Haberler

Ekinci, Şehirciliği Alışılmışın Tersinden Planlıyor

Güncelleme:

AK Parti Eyyübiye Belediye Başkan Adayı Mehmet Ekinci, başkan seçilmesi halinde şehirciliği alışılmışın dışında düşünüyor.

>>Eyyübiye ilçesi Kapaklı Pasajı'ndan başlıyor, belediye binasını veya kamu binalarını bu tarafa yaparsanız gelişmeyen yerlerin gelişmesinden bahsedemezsiniz.

>>Biz, ırk ayrımına karşıyız parti olarak. Genel başkanımız her söyleminde söylediği, Arap'ıyla, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle birlikte biz Türkiye'yiz.

>>Önemli olan feodal yapının içerisinde ehliyet ve liyakat sahibi insanların işin başına gelmesi. Bu AK Parti iktidarlarıyla beraber artık gerçekleşmiş durumda.

Türkiye'nin ve Şanlıurfa'nın değişik ilçelerinde olduğu gibi Eyyübiye'de de AK Parti'nin adayına tepki oldu. Ancak bu tepki hem kısa sürdü hem de bu tepkiye destek veren aday adayları geri çekildi. AK Parti'nin Eyyübiye belediye başkan adayı Mehmet Ekinci'nin özellikle partinin ilçe binası önünde yaptığı konuşmada Türkçe, Kürtçe ve Arapça dillerini kullanması etkili oldu. Zira Arap aday aylarının tepkisi Ekinci'nin Arap olmamasınaydı. Ekinci, parti önündeki ilk mitinginde olduğu gibi röportajda da ırkçılık söylemlerini bertaraf edecek "Kardeşlik" ile "Ehliyet ve liyakat" vurgularını öne çıkarıyor. AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Adayı Faruk Çelik, Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Celalettin Güvenç ve BDP Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Ayhan (Cezaevindeyken ve çıktıktan sonra) ile ilk röportajı yapan Gazete İpekyol, AK Parti Eyyübiye Belediye Başkan Adayı Mehmet Ekinci ile de partideki ilk gününde ilk röportajı yapan gazete oldu. Ekinci ile Hükümet ve Cemaat arasındaki sıkıntıyı, Eyyübiye'de gerçekleştirmek istediği hayalleri ve nasıl bir yönetim anlayışına sahip olduğu konularını konuştuk…
AK Parti Genel Merkezi neden Mehmet Ekinci'yi tercih etmiş olabilir?
Mehmet Ekinci bu bölgenin insanı. Bu bölgenin sorunlarını bilen, bu bölgenin içinden çıkan, bu bölgenin değerlerini bilen, bu değerlerin tanıtılması noktasında içinde keşkeleri olan, Mehmet Ekinci hem köylü Mehmet Ekinci hem kentli, Mehmet Ekinci buradaki mozaik noktasında da Urfa'ya uyumlu birisi. Mehmet Ekinci özellikle de Eyyübiye'nin marka şehir olma noktasındaki değerlerinin farkında olan birisi. Onun için Mehmet Ekinci. Tabi başka daha değişik sebepler de var. İlk aklıma gelenler bunlar.

Eyyübiye'yi iyi tanıyor munuz?
Evet, Eyyübiye'yi her şeyiyle tanıyoruz. İlimizi iyi tanıyoruz, ülkemizi tanıyoruz hatta dünyayı da tanıyoruz. Görevimiz gereği ilişkilerimiz vardı. Özellikle de hizmet noktasında insanla ilişkileri olan birisi olarak gittiğimiz yerlerde hep o gözle baktık. İşte İtalya'nın bir köyüne gittiğimizde 'bizim köyler neden böyle değil', Polonya'nın bir yerine gittiğimiz de yerel, kırsal kalkınmanın programları var, kırsal alanlarla ilgili, 'bunlar neden burada yok tarzı.' Tabi bunları incelerken bunların buralarda da olduğunu, bu fonların burada da var olduğunu biz geldiğimiz de görüyorduk. Sadece yapılacak olan şey, fonların buraya aktarılması noktasında projeler hazırlamak. Bunun için sadece talep etmek gerekiyor ki, ülkemizde de bu tarz programlar başladı. Bütün bunları gördüğümüz zaman, yaptığımız zaman ilçemizin o yokluk dönemlerini de çok çok iyi bilen birisi olarak bu güzelliklere kavuşturması noktasında bir köprü olacağına inandığım için bu yola girdik.

