Haberler

Dha Yurt Bülteni-6

6 Mersin'de ağaç katliamı kamerada (2)SUÇ DUYURUSU YAPILDIMersin'de sosyal medya aracılığı ile ortaya çıkan ağaç katliamı konusunda Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nca inceleme başlatıldı.

DHA YURT BÜLTENİ-6

Mersin'de ağaç katliamı kamerada (2)

SUÇ DUYURUSU YAPILDI

Mersin'de sosyal medya aracılığı ile ortaya çıkan ağaç katliamı konusunda Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nca inceleme başlatıldı.

Mersin Büyükşehir'in Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz konu ile ilgili şu açıklamayı yaptı: "Olay bize intikal ettikten sonra ilgili birime talimat verip konuyu detaylı incelemelerini istedim. Bunun üzerine Park ve Bahçeler Daire Başkanlığı ekipleri saha çalışmalarıyla durum tespiti yaptı. Yapılan tespitlerde konunun sadece tek bir noktada olmadığı, şehrin bazı bölgelerinde de reklam panolarının önüne dek gelen 30 ağacın kesildiğini, raket denilen panoların önündeki ağaçların da kesildiğini tespit ettik. Bu durum ile ilgili fotoğraflar çekilerek tutanaklar tutularak savcılığa suç duyurusunda bulunuldu. Bunun dışında bu yapılan ağaç katliamının bir nebze de olsun hafifletmek amacıyla önümüzdeki hafta içinde bu kesim yapılan alanlara yeniden ağaç dikimi yapılacaktır. Bu durumu kabul etmemiz söz konusu değil. Sorumluların tespiti konusunda başlatılan hukuksal süreç devam ediyor."

Görüntü Dökümü

------------------------

-Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz'ın konuşması

Haber: Ali Ekber Şen -Kamera: Mustafa İNSAN/MERSİN,

====================================

HDP Milletvekili Zeydan 8 yıl hapis cezasına çarptırıldı

HDP Hakkari Milletvekili Abdullah Zeydan, 'terör örgütüne üye olmak', 'terör örgütü propagandası yapmak' ve 'Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefet' suçlamalarıyla 20 yıla kadar hapis cezası istemiyle tutuklu yargılandığı davadan 8 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı.

Hakkari Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma kapsamında tutuklanan, hakkında 'terör örgütüne üye olmak', 'terör örgütü propagandası yapmak' ve 'Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefet' suçlamalarıyla 20 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan ve davası güvenlik nedeniyle Diyarbakır'a nakledilen HDP Hakkari Milletvekili Abdullah Zeydan'ın yargılanmasına devam edildi. Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan Abdullah Zeydan, Diyarbakır 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 2'nci celsesine SEGBİS sistemi ile katılmak istemediği için çıkmadı. Duruşmayı HDP milletvekilleri Feleknas Uca, Sibel Yiğitalp ve İmam Taşçıer de izledi.

AVUKATLAR DOSYADAN ÇEKİLDİ.

Duruşmada görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı, bir önceki celse verdiği esas hakkındaki mütaalaayı tekrar ederek Zeydan'ın cezalandırılmasını talep etti. Daha sonra söz hakkı verilen Zeydan'ın avukatları, yargılamanın genişletilmesini ve savcının esas hakkındaki görüşüne karşı savunma hazırlamak üzere süre talep etti. Taleplere ilişkin ara kararını açıklayan mahkeme, davaya bir yenilik katmayacağı gerekçesiyle yargılamanın genişletilmesi talebini ve esas hakkındaki mütalaanın bir önceki celse verildiğini dikkate alarak avukatların süre talebini reddetti. Bunun üzerine söz alan Zeydan'ın avukatları Bayram Arslan, Özlem Zıngıl ve Bilal Kalkan dosyadan çekileceklerini söyleyerek, duruşma salonunu terk ettiler. Bunun üzerine yeni bir ara karar açıklayan mahkeme, sanık avukatlarının yargılamayı sürüncemede bırakmak amacıyla duruşmadan ayrıldıklarını belirterek, yargılamaya devam edileceğini açıkladı.

8 YIL 1 AY 15 GÜN HAPİS

Daha sonra kararını açıklayan mahkeme, sanık Abdullah Zeydan'ı "Terör örgütüne yardım etme" ve "PKK sizi tükürüğünde boğar" sözü nedeniyle "Terör örgütü propagandası yapma" suçundan 8 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırdı. Zeydan'ı "Suçu ve suçluyu övme" ve "Toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet" suçlarından beraat ettiren mahkeme, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi.

