Haberler

Dha Yurt Bülteni-6

1)ARDAHAN'DAKİ CESETLE İLGİLİ TARİHÇİ GÖRÜŞÜ: RUM KÖKENLİ, RUS GENERALE AİTARDAHAN'da bir inşaatın temel kazısı sırasında bulunan ve Kars Müzesinde koruma altına alınan tabuttaki generalin Vasiliy Geyman'a ait olduğu yolundaki iddialar üzerine Ardahan Üniversitesi İnsani Bilimler ve...

1)ARDAHAN'DAKİ CESETLE İLGİLİ TARİHÇİ GÖRÜŞÜ: RUM KÖKENLİ, RUS GENERALE AİT

ARDAHAN'da bir inşaatın temel kazısı sırasında bulunan ve Kars Müzesinde koruma altına alınan tabuttaki generalin Vasiliy Geyman'a ait olduğu yolundaki iddialar üzerine Ardahan Üniversitesi İnsani Bilimler ve Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Levent Küçük, "Rus Ordusunda görevli bu subayın tabutu üzerindeki hac işareti klasik hac işaretlerine benzemiyor. Bu genellikle Rumların ve Ortodoksların tercih ettiği bir hac grubudur. Bu da Rum kökenli bir Rus Generali olduğu iddiasını daha çok güçlendiriyor" dedi.   Ardahan'ın Karagöl Mahallesinde geçen 25 Nisan günü  iş makinasıyla başlatılan temel kazısı sırasında üzerinde hac işareti olan 2 metre uzunluğunda, 90 santim yüksekliğinde bir tabut bulundu. Özel bölmedeki tabut çıkarıldaktan sonra Müze Müdürlüğünden uzmanlar tarafından yapılan incelemede Rus generale ait olduğu tahmin edilen tabut, Kars'a götürülerek koruma altına alındı, Ardahan'daki inşaat durduruldu. Sakalları, paltosu, çizmeleri aynen duran ve askeri kıyafetin apoletinde 3 yıldız ve 20  rakamı bulunan cesetle ilgili olarak Kars Müze Müdürü Necmettin Alp, Rus- Osmanlı Savaşında (1877- 1878) Kars'ı işgal eden, Ardahan'da vebadan ölen Tümgeneral Vasiliy German'a ait olabileceğini bildirdi. Kazı alanında incelemelerde bulunan Ardahan Üniversitesi İnsani Bilimler ve Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Levent Küçük, tabutun bulunmasından sonra Rusya ilimler Akademisinden Türkolog Prof. Dr. Dimitri Vasilya ile iletişim kurduğunu belirtti. Yrd. Doç. Dr. Küçük, bu konuda şunları söyledi:  "Türkoloğ Prof. Dr. Vasilya, gönderdiği emailde cesedin 1877-1878 Osmanlı- Rus savaşında Kafkas Cephesinde görevli olan komutanlardan birisine ait olabileceğini, hatta bu komutanın isminin de 13 Nisan 1878 yılında veremden veya vebadan ölen Vasiliy Geyman'a ait olabileceğini tahmin ediyor. Osmanlının son döneminde, Cumhuriyetin ilk yıllarında Karagöl Mahallesindeki bu bölgeye müslüman almayanların mezarlığı anlamında 'Maşatlık' denirdi. Dolayısıyla Rus Generalin gömülü olduğu alanın burada yaşayan gayrimüslimlere ait mezarlıkta bulunması gayet doğal. İsminin Vasiliy Geyman  olduğu veya Rus Haber Ajansı Sputnik'in haberine göre de Josef Hurko olduğuna ilişkin iddialar var. Kalp Cerrahi Prof. Dr. Bingür Sönmez ise tabutun bulunduğu alanın bir odacık şeklinde olduğunu, bunun Rumların mezar gömme usulüne benzediğini belirtti. Tam olarak bu kişinin kim olduğunu kilise defterleri doğrulayabilirdi. Ancak bölgemizdeki Kilise defterlerinden günümüze ulaşan pek bulunmuyor. DNA'ya bakılır, ya da ceset üzerinde bilimsel çalışma yapmak gerekir. Josef Hurko olduğuna dair bilgi ise doğruluk taşımıyor. Çünkü Josef Hurko, Balkan Cephesinde Rus ordusunda görev almıştır. Kafkas cephesinde savaşmamıştır. Rus Ordusunda görevli  bu subayın tabutu üzerindeki hac işaretleri ise klasik hac işaretlerine benzemiyor. Bu genellikle Rumların ve Ortodoksların tercih ettiği bir hac grubudur. Bu da Rum kökenli bir Rus Generali olduğu iddiasını daha çok güçlendiriyor."     Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Levent Küçük, tabutun çıktığı bölgeye meraklıların sürekli gidip geldiğini belirterek "Kazı sırasında  hijyenik şartlara dikkat edilmesi gerekir. Enfeksiyon hastalıkları açısından tehlike içeriyor. Bu nedenle dikkat edilmesi gerekir. Tabuttaki Rus generalin cesedin hava ile temas etmemesinden dolayı geçen 139 yıla rağmen bozulmamış olması dikkat çekiyor" diye konuştu.x