Eyyübiye'yle ilgili düşünceleriniz neler? Kafanızda tasarladınız mı hiç?
Tabi ki, Eyyübiye 360 bin nüfuslu bir ilçe. 401 ilden daha büyük bir ilçe. Eyyübiye 151 yerde yerleşim yeri olan bir yer. Eyyübiye'nin kırsalına götürülecek hizmetler vardır, kentine götürülecek hizmetler vardır. Eyyübiye noktasında bizim hep söylediğimiz gibi şu anda var olan sorunları doğru bir şekilde tanımaya çalışıyoruz. Sorunu tanımak, sorunu teşhis etmek, tedavinin de yarısıdır. Bizim bu süre içerisinde yaptığımız ilçenin sıkıntılarını ortaya koymak, tanımak, bu değerleri neyse ortaya koymak ve bunlara yönelik gelecek projeksiyonlar oluşturmak proje noktasında. Şanlıurfa denildiği zaman akla gelen mekanlar vardır. Urfa'nın marka şehir olma noktasında etkin olan isimler vardır. Nedir bunlar? Halilürrahman Gölü, Dergah, Hz. İbrahim Peygamberin makamı, Hz. Eyyüb'ün makamı, Hz. Şuayb'ın makamı, Abdurrahman Dede'nin makamı yine Urfa Kalesi, karşındaki mağaralar, Amazon Mozaikleri, Urfa konukseverliğinin çok iyi sergilendiği konuk evleri. Dışarıda Urfa denildiğinde insanların aklına gelen bunlardır. Bunların hepsi benim Eyyübiye ilçesinin içerisinde. Dolayısıyla Eyyübiye, Urfa'nın turizm noktasında turizm merkezi olacak bir yer. Sadece turizm değil aynı zamanda sahip olduğumuz bu topraklarla da tarımın da merkezi. Sadece bu da değil, sahip olduğu değerleriyle de kadim bir ilçe. Bunu geçin, bir de ticaretin merkezi. İşte Kapaklı Pasajı'yla dünyaya açılmış. Yine borsasıyla insan ürünlerinin pazarlandığı bir yer. Yine çarşılarımızın olduğu bir yer. Esnafımızın en çok iş yaptığı aşağı çarşı dediğimiz yer malumunuz Eyyübiye ilçesinin içerisinde. Bütün bunlar Eyyübiye ilçesinin ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor. Biz bu sahip olduğumuz potansiyeli iyi değerlendirdiğimizde, iyi bir ekiple biz bunu yönlendirdiğimiz zaman halkımız için çok değişik çok çeşitli ek gelir kaynakları olacaktır. Konaklama noktasında, ticaret merkezi olması hasebiyle, orada oluşturulacak zincirler noktasında, yine ikinci organize sanayi bölgesi ilçemizin sınırları içerisinde. Şu anda tarıma dayalı besi sanayi bölgesinin ihalesi yapıldı. Yaklaşık 532 işletme var bu da ilçemizin içerisinde. Bütün bunları da biliyoruz. Bizim burada çıkış sebebimiz insanlara hizmetkârlık, hizmete aracılık etmektir. Dolayısıyla insanımızı da tanıyoruz, ilçemizi de tanıyoruz, halkımızı da tanıyoruz, değerlerini de biliyoruz. Bu değerlere ulaşma noktasında da atılacak hususları da çok çok iyi biliyoruz.

Moda tabirle çılgın projeniz ya da sizi en çok heyecanlandıran ilçenizle ilgili proje veya hizmet hangisi?
Yaşanabilir mekanlar oluşturmak. Eyyübiye denildiğinde varoşlar deniyor. O varoşları yaşanabilir mekanlara çevirmek en büyük projemizdir. Hani hep diyoruz ya, sürekli söylediğimiz şey, sorunu tanımlamak. Anladıktan sonra o anlamda yaşanabilir alanlar oluşturmak. Ve ticaretin merkezi diyoruz ihtisas… oluşturmak, turizm diyoruz bizim şu anda Konya'da Mevlana makamı vardır. Hz. Mevlana makamı vardır. O bir velidir malumunuz. Oraya gelen turist sayısıyla peygamberler şehrine gelen turist sayısını karşılaştırdığınızda bizim ne kadar yol kat etmemiz gerektiğini görürsünüz. Bir projeyle sınırlandırmak haksızlık olur.