Duruşmayı izleyen HDP milletvekilleri ve Zeydan'ın avukatları, kararın ardından adliye önünde basın açıklaması yaptı. Zeydan'ın avukatlarından Bayram Arslan, müvekkillerinin ve kendilerinin savunmaları alınmadan karar verildiğini belirterek, "Bizim yaptığımız tüm itirazlara rağmen öncelikle Çağlar Demirel'in duruşmasında mahkeme açıkça niyetini belli etti ve karar vereceğini deklare etti. Abdullah Zeydan'ın duruşmasında biz avukatlar bu hukuksuzluğa ortak olmayacağımızı, bunun usule, anayasaya, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine, adil yargılanma ilkelerine aykırı olduğunu ve savunma hakkının gaspı olduğunu dile getirerek, vekillikten çekildiğimizi belirttik. Ne müvekklimizin ne avukatların savunması alınmadı. Mahkeme skandal niteliğinde bir kararla müvekkillerimiz hakkında ağır cezalar verdi. Mahkemelerin talimatlarla çalıştıklarını çok iyi biliyorduk ancak işi bu kadar aceleye getirip, usulü, esası çiğneyip, bu şekilde karar vereceklerini tahmin edemiyorduk. Artık hiçbir şeye şaşırmıyoruz. Adalet için, Türkiye halkları için, demokrasi ve özgürlükler için gerçekten üzülüyoruz. "dedi.

HDP Milletvekili İmam Taşçıer ise açıklamasında bugün bir hukuk skandalı yaşandığını belirterek,"Milletvekili arkadaşlarımıza savunma hakkı dahi verilmedi.AKP Genel Başkanı, "Yıl sonuna kadar bu davaları kapatın" yani "Büyük cezalar verin" dedi. Eş Genel Başkanımıza "teröristö ifadesini kullandı. Bunu diyen bir Cumhurbaşkanı. Cumhurbaşkanı bunu dediği zaman direkt olarak bütün mahkemeleri etkiler. Devletin üç temel ayağı olan yasama, yürütme, yargı maalesef 20 Temmuz darbesinden bu yana bir kişinin emrinde. Nasıl emir veriyorsa öyle hareket ediliyor. Hükümet de bir şahsın elinde yönetiliyor, yargı da yine bir şahsın elinde yönetiliyor. Bugün de yine bunu gördük. Avukatların savunma ve ek süre hakkı istemesine rağmen mahkeme tarafından verilmedi, bunun üzerine avukatlar dosyadan çekildi. Mahkeme de avukatların çekilmesini hiç umursamadan yine cezalarını verdi. Demek ki aldıkları emirlere göre bugün cezalar verilecekti. Bugün irademize, bu halkın seçtiği ve 6 milyon oy alan partinin milletvekillerine, "sivil siyasette önünü kapatma" anlamında bu cezalar verildi. Sivil siyaseti, demokratik siyaseti bu zihniyet istemiyor. Biz demokratik ve sivil siyasette ısrar edeceğiz. Bizim amacımız Kürtlerin hak ve özgürlük taleplerini, Türkiye'de herkesin demokrasi ve özgürlük içinde yaşama taleplerini karşılamaktır. Biz hiçbir zaman hiçbir şekilde demokratik siyasetin dışına çıkmadık. Milletvekili basına konuşamıyorsa, halka hitap edemiyorsa o zaman neden milletvekilliği yapıyor? Biz bunları yaptığımız için bu cezaları aldık. Bizim başımız diktir. Bu yapılan hukuksuzluktur, biz bu hukuksuzluğa karşı sonuna kadar direneceğiz. Hiçbir zaman başımızı eğmeyeceğiz, bu hukuksuzluğu meydan vermeyeceğiz, sesimizi her yerde duyuracağız. Bütün dünyaya bu hukuksuzlukları anlatacağız."dedi.

Görüntü Dökümü:

----------------------

Basın açıklamasından görüntü

Avukatın konuşması

İmam Taşçıer'in konuşması

Haber - Kamera: Felat BOZARSLAN-Serdar SUNAR/DİYARBAKIR,

==========================================

Diyarbakır Başsavcısı Güre'den FETÖ uyarısı: Vazgeçmiyorlar

DİYARBAKIR Cumhuriyet Başsavcısı Kamil Erkut Güre, 15 Temmuz sonrası FETÖ/PDY terör örgütüne büyük darbe vurulduğunu belirterek, "Vazgeçmiyorlar. Aldığımız imamların yerine yenisini gönderiyorlar. Mücadelemiz kararlılıkla devam edecek."dedi. Güre, 15 Temmuz gecesi FETÖ/PDY imamlarının 'Darbe yönetim merkezi' olarak kullandıkları bir ev tespit ettiklerini belirterek, bu konuda aralarında askerlerin de bulunduğu 30'dan fazla şüpheli hakkında işlem yapıldığını ifade etti. 15 Temmuz gecesini anlattığı sırada gözyaşlarını tutamayan Başsavcı Güre, Hava Üssü'ne el koyma işlemi sırasında Kolordu Komutanı'nın 5 saat zaman kaybettirdiğini belirtti.

15 Temmuz darbe girişiminin olduğu gün Diyarbakır'da göreve başlayan Cumhuriyet Başsavcısı Kamil Erkut, bir yıllık süreçte yaptıkları soruşturmalarla ilgili basın toplantısı düzenledi. Göreve başladığı günün akşamında darbe girişimi ile karşılaştığını belirten Güre, "15 Temmuz hain darbe girişimi ülke tarihi açısından büyük tarihsel kırılmaya yol açan bir olaydır. 15 Temmuz'da yaşananlar, darbe söyleminin ötesinde bir işgal girişiminin ön adımıydı. Bu işgal girişimini sağlamak için Fethullah Gülen ve uzantılarının gerçekleştirmek istediği bir kalkışmaydı." dedi.

