TÜM KATEGORİLER
Dünya Turizm Forumu
Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, Gezi olaylarında "6 ay alışveriş yapmayalım ve ekonomiyi çökertelim" diyen aklın şu anda içeride ve dışarıda Türkiye'nin güvenli bir ülke olmadığı, turizm sektörünün zor durumda olduğu gibi bir algıyı yaymaya çalıştığını belirterek, "Sektör sadece uluslararası bir sorunla mücadele etmek durumunda kalmıyor, içeride de maalesef yanlış siyasi konumlamaların sıkıntılarını taşıyabiliyor" dedi.
Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, Gezi olaylarında "6 ay alışveriş yapmayalım ve ekonomiyi çökertelim" diyen aklın şu anda içeride ve dışarıda Türkiye'nin güvenli bir ülke olmadığı, turizm sektörünün zor durumda olduğu gibi bir algıyı yaymaya çalıştığını belirterek, "Sektör sadece uluslararası bir sorunla mücadele etmek durumunda kalmıyor, içeride de maalesef yanlış siyasi konumlamaların sıkıntılarını taşıyabiliyor" dedi.
Ünal, Lütfü Kırdar Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Dünya Turizm Forumu"nun Bakanlar Oturumu'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin dünyada turizm sektöründe 6. sırada yer aldığını ve 36 milyar dolarlık hacme sahip olduğunu, bu sektöre çevresiyle birlikte bakıldığında 100 milyar dolarlık bir hacmin bulunduğunu söyledi.
Türkiye'nin turizmde 2023 hedeflerini hemen hemen gerçekleştirdiğini, ancak zaman zaman türbülanslar yaşandığını ve bu türbülansların Türkiye ve dünya için çoğunlukla avantaja dönüştüğünü, her krizin kendi içinde belli fırsatları da barındırdığını aktaran Ünal, "24 Kasım'dan bugüne kadar 4 kez Ekonomik Koordinasyon Kurulu'nu topladık ve sektörün ihracatçı sayılmasının taslak kararını aldık. Bu süreçte yaşadığınız sorunlarla ilgili alınması gereken bütün tedbirler alınmakta" dedi.
Türkiye'nin turizm konusunda dünyanın en iyi altyapısına sahip olduğunu ve 69 uygarlığa ev sahipliği yaptığını, aynı zamanda kültür hazinesinin bulunduğunu ifade eden Ünal, "Burada yapmamız gereken şey ne? Bizim kültür ekonomimizi canlandırmamız ve canlandırdığımız kültür ekonomisiyle turizmin hangi kanallar üzerinden buluşacağını iyi planlamamız gerekiyor" diye konuştu.
Dünyanın herhangi bir yerinde bir sorun olduğunda, bunun dünyanın her yerini etkilediğini, dolayısıyla hiçkimsenin dünyanın başka bir yerinde yaşanan bir soruna duyarsız kalma hakkına sahip olmadığını dile getiren Ünal, "Eğer Suriye'ye duyarsız kalırsanız bu şu anlama geliyor: Almanya'da, Fransa'da, Belçika'da rahat edemeyeceğiniz anlamına geliyor. O halde artık dünyanın sorunları ortak. O yüzden turizm de bu sorunların çözümünde çok büyük bir yapıcı etkiye sahip. Ülkeler olarak, turizmin iyileştirici etkisini korumamız gerekiyor" ifadelerini kullandı.
"Türkiye insanlık adası olarak güvenli şekilde duruyor"
Bakan Ünal, sadece Ege'de bir ilin sahil sınırının bin 130 kilometre olduğunu, İran, Irak ve Suriye sınırına bakıldığında sadece Suriye sınırının 910 kilometre olduğunu belirtti.
Bölgede yüz yıldan bu yana devam eden bir düzen arayışı bulunduğunu anlatan Ünal, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Türkiye bütün bu sorunların arasında bir insanlık adası olarak son derece güvenli bir şekilde duruyor. Doğal olarak geçmişte İspanya, İngiltere'nin yaşadığı gibi Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde üç ilçede terör sorunu yaşanıyor. Suriye'den gelen Ezidi, Arap, Kürt, Türkmen, bütün mültecilere herhangi bir şekilde ırk, din, dil fark etmeksizin onları sadece mazlum ve mağdur olarak görüyor, kabul ediyoruz. Çünkü biz şunu biliyoruz ki insanlığın varlığını devam ettirebilmesi için öncelikle insanlığın üzerinde yükseldiği değerleri korumamız gerekiyor. Eğer biz insanlığın üzerinde yükseldiği değerleri koruyamazsak her şeyimizi kaybederiz. Dolayısıyla biz mültecilerin, bazı ülkelerin yaptığı gibi bin 200 avroya kadar olan paralarına, ziynet eşyalarına el koymaya kalkışamayız. 'Sadece bizim inancımızdan olanları kabul ediyoruz' diyemeyiz. Çünkü bu topraklar tarih boyunca bütün mağdurlara, mazlumlara, insani hikayesi olan herkese kucak açmış. Biz bu geleneği devam ettiriyoruz ve bunu devam ettirmekten de mutluluk duyuyoruz."
Türkiye'nin şu anda 2,5 milyon insanı misafir ettiğini hatırlatan Bakan Ünal, "Yaklaşık 7 milyar dolar para harcamışız. Ama öbür taraftan baktığımızda bu sorunun bütün dünyaya yayılmaması için de uluslararası görüşmelerimizi devam ettiriyoruz. Bir taraftan da bu sorunun turizmi etkilememesi için de gerekli güvenlik önlemlerini alıyoruz. Şu anda bizim sadece üç ilçemizde yaşanan bir terör sorununu eğer tüm Türkiye'de yaşanıyormuş gibi dünyaya yansıtırsak bu öncelikle bizim kendimize verecek en büyük zarar olur" diye konuştu.
-"Terörün bir küresel sorun olduğunu kabul etmek..."
Bakan Ünal, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Gezi olaylarında '6 ay alışveriş yapmayalım ve ekonomiyi çökertelim' diyen akıl şu anda içeride ve dışarıda Türkiye'nin güvenli bir ülke olmadığı, turizm sektörünün zor durumda olduğu gibi bir algıyı yaymaya çalışıyor. Sektör sadece uluslararası bir sorunla mücadele etmek durumunda kalmıyor, içeride de maalesef yanlış siyasi konumlamaların sıkıntılarını taşıyabiliyor. İçeride ve dışarıda hem uluslararası anlamda terörün bir küresel sorun olduğunu kabul etmek ve buna toplu bir tepki göstermek, içeride de terörü bir siyaset malzemesi haline getirmemek turizmimizi korumamız açısından son derece önemli.
Turizmi içeride de siyasetin bir aracı ya da siyasal tartışma alanı haline getirmemek gerekiyor. Önümüzdeki dönemde yapısal tedbirler çerçevesinde Türkiye son 10 yılda aldığı mesafeyi, önümüzdeki 5 yılda da iki katıyla alacaktır. Çünkü 41 milyon turist eşiğini aşmış durumdayız. 2019 ve 2023'te 50 ve 65 milyon hedefini gerçekleştireceğimize inanıyorum."
Ünal, dünyanın, turizmin güvenliği konusunda ortak bir kanaat, karar ve tepki içinde olması gerektiğini vurguladı.
Bakan Ünal, oturumun ardından Makedonya Devlet Bakanı Furkan Çako, Azerbaycan Kültür ve Turizm Bakanı Abulfaz Garayev, Gana Kültür ve Turizm Bakanı Elizabeth Ofosu Agyare ile fotoğraf çektirdi.
