Haberler

Eğitimin Niteliği Konusunda İstenilen Yerde Değiliz"

Türk Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Dinçer, Türkiye'de eğitimin istenilen nitelikte olmadığı uyarısı yaptı.

Türk Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Dinçer, Türkiye'de eğitimin istenilen nitelikte olmadığı uyarısı yaptı.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla düzenlenen TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (YİK) toplantısında konuşan Dinçer, hükümet programında kalkınma başlıklarına ve rekabet artırıcı politikalara önemle işaret edildiğini hatırlattı ve ekledi:

"Bundan memnuniyet duyuyoruz. Beklentimiz bunların etkin bir uygulamayla hayata geçmesidir. Eğitimin yaygınlığı ile ilgili önemli reformlar gerçekleştirdik. Yaygınlaşan eğitimin içeriği önemli. Maalesef eğitimin niteliği konusunda istenilen yerde değiliz. Bilgi temelli ekonomi ile bizi ön saflara taşıyacak eğitimi hedeflemeliyiz. Gerek büyüme performansı iyileştirmesi gerekse kalkınmamız için kadınların iş gücüne katılımın artırılması gerekir."

Dinçer ayrıca, hükümetten kadın istihdamına yönelik teşviklerde daha kapsayıcı adımların atılması gerektiğini belirtti.

"BÜYÜMENİN YEGANE İTİCİ GÜCÜ İMALAT SANAYİDİR"

Haluk Dinçer, sanayinin ekonomi içindeki payının son 15 yılda olağanüstü gerilediğine dikkat çekerek, "Bu son derece tehlikeli bir gelişmedir" dedi ve uyarısını şöyle sürdürdü:

"1920'lerde hiçbir sanayi kuruluşu olmayan ülkelerden en büyük 20 ülke arasına girdik. Elbette hizmet sektörünün önemini inkar etmiyoruz ama büyümenin yegane itici gücü imalat sanayidir. Sanayi Strateji Belgesi 2023 hedeflerini yakalayacak şekilde hazırlanmalı. Sanayi Strateji Belgesi'ne katkılarımızı sürdüreceğiz."

MERKEZ BANKASI'NIN BAĞIMSIZLIĞI

Hızlı kentleşmenin bazı sektörleri aşırı cazip kılabilidiğini de vurgulayan Dinçer, ancak bu durumun büyümenin sürdürülebilir olmasına engel olduğunu belirtti ve "Ekonomide son 10 yılda en önemli başarı makro ekonomik istikrarın sağlanmasıdır. Merkez Bankası bağımsızlığından asla taviz verilmemeli" dedi.

DEDİKODULARIN ÜZERİNE GİDİLMELİ

Özellikle bankacılık sektöründe güvensizlik yaratacak asılsız dedikoduların üzerine kararlılıkla gidilmesi gerektiğini belirten, Haluk Dinçer, bu konuda şöyle konuştu:

"Demokratik standardımızı belirleyen en önemli konu hukuktur. Yargı reformu stratejisinin hızla hayata geçirilmesi gerekiyor. Yargı reformu ivedilikle ele alınmalıdır. Toplum olarak bireyin devlete, devletin de bireye güvenini sağlamamız gerekir. Türkiye bireyi merkeze alan, bireyi devlete karşı koruyan yepyeni bir Anayasa yapma ihtiyacı duyuyor. Bu Türkiye'nin yeni dünya düzenindeki itibarı için bir elzemdir. En geç önümüzdeki genel seçimler sonrasında bu çalışmanın hayata geçmesini bekliyoruz.  Yeni Anayasa konusunda üzerimize düşen sorumluluğu üstlenmeye hazırız."

Dinçer, çözüm sürecinin ivme kazandırarak sonuca bağlanamsını son derece önemsediklerini belirterek, "Çözüm sürecinde ana muhalefetin bu sürecin dışında kalmasını sürecin sağlığı açısından riskli buluyoruz" dedi sözlerini şöyle sürdürdü:

"AĞIR KUTUPLAŞMADAN KAYGI DUYUYORUZ"

"Sayın Cumhurbaşkanım konuşmamın bu bölümünde size hitap etmek istiyorum. Bizi en çok kaygılandıran bir konuda doğrudan size hitap etmek istiyorum. Son yıllarda belki de hepimizin katkısıyla oluşmuş bu ağır kutuplaşmanın bize zarar vereceğinden kaygı duyuyoruz. İçinde bulunduğumuz kutuplaşma ortamı, konuşmamda da paylaştığım tüm politika önerilerini, olumlu bekleyişleri, kalkınma politikalarını anlamsız kılacak, reform alanını sınırlayacak ve toplumda kardeşlik ve güven duygularını zedeleyecek bir aşamaya kesinlikle gelmemelidir. Kutuplaşmanın bertarafı konusunda eğer somut bir ilerleme kaydedemezsek, korkarım ki üzerinde uzlaşmalar gerektiren reform alanlarında, örneğin; çözüm sürecinde, yeni anayasada yol alamayız diye düşünüyoruz.

"YENİ BİR TOPLUMSAL MUTABAKATA ÖNCÜLÜK EDEBİLECEĞİNİZE İNANIYORUZ"

Tam bu noktada Sayın cumhurbaşkanım, halk tarafından seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı olmanız nedeniyle de kutuplaşmanın bertarafında çok önemli bir rol üstlenebileceğinizi düşünüyoruz. Uzlaşmacı bir tutum ile sadece gelecek hedeflerine kilitlenerek, devletin kurumları, siyasi partileri, her türlü toplum kesimi arasında yeni bir toplumsal mutabakata öncülik edebileceğinize inanıyoruz. Söz konusu toplumsal mutabakat sağlandığında, Türkiye inanıyoruz ki rekabet gücü sıralamasında dünyada ki ilk 10 ülke arasına girebilecek en geç 2023'de AB üyesi olabilecek ve bölgesinde istikrar, demokrasi ve laikliğin teminatı olabilecektir."

G-20 TOPLANTISINA EV SAHİPLİĞİ

2007'deki küresel kriz etkilerininin hala sürdürdüğünü, yeni dönemin küreselleşmenin yeni evresi olarak tanımlanabileceğine işaret eden Dinçer, "Bu dönem temel hak ve özgürlükleri, toplumlarda sivilleşmeyi merkeze alıyor. Otoriter yapılar yıkılıyor ama yerini özgürlükçü rejimler alamıyor" dedi.

Dinçer, G-20 yapılanmasını olağanüstü bir girişim olarak gördüklerini belirterek, "Türkiye 2015 yılı gibi son derece önemli dönemde bu girişime ev sahipliği yapacaktır. TÜSİAD olarak bunu son derece önemli bir fırsat olarak görüyoruz" dedi. - İstanbul

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Recep Tayyip Erdoğan Merkez Bankası Türkiye Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title