Dhmi Genel Müdürü Yıldırım Açıklaması

Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürü Serdar Hüseyin Yıldırım, inşaatı devam eden 3. havalimanına ilişkin, "2018'in başında, ilk çeyreğinde operasyonlara başlamayı düşünüyoruz. Bu ilk etap olacak. İki pist ve bir terminal olarak başlayacak. Daha sonra inşaat durmayacak. Üçüncü pist, dördüncü pist ve diğer ek binalar yapılarak bütün etaplar bittiğinde 150 milyonluk kapasiteye ulaşmış olacağız" dedi.

Yıldırım, DHMİ'nin Florya'daki tesislerinde havalimanı muhabirleriyle bir araya gelerek, seçimden önce açılan Ordu-Giresun Havalimanı ile Hakkari Yüksekova'daki Selahaddin Eyyubi Havalimanı hakkında açıklamalarda bulundu.

İki havalimanının da doluluklarının üst seviyede olduğunu, bunun kendilerini sevindirdiğini kaydeden Yıldırım, Ordu-Giresun Havalimanı'yla ilgili basında çıkan haberleri değerlendirdi.

Yıldırım, "Ordu-Giresun Havalimanı'nda bir eksikliğimiz yok. 'Şu yapılmadı, bu edilmedi' gibi şeyler doğru değil. Atatürk Havalimanı gibi her türlü donanımı yerinde olan limanlarda bile meteorolojik nedenlerden dolayı divertler, pas geçmeler her zaman görülen hadiselerdendir. 1-2 hafta evvel bir fırtına bulutu çöktü havalimanının üzerine ve 6-7 uçak divert etmek zorunda kaldı Atatürk Havalimanı gibi bir yerde bile. Ordu-Giresun Havalimanı da hem deniz üzerine inşa edildiği hem de bölgeden görüş mesafesi belirli bir seviyenin altına düştüğü zaman ne olursa olsun uçakların inmesi söz konusu değil. Pilotun belli bir mesafe ve yükseklikten pisti görmesi gerekir" değerlendirmesinde bulundu.

Ordu-Giresun Havalimanı'nda ILS cihazı kurulduğu zaman test etme imkanı olmadığını anımsatan Yıldırım, "O testler şimdi tamamlandı ve ILS sistemi şu anda faal olarak devrededir. Orada bir sıkıntımız yok. NDB cihazımız da devrede ve faaldir. Sadece VOR cihazında sinyal kalitesi tutmadığı için onu yerleştirmedik" diye konuştu.

"3. havalimanı gecikmeyecek"

Yüksekova'nın İran ve Kuzey Irak tarafından da ciddi bir yolcu çektiğini, bu durumun kendilerini sevindirdiğini dile getiren Yıldırım, "Hem bölge için hem de havalimanı için güzel gelişmeler bunlar. Sene sonuna kadar aşağı yukarı 140 bin yolcunun geçeceğini tahmin ediyoruz. Bu ciddi bir rakam. Ordu-Giresun Havalimanı için yıl sonunda 160 bin civarı yolcu bekliyoruz" görüşlerini aktardı.

3. havalimanı inşaatının kredileri konusundaki haberlerin maksatlı olduğunu, havalimanının gecikmeyeceğini vurgulayan Yıldırım, kredi işinin yükleniciyle bankalar arasındaki bir olay olduğunu söyledi.

Yıldırım, şöyle konuştu:

"Kredi sözleşmesinde taraf değiliz ama yine de takip ediyoruz. Sberbank tarafından verilen 500 milyonluk kredi bizi mutlu etti. Üstelik Rus bankası. Yani bir dış kaynak söz konusu. Sadece devlet bankaları projeye kredi verecek diye haberler de var. Devlet bankaları elbette kredi vermeli, hem büyük bankalardır hem de bu memleketin bankalarıdır. Dolayısıyla böyle bir projeye kredi vermeyecek de neye verecek? Bu gayet normal. Yani sadece onlar bununla ilgileniyormuş gibi hava yaratmak doğru değil. Zor bir süreç. Kolay bir iş değil. Bu kadar büyük bir krediyi bu şartlarda aşağısı savaş, yukarısı savaş... Böyle bir ortamda krediyi kotarmak başarıdır ve yapılacaktır. Şu anda hiçbir sıkıntı görmüyorum. Tabii biraz zaman alıyor. Zaman alınca da herkesin aklına başka şeyler geliyor"