Ardahan İl Kültür ve Turizm Müdür Vekili  Efsal Alantar  ise inşaat çalışmasının durdurulduğunu belirterek "1878 yılında bölge Rus işgali altında.  Mezarın etrafı özel malzemelerle doldurulmuş,  havayla ve toprakla irtibatı kesilmiş. Özel bölmeye tabut konmuş. Üniformasıyla, çizmeleriyle tabuta yerleştirilmiş. Üniformasında 20 rakamı ve üç yıldız var. Sanırım üç yıldız rütbetisini, 20 ise çalıştığı alayın ismi" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

-------------------------------

-İnşaat alanından görüntü

İl Kültür ve Turizm Müdür  Vekili Efsal Alantar'ın Konuşması

Yrd. Doç. Dr. Levent Küçük'ün konuşması

-Detay görüntüler

(Haber-Kamera -Deniz BAŞLI - / ARDAHAN

BOYUT : 213 MB, SÜRE: 6 dakika 40 saniye

============================================================

2)AFRİKA İLE TARIMDA 'KAZAN KAZAN' İMZASI

GIDA, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, çok sayıda Afrika Birliği (AfB) ülke yetkilileriyle ikili anlaşma imzaladı. Antalya'nın Serik İlçesi Belek turizm bölgesinde Maritim Pine Beach Resort Hotel'de düzenlenen Türkiye- Afrika Tarım Bakanları 1'nci Toplantısı ve Tarım İş Forumu'nun ikinci gününde, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik ile Afrika Birliği (AfB) Kırsal Ekonomi ve Tarım Komiseri Josefa Correia Sacko basın toplantısı düzenledi. Açıklamaların ardından Bakan Çelik, AfB Dönem Başkanı da olan Gine Devlet Başkanı Alphe Conde ve çok sayıda Afrika ülkesinden bakanlarla tarım ve hayvancılık alanlarında hem Afrika Birliği ile hem de AfB üyesi ülkelerle çok sayıda ikili anlaşmalar imzalandı. İmza töreninde konuşan Bakan Faruk Çelik, Türkiye'nin Afrika ile ticaret hacminin 5 milyar dolardan 18 milyar dolara, tarımsal ticaretin ise 480 milyon dolardan 2.5 milyar dolara yükseldiğini açıkladı. Bu rakamların yeterli olmadığını belirten Bakan Çelik, bu toplantıların bir yönüyle amacının da özellikle tarımsal alanda ticaretin gelişmesi olduğunu kaydetti.