DİYARBAKIR'DA DARBE YÖNETİM MERKEZİ TESPİT EDİLDİ

Darbe teşebbüsünün başladığı ilk saatlerde soruşturma başlattıklarını belirten Kamil Erkut Güre, "Şu ana kadar çok sayıda şüpheli, yaptığımız çağrı üzerine etkin pişmanlıktan yararlandı. 300'e yakın örgütün üst düzey yöneticisini bu şekilde tespit ettik. Darbe gecesi Diyarbakır'da darbe toplantısının yapıldığı evi tespit ettik. Bizim darbeye direndiğimiz saatlerde Diyarbakır'da bir darbe yönetim merkezi varmış. Diyarbakır'ın FETÖ asker imamları toplanmış ve bu toplantı sonunda kendisine bağlı askeri unsurlara talimat vermek için görüşme yapmışlar. Talimat alan asker ve sivil şahıslar önemli oranda belirlendi. Diyarbakır devlet katında ne kadar önemliyse, örgüt için de o kadar önemliymiş. Örgüt içinde Diyarbakır sorumluları olarak görev yapan kişilerin üst düzeylere geldiğini tespit ettik. Etkin pişmanlıktan yararlanmayı teşvik edici girişimlerimiz sonucunda çözülmeler başladı. Önemli sonuçlar elde ettik. Bu ev 4 ay önce etkin pişmanlıktan yararlanan kişilerin verdiği bilgilerle ortaya çıktı. 30'dan fazla kişinin bu ev ile irtibatlı olduğunu tespit ettik. Bu ev ile temas kuran herkes tespit edildi. FETÖ'cülerin bu ülkenin insanlarına yıllarca yaptığı kumpaslarla bu iş yapılmadı. Kimseye iftira atmadık ve haksız yere sahte deliller üretmedik. Ortada suç üstü yapılmış bir darbe teşebbüsü var. Yeteri kadar delil ortada saçılı durumdaydı. Evde silahlı kuvvetlerin Diyarbakır imamı vardı. Bu kişiler, 15 Temmuz gecesi darbe teşebbüsünün Diyarbakır ayağını yöneten darbeciler ve temas kurdukları kişilerdir. O gece İl Jandarma Komutanı o evden aranmış. İl Jandarma Komutanı 29 gün ile en uzun gözaltında kalan kişi oldu. Bylock çıktıktan sonra itirafçı olmadı. Bu ev bulunduktan sonra itirafçı oldu."dedi.

EN SERT TEDBİRLERİ ALMAKTAN ÇEKİNMEYİZ.

Türkiye Cumhuriyeti'nin güçlü bir devlet olduğunu söyleyen Güre, "Darbe şartlarında Cumhurbaşkanına suikast yapmak üzereyken yakalanmış kişiyi bile öldürmeyip, bağımsız mahkemeye teslim eden büyük bir devletiz. Ağırlıklı olarak mağdur edebiyatı yapılmaktadır. Hiç bir mağduriyet yaratılacak şekilde işlem yapılmamaktadır. İnsanların bu örgütten kurtulması için hukuki olarak elimizden geleni yapıyoruz. Aleyhine delil bulduklarımız hakkında en sert tedbirleri almaktan çekinmeyiz. Bu işten dönsünler. Bu yol ihanet yolu ve karanlık bir yol. Şereflice bu ülkede yaşamak istiyorlarsa, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlansınlar. Pişmanlık göstermeyenlere karşı en sert uygulamalarımı yapmaktan çekinmeyeceğiz. Bu hem FETÖ, hem PKK için geçerlidir. Ülke bir ihanetle karşılaşmıştır. Kötü muamele ve işkenceye asla tevessül edilmemiştir. Burada devlet güçlü olmak zorundadır. Zulmetmeyen bir güç olarak devlet hakimiyetini sürdürecektir."diye konuştu.

VAZGEÇMİYORLAR

FETÖ/PDY terör örgütünün tüm üst düzey yöneticilerinin darbeyi bildiğini belirten Güre, "Firarilerin saklandığı bir Gayyubet evi tespit ettik. 15 Temmuz gecesi kaçan 3 hakim-savcı ve il yapılanmasındaki üst düzey bir imam o evde yakalandı. Bu şekilde 3-4 ev tespit edildi. Örgütün hiyerarşisi henüz bozulmadı. Aldığımız imamların yerine yenisini gönderiyorlar. Sistemlerini çalıştırmaya devam ediyorlar. Büyük darbe yediler ama vazgeçmiyorlar. Mücadelemiz kararlılıkla devam edecek. FETÖ ve PKK terör örgütü kesinlikle iletişim içindedir. Aralarında ittifak olduğu söylenebilir."dedi.

