Haberler

Eğitim Sen 23 Kasım'da Ankara'da

Güncelleme:

Eğitim Sen Şanlıurfa Şube Başkanı Kılıçoğlu, 23 Kasım'da toplumsal yaşamda ve eğitimde yaşanan dayatmalara hayır demek için Ankara'da olacaklarını söyledi.

Eğitim Sen Şanlıurfa Şube Başkanı Hasan Kılıçoğlu, toplumsal yaşamda ve eğitim alanında ve diğer birçok alanda dayatmaların giderek arttığını belirterek, bu duruma tepki göstermek için 23 Kasım günü sendika olarak Ankara'da bir araya geleceklerini belirtti. Kılıçoğlu, "Siyasi iktidarın toplumsal yaşama yönelik müdahale ve dayatmalarının giderek arttığı, eğitim sistemi başta olmak üzere, kamu hizmetleri alanında yaşanan ticarileştirme ve mezhepsel muhafazakârlık uygulamalarının yaygınlaştığı bir dönemden geçiyoruz. Başbakanın söylemleri üzerinden özel yaşama yönelik hukuk dışı müdahaleler öğrenci evlerinin basılmasına kadar ileri gitmiş, siyasi iktidarın tüm toplumu kuşatan baskıcı ve otoriter uygulamaları belirgin bir şekilde artmaya başlamıştır. Bugüne kadar attığı her adımda, sadece kendisi gibi düşünenler için demokrasi ve özgürlük talep eden, aykırı olan her sesi susturmak isteyen, demokratik talepleri aşırı şiddet uygulayarak bastırmaya çalışan siyasi iktidarın kendine demokrat ve sahte özgürlükçü yüzü toplumun daha geniş kesimleri tarafından görülmeye başlanmıştır. Siyasi iktidar, toplumun farklı kesimlerinin giderek artan ve acil çözüm bekleyen sorunlarını geri plana iterken, özel yaşama müdahale girişimleri üzerinden toplumu ayrıştırmaya çalışması dikkat çekicidir. İşçilerin kıdem tazminatı elinden alınmak istenmekte, kamu emekçilerinin ekonomik, demokratik talepleri yok sayılmakta, üniversite öğrencilerinin barınma sorunu başta olmak üzere, en temel sorunları görmezden gelinmektedir" diye konuştu.

'200 BİN İŞSİZ ÖĞRETMEN VAR'
4+4+4 eğitim sisteminin eğitim sorunlarını derinleştirdiğini, hem öğrencileri hem de eğitim emekçilerini olumsuz bir şekilde etkilediğini belirten Kılıçoğlu, 4+4+4 eğitim sisteminin hiçbir hazırlık yapılmadan hayata geçirildiğini, bu yüzden de eğitimin tamamen piyasalaştığını ve toplumu ipotek alına aldığını söyledi. Kılıçoğlu, "AKP, eğitim sistemini kendi siyasal-ideolojik görüşleri doğrultusunda biçimlendirmek isterken, zorunlu din derslerinin kaldırılması ve anadilinde eğitim hakkı taleplerini ısrarla görmezden gelmeyi sürdürmektedir. Türkiye'de eğitimde 4+4+4 dayatmasının üzerinden henüz bir yıl geçmesine rağmen, okul dönüşümleri sonucunda ortaya çıkan norm fazlası sorunu hala çözülememiştir. 11 yıllık AKP iktidarı boyunca çalışma ve yaşam koşulları açısından giderek kötüleşirken, esnek, kuralsız ve güvencesiz çalışmayı temel hale getiren bir istihdam yapısı oluşturulmaya çalışılmıştır. AKP döneminde hızla büyüyen ve bugün emekçilerin neredeyse tamamını tehdit eden esnek çalışma ve güvencesizlik sorunu, okullarda, üniversitelerde ve diğer eğitim kurumlarında kuralsızlık üzerinden angarya çalışma uygulamalarının ve aşırı sömürünün en zorba yöntemlerinin uygulanmasını beraberinde getirmiştir. Türkiye'de atama yapılmayı bekleyen 200 bini aşkın işsiz öğretmen bulunmaktadır. Bugüne kadar ataması yapılmadığı için 38 işsiz öğretmen arkadaşımız genç yaşta canına kıymıştır. Bu ayıbın sorumlusu, doğrudan doğruya siyasi iktidarın kendisidir. Eğitim sisteminde yaygın olarak görülen esnek ve güvencesiz istihdam uygulamaları, eğitim sisteminin bütününü kuşatan bir yapıya bürünmüştür. Üstelik esnek ve güvencesiz çalışma sadece öğretmenler açısından değil, araştırma görevlileri, yardımcı hizmetliler, teknik personel, memurlar ve diğer eğitim emekçileri üzerinden de yaygın bir içerikte uygulanmaktadır" dedi.