KAZAN KAZAN ESASI

2 gündür devam eden forumun ticaret hamini daha da geliştireceği inancında olduklarını belirten Bakan Çelik, "Tarım stratejik bir sektör ama Afrika coğrafyası için olmazsa olmaz bir sektör. Afrika dünyada tarıma elverişli arazilerin 4'te 1'ine sahip. Bundan dolayı Afrika'nın potansiyelini gözardı etmek mümkün değil. Ne yazık ki bu potansiyel günümüzde yeterince karşılığını bulmuş değil. Bu çerçevede biz Afrika'ya bir şeyler almak için elimizi uzatmıyoruz. Afrika'yı birlikte kalkındırmanın mücadelesini veriyoruz. Ülkelerin tarımsal arz ve talepleri örtüştürüldüğünde kendi bünyelerinde bile kalkınmalarının mümkün olduğunu konferans vesilesiyle gördük. Her ülkenin arz fazlası, her ülkenin talepleri bu konferansta çok net bir şekilde ortaya çıktı. Biz kazan kazan esasına dayalı ciddi bir tarımsal ticaret potansiyelini bu konferansta görmüş olduk" dedi.

AFRİKA'DAN AÇLIK HABERLERİNİ GETİRMEYECEK ÇÖZÜM

Dün Afrika ülkelerinden 11 mevkidaşıyla görüştüğünü, bugün de 9 mevkidaşıyla görüşmeler yapacağından bahseden Bakan Çelik, "Dünkü konferans esnasında söz alan bakan ve ülke yetkilileri çok önemli konulara parmak bastı. Örneğin bir Afrika ülke temsilcisi 1 milyon 800 bin nüfusa ve 5 milyon hektar sulu tarım alanına sahip olduklarını ama net tarım ürünlerinde ithalatçı olduklarını ifade etti. 5 milyon hektar sulanabilir araziye rağmen bir ülkenin net tarım ithalatçısı olması birlikteliğimizin önemini de ortaya koyuyor. Çünkü aslolan tarıma elverişli arazi ve sulanabilir arazilerin suyla buluşabilmesidir. Diğerleri ise teknik çözülebilecek konulardır. Bir başka yetkili balıkların yaşlılıktan öldüğünü ifade etti. Gerekli ortam ve balık uygun olmasına rağmen sektörün ülkesine girdi sağlayamadığını anlattı ve gerek insanlığın gerek ülkesinin yararına kullanılması için hep beraber not ettik. Bunlar birlikte çözülebilirse Afrika'dan açlık ve yoksulluk haberlerinin gelmeyeceğini vurgulamak isterim" dedi.

BİR TARAFTA SEFAHAT BİR TARAFTA SEFALET

Bugün dünya genelinde 800 milyon aç insan olduğuna dikkati çeken Bakan Çelik, "Bunun 3'te 1'i yani 233 milyonu Afrika ülkelerinde yaşıyor. Bu acı tablo bu bereketli toprakların, Afrika coğrafyasının kaderi olmamalı. Hep beraber üzerimize düşenleri gerçekleştirebilirsek, açlık ve yoksulluğun Afrika'nın kaderi olmadığını göstermiş olacağız. Tabi ters giden bir şeyler var ki Afrika'da açlık veya tarımdaki bu sorunlar ciddi boyutlara ulaşmış durumda. Sefahatin alıp başını gittiği bir dünya var, Afrika'nın payına düşen ise bu denli büyük bir sefalet. Bir tarafta ciddi bir sefahat ve israf sözkonusuyken diğer tarafta büyük bir sefaletin yaşanması ve bu israfın içinde olan ülkelerin vurdumduymazlığının bu sorunların büyümesine neden olduğunu belirtmek istiyorum" dedi.

WEB TABANLI BİLGİ PAYLAŞIMI

Afrika Birliği için gıda güvenliğinin sağlanmasının çok önemli olduğunu vurgulayan Çelik, "Kendi alanında bir ilk olan bu tarihi konferans kuşkusuz tarımsal işbirliğimizde çok önemli katkılar sağlayacaktır. Elbette bunun kurumsal düzeyde olması da son derece önemlidir. Bu nedenle bakanlığımızın teknik verileri, yeni gelişmeleri, ihtiyaçları, arz-talep bilgilerini içerecek web tabanlı Afrika-Türkiye tarımsal işbirliği platformumuzu oluşturmamızın zarureti ortada. Yani günlük ve saatlik olarak sürekli olarak ülkelerimizdeki gelişmeleri bu web tabanlı sitede paylaşıyor olmamız ilişkilerimizin gelişmesine çok ciddi katkı sağlayacak. Ayrıca bu konferansın çıktıları bir rapor haline getirilerek her ülke kendi ülke liderlerine ve kadrolarına takdim edecek. Hükümetler ve devlet başkanları düzeyinde bu çıktılar önemli düzeyde hizmet edecek" dedi. Bakan Çelik, bu konferans sonrasında bir de ortak bildiri hazırlanacağı ve açıklanacağını dile getirdi.