15 TEMMUZ GECESİNİ GÖZYAŞLARI İÇİNDE ANLATTI

Başsavcı Kamil Erkut Güre 15 Temmuz darbe teşebbüsünün yaşandığı geceyi anlatırken gözyaşlarına hakim olamadı. Zaman zaman konuşmasını kesmek zorunda kalan Güre, "Akşam Sakarya'daki oğlum telefonla arayıp televizyonu açmamı söyledi. Televizyonu açtığımda köprünün kapatıldığını gördüm. Bazı arkadaşlarla görüşme yaptığımda FETÖ'cülerin darbe yaptığını ve güvenli bir yere geçmemi söylediler. Büyük kaygı içine girdik. İnsiyatifi ele alarak arkadaşlara konuşma yaptım. Başsavcı vekili Kurtça Eker'i aradım ve "Bizden kim varsa çağır."dedim. Bir hakim arkadaşın evinde toplantı yaptık. Yargı olarak bu darbe girişimine karşı direneceğimizi söyledim. Eskeri zevatı aradım. Hava üssü komutanları, Alay Komutanı ve Kolordu Komutanı telefonumu açmadı. Sadece Jandarma Bölge Momutanı Musa Çitil telefonumu açtı. Kendisine darbeye karşı direneceğimizi söyledim. Kendisine "Nerede duruyorsun paşa?"dedim. Kendisi de "Emrimde 8 bin kişi var. Emrimdeki bir asker darbe yönünde mermi sıkarsa kafasına sıkarım, emrinizdeyim."dedi.

KOLORDU KOMUTANI BİZE 5 SAAT KAYBETTİRDİ

Diyarbakır'dan 6 uçağın kaçırıldığı bilgisini aldıklarında hava üssüne girmeye karar verdiklerini ifade eden Güre, "Kolordu Komutanı'nı arayıp adliyeye çağırdım. Önce tereddüt etti, sonra geldi. Dışarıdaki askeri yoğunluğu bilmeden kendisine konuşma yaptık. Hava üssüne gireceğimizi söyledim. Çağırdığımız kişi darbenin Sıkıyönetim Komutanı'ydı. Uçakların kalkmaya devam etmemesi için hava üssüne el koyacağımızı söyleyip, kuvvet talebinde bulundum. Üsse girmememiz için her türlü bahaneyi uydurdu. Bize tam 5 saat kaybettirdi. Aynı gece Semih Terzi'nin hava üssüne geldiğini, 6 uçağın kaçırıldığını tespit ettik. Kolordu Komutanı'nın makamına gittik ve orada da zaman kaybettirildik. Soruşturma başlattıktan 9 saat sonra hava üssüne girebildik. Daha önce girmemiz gerekirdi. Hava Üssü'nde bulunurken Semih Terzi'nin özel kuvvetler ekibininin bilgimiz dışında 7'nci Kolordu Komutanı talimatı ile kolorduya götürüldüğünü tespit ettik. Halbuki üsteki herkes için gözaltı talimatımız vardı. Kolordu Komutanı bunu biliyordu. Bunu bilmesine rağmen o unsurların bize teslimi yerine, kendi yetkisi altındaki birime çektiğini tespit ettik. Bunlar Semih Terzi'den arta kalan unsurlardı. Garnizon Komutanı, Semih Terzi'nin gidişini ve uçakların kalkışını engellememiş."dedi.

HER TÜRLÜ SERTLİĞİN DAHA FAZLASINI YAPARIZ

Hava üssünde 30 civarında uçak olduğunu öğrendiğinde dehşete düştüğünü belirten Güre, "O uçakların tamamının kaldırılması halinde Ankara'da korkunç bir tablo çıkacaktı. İlk hedefimiz o uçakların kalkmasını engellemekti. Tüm uçakları uçamaz hale getirdik. Subay olan tüm personeli gözaltına aldık ve uçakların kalkmasını engelledik. Tüm uçaklara suç eşyası olarak el koyduk. O uçakların kaldırılması korkunç bir tablo olabilirdi. Zor bir geceydi. Allah öyle bir geceyi yaşatmasın. Ama yaşatırlarsa da karşılığında aynı kararlılığı göreceklerini bilsinler. Daha ağırıyla karşı karşıya kalırlar. Daha ağır muameleler görürler. Hukuki olarak her türlü sertliğin daha fazlasını yaparız. Bundan çekinmeyiz. Bu ülkede darbeleri düşünen varsa bir daha düşünsün. Bu ülkeyi tanıyanlar akıllarının ucundan bile darbeyi geçirmesinler."

DİYARBAKIR'DA BİN 388 BYLOCK KULLANICISI

Savcılık istatistiklerine göre, Diyarbakır'da FETÖ/PDY terör örgütüne yönelik soruşturmalarda 1 yıl içerisinde 5 bin 477 kişi hakkında işlem başlatılırken, 897 kişi hakkında tutuklama, bin 219 kişi hakkında isi adli kontrol kararı verildi. Gözaltına alınan 927 kişi serbest bırakılırken, 91 kişi hakkında ise yakalama kararı çıkarıldığı kaydedildi. İstatistiklere göre Diyarbakır'da bin 338 kişinin Bylock programı kullandığı tespit edilirken, bu konuda bin 635 adet GSM hattının da belirlendiği ifade edildi.

