Haberler

Dha Yurt Bülteni-8

(YENİDEN)1)ULUDAĞ'DA KAYBOLAN KATARLI İBRAHİM, 18 SAAT SONRA BULUNDU AİLESİ ile birlikte geldiği Uludağ'da dün kaybolan Yemen asıllı Katar vatandaşı 9 yaşındaki İbrahim Najib El Mansouri, en son görüldüğü Sarıalan bölgesinin 2 kilometre uzağında, kaybolduktan 18 saat sonra bulundu.

(YENİDEN)

1)ULUDAĞ'DA KAYBOLAN KATARLI İBRAHİM, 18 SAAT SONRA BULUNDU

AİLESİ ile birlikte geldiği Uludağ'da dün kaybolan Yemen asıllı Katar vatandaşı 9 yaşındaki İbrahim Najib El Mansouri, en son görüldüğü Sarıalan bölgesinin 2 kilometre uzağında, kaybolduktan 18 saat sonra bulundu. Sağlık durumu iyi olan İbrahim'in, geceyi tişörtünü yastık yapıp uyuyarak geçirdiği öğrenildi. Jandarma Arama-Kurtarma (JAK) ekibi tarafından bulunan İbrahim'e su, çikolata, meyve suyu ve simit verildi.İstanbul'dan dün Bursa'ya günübirlik tatil için gelen Nejip Mansouri, eşi ve 7 çocuğu ile birlikte Uludağ Sarıalan mevkiine geldi. Turist aile burada gezdikten sonra yemek için bir restorana gitti. Ailesi yemek yerken, 9 yaşındaki çocukları İbrahim Najib El Mansouri dün saat 19.00 sıralarında gezmek için restorandan ayrıldı. Aile yemek yedikten sonra İbrahim'i bulamayınca durum jandarmaya bildirildi.

İhbar üzerine Olay yerine Jandarma Arama Kurtarma (JAK), Nilüfer Arama Kurtarma (NAK), AKUT, AFAD, UMKE, Yıldırım Belediyesi Arama Kurtarma, İHH Arama Kurtarma ekipleri sevk edildi. İbrahim'in yemek yedikten sonra kardeşleriyle oynadığını, gitme vakti geldiğinde çocuklarının kaybolduğunu anladığını belirten baba Najib El Mansouri şöyle dedi:

"Çocuklarım yemek yedikten sonra kardeşleriyle oyun oynamış, Gitme vakti geldiğinde diğer oğlum Muhammed'e İbrahim'i sordum. Bilmediğini söyleyince aramaya başladık. Aşağı tarafta köpekleri görünce korkup orada kaldığını düşündük. Aşağı tarafa baktık bulamayınca güvenlik kameralarına baktık. Kameralarda Kirazlıyayla patikasına doğru gittiğini gördük. Durumu Sarıalan'da bulunan Jandarma ekiplerine bildirdik."

İSTANBUL'DAN KIYAFETİ GETİRTİLDİ

Yaklaşık 60 kişilik arama kurtarma ekipleri ikiye ayrılarak aramaya başlarken, ekiplere Jandarma Özel Harekat Timleri termal kamera ile destek verdi. Jandarma ekipleri, iz takip köpeğini devreye sokabilmek için kaybolan çocuğun İstanbul'da kaldığı otelden kıyafetleri getirtildi.

Ekipler arazide arama yaparken jandarma ekipleri bölgede güvenlik kameralarını incelemeye aldı. Güvenlik kameralarında elinde poşetle Sarıalan Meydanı'ndan Kirazlıyayla patika yoluna doğru gittiği görülen İbrahim Najip El Mansouri 'nin bulunması için jandarma drone da kullandı.

2 KİLOMETRE UZAKTA BULUNDU

Nilüfer Arama Kurtarma (NAK), AKUT, AFAD, UMKE, Yıldırım Belediyesi Arama Kurtarma, İHH Arama Kurtarma ekipleri çalışma yaparken saat 13.00 sıralarında Jandarma Arama- Kurtarma timi İbrahim'i kaybolduğu yerden 2 kilometre uzaklıkta Kirazlıyayla mevkii yakınlarında bir uçurumun kenarında buldu. Önce kendisini bulan ekipten korkarak kaçmak isteyen İbrahim, jandarma ekipleri tarafından ikna edildi. Türkçe bilmeyen İbrahim'in ilk sözleri ise kaybolduğunu ifade etmek için "Anne yok baba yokö oldu. Kendisine meyve suyu, çikolata, gofret ve simit ikram edilen ve jandarmanın montlarından giydirilen İbrahim, yaya olarak ambulansın bulunduğu Sarıalan bölgesine getirildi. Burada babası ve ailesiyle kucaklaşan İbrahim, kontrol amacıyla Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürüldü.