TÜRKİYE'DEN ÇOK ŞEY ÖĞRENEBİLİRİZ

İmza töreni öncesindeki basın toplantısında konuşan AfB Kırsal Ekonomi ve Tarım Komiseri Josefa Correia Sacko, tarım sektörünün, Afrika'nın kalkınmasının ciğerlerini oluşturduğunu söyledi. AfB bünyesinde özellikle kırsal, ekonomi, tarım, hayvancılık, balıkçılık, çevre, su ve kanalizasyon konularında çalışmalar yaptıklarını anlatan Sacko, Türkiye'nin tarımsal ürünlerde dünyanın en büyük ihracatçı ülkelerinden biri olduğu ve dolayısıyla Türkiye'den çok şey öğrenebileceklerini dile getirdi.

Görüntü Dökümü

---------------------

Toplantıya katılanların görüntüsü

Tarım Bakanı Faruk Çelik'in konuşması

Josefa Correia Sacko'nun konuşması

İmza töreni

Detaylar

154 MB -04.50

Haber: Mehmet ÇINAR-Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA-DHA)

=====================================================

3)İLÇEDE, MUHAFAZAKARLIK VURGUSUYLA ÜZERİ KAPATILMAK İSTENEN HAVUZ TARTIŞMASI

ANKARA'nın Şereflikoçhisar İlçesi'nde önceki Belediye Başkanı Hakverdi Altuğ döneminde Mehmet Aktaş Aile Piknik Parkı alanına yapılması için başlatılan, ancak tamamlanamayan Olimpik Yüzme Havuzu, mevcut Belediye Başkanı Ferda Polat tarafından bitirilme aşamasına getirildi, ancak yaptığı açıklama ilçede tartışmalara neden oldu. Başkan Polat, halkın muhafazakar yapısını gerekçe gösterip, üzerinin örtülmesi gerektiğini belirtip, "Yüzmek isteyen gençlerimiz var ise, gider suyunu koyar, yüzer" diye açıklama yapması, MHP'li Belediye Meclis Üyesi Halil Şahan'ın tepkisini çekti. Şahan, Başkan Polat'ın açıklamasına tepki olarak "Bir kova su, bir kulaç kampanyası" başlattıklarını açıkladı. Şereflikoçhisar'da Ak Parti'li Belediye Başkanı Ferda Polat'ın ilçede gündem yaradan açıklaması, MHP'li meclis üyesi Halil Şahan'ın tepkisine neden oldu. Önceki dönem Belediye Başkanı Hakverdi Altuğ döneminde, Aile Piknik Alanı'na yapılması için başlatılan, ancak tamamlanamayan Olimpik Yüzme Havuzu, tartışmalara neden oldu. Olimpik Yüzme Havuzu'nu tamamlamaya çalışan mevcut Belediye Başkanı Ferda Polat, 14 Nisan'da düzenlenen törende yaptığı bir konuşma sırasında, "Gençlerimiz yüzme havuzu istiyor. Benden önceki belediye başkanımız yüzme havuzunu yaptı. Yüzmek isteyen gençlerimiz var ise, gider orada suyu kor yüzer. Ama biz muhafazakar bir kesimiz. Onun için bunun üzerinin kapatılmasını istiyoruz. Allah izin verirse önümüzdeki günlerde oranın üzerini kapatacağız" dedi.

