Haberler

Ece Temelkuran, edebiyatta 20. yılında, Can Yayınları'nda…

Güncelleme:

Ece Temelkuran, Kıyı Kitabı'nda, öteki ile ben'i birbiri üzerinden tanımlamaya zorlayan dünyaya inat, aradaki kırılgan çelişkiyi sorguluyor.

Gazeteciliğinin yanı sıra edebiyatçılığıyla da çok konuşulan, son yıllarda yazdığı Muz Sesleri, Düğümlere Üfleyen Kadınlar ve Devir romanlarıyla edebiyat dünyasında kendi sesini bulmuş olan, yüz binlerce okuyucuya ulaşan ve kitapları birçok yabancı dile çevrilen Ece Temelkuran, yazarlığının 20. yılında bütün eserlerinin yeni baskılarıyla bir kez daha sevenlerinin karşısına çıkıyor.

Ece Temelkuran'ın şiir-metinlerinden olan İç Kitabı, yazarın kendi iç yolculuklarından, hesaplaşmalarından yola çıkan bir kitap. Ardından kaleme aldığı Dışarıdan - Kıyıdan Konuşmalar'da ise bize yıllar önce yazdığı yazılarında bugüne ilişkin kaygılarını anlatıyor. İçeriden – Kıyıdan Konuşmalar ise Ece Temelkuran'ın yayımlandıkları yıllardan bugüne hep o gizli tarihimize dokunmayı sürdürürken içinde yaşadığımız bulanık zamanın ilk işaretlerini veriyor.

Biz Burada Devrim Yapıyoruz Sinyorita, Venezuela'daki devrim denemesinin, dünya kadar büyük bir düşün yaşama geçirilirken kendisi kadar büyük sorun ve sorularla giriştiği hesaplaşmanın gözlemlerinden oluşan bir belgesel anlatı.

Ne Anlatayım Ben Sana! iki kez yazılmış bir kitap. İlkin Oğlum Kızım Devletim adıyla 1996 yılının Mayıs- Haziran ayları arasında ölüm oruçlarını anlatan bir kitaptı. Ancak Türkiye'nin sökülen hikâyeleri bir yün çilesi gibi dolaşmaya devam edip F tipi cezaevleri, açlık grevleri, ölüm oruçları canlar almayı sürdürünce bu kez Ne Anlatayım Ben Sana!adıyla genişletildi ve yeniden yazıldı.

Edebiyatçı kimliğiyle gazeteciliği iç içe geçmiş olan Ece Temelkuran'ın bu iki disiplin arasında geçişlerle kurduğu ve Hrant Dink "yaz" dediğinde yazacağını aklına bile getirmezken daha sonra ona adadığı 'Ağrı'nın Derinliği, başkasının tarihine bakmanın kendi tarihini yeniden kurmak için ne kadar gerekli olduğunu gösteriyor.

İlk romanı Muz Sesleri'nde ise Ece Temelkuran aşkın ve savaşın başkenti Beyrut'tan , en büyük gürültülerin içinde hayatı ayakta tutan küçük ama inatçı sesleri anlatıyor. İkinci Yarısı kitabında bir yandan ömrün ilk yarısını geride bırakmanın hesabını toplarken bir yandan da yazmakla kendini var eden genç bir kadını izliyor ve okurlarına izlettiriyor. Kayda Geçsin'de ise edebiyatın kıyısında duran yazılarıyla, bugünü belirleyenin adım adım gelişinin not defterini tutuyor.

Düğümlere Üfleyen Kadınlar, dünya değişirken büyülü bir yolculuğa çıkan dört muhteşem kadının, düşmenin ve yeniden ayağa kalkmanın hikâyesi. Ece Temelkuran, Ortadoğu'yu baştan başa kat eden bu yol romanında hayata ve kadınlara taze bir nefes üflüyor. Son romanı Devir – Dilsiz Kuğular Zamanı'nda ise yalnızca çocuk gözümüzle bakınca hatırlayacaklarımızı anlatıyor. Dilsiz kuğuların dün söylediklerini yarına devrediyor.

Kaynak: Bültenler / Kültür Sanat

Ece Temelkuran Kültür Sanat Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title