TÜM KATEGORİLER
Dünden Bugüne Çanakkale Ruhu" Konferansı
Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Erdem, "Dün Çanakkale'de onlar üzerine düşeni yapamamış olsaydı bugün buranın Suriye'den, Filistin'den farkı olmayacaktı." dedi.
Erdem, Kastamonu Üniversitesi İlahiyat Fakültesi tarafından Bilgehan Bilgili Kütüphanesi Konferans Salonu'nda düzenlenen "Dünden Bugüne Çanakkale Ruhu" konferansında, Çanakkale'de Türk milletinin asıl evlatlarının şehit olduğunu söyledi.
Çanakkale'de şehit olanların örnek alınması gerektiğini dile getiren Erdem, "Çanakkale'de onlar konuşmadı, yaşadı. Onlar iyiliği yaşatırken örnek oldular ve arkasından gelenlere örnek olmaları gerektiğini hatırlattılar. Çanakkale şehitleri bizler için yaşayan bir örnektir." ifadesini kullandı.
İnsanlık tarihinin her döneminde savaşlar olduğuna işaret eden Erdem, "Çanakkale'ye gelenler niçin geldiler, Çanakkale'de şehit olanlar niçin şehit oldu, bunun anlamını görürsek başka örneklere gerek yok. 80 milyonu aşkın bir ülkede huzur içinde yaşıyoruz. Düşman nedir, sıkıntı nedir bilmiyoruz. 253 bin insanı ölüme götüren kutsal değere bakmalıyız. Kaçımız bugün 'Ben yaşamayayım başkası yaşasın' olgunluğunu gösterebilecek?" diye konuştu.
Çanakkale'nin ibretlerle dolu olduğunu vurgulayan Erdem, şunları kaydetti:
"Onlar görevlerini yaptılar. Üç günlük dünya hayatının çekiciliğinden kendilerini kurtardılar. Ebedi hayat için ölüme zevkle gittiler. Ölüme zevkle giden Türk milletinden başka bir milletten söz etmek mümkün değil.
Biz birlik ve beraberlik içinde bu devleti devlet haline getirdik, ebediyete kadar yaşatmak için birlik ruhundan başka bir seçeneğimiz yok. İnsanın hayattaki en kıymetli varlığı canı. Hepimizin en doğal hakkı yaşama hakkıdır ama onlar yaşama hakkını geride bıraktı. Dün Çanakkale'de onlar üzerine düşeni yapamamış olsaydı bugün buranın Suriye'den, Filistin'den farkı olmayacaktı. Bugün Suriye'de, Filistin'de bir bedel ödeniyorsa geçmiştekilerin görevlerini yerine getirmemesinden, keyif içinde yaşamalarından kaynaklanıyor. Orada yaşananların ileride çocuklarımızın başına gelmemesi için Filistinlilerin babalarının konumuna düşmemeliyiz. Onlar hiçbir sıkıntıya katlanmadan vatanlarını sattılar. Bugün çocukları kan ve gözyaşı içinde debeleniyor. Vatan, devlet, din kesinlikle miras değildir. Bu bir emanettir."