İstatistiklere göre Diyarbakır'da bir yıl içerisinde PKK/KCK terör örgütüne yönelik soruşturmalar kapsamında 4 bin 43 şüpheli hakkında işlem başlatılırken,937 şüpheli tutuklandı, bin 401 kişi hakkında ise adli kontrol kararı verildi. Savcılık kayıtlarına göre Ak Parti Lice ilçe Başkan yardımcısı Orhan Mercan'ın hayatını kaybettiği saldırı ile ilgili gözaltına alınan 30 şüpheliden 20'si ifadeleri alınıp sonra serbest bırakılırken, 10 kişi ise halen gözaltında bulunuyor.

MİLLETVEKİLLERİ HAKKINDA 182 YENİ FEZLEKE

Kayıtlara göre yasama dokunulmazlıklarının kaldırılmasından sonraki dönem olan 20 Mayıs 2016 tarihinden itibaren, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca milletvekilleri hakkında toplam 182 adet yeni fezleke düzenlendi.

146 TON ESRAR ELE GEÇİRİLDİ

Yürütülen soruşturmalan kapsamında kaçakçılık ile uğraşan 650 şüpheli hakkında işlem yapılırken ve bu soruşturmalar kapsamında 5.5 milyon paket kaçak sigara ele geçirildi. 1 yıllık süreçte Diyarbakır genelinde 2 bin 66 şüpheli hakkında uyuşturucu ticareti nedeniyle işlem yapılırken 146 ton 600 kilogram esrar maddesi, 11 milyon kök hint keneviri ve 105 kilo 268 gram eroin maddesi ele geçirildi.

Görüntü Dökümü

----------------------

Toplantıdan görüntüler

Başsavcı'nın konuşması

Başsavcı'nın duygusal anları

Haber - Kamera: Felat BOZARSLAN/DİYARBAKIR, -

=================================================

Özel Harekat polisi, DEAŞ'lı teröristlerle göğüs göğüse çatışmış

KONYA'da 5 DEAŞ'lı teröristin ölü ele geçirildiği hücre evine yönelik yapılan operasyonda, Özel Harekat polislerinin teröristlerle yaklaşık 2 metrelik mesafelerle adeta göğüs göğüse çatıştığı ortaya çıktı.

Konya Emniyet Müdürlüğü tarafından merkez Meram İlçesi Meram Bağları olarak bilinen Dutlukır Mevkisi'ndeki yaşları 26 ila 32 arasında değişen Türk vatandaşı DEAŞ'lı terörist T.H., V.S., M.E.D., M.C. ve A.Y.'nin ölü ele geçirildiği, örgütün hücre evine yönelik yapılan  operasyonda yeni ayrıntılar ortaya çıktı. Yüksekliği 2 metreyi aşan bahçe duvarını merdivenle aşmaya çalışan Özel Harekat polislerini fark eden bahçede tabancayla nöbet tutan teröristin polislere ateş açmasıyla çatışmanın başladığı bildirildi. Nöbetçi teröristin koşarak içeri girdiği ve uyuyan diğer örgüt militanlarına haber verdiği belirtildi. Diğer milatanlarında Kalaşnikoflarla ateş açmaya başladığı ve çatışmanın şiddetinin giderek arttığı kaydedildi.

1 POLİSİN KASKINA, 1 POLİSİN TELEFONUNA KURŞUN İSABET ETTİ

Çatışma sırasında bir Özel Harekat Polisi'nin kaskına kurşun isabet ederken, bir polisin de pantolon cebindeki cep telefonunu sıyırıp geçtiği belirtildi.  Villanın içine giren Özel Harekat ekipleri, 12 odalı villada teröristlerle çatışmayı sürdürdü. Yaklaşık 2 metrelik mesafeyle teröristlerle adeta göğüs göğüse çatışan polisin, elinde taşıdığı 15 kiloluk kalkanlardan bazılarının, yakın mesafeden ateş edilmesi sonucu parçalandığı tespit edildi.

ÇATIŞMANIN İZLERİ

Çatışmanın izlerinin de hala durduğu gözlendi. Çatışma sırasında yan taraftaki villanın bahçe duvarının üstündeki demir parmaklıklara da 4 mermi isabet ettiği belirlendi. Özel Harekat polislerinin, yaklaşık 2,5 saat süren çatışmada ele geçirilen 12 kalıp halindeki 4 kilo TNT patlayıcıyı canlı bomba yeleğine yerleştirip, fünye ile birleştirmesine fırsat vermeden teröristin öldürüldüğü kaydedildi.

Evde 1 tabanca, 5 Kalaşnikof tüfek, şarjörlerde hazırlanmış 1500 mermi, canlı bomba yeleği ve 4 kilo TNT ele geçirilmişti. Bir Özel Harekat polisinin kurşuni isabet eden kaskının ise savcılık tarafından delil olarak saklandığı kaydedildi.

Olayla ilgili gözaltına alınan 1'i ev sahibi, 2'si emlakçı, 15'i DEAŞ üyesi olmak üzere 18 kişinin sorgusunun sürdüğü belirtilirken, mühürlenen ev ise halis polis gözetiminde tutuluyor.