BULAN UZMAN JANDARMA: ÇOK KORKMUŞTU

Önce kullandığı drone bölgenin fotografını çeken ve daha sonra katıldığı arama çalışmalarında çocuğu bulan Jandarma Uzman Çavuş Musa Tamkoç, "Dere yatağına indim ve İbrahim diye yüksek sesle bağırdım. Birkaç kez bağırdım önce ses gelmedi. Daha sonra çocuk sesini duydum. Çocuk beni görünce kaçmaya çalıştı. Ondan polis jandarma diye seslenerek su ikram ettim. Çikolata verdim. Çocuğun yayına gittiğimde "Anne baba yokö diye Türkçe bir şeyler söylemeye çalıştı. Anne ve babasının burada olduğunu söyledim. Ailesinin fotoğrafını çocuğa gösterdim. Çocuğun korkusu geçtikten sonra 'Seni onların yayına götüreceğim' dedim. Montumu çocuğa verdim. Yavaş yavaş yürüyerek Sarıalan Mevkii'ne ulaştıkö dedi.

Tamkoç, çocuğu bulduğunda uçurumun kenarında olduğunu da kaydederek, "Geceyi orada geçirmiş. Üstündeki tişörtü çıkararak kendine yastık yapmış. Ormanın içi nemli ve kaygan olduğu için beni görünce ağaca tutundu. Allah'a şükür kayıp düşmediö diye konuştu.

Görüntü Dökümü

------------------------

-Çocuğun ilk bulunduğu anları görüntüsü

-Kurtarma ekiplerini görüntüsü

Enver Fatih TIKIR/BURSA, -

======================================================

2)KURTOĞLU'NUN AİLESİ, CENAZEYİ ALMAK İÇİN TEKRAR İSTANKÖY'DE

EGE Denizi'nin Gökova Körfezi açıklarında geçen 21 Temmuz'da meydana gelen Richter Ölçeği'ne göre 6.5 büyüklüğündeki depremde, tatil için gittiği Yunanistan'ın İstanköy (Kos) Adası'nda yaşamını yitiren 39 yaşındaki Sinan Kurtoğlu'nun yakınları, cenazeyi almak için bugün tekrar feribotla İstanköy'e gitti. İstanköy Adası'nda yayın yapan 'www.vimatisko.gr' internet sitesinin haberine göre, Ege Denizi'nde, merkez üssü Gökova Körfezi'nin Bodrum açıkları olan depremde, iki arkadaşı ile tatil için gittiği Yunanistan'ın İstanköy (Kos) Adası'nda, Cezayirli Hasan Paşa Camii'nin minaresinin, oturdukları kafeteryanın üzerine yıkılmasıyla enkaz altında kalarak ölen İzmirli Sinan Kurtoğlu'nun ailesi, dün adaya gitti. Bodrum gümrüğünden çıkış yapan Sinan Kurtoğlu'nun babası 65 yaşındaki Ali Kurtoğlu, annesi Simin Kurtoğlu, kardeşi 34 yaşındaki Canan Dereli ve eniştesi 30 yaşındaki Ziya Dereli, 'Hızır Reis' feribotuna ile İstanköy'e geçti. Ancak otopsi işlemleri tamamlanmadığı için aile cenezaye alamayıp, aynı gün saat 18.30'da Bodrum'a döndü.

Kurtoğlu'nun ailesi bu sabah tekrar 'Hızır Reis' feribotu ile adaya gitti. Adada Kurtoğlu Ailesi'ni Platio Mahallesi Camisi İmamı Şükrü Damasoğlu karşıladı. Damasoğlu, daha sonra aile ile birlikte İskanköy'daki hastaneye geçti. İzmir'in Karşıyaka İlçesi Bostanlı Mahallesinde kafe işletmeciliği yapan Kurtoğlu'nun deprem anında White Corner (Beyaz Köşe) isimli bir kafeteryada oturdukları sırada depreme yakalandığı ve yıkılan duvarları arasında kaldığı, başına dev taşların düşmesi sonucu yaşamını yitiren Kurtoğlu'nun cenazesinin Rodos Adası'ndaki otopsinin ardından bugün İstanköy'e getirilip, ailesine teslim edilmesinin beklendiği bildirildi.