GENÇLERİMİZE TAŞIMA SU İLE HAVUZ DOLDURMAYI HEDEF GÖSTERDİ

MHP'li Belediye Meclis Üyesi Halil Şahan ise başkan Polat'ın bu açıklamasını tepki gösterip, havuzun başına giderek, 'bir kova su, bir kulaç' kampanyasını başlattı. Başkan Polat'ın zihniyetini ve yaptığı açıklamayı esefle kınadığını belirten MHP'li Meclis Üyesi Şahan, yüzme havuzu inşaatına su dolu kovalarla gidip, tepkisini dile getirdi. Şahan, Belediye Başkanı Ferda Polat'ın yapmış olduğu açıklamayı sosyal medya üzerinden izledikten sonra vatandaşlara çağrıda bulunduğunu belirtirken, şunları söyledi: "Havaların da ısınmasını fırsat bilerek, su dolu kovalarımızı kaptığımız gibi buraya geldik. Yarı olimpik, yarısı bitmemiş olan 7 yıllık bir eserin emeği sonucu olan yüzme havuzunun durumu ortadır. Taşıma suyu ile havuz doldurmayı gençlerimize hedef gösteren Belediye Başkanı Ferda Polat'ı esefle kınıyorum."

MHP'Lİ MECLİS ÜYESİNDEN 'BİR KOVA SU, BİR KULAÇ' KAMPANYASI

Başkan Polat'ın havuz ile ilgili yaptığı muhafazakarlık vurgusunu da eleştiren meclis üyesi Şahan, "Bizim muhafazar olduğumuzu bilen ve bu sebepten dolayı yüzmek için gittiğimiz havuza bayan muhabirini göndermeyen Çengel Gazetesi'ne teşekkür ederim" dedi. Şahan, su temini konusunda yardımcı olan Ülkü Ocakları Başkanı Selçuk Adalı ve Cüneyt Ünsal'a da teşekkür ederken, "Bir kova su, bir kulaç kampanyasını başlatmış buluyoruz" dedi. Meclis üyesi Şahan, beraberinde Ülkü Ocakları İlçe Başkanı Selçuk Adalı ve yardımcısı Cüneyt Ünsal ile birlikte paçasını sıvayıp, kova ile su döktüğü havuza girip serinlerken, kampanyayı başlattıklarını açıkladı.

Görüntü Dökümü

------------------------

Başkan Ferda Polat'ın muhafazakarlık vurgusunu yaparak havuz konusunda açıklaması

MHP Meclis Üyesi Halil Şahan'ın bu açıklamaya tepki gösteren konuşması

Meclis Ülesi Şahan, beraberinde getirdiği su dolu kovayı yüzme havuzuna boşaltması

Şahan, beraberinde Ülkü Ocakları İlçe Başkanı Selçuk Adalı ve yardımcısı Cüneyt Ünsal ile birlikte paçasını sıvayıp, kova ile su döktüğü havuzda serinlemesi

Meclis üyesi Şahan'ın 'Bir kova su, bir kulaç' kampanyasını başlattığını açıklaması

Zeynep GÖRGÜLÜ/ŞEREFLİKOÇHİSAR(Ankara),

====================================================

4)YURT DIŞINA KAÇAMADI, 'KAÇAKÇI' OLDU

EDİRNE'de yasa dışı yollardan yurt dışına çıkamayan Tunuslu A.D., 3 kişilik bir şebeke kurup göçmen kaçakçılığı yaparken polis ekiplerince yakalandı. İfadelerinin ardından adliyeye sevk edilen aralarında Tunuslu A.D.'nin de bulunduğu 3 şüpheli tutuklandı. Edirne Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, sınır köylerden ve Meriç nehri üzerinden bir grubun Yunanistan ve Bulgaristan'a yasa dışı yollarla göçmen götürdüğü bilgisi üzerine harekete geçti. Düzenlenen operasyonda grubun lideri olduğu öne sürülen Tunuslu A.D., ve Türk vatandaşları N.C. ve Ö.G. gözaltına alındı. Emniyette ifadeleri alınan şüpheliler elleri kelepçeli olarak adliyeye sevk edildi. Savcılık sorgularının ardından 3 şüpheli çıkarıldığı mahkemece 'göçmen kaçakçılığı' suçundan tutuklanarak cezaevine konuldu.Grubun lideri olan Tunuslu A.D.'nin birkaç kez yasa dışı yollardan yurt dışına kaçmaya çalıştığı, kaçamayınca 'göçmen kaçakçılığı' yapmaya başladığı belirtildi.