Görüntü Dökümü:

-----------------------------

-Evden detay görüntü

-Evin bahçesindeki kurşun isabet eden yerler

-Genel ve detay görüntüler

-Polisin kurşun isabet eden kaskının fotoğrafı

Haber-Kamera:  Hasan DÖNMEZ / KONYA, )

===========================================

Babadağ'ın eteğinde esrar tarlası

MUĞLA'nın Fethiye İlçesi'ndeki 1965 rakımlı Babadağ'ın eteğinde 348 kök hintkeneviri yetiştiren 46 yaşındaki Atilla T., çalıların arasında saklanırken jandarma tarafından yakalandı. Hintkenevirleri sökülmek üzere imha edilirken, patika yollardan ormanın içine taşınmış tonlarca su jandarma ekiplerini de şaşırttı.

Dünyaca ünlü yamaç paraşütü merkezi Babadağ'ın eteğinde hintkeneviri yetiştirildiği istihbaratını alan Fethiye İlçe Jandarma Komutanlığı İstihbarat Timi, geçen 12 Temmuz'da harekete geçti. Ormandaki patika yollarda 2 gün süren aramanın sonunda, bugün sabah saatlerinde kenevir tarlasının yeri tespit edildi. Tel örgülerle çevrili tarlanın içinde çadır ve yatak olduğunu gören ekipler, çevrede arama yaptı. Bu sırada çalıların içine saklanmış vaziyette jandarma ekiplerinin uzaklaşmasını bekleyen Atilla T. yakalanıp, gözaltına alındı.

Şüphelinin Ölüdeniz Mahallesi Ovacık Mevkisi'ndeki evinde yapılan aramada 2 gram esrar ve hassas terazi ele geçirildi. Atilla T. ifadesi alınmak üzere Ölüdeniz Jandarma Karakol Komutanlığı'na götürülürken, ele geçirilen hintkenevirlerinin imha işlemi için jandarma tekrar tarlaya geldi. Tarlanın ormanda bulunması nedeniyle imha çalışmalarına Fethiye Orman İşletme Müdürlüğü'nden orman muhafaza memurları da katıldı. 348 kök hintkeneviri jandarma ve ormancılar tarafından tek tek söküldü. Bitkilerin sulanması için güneş enerjisi tankları ve bidonlara doldurulan tonlarca su ise ormana döküldü. Su biriktirme havuzunun da bulunduğu ormanlık alana yaklaşık 500 metre uzunluğundaki patika yoldan tonlarca su taşınması, jandarma ekiplerini de şaşırttı. Hintkenevirleri imha edilmek üzere Ölüdeniz Jandarma Karakol Komutanlığı'na götürülürken, bitkilerin yetiştirilmesinde kullanılan gübre, ilaç ve tarım malzemelerine orman muhafaza mamurları tarafından el konuldu. Atilla T.'nin jandarmadaki işlemlerinin sürdüğü bildirildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Hintkeneviri tarlasından görüntü

-Sulama malzemeleri ve su tanklarının görüntüsü

-Hintkenevirlerinin sökülmesinden görüntü

-Suların ormana dökülmesi

-Hintkenevirlerinin taşınması

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Ergün TOS / FETHİYE (Muğla),

==============================================

Kırkpınar rekor sayıda pehlivanla başladı (2)

KIRKPINAR'IN BABA-OĞUL CAZGIRLARI

Kırkpınar Yağlı Güreşleri'nin vazgeçilmezlerinden olan cazgırlar, Er Meydanı'nı şenlendiriyor. 'Pele' lakaplı 70 yaşındaki Başcazgır Mehmet Tura  ile 41 yaşındaki  oğlu Bülent Tura'ın söyledikler maniler tribünleri coşturuyor. Başcazgır Pele, 50 yıl er meydanlarında cazgır bulamadıkları için pehlivanken mikrofon başına geçtiğini belirterek, söylediği manileri kendisinin yazdığını söyledi.

Tura, "Ailemde her 2 ağabeyimin güreşmesi, daima güreşin konuşulması bizde ailece güreş sevgisini aşılamıştır. Benim cazgırlığa başlama yılımda 1967 yılıdır. Yani 50 yıl olmuş. İznik'te bir güreş yapılacaktı. Cazgır bulamamışlar. Bizimde güreşle olan ilişkimizi biliyorlar. Bana geldiler yapar mısın dediler? Yaparım dedim. Öyle başladık" dedi.

Manilerin bazıların anonim bazılarını da kendinin yazdığını anlatan Kırkpınar Tarihi Yağlı Güreşleri Başcazgırı, Tura, "Manilerin bazıları, anonimdir, bazısı benim kendi yazdığımdır. Benim evladım gibidir onlar. 300 minareden ezan sesidir gelen; 40 davulun sesi midir? Yoksa Koca Yusuf mudur gelen? Sarayiçi Kırkpınar kaynıyor, Adalı mıdır gelen? Hayde bre Aliço uyuyor musun? Kıran kırana güreşler var duymuyor musun? Allah Allah illallah Muhammed'ur Rasululallah başpehlivanlarımıza alkışlarla diyelim maşallah. Allah derman versin. Manilerin sonunda söylenen Allah Allah Muhammeden Rasulullah sadece güreş sporuna özgü bir slogandır. Bizi yaratan yüce Rabbimizi her pehlivan salışımızda anarız.  Pehlivanı öyle savatlarız" diye konuştu.