17 Aralık operasyonundan sonra genel siyasetle ilgili cemaatle hükümet arasındaki konuya da değinelim. Çünkü seçmenlerinizle karşılaştığınız zaman onlar da bununla ilgili size soracaklardır. Bu konuyla ilgili, Paralel Yapıyla ilgili neler düşünüyorsunuz?
17 Aralık şu anda ortaya çıkan bir olay değil. Yani bu 17 Aralık'ın çeşitli versiyonları vardır. 367 de bir 17 Aralık operasyonuydu, e-muhtıra da bir 17 Aralık operasyonuydu, AK Parti'nin kapatılması da bir 17 Aralık sorunuydu. Bu 'Paralellik' her yerde var. İlerde muhtemelen başka hususlar da çıkacak 17 Aralık'la ilintili, 17 Aralık operasyonuna benzer. Tabi buradaki düşünceler AK Parti iktidarıyla artık millet iktidarda. AK Parti iktidarından önce baronlar iktidardaydı. Büyük STK'lar ama halkı düşünmeyen STK'lar iktidardaydı. Sayın başbakanımızın deyimiyle faiz lobisi iktidardaydı. AK Parti iktidarıyla beraber bu iktidarlara da son verildi. Gittikçe milletin iktidarı haline gelmeye başladı. Böyle olunca da değişik kumpaslar kuruluyor. Bu kumpaslar sayesinde de belki bu iktidardan kurtuluruz tarzı, maalesef bu 17 Aralık operasyonunda da içimizden birileri dediğimiz insanlar da bu konuya alet oldular. Ama inanıyoruz ki, onların içerisindeki mütedeyyin insanlar bunun farkındalar. Bunu da ayırmak lazım. Yani olayı bir cemaat hükümet karşıtlığına getirmek isteyenler vardır. Öyle bir şey yoktur. Her yerde yanlışlar vardır. Bu iktidar partimizde de olabilir, bu cemaatte de olabilir. Önemli olan o yanlışları ayıklamak. Önemli olan böyle topyekûn bir yargıyla bir karşıtlık değil de, bu bizden bu bizden değildir meselesine getirmeden, aile içerisinde de herkes aynı şekilde düşünmeyebilir. Ama musibetler karşısında insanlar bir şeylerin farkına varıyorlar. 17 Aralık da bir musibettir. Burada da belki de arınmak adına, iki taraf için de, belki de arınmak adına bir fırsattır. Ben o şekilde yorumluyorum ve bu 17 Aralık'tan da partimiz güçlenerek çıkacaktır. 30 Mart'tan sonra gittikçe halkın egemen olduğu bir iktidar, milletimiz egemen olduğu bir iktidar gittikçe ortaya çıkıyor. Biz bunu hep beraber yaşayacağız ve göreceğiz inşallah.

17 Aralık operasyonundan sonra genel merkez aday adaylarını elerken bu 'Paralel' aday konusuna dikkat etti mi? Bu yönde duyum aldınız mı?
Tabi şu var. Her zaman AK Parti dikkatliydi bu aday adaylarını belirleme noktasında ve bu noktada olayın ortaya çıkışına baktığımız zaman milletin değil de belli bir projenin ürünü olan insanlar araya sızmaya çalışıyor tabi. Bizim ilçemizle ilgili olup olmadığı noktasında ben öyle bir bilgiye sahip değilim. Ama muhtemelen genel merkezimiz bunu dikkate almıştır almak da zorundadır. Fakat çok dikkat edilmesi gereken bir husus. 'Şu cemaatçidir, onun için şüphelidir, yok şu bize çok iyi' tarzı oluşumlar da partinin çok dikkat ettiği şeyler değil. Partimiz önce ehliyet ve liyakate bakar. Bu ehliyet ve liyakat olduktan sonra da bu tarz konulara tabi ki dikkat eder. Genel merkezimizin çalışmaları var, çalışmaları bu yönde. Her ilde, her ilçede bu tarz çalışmalar oldu; ama ilçemizde 'şu arkadaş ya da bu arkadaş öyle olduğundan doyalı böyle bir sıkıntı yaşadı' demek çok doğru bir şey değildir.