3. havalimanının gecikmesinin söz konusu olmadığını, takvime uygun şekilde ilerlediğini ifade eden Yıldırım, "Küçük projelerde dahi beklenmeyen durumlar zuhur ettiğinde ufak çaplı sorunlar olabilir. Böyle büyük bir projede de haliyle böyle şeyler olabilir. Olmaması için de her türlü tedbir alınıyor. 2018'in başında, ilk çeyreğinde operasyonlara başlamayı düşünüyoruz. Bu ilk etap olacak. İki pist ve bir terminal olarak başlayacak. Daha sonra inşaat durmayacak. Üçüncü pist, dördüncü pist ve diğer ek binalar yapılarak bütün etaplar bittiğinde 150 milyonluk kapasiteye ulaşmış olacağız" değerlendirmesinde bulundu.

Yıldırım, 3. havalimanı inşaatının maden bölgesinde yapılıyor olmasından dolayı bazı sıkıntılar çıktığını, bunların ölçeğinin tam olarak bilinmediğini belirterek, tespit etmek için çok sık aralıklarla hassas sondajlar yapmak gerektiğini, bunun da zaman aldığını bildirdi.

Hızlı bir şekilde zemin iyileştirmesi tamamlanarak, binalara ve pistlere geçilebileceğini anlatan Yıldırım, terminalin yerleştiği yerin belli bir ölçüde ıslah edildiğini, terminal inşaatına da başlandığını kaydetti.

Zemin ıslahının zaman aldığını dile getiren Yıldırım, "Şu anda bize gelen bilgilere göre, herhangi bir havayolu şirketine ait terminal olmayacak. 2. terminal yapılana kadar tüm yerli ve yabancı havayolu şirketleri tek bir terminal kullanacak. Airbus ve diğer şirketlere gelince, bunların talepleri elbette değerlendirilir. Yerimiz müsait. Burada da komik bir durum var. Bazen 'Bu kadar büyük bir araziye ne gerek var?' deniliyor. Bu kötü bir şey mi?" şeklinde konuştu.

Yıldırım, o bölgede göller bulunduğuna dair haberler çıktığını ancak orada göl olmadığını, çukurların içerisine su dolmasıyla birikintilerin oluştuğunu aktardı.

Bir sıkıntının söz konusu olmadığını, havalimanı inşaatının tüm hızıyla devam ettiğini kaydeden Yıldırım, "İnşallah zamanında orayı açıp uçuşlara vereceğiz. Herkes de bundan payına düşen mutluluğu, mutsuzluğu alacak" ifadelerini kullandı.

- Atatürk Havalimanı trafiğini etkileyen arıza

Yıldırım, Atatürk Havalimanı'nda bir süre önce yaşanan problemlerin bir kısmının yazılımla ilgili olduğunu, bunların kısa sürede çözüldüğünü bildirerek, radarın çöktüğüne ilişkin medyada yer alan haberlerin gerçeği yansıtmadığını vurguladı.

Arızanın, kendilerine servis sağlayan firmanın sisteminin çökmesiyle ilgili olduğunu belirten Yıldırım, "Herhangi bir risk oluşmuyor. Çünkü böyle bir durumda kontrolör arkadaşlarımız hemen regülasyona geçer. Yani trafiğin arasını biraz açarlar. Ara açıldığı zaman uçaklar normalden fazla beklemeye başlar. 10 dakika ise 20 dakika bekler. Yerde kalkış için 5 dakika bekliyorsa 15 dakika bekler. Bu o yüzden hissedilir. Radarların devreden çıkması gibi bir durum yok" diye konuştu.

İstanbul hava sahasının 240 trafik kontrolörü tarafından kontrol edildiğini, sayının yeterli olduğunu söyleyen Yıldırım, "Hatta asgari sayının biraz da üzerinde. Tabii bu hassas bir iş. İnsanların konsantrasyonunun yoğun olarak kullanıldığı bir iş. Zaten o yüzden 2 saat çalışıyorlar, sonra ara veriyorlar, dinleniyorlar. Kontrolörlerimiz daha rahat ortamda çalışsın isteriz. Bunun için de elimizden geleni yapıyoruz. Şu anda 100 kişi daha alıyoruz eğitmek için" dedi.

Hüseyin Yıldırım Ordu Dhmi Politika Güncel Haberler