Kırkpınar'da güreşirken kıspeti çıkarıp babası gibi cazgır olmaya karar veren oğul Bülent Tura, babasının mesleğine isteyerek severek başladığını belirterek, "Kırkpınar'da 19 yıldır  görev yapıyorum. Cazgırlık, pehlivanları halka tanıtan, halkı pehlivanlarla buluşturandır. Davul, zurna, pehlivan, cazgır olmazsa olmaz zaten,  yağlı güreş olmaz. Bu 3 öğe çok önemlidir" dedi.

Kırkpınar'ın babadan oğla cazgırlığın yanı sıra  davul-zurna çalan müzisyen ve saha hakemlik ile  bezcilik yapan arasında bulunuyor.

Kırkpınar'da bu yıl 101 hakem, gözlemci ve temsilci, 10 cazgır, 28 saha görevlisi, 20 yağcı ve bezci görev alıyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Mehmet Tura mikrafonda mani okuması

Mehmet Tura ile röp

Bülent Tura ile röp

Cazgırlardan genel detay

Davulcular genel detay

Pehlivnların yağlanması

Güreşlerden genel detay

Seyirciden detay

Pehlivanların kıyasıya mücadelesi

Haber-Kamera: Ali Can ZERAY/EDİRNE,

=========================================

Kuşadası'nda 4 caretta caretta denizle buluşturuldu

AYDIN'ın Kuşadası İlçesi'nde, yaralı bulunan ve tedavileri tamamlanan caretta caretta cinsi 4 erkek deniz kaplumbağası, doğal yaşam alanlarına bırakıldı. Kaplumbağaların denizle buluşmasını vatandaşlar da izledi.

Çeşitli zamanlarda Kuşadası ve Didim kıyılarında yaralı olarak bulunup, Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) ile Milli Parklar ve Doğa Koruma müdürlüğü işbirliğiyle Muğla'daki Deniz Kaplumbağaları Araştırma, Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi'ne (DEKAMER) gönderilerek tedavileri sağlanan caretta caretta cinsi 4 erkek deniz kaplumbağası, denizle buluşturuldu. Kuşadası Körfezi'nde yaralı bulundukları için yine buraya getirilen kaplumbağaların denizle buluşmasını izleyen vatandaşlar, görevlileri alkışladı.

KAMERAYLA KENDİLERİNİ ÇEKTİLER

Yaşamları boyunca karaya hiç çıkmayan erkek kaplumbağalar, yaklaşık 10 metrelik kumsalı oldukça yavaş hareketlerle geçti. Bazen görevlilerin de yardım ettiği caretta caretta'lar denizle buluştuktan sonra usta yüzücülüklerini göstererek hızla uzaklaştı. Kuşadası'nda denizaltı fotoğrafçılığında uzman Dr. Rüştü Kirman ve ekibi, bir kaplumbağanın sırtına geçici kamera bağlayarak, denizle buluşmayı kaydetti.

DEKAMER 110 KAPLUMBAĞAYI TEDAVİ ETTİ

DEKAMER Yönetim Kurulu üyesi Doç. Dr. Yusuf Katılmış, 4 erkek kaplumbağanın doğal yaşam alanlarına gönderildiğini belirterek, "Didim ve Kuşadası bölgesinden yaralı olarak bize geldikleri için yine bu bölgeden gönderiyoruz. Bu gönderdiklerimizle birlikte, DEKAMER'de bugüne kadar 110 adet deniz kaplumbağasının tedavisi tamamlandı. Kaplumbağaların kumsal üzerinde yavaş hareketleri onların sıkıntılı olduğunu göstermiyor. Erkek kaplumbağalar karaya çıkmazlar, kara ile bağlantıları, ilişkileri yoktur. Deniz içinde yaşar, deniz içinde beslenirler. Sadece dişiler yumurta bırakmak için karaya çıkarlar. O nedenle dişiler karada nasıl hareket edeceklerini ne yapacaklarını bilirler, ama erkekler nasıl hareket edeceklerini bilmezler. Bu nedenle denize daha yavaş gittiler. Denize ulaştıklarında sorun yaşamadan hızla uzaklaştılar" diye konuştu.

VATANDAŞLAR DUYARLI

EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü ise deniz ekosistemi için çok önem taşıyan dört kaplumbağanın sağlıklarına kavuşturulup, denize bırakılmasının çok önemli olduğunu söyledi. Sürücü, "Kuşadası kıyılarında ve çevresindeki denizlerde vatandaşlarımızın duyarlılığı sayesinde bulduğumuz yaralı deniz kaplumbağalarını EKODOSD, Milli Parklar ve Doğa Koruma müdürlüğü iş birliği ile DEKAMER'e gönderiyoruz. Orada tedavisi ve rehabilitasyon süreci sona eren bu dört caretta yine bu bölgeden denize bırakıldı. Deniz ekosisteminin en önemli canlıları olan carettaları koruma hem de yuvalama çalışmalarımıza devam ediyoruz" diyerek, vatandaşların yaralı deniz canlılarını gördüğünde haber vermelerini istedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Carettalar denize bırakılmadan önce

Kumsaldan denize doğru ilerleyişleri

Denizle buluşma anı, vatandaşların alkışlaması

Deniz içinden görüntüler

Kaplumbağanın sırtına bağlanan kamera görüntüleri

Genel ve Detay görüntüler

Haber- Kamera: Latif SANSÜR / KUŞADASI (Aydın),

===========================================

Sivas'ta şehitler için mevlit okutuldu

SİVAS'ta 15 Temmuz darbe girişimi ve terörle mücadelede şehit olan asker ve polisler için hatim duası ve mevlit okutuldu.