KILIÇOĞLU: İŞ GÜVENCEMİZE SAHİP ÇIKACAĞIZ
"AKP hükümeti eğitimde 4+4+4 dayatmasıyla birlikte, zaten sorunlu olan eğitim sisteminde yeni bir alt-üst oluş yaratmışken, şimdi de iş güvencemizi kaldırmanın, angarya çalışmayı yaygınlaştırmanın ve bizleri göstereceğimiz bireysel performansa göre çalıştırmanın hesaplarını yapmaktadır" diyen Kılıçoğlu, "Son olarak okullara tam gün mesai getirilmek istenmesi, öğretmenleri farklı şekillerde çalıştırmak yönünde atılmış bir adımdır. Öğretmenlerin, okul idarecilerinin ve hizmetlilerin daha fazla çalışabilmelerinin önünü açmak, birbiriyle rekabet eder hale getirmek amacıyla gündeme getirilen eğitimde performans değerlendirme uygulamaları, eğitim emekçilerinin yaşadığı mesleki itibarsızlaştırmayı daha da arttırmayı hedeflemektedir" diye ifade etti.

İŞTE EĞİTİM SEN'İN TALEBİ
Konuşmasının sonunda taleplerini sıralayan Kılıçoğlu, "Başta insanca yaşayacak ücret talebimiz olmak üzere, eğitim emekçilerinin bugüne kadar yaşadığı ekonomik mağduriyetler giderilmeli, satın alım gücümüzdeki azalmayı telafi eden adaletli bir ücret artışı sağlanmalıdır. Eğitimde esnek, kuralsız ve angarya çalışma uygulamalarına son verilmeli, performans değerlendirme ve rotasyon uygulamalarından tamamen vazgeçilmelidir. Ek ödemelerin tamamı temel ücrete ve emekliliğe yansıtılmalı, vergi dilimi uygulaması sabitlenerek ücretlerde yaşanan erimenin önüne geçilmelidir. Ek ders ücretleri günün şartlarına uygun bir şekilde yeniden düzenlenmelidir. Eğitim-öğretim yılı başında öğretmenlere yapılan eğitim-öğretime hazırlık ödeneği, her dönem başında olmak üzere yılda iki kez olmalı, memur ve hizmetliler de dahil bütün eğitim ve bilim emekçilerinin yararlanması sağlanmalıdır.
Hizmetli ve memurların hukuksal statüsü ve özlük sorunları acilen çözülmeli, tüm hizmetli ve memurlara özel hizmet tazminatı ödenmelidir. Ataması yapılmayan bütün işsiz öğretmenlerin ataması en kısa süre içinde yapılmalı, öğretmen açıklarının ek ders karşılığı istihdam edilen ücretli öğretmenlerle giderilmesi uygulamasına derhal son verilmelidir. Kamu emekçilerinin grevli toplu sözleşme hakkı önündeki engeller kaldırılmalı, gerçek bir toplu sözleşme düzenin yaratılması sağlanmalıdır" diye konuştu.
(Kaynak: Gazeteipekyol)

Kaynak: Temsilci / Yerel

Şanlıurfa Türkiye Yerel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title