Görüntü Dökümü

----------------------------

-Şüphelilerin getirilmesi

-Adliyeye girişleri

-Edirne adliyesi

Haber-Kamera: Engin ÖZMEN- Ali Can ZERAY/EDİRNE, -

========================================================

5)SİVEREK'TE ELEKTRİK AKIMINA KAPILAN 2 KİŞİ YARALANDI

ŞANLIURFA'nın Siverek İlçesi'nde, sondaj kuyusundaki arızayı gidermeye çalışırken elektrik akımına kapılan 2 kişi yaralandı.

Olay, öğle saatlerinde Kuytuca Mahallesi'nde meydana geldi. Cenap Tayan'a ait sondaj kuyusunda elektrik arızası meydana geldi. Tayan, tarlada çalışan Ferit Taniş ile birlikte arızayı gidermeye çalışırken elektrik akımına kapıldı. Durumu fark eden mahalle sakinleri, kuyuya giden elektriği kesip sağlık görevlilerine haber verdi. İhbarla gelen sağlık görevlileri, Tayan ve Taniş'i ambulansla Siverek Devlet Hastanesi'ne götürdü. Acil serviste tedaviye alınan yaralılardan Cenap Tayan, hayati tehlikesi bulunduğu gerekçesiyle Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi.

Görüntü Dökümü

-----------------------------

Acil servis

Yaralı ambulansa alınırken

Sevk edilen yaralı

Jandarma ekibi

Genel ve detay görüntüler

(Haber-Kamera: Mehmet SEZGİN-ŞANLIURFA-DHA)

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 203 MB

========================================================

(ÖZEL)

6) HALFETİ'NİN KARAGÜLLERİ AÇTI

ŞANLIURFA'nın Halfeti İlçesi'ne özgü yetişen karagüller  açmaya başladı. Siyah rengiyle dikkat çeken karagülün açmasıyla birlikte ziyaretçiler ilçeye akın etmeye başladı.

Birecik Barajı nedeniyle bir bölümü sular altında kalan, sakin ve huzur veren özelliğiyle Cittaslow Uluslararası Koordinasyon Komitesi'nin 'Sakin Şehir' ağına dahil ettiği Halfeti'de karagüller açmaya başladı. Bünyesinde barındırdığı tarihi ve turistlik güzelliklerinin yanı sıra; endemik tür olarak Haltefi'de yetişen karagül, Nisan ayında açmaya başladı. Dünyada sadece Halfeti'de yetiştiği için siyah rengini bölgedeki mikro klima ve toprak yapısından aldığını belirten karagül üreticisi Mehmet Ali Sağır,  karagülü görmek için her gün yüzlerce turistin ilçeye geldiğini söyledi. Karagülün en siyah açtığı dönemin Mart ve Nisan ile ekim ve kasım ayları olduğunu belirten Sağır, şunları söyledi:

"Türkiye'de sadece Halfeti'de yetişen karagül Nisan ayıyla birlikte açmaya başladı. Endemik yapısı itibarıyla bir yılda kara, mor, kadife ve kırmızı renk olmak üzere karagüllerimiz dört renk açıyor. Karagüllerin açmasıyla birlikte Halfeti 'yede ziyaretçi akını başladı. Güllerin efendisi olarak bilinen Karagül'ün meraklıları sadece bu özel karagül için Halfeti'ye gelerek bu kokulu gülü yerinde inceliyor. Halfeti'ye ziyarete gelen vatandaşlar evlerine dönerken mutlaka Karagül'ün fidanlarını alıp götürüyor."

Görüntü Dökümü

------------------------

Halfeti'den genel görüntü

Karagüllerin açtığı bahçeler

Karagül yetiştiricisi Mehmet Ali Sağır'la yapılan röp.

Genel ve detay görüntüler

( Haber-Kamera: Ali LