Haberler

Erdoğan: "Hiçbir Yasak, Hiçbir Kısıtlama Türkiye'yi İleri Taşımamıştır"

Cumhurbaşkanı Erdoğan Trabzon'da- Erdoğan, KTÜ Akademik Yıl Açılış Töreni'nde konuştu: (1)"İstikrarın yakalandığı dönem 2002 sonrası şu ana kadar gelen dönemdir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Trabzon'da- Erdoğan, KTÜ Akademik Yıl Açılış Töreni'nde konuştu: (1)"İstikrarın yakalandığı dönem 2002 sonrası şu ana kadar gelen dönemdir. Bu da Türkiye'yi zaten sıçratmıştır ve hiçbir askeri darbe Türkiye'ye kazanç sağlamamıştır tam tersine Türkiye'ye çok ağır bedeller yaşatmıştır. Hiçbir yasak hiçbir kısıtlama Türkiye'yi ileriye taşımamıştır. Siyasetin faaliyet alanının daraltılması demokrasiye hiçbir fayda getirmemiş tam tersine demokrasiyi kırılgan hale getirmiştir, ürkek bir hale getirmiştir"- "Sorunlu bir muhalefet sergilenmediği için hizmeti öne çıkaran iktidar anlayışı yerleşmediği için koalisyon ve sık tekrarlanan seçimler nedeniyle istikrar tesis edilemediği için Türkiye uzun yıllar önünü göremeyen bir ülke konumunda kalmıştır"- "12 yıl öncesine baktığımızda üniversitelerin tamamen alanları dışındaki haberlerle gündeme geldiklerini görürsünüz. Üniversiteler çatışma haberleriyle gündeme geliyorlardı, yasaklarla, kısıtlamalarla, ikna odalarıyla gündeme geliyorlardı. Özgürlüğün alabildiğine yaygın ve güvenli olması gereken üniversiteler, özgürlüğü kısıtlayan kurumlar olarak gündemi meşgul ediyorlardı"TRABZON (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'de istikrarın 2002 yılı sonrasından şu ana kadar geçen sürede yakalandığını belirterek, "Bu da Türkiye'yi zaten sıçratmıştır ve hiçbir askeri darbe Türkiye'ye kazanç sağlamamıştır tam tersine Türkiye'ye çok ağır bedeller yaşatmıştır. Hiçbir yasak hiçbir kısıtlama Türkiye'yi ileriye taşımamıştır. Siyasetin faaliyet alanının daraltılması demokrasiye hiçbir fayda getirmemiş tam tersine demokrasiyi kırılgan hale getirmiştir, ürkek bir hale getirmiştir" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Osman Turan Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen 2014 - 2015 Akademik Yıl Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmada, akademik yılın KTÜ'nün tüm öğrencileri, akademik ve idari personel için hayırlara vesile olmasını ve tüm KTÜ mensuplarına üstün başarılar diledi. Erdoğan, konuşmasının başında Bingöl'de dün silahlı saldırı sonucu şehit olan emniyet mensuplarına Allah'tan rahmet, yaralılara da acil şifalar diledi. Halkın doğrudan seçtiği ilk cumhurbaşkanı olarak ilk üniversite ziyaretini KTÜ'ye yaptığını vurgulayan Erdoğan, ziyaretinin bir başka anlamlı yanının da Trabzon'un plaka kodu 61 rakamına gönderme yaparak, ziyaretin göreve başlamasının 61. gününe denk gelmesi olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu ayrıntıyı dile getirmesi salonda alkışa ve gülüşmelere neden oldu. Yeni akademik yılın tüm akademisyenler, öğrenciler ve KTÜ'nün tarihiyle bugünü ve yarını için çok farklı olacağına inandığını ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti: "2010 yılında Başbakan iken KTÜ'de yapımı tamamlanan yeni birimlerin açılını gerçekleştirmiş, aynı zamanda KTÜ'nün şahsıma tevdi ettiği fahri doktora ünvanını teslim almıştım. O gün aldığım ünvanla kendimi KTÜ'nün bir mensubu adlediyor, bununla da iftihar ediyorum. O günün rektörü İbrahim Hocamız da burada, kendisine ayrıca teşekkür ediyorum. 