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından 15 Temmuz darbe girişiminin birinci yılı nedeniyle şehitler için ülke genelinde 'Yüzbin Hatim Kampanyası' başlatıldı. Sivas'ta da şehitler için hatim duası ve mevlit okutuldu. Ulu Cami'de düzenlenen mevlit programına Sivas Valisi Davut Gül, 5'inci Piyade Eğitim Tugay Komutanı Piyade Albay Mehmet Kip, Belediye Başkanı Sami Aydın, İl Emniyet Müdürü Turan Aksoy, Sivas Polis Eğitim Merkezi Müdürü Adnan Oran, il protokolü, şehit aileleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Cuma namazı öncesi okutulan mevlide vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Ulu Cami imam hatibi ve müezzinlerin okuduğu Mevlid-i Şerif sonrası şehitler için dua edildi.

Görüntü Dökümü:

-Mevlit programından görüntüler

-Katılımcılar

-Şehitler için dua edilmesi

Haber-Kamera:  Hüsnü Ümit AVCI/SİVAS,

========================================

Tatil yolunda verdikleri mola, sonu oldu

ANKARA'dan ailesiyle birlikte tatile Aydın'a giderken Denizli'nin Honaz İlçesi'nde verdikleri molada yolun karşısına geçmeye çalışan 76 yaşındaki Keziban Gürgil, hafif ticari aracın çarpması sonucu öldü.

Ankara'dan tatil için Aydın'ın Didim ilçesine gitmekte olan Gürgil ailesi, Honaz İlçesi Kaklık Mahallesi yakınlarında yol kenarındaki gölgelik alanda mola verdi. 06 YA 2933 plakalı otomobilin sürücü koltuğunda oturan oğlu Ali Gürgil dinlendiği sırada, annesi Keziban Gürgil, su içmek için yolun karşısına geçmek istedi. Gürgil karşıya geçerken, Yasin Kart'ın (29) kullandığı 20 H 9360 plakalı hafif ticari aracın çarpmasıyla yol kenarına savruldu. Kazayı gören aile, durumu 112 Acil Sağlık ekiplerine bildirdi. Yola gelen sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde, Gürgil'ün kaza yerinde öldüğü tespit edildi. Gürgil'in cesedi, otopsi yapılmak üzere Honaz Devlet Hastanesi Morgu'na kaldırıldı. Jandarma, kazayla ilgili soruşturma başlattı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Kazanın yaşandığı noktadan detay

Gürgil'e çarpan otomobilden detaylar

Ölen Gürgil'in resmi

Haber- Kamera: Deniz TOKAT / DENİZLİ,

=======================================

15 Temmuz şehitlerinin isimleri Ahlat bastonuna işlendi

BİTLİS'in Ahlat İlçesi'nde baston imalatı yapan Refa Gökbulak, 15 Temmuz'da şehit olan 249 kişinin isimlerini tek tek bastona işledi. Gökbudak, 3 haftada tamamladığı bastonun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hediye edileceğini söyledi.

Yıllanmış ceviz ağaçları ve çeşitli boynuz türleri kullanarak yaptığı bastonlarla ünlenen baston ustalarından Refa Gökbudak, bu kez şehitlerin adını özenle işleyerek baston yaptı. Bastonculuğun baba mesleği olduğunu söyleyen 48 yaşındaki Refa Gökbudak, büyük emek vererek tamamladığı şehitlerin adını yazdığı bastonu, Kaymakam Bülent Tekıkoğlu ve Belediye Başkanı Mümtaz Çoban aracılığıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hediye edeceğini söyledi.

Gökbulak, 249 şehidin isminin unutulması için böyle bir eser ortaya koyduğunu belirterek, "Atölyemizde bütün şehitlerimizin ismini bir bastonda toplamaya karar verdik. Uzun bir çalışmanın neticesinde ceviz ağacından yaptığımız bastona işledik. Bu vesileyle 15 Temmuz şehitlerini rahmet ve minnetle anıyor,  gazilerimize de acil şifalar diliyorum" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-Yapılan baston imalatı

-Şehit isimlerin işlendiği bastondan detaylar

-Baston ustası Refa Gökbulak'la ropörtaj

-Atölyeden detaylar

Haber-Kamera: Halil ÜLKER/AHLAT (Bitlis),

================================

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Diyarbakır Kırkpınar Mersin Güre Politika Güncel Haberler

title