerine başörtüsü yasağına ilişkin yaptığı konuşmaya, tanık ve gizli tanık anlatımlarına yer verildi. Hilmioğlu'nun Ergenekon terör örgütü üyesi olduğu, örgütün 2003-04 yıllarında yapmayı planladığı darbe çalışmalarına iştirak ettiği öne sürüldü.

Hilmioğlu'nun, Emekli Orgeneral Şener Eruygur ve diğer rektörlerle 19 Eylül 2003 tarihinde yapılan toplantıya katıldığı, toplantıda darbe çalışması içinde yer almayı kabul ettiği iddia edildi.

"'Ordu Göreve' pankartı, gerekçeli kararda

Hilmioğlu'nun, sanıklardan Mustafa Balbay'a ait olduğu öne sürülen günlüklerde, "Yarına bırakmayalım diyecek kadar heyecanlı" şeklinde nitelendirildiği aktarıldı.

Kararda, şöyle denildi:

"Sanık Fatih Hilmioğlu, Ergenekon Silahlı Terör Örgütü üyesi olduğu, örgütün 2003-2004 yıllarında Cumhuriyetçi Çalışma Grubu (CÇG) kapsamında yapmayı planladığı darbe çalışmalarına iştirak ettiği, bu kapsamda CÇG'nin başında bulunan Şener Eruygur ve yukarıda adı geçen rektörler ile 19 Eylül 2003 tarihinde yapılan toplantıya katıldığı, toplantıda darbe çalışması içerisinde yer almayı kabul ettiği, hatta 'yarına bırakmayalım' diyecek kadar heyecanlı ve istekli olduğu, 19 Eylül 2003 tarihinde yapılan bu gizli toplantıda 25 Ekim 2003 tarihinde 'Cumhuriyete Saygı Yürüyüşü' adı altında bir miting düzenlenmesinin kararlaştırıldığı, 25 Ekim 2003 tarihinde Ergenekon terör örgütü mensuplarından olan Başkent Üniversitesi Rektörü sanık Mehmet Haberal, YÖK Başkanı sanık Kemal Gürüz, İstanbul Üniversitesi Rektörü sanık Kemal Yalçın Alemdaroğlu,Uludağ Üniversitesi Rektörü sanık Mustafa Abbas Yurtkuran, 19 Mayıs Üniversitesi Rektörü sanık Rıza Ferit Bernay ile birlikte mitinge katıldıkları ve hatta bir kısım rektörlerin rektörlük görevinin sağladığı imkanları kullanarak getirttikleri öğrenci ve akademik personel ile birlikte Cumhuriyete Saygı Yürüyüşüne katıldıkları, sanık Fatih Hilmioğlu'nun ise İnönü Üniversitesinden otobüsler kaldırarak öğrenci ve akademik personeli CÇG faaliyeti kapsamında yapılan bu mitinge taşıdığı, bu yürüyüşte İstanbul Üniversitesinin bir kısım öğrencileri tarafından 'Ordu Göreve' pankartları açıldığı..."

Hilmioğlu'nun "planlı bir CÇG faaliyeti" olduğu öne sürülen Dil Tarih Coğrafya Fakültesinde yapılan Ulusal Birlik Kongresine katıldığı öne sürülürken, şöyle denildi:

"CÇG faaliyeti olan ve darbenin en önemli kilometre taşlarından bir olarak kabul edilen ve hatta sanık Mustafa Balbay'ın tabiri ile 'Amasya tamimi gibi' olarak nitelendirilen ve ATO tesislerinde 3 Mart 2004 tarihinde düzenlenen 'Hilafetin İlgası ve Tevhid-i Tedrisat Kanunu'nun 80. Yılı ve Günümüz Türkiye'si' konulu panele Sanık Fatih Hilmioğlu'nun da katıldığı, bu toplantının, sanık Şener Eruygur'un tabiriyle darbenin gerçekleştirilmesinin ilk adımını oluşturduğu, darbenin bizzat yapılması aşamasına başlandığı, rektörü olduğu İnönü Üniversitesi'nde, Ergenekon terör örgütünün amaçları doğrultusunda kadrolaştığı, evinde yapılan aramada, gerek basılı şekilde gerekse dijital şekilde İnönü Üniversitesi öğrencilerine ait fişleme belgesi ve istihbari bilgi mahiyetinde belgelerin ele geçirildiği, bu tür fişleme ve istihbari bilgilerin pek çok örgüt üyesinde de ele geçtiği dikkate alındığında, örgütün yapmaya düşündüğü darbe planı kapsamında yapılmış örgütsel çalışmalar olduğunun anlaşıldığı..."

Hilmioğlu'nun "çok sayıda örgüt yöneticisi ve üyesiyle" irtibatlı olduğunun, TİB, GSM şirketleri kayıtları, HTS raporları, iletişim tespit tutanaklarından anlaşıldığı da kaydedildi.

Hilmioğlu'nun örgütsel faaliyetlerinin CÇG dağıldıktan sonra da sürdüğü iddia edilirken, "Bu kapsamda, Ergenekon terör örgütünün yöneticilerinden olan sanık Mehmet Şener Eruygur ile irtibatlı olarak, örgütün sivil toplum kuruluşlarını örgütleme ve aralarında koordinasyonu sağlama hedefi doğrultusunda örgütsel faaliyetlerini devam ettirdiği, yine Ergenekon terör örgütünün yöneticilerinden sanık Doğu Perinçek ile iltisaklı oluşumlarda adının geçtiği, bu kapsamda sanık Doğu Perinçek'in genel başkanı olduğu İşçi Partisindeki aramalarda ele geçen, Ulusal Birlik Hareketi'nin yürütme organı olan Ulusal Birlik Konseyi, Milli Güç Birliğine çağrılacak kişiler, Öncüleri Partileştirme Hareketi belgelerinde sanık Fatih Hilmioğlu'nun adının yazılı olduğu, Kent Otel toplantılarına katıldığı sabit görülmüştür. Kısaca, gerek CÇG kapsamında yapılan darbe çalışmalarında gerekse daha sonraki örgütsel faaliyetlerde yer aldığı, ancak eylemlerinin yoğunlaştığı ve 'elverişli eylemin' gerçekleştiği dönemin 2003-2004 yılları olduğu, bu nedenle lehe yasa değerlendirilmesi yapılmasının gerektiği anlaşılmıştır" ifadelerine yer verildi.

Yargıtay içtihatlarının belirtildiği şekilde sanık için suç tarihi dikkate alınarak, "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek" suçundan 765 sayılı -TCK 147 maddesi gereğince 16 yıl hapis cezası verildiği aktarıldı.

Hilmioğlu için verilen, "Kişisel verileri verme veya ele geçirme" suçundan verilen 7 yıl hapis cezasına gerekçe olarak ise; evinde ele geçirilen dökümanlarda, bazı öğrencilerin kimlik bilgilerinin yanı sıra "Süleymancı", "Nurcu, "Tarikatçı", "PKK sempatizanı", "Aktif", "Hizbullahçı", "DHKP-C sempatizanı", "ESP sempatizanı", "MLKP'li", "Ülkücü", "Abla statüsünde", "Sorumlu statüsünde" gibi ifadelerin yer alması gösterildi.

- İstanbul

Kaynak: AA / Güncel