1955 yılında İstanbul ve Ankara dışındaki ilk üniversite olarak kurulan KTÜ çok hızlı şekilde büyüdü gelişti. Bölgemizin coğrafi durumunu da gözönüne alındığında buralarda yapılanma kolay bir iş değil, çok zor, buna rağmen dağlar delinerek çok şeyler yapılabiliyor. Bu şekilde KTÜ büyüdü, bugün artık uluslararası bir üniversite haline dönüştü.Burası çok uzun yıllar Karadeniz Bölgesi'nin tek üniversitesi oldu. Eğitim için her türlü fedakarlığı göze alan Karadeniz ve diğer 6 bölgemizin yoğun ilgisine mazhar oldu. Artvin, Rize, Ordu, Giresun ve çevre illerde açtığımız yeni üniversiteler için adeta bir maden oldu ve ciddi bir yük aldı. KTÜ hakikaten bu gücünü oralara sürekli devşirdi, fakat önemini yitirmedi, kaybetmedi. 2006 ve 2009 yılları arasında faaliyete geçen Artvin, Rize, Ordu ve Gümüşhane'deki üniversitelerimiz, altyapısı ve insan kaynağıyla hiçbir zaman KTÜ'yü unutmuyorlar, bunu da takdirle anıyorlar. Bütün bunlara rağmen 2002 yılında 5 fakülte, 3 enstitü, 1 yüksek okul ve 5 meslek yüksek okulunda 37 bin öğrencimize hizmet veren üniversitemiz bugün 17 fakülte, 4 yüksek okul, 13 meslek yüksek okul ve 7 enstitü, 1 konservatuvarda 58 bin öğrencimize hizmet veriyor. İnşallah devam eden yatırımlarla, yeni yatırımlarla diğer tüm üniversitelerimiz gibi KTÜ de büyümeye bölgesinde, Türkiye'de ve dünyada iddia sahibi bir üniversite olmaya devam edecektir."Cumhurbaşkanı Erdoğan, akademik personel yetiştirmek için son dönemde gerçekleştirilen insana yatırımın bölgenin çehresini daha hızlı değiştireceğine inandığını belirterek, en son ziyaret ettiği İngiltere ve ABD'de fırsat buldukça oradaki vatandaşlar ve özellikle gençlerle bir araya geldiğini ve onlara "eğitimlerinden sonra ülkelerine dönme, üniversitelerde görevler üstlenme" tavsiyesinde bulunduğunu kaydetti.Erdoğan, üniversitelerin son yıllarda asli vazifelerini yapmaya başladığını, asli vazifeleriyle gündeme gelmeye başladığını ifade ederek, şöyle devam etti: "12 yıl öncesine baktığımızda üniversitelerin tamamen alanları dışındaki haberlerle gündeme geldiklerini görürsünüz. Üniversiteler çatışma haberleriyle gündeme geliyorlardı, yasaklarla, kısıtlamalarla, ikna odalarıyla gündeme geliyorlardı. Özgürlüğün alabildiğine yaygın ve güvenli olması gereken üniversiteler, özgürlüğü kısıtlayan kurumlar olarak gündemi meşgul ediyorlardı. Statik yani durağan olmayı reddetmesi gereken, soru sorması, sorgulaması gereken özgür düşünceyi savunması gereken üniversiteler, ideolojik saplantıların adeta merkezi gibi sunuluyordu. Bilimsel faaliyetler, bilimsel başarılar, eğitim faaliyetleri, araştırma-geliştirme faaliyetleri, üniversite-şehir, üniversite-sanayi faaliyetleri ne yazık ki geri planla kalıyordu." Başbakanlığı döneminde Türkiye'deki üniversite sayısını 76'dan, 175'e çıkardıklarını, bazı çevrelerin bunu eleştirdiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Eleştirenlerin haklı yanları yok mu? Doğru, ama biz istiyorduk ki artık şu göç dalgalarını durduralım. Bugün Hakkari'deki bir genç üniversite okumak için illa da Ankara'ya veya komşu bir ile veya İstanbul'a gitmek durumunda kalmasın. Bizim görevimiz nedir? Eğitim kurumlarını onların ayağına getirmektir. Öğrenciyi alıp farklı illere çekmek değil. Göçün önemli nedenlerinden bir tanesi de budur, biz bu adımı attık" ifadelerini kullandı. Üniversitelerde ciddi akademisyen açığı bulunduğunu ve bunu çözmesi gerekenin de mevcut akademisyen kadroları olduğunu, yeni akademisyenlerin yetiştirilmesi gerektiğini vurgulayan Erdoğan, "Bütün branşlarda sıkıntılarımız var, ama kutlu doğum sıkıntılı olur. Ben inanıyorum ki bu kutlu doğum da sıkıntılı bir şekilde gerçekleşiyor ve gerçekleşecek. Üniversitelerin kendi asli vazifelerine, eğitim ve bilim alanına dönmesi için artık en başta başarılarla gündeme gelebilmesi için yoğun gayret sarfettik, ediyoruz, edeceğiz. Daha katetmemiz gereken uzun bir mesafe var. Eğitim nasıl hayat boyu devam eden uzun soluklu bir süreçse, iyileşme, gelişme, değişim ve tekabül de uzun soluklu bir süreçtir" diye konuştu.Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun akademisyenlerin özlük haklarıyla ilgili geçen günlerde bir müjde verdiğini anımsatan Erdoğan, özlük hakları noktasında atılacak yeni adımlarla akademisyenlerin refah düzeyinin yükseltileceğini, son dönemlerde eğitime yapılan yatırımlarla birlikte yaşanılan uzun soluklu sürecin meyvelerinin de mutlaka alınacağına inandığını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye'de sadece üniversitelere değil, yakın tarihe baktığınızda birçok kurumun asli vazifelerin dışında faaliyet gösterdiğini. Enerjisini ne yazık ki asli vazifelerinin dışında sarf ettiğini ya da sarf etmek zorunda kaldığını görürsünüz. Siyaset kurumu çok uzun yıllar enerjisini Türkiye'nin ilerlemesine, kalkınmasına, huzur ve istikrarın pekişmesine değil, kendi ayakları üzerinde durabilmeye maalesef teşrif etmiştir. Bürokrasi kendisine hizmeti, kendi varlığını güvence altına almayı çok uzun yıllar millete hizmetin önüne koymuş, enerjisini milletten ziyade kendisi için sarf etmeyi tercih etmiştir. Adalet kurumları milletle kucaklaşma yerine hızlı ve tatmin edici adalet dağıtmak yerine enerjisini siyaseti kısıtlamaya harcamıştır. Güvenlik birimleri milletin çıkarlarını öncelikle korumak, demokrasiye ve siyasete güvenli alan açmak yerine statükoyu korumayı öne çıkarmış, enerjisini buna sarf etmiştir. Devlet enerjisini milletle kucaklaşmak, milletiyle el ele verip ileri hamle yapmak yerine milletiyle arasına mesafeler açmak için seferber etmiştir. 2000'li yılların başına kadar Türkiye'nin son derece gereksiz, sanal üstelik ülkede ağır tahribata yol açan kimi yapay sorunlarla sürekli enerji kaybettiğini görürüz. 1945 sonrası Avrupa ülkelerine bakın, ABD'ye, Japonya'ya bakın İkinci Dünya Savaşı'na katılmış ve ağır zayiatlar vermiş bu ülkelere bakın, bu ülkeler enerjilerini kalkınma için ilerleme, demokrasi, eşitlik, adalet, insan hakları için çok yoğun şekilde seferber ederken Türkiye 10 yılda bir darbelerle kısır siyasi tartışmalarla anlamsız yasaklarla, kısıtlamalarla kimi zaman iç çatışmalarla, kimi zaman terörle mücadeleyle maalesef kendi içine kapanmıştır."Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'de çok partili siyasi dönemde 16 ayda bir hükümet değiştiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti: "Bu ülke de istikrar, kalkınma olabilir mi? İstikrarın yakalandığı dönem 2002 sonrası şu ana kadar gelen dönemdir. Bu da Türkiye'yi zaten sıçratmıştır ve hiçbir askeri darbe Türkiye'ye kazanç sağlamamıştır tam tersine Türkiye'ye çok ağır bedeller yaşatmıştır. Hiçbir yasak, hiçbir kısıtlama Türkiye'yi ileriye taşımamıştır. Siyasetin faaliyet alanının daraltılması demokrasiye hiçbir fayda getirmemiş tam tersine demokrasiyi kırılgan hale getirmiştir, ürkek bir hale getirmiştir. Sorunlu bir muhalefet sergilenmediği için hizmeti öne çıkaran iktidar anlayışı yerleşmediği için koalisyon ve sık tekrarlanan seçimler nedeniyle istikrar tesis edilemediği için Türkiye uzun yıllar önünü göremeyen bir ülke konumunda kalmıştır." -Cumhurbaşkanı Erdoğan-KTÜ Akademik Yıl Açılış Töreni

Kaynak: AA / Politika

Karadeniz Teknik Üniversitesi Recep Tayyip Erdoğan Trabzon Türkiye Politika Güncel Haberler

title