Yaşar ANTER/BODRUM (Muğla),

===============================================

3)PATRONUNUN PARASINI GASP EDİP ATATÜRK HAVALİMANI'NDA YAKALANAN AZERİ, KİMLİĞİNİ GİZLEMİŞ

BURSA'nın Orhangazi İlçesi'nde tarım ilaçları satan işyerinde çalışan Azerbaycan uyruklu 23 yaşındaki Dılgam Baghirov ve 3 arkadaşı, işyeri sahipi 49 yaşındaki Ekrem Sancar'ın ellerini ve ayaklarını bağlayıp üzerindeki çekler ile cebindeki paralarını gasp etti. İstanbul'da Atatürk Havalimanı'nda yakalanarak Orhangazi'ye getirilen 4 şüpheliden Dılgam Baghirov'un, işe girerken Azeri kimliğini gizleyerek kendisini Bilge Bağrol olarak tanıttığı ortaya çıktı. Orhangazi'de tarım ilaçları satan Ekrem Sancar bir süre önce kendisini Bilge Bağrol olarak tanıtan Azeri uyruklu Dılgam Baghirov işe aldı. Sancar, dün kendisine ait arazinin ilaçlanması için Baghirov ile zeytin bahçesine gitti. İddiaya göre, Sancar, Baghirov'un "Üç arkadaşım çalışmak istiyor. İş bulamıyor. Seninle görüşmek istiyor" teklifini kabul etti. Baghirov'un telefon ederek çağırdığı üç kişi kısa sürede belirtilen yere geldi. Baghirov ve gelen üç kişi, iddiaya göre Sancar'ı önce dövdü, sonra ellerini ve ayaklarını bağlayıp cebindeki para, kredi kartı ve çeklerini aldı. Daha sonra da 10 ALL 09 plakalı kamyonetini gasp ettikleri Ekrem Sancar'ı, araca zorla bindirip mezbahane yakınlarında dere kenarına atıp kaçtı. Şifresini öğrendikleri kredi kartıyla ATM'den  para da çeken 4 kişi, kamyoneti bırakıp taksiye binerek Orhangazi'den ayrıldı.

POLİS TAKSİ ŞOFÖRÜYLE TELEFONDA GÖRÜŞTÜ

Vatandaşların görüp haber vermesi sonucu hastaneye kaldırılan Sancar'ın ifadesini alap polis jandarma ile birlikte yaptığı çalışmada önce şüphelilerin bindikleri taksinin plakasını belirledi. Daha sonra cep telefonu ile konuştukları sürücüden, Atatürk Havalimanı'na yanaştıklarını öğrendi. Bunun üzerine havalimanı polisi uyarılınca 4 kişi yakalandı. Azeri Dılgam Baghirov ile birlikte yine Azeri uyruklu Mahal Ahmadov (26), Şhadat Bayramov (23) ve Rashad Valizade (23) Orhangazi Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından buradan teslim alınarak Orhangazi'ye getirildi. Yapılan ilk araştırmada, Bilge Bağrol olarak tanıtan Dılgam Baghirov'un çalıştığı süre içinde Azeri kimliğini gizlediği anlaşıldı.

4 şüpheli emniyetteki sorgulamalarının ardından adliyeye çıkarılacak. Toplam 33 bin lira ve çekleri alınan Ekrem Sancar ise, tedavisinin ardından hastaneden taburcu edildi.

Hasan BOZBEY/BURSA, -

==========================================================

4)'HERO' TİŞÖRTLÜ ÖĞRENCİYE SINAV ÇIKIŞI GÖZALTI

ADANA'da, Dikey Geçiş Sınavı'na (2017-DGS) üzerinde 'Hero' yazan tişörtüyle giren Şahin B., çıkışta polis ekiplerince gözaltına alındı. Meslek yüksekokulları ile açık öğretim ön lisans programları mezunlarının lisans öğrenimine geçişleri amacıyla düzenlenen DGS'ye girmek için merkez Çukurova İlçesi'ndeki bir okulda giden Şahin B., ihbar üzerine polis ekipleri tarafından sınav çıkışında gözaltına alındı. 100. Yıl Polis Merkezi'ndeki işleminin ardından Adana Adli Tıp Biriminde sağlık kontrolünden geçirilen üzerinde 'Hero' yazılı tişört bulunan Şahin B., basın mensuplarının sorusunu, "Enteresan bir durummuş. Ben televizyonda hiç görmedim. Bilmeden giydim" dedi. Şüpheli, daha sonra Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ne teslim edildi.

Salih ÜÇTEPE/ADANA, -

=================================================

5)SOKAKTA TÜFEKLİ SALDIRIYA UĞRAYIP ÖLDÜ

ŞANLIURFA'da, sokakta yürürken kimliği belirsiz kişi ya da kişilerin pompalı tüfekli saldırı sonucu ağır yaralanan 28 yaşındaki Mehmet Gür, kaldırıldığı hastanede öldü.

Olay, öğle saatlerinde Haleplibahçe Mahallesi'nde meydana geldi. Evine gittiği belirtilen Mehmet Gür'e, sokakta kimlikleri belirsiz kişi ya da kişiler tarafından pompalı tüfekle ateş edip kaçtı. Vücuduna isabet eden saçmalarla ağır yaralanan Gür, ihbarla gelen sağlık görevlilerinin olay yerindeki ilk müdahalesinin ardından ambulansla Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürüldü. Gür, acil serviste yapılan müdahaleye rağmen kurtarılamayarak yaşamını yitirdi. Ölümüyle yakınlarını yasa boğan Mehmet Gür'ün cesedi, otopsi için Adli Tıp Kurumu morguna konuldu. Olay sonrası çevredeki güvenlik kameralarını incelemeye alan ve pompalı tüfeğin fişeklerinde parmak izi çalışması yapan polis, şüpheli kişi ya da kişilerin yakalamak için çalışma başlattı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

------------------------------------

Acil servis

Ölen kişinin yakınlarının toplanması

Adli Tıp Kurumu

Cenaze aracının gelmesi

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Ömer ŞULUL-ŞANLIURFA-DHA)

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Sarıalan İstanköy Yemen Katar Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title