Bu aday adaylarının ve destekçilerinin rahatsızlıklarını nasıl buluyorsunuz? Sizi yeterince tanıyamadıklarından dolayı mı bu tepki?
O arkadaşların hepsi beni çok iyi tanıyorlar. Emin olun çok iyi tanıyorlar. Bu işi de çok çok iyi yaptığımızı da biliyorlar. O arkadaşlar değil, sorun o arkadaşların arkasındaki insanlar. Ama demokrasiden bahsediyoruz. Demokrasi renkliliktir aynı zamanda. Haliyle bu tarz tepkiler de olur, olmuştur da. Bu gayet normaldir. 360 bin nüfuslu bir ilçede, 180 bin kişinin oy kullandığı bir yerde 500 kişinin bir araya gelmesi bir güç olarak bunu göstermek çok doğru bir şey değildir. Ama netice itibariyle o insanlarımız da AK Parti'de aday olmak istiyorlar. Onlar da AK Parti'ye hizmet etmek istiyorlar. Böyle taleplerini dile getiriyorlar. Tabi dünkü bir araya gelmeler, ortaya çıkıp konuşan insanlar, bunlar bir kere AK Partili değildir. Bunu bütün halkımız gördü. Televizyonlar aracılığıyla da gördü. MHP'nin birinci sıra adayı var. Büyükşehir belediye başkan adayımız belirlendiği gün gerek sosyal medyada gerekse her alanda hakaretvari konuşan insanlar konuştu orada. Bu sadece muhalefetin AK Partiye karşıtlık adı altında bir şey oluşturmaya çalıştılar. AK Partililer böyle bir adaya karşı değil. Kesinlikle böyle bir olay yok. Ama biz bunu da anlayışla karşılıyoruz. Bunlara da saygı duyuyoruz. Bunlar gayet normal tepki. Bunu çok büyütmeye de gerek yok. Bu bir kere oradaki bazı insanlar, herkes için söylemiyorum, söylemler Urfa'mızın mozaiğine de uymuyor. Özellikle Eyyübiye'nin mozaiğine hiç uymuyor. Bunu da zaten halkımız takip ediyor.

O zaman o insanlar benim başarılı olabileceğime inanan insanlardır ama birileri tarafından yönlendirildiler, diyorsunuz. Dışlamıyorsunuz. Mesajınız var mı onlara?
Hayır hayır. Biz hiç kimseyi dışlamıyoruz. Biz, etnik yapıya dayalı siyasete karşıyız. Biz, ırk ayrımına karşıyız parti olarak. Genel başkanımız her söyleminde söylediği, Arap'ıyla, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle birlikte biz Türkiye'yiz. Dolayısıyla bunu şiar edinmiş bir partide biz siyasete girmişsek 'bu bizdendir, bu bizden değildir' söylemi çok doğru bir söylem değildir. Buna kesinlikle bakmıyoruz. Bu söylemi söyleyenler belki bir iki gün içerisinde o insanların milliyetçilik duygularına hitap edebilirler; ama uzun vadede bu onlar için de çok doğru bir yaklaşım değildir. Çok doğru bir karar değildir. Onlar da bunun farkında. Yine söylüyorum bakın. Her yerde kumpaslar vardır. Her yerde paralel yapı vardır. Bir şirkette de vardır, bir kurumda da vardır, bu başka yerlerde de vardır. Önemli olan bunu bilip ona göre davranmak. Biz bu saatten sonra insanlarımızı ötekileştirmeden, herkesi kucaklayacak şekilde biz bir belediye başkanlığı düşünüyoruz ve bunu inşallah beraber gerçekleştireceğiz. Bu anlamda bir siyaset gerçekleştireceğiz. Bakın aslında Urfa'yla ilgili söylenecek çok şey var. Bölgemizle ilgili siyasi anlamda da söylenecek çok şey vardır. AK Parti iktidarıyla beraber artık insan fert olarak da çıkabiliyor, sonuç alabiliyor, hizmet etme noktasında da en başa gelebiliyor. Bu AK Parti iktidarı sayesinde. Halkımız da bunun farkında. Ama AK Parti öncesinde malumunuz belli gruplar, belli insanlar vardı, ama o insanlarda bizim insanımız, bunların içinden çıkan iyi değil de daha sesini yükselten insanlar, sesi yüksek çıkan insanlar, işte onlar köşe başlarını tutarlardı. Halkımızın da elinden bir şey gelmediği için, 'ya sabır ya Allah' diyordu. Artık AK Parti iktidarıyla beraber milletimiz iktidarda. O güçler, bireyler değil. Bireyden kastım, bireysellik peşinde koşanlar. 'Arkamda 5 bin oyum var, 10 bin oyum var' diyen tarzı insanlar değil. Bazen o insanların içerisinde iyi insanlar, ehliyet ve liyakat sahibi olan insanlar artık iktidarda. Urfa, feodal yapının hakim olduğu bir yer. Buradaki arkadaşlar da belli bir feodal yapının mensubu. Önemli olan o feodal yapının içerisinde ehliyet ve liyakat sahibi insanların bu işin başına gelmesi. Bu AK Parti iktidarlarıyla beraber artık gerçekleşmiş durumda.

Belediye binanızla ilgili bir düşünceniz var mı? Ya da seçildikten sonra mı düşüneceksiniz?
Tabi düşüncemiz var. Bizim öncelikle yapacağımız husus bununla ilgili araştırmalar yapmıştık. Diyeceksiniz ki 'aday olmadan mı yapılır mı bu?' Tabi ki. İçimizde keşkelerimiz var. İçimizde yapmamızı bildiğimiz için, eğer aday olmasak da aday olan arkadaşa yardımcı olmak adına çalışmalarımız vardı. Biz bunları belirlemiştik. Bizim şu anda yapacağımız şey, artık Eyyübiye ilçesi ayrı bir şehir. Daha önce Urfa Belediyesi tümüyle bir şehirdi. Dolayısıyla insanlarımızın malumunuz Karaköprü'ye taraf bir meyil vardı; ama Eyyübiye artık ayrıldı oradan. Ayrı bir şehir olması hasebiyle bu şehirle ilgili, şehrin gelişim planları, şehrin imar durumu, şehrin şu andaki mevcut varoşların tapu sorunları, bütün bu sorunlar tanımlandıktan sonra, şehrin gelişimi, gelecek vaat eden tarafı neresiyse ona göre kamu binalarını götürüleceğiz. Oralarda biz bunları planlıyoruz. Çünkü bir yerin gelişmesini istiyorsanız kamu hizmetlerini çok etkin bir şekilde götürmeniz lazım. Hele hele bunun ilk icraatı da kamu binalarının oraya kurulması lazım. Yani biz bir belediye binasını şehrin, biliyorsunuz bizim Kapaklı Pasajı'ndan başlıyor Eyyübiye ilçesi, o tarafına götürürseniz bu tarafların gelişmesinden siz bahsedemezsiniz. Ama siz daha güneye uygun bir yere bunu planlarsanız, arada kalan yerlerde sadece kentsel anlamda dönüşmez, sosyal anlamda da dönüşür. Bu tarz düşüncelerimiz var.

Şimdiye kadarki klasik şehirciliğin dışında oldu bu söylemleriniz. Mesela şimdiye kadarki belediye başkanları AVM de yapılacaksa kentin göbeğine, kamu binası ada yapacaksa kentin göbeğine yani insanların ilgisini çekecek, gözde yerlere yaparlardı. Siz diyorsunuz ki tam tersini yapacağım.
Yapacağız derken, tabi bu işin ekibi, tekniği var. Bu işin teknik boyutu anlamında çok yardım alacağımız insanlar var. Biz bütün bunları parti teşkilatımızla, kamu kurumlarındaki yetkili kişilerle oturup konuşacağız. Benim şahsi düşüncem bu. Bunun teknik karşılığı var mı? Teknik ekibin bileceği bir iş. Bizim şu anda bakış açımız bu. Yani şehri sıkıştırmak değil de özellikle daha çok varoş dediğimiz kısımların varoşluktan kurtarılmasına da katkı sağlayacak bir planlama düşünüyoruz.

Mehmet Ekinci Kimdir?
1970 yılında Şanlıurfa'nın Eyyübiye ilçesinin Turluk Mahallesi'nde (Bozhöyük köyü) doğdu.
Doğduğu mahallede okul olmadığı için en yakın köy okulu olan Yediyol Köyü İlkokulu'na 5 yıl yaya olarak gidip gelerek 1982 yılında mezun oldu.
1985 yılında Gazi Ortaokulu'ndan, 1988 yılında Gazi Lisesi'nden,1992 yılında da Dicle Üniversitesi Ziraat Fakültesi'nden mezun oldu.
Kamudaki iş hayatına mezuniyetinin hemen akabinde, 1993 yılında Vali Akbulut Meyve Fidanlığında Ziraat Mühendisi olarak başladı.
Milli Eğitim bünyesinde 1997-2001 yılları arasında 1 yıl öğretmenlik, 2 yıl Akçakale Milli Eğitim Şube Müdürü olarak görev yaptı.
2001 Yılında Tarım Bakanlığı'na geçiş yapan Ekinci, 2001-2005 yılları arasında Akçakale İlçe Tarım Müdürü olarak görev yaptı.
2005-2006 Yıllarında Şanlıurfa Tarım İl Müdürlüğü'nde Çiftçi Eğitim ve Yayım Şube Müdürü, 2006-2008 yılları arasında Şanlıurfa İl Tarım Müdür Yardımcısı olarak görev yaptı.
1 Nisan 2008 Tarihinden bu yana Ülkemizin Avrupa Birliği'ne giriş sürecinde olması hasebiyle oluşturulan Kırsal Kalkınma Programı olan IPARD'ın yürütüldüğü Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) Şanlıurfa İl Koordinatörü görevini sürdürmekteydi. Kırsal kesim ve şehir içindeki kırsal nüfusun tarımsal ve sosyolojik problemleri hakkında bir çok araştırma, çalışma ve yayını bulunmaktadır.
Mehmet Ekinci resmi görevlerinin yanı sıra birçok Sivil Toplum Kuruluşu'na (STK) üyeliği bulunmaktadır. Kırsal nüfusun problemleri ile ilgili çalışmalarını 2002-2005 yılları arasında GAP Tarımsal Kalkınma Derneği bünyesinde yürütmüştür.
Eğitimle ilgili çalışmalarını İlkokul, Ortaokul, Lise ve Üniversite eğitiminin tümünün geçtiği Eyyübiye İlçesi'nde Gazi Ortaokulu ve Lisesi Derneği çatısı altında halen yapmaktadır.
Gerek mesleği gereği gerekse kişisel gelişim kapsamında "Pedagojik Formasyon", "Takım Çalışması, İletişim Becerisi", "Liderlik ve Proje Yönetimi", "Proje Döngüsü Yönetimi ve AB Fonlarının Kullanımı", "Telemetrik Veri Toplama ve İşletim Sistemi", "Risk Yönetimi", "Kurumsal Gelişim", "Toprakta Tohum, İnsanda Düşünce", "Ulusal ve Uluslararası Hibeler, Teşvikler ve Krediler", "Performans Yönetimi Eğitimi", "Uluslararası İlişkiler Eğitim Programı", "İş Sağlığı ve Güvenliği" gibi konularda Türkiye'nin çeşitli yerlerinde düzenlenen eğitim, kurs ve seminerlere katılarak bu programlarla ilgili sertifikalara sahiptir.
Türkiye'nin özel sektör tarafından yayınlanan ilk ve tek tarım gazetesi olan TeknoGAP'ın kurucuları ve yazarları arasındadır.
Evli ve 4 çocuk babası olan Mehmet Ekinci İngilizce, Arapça ve Kürtçe bilmektedir.
(Kaynak: Gazeteipekyol)

Kaynak: Temsilci / Yerel

Avrupa Birliği Ak Parti Türkiye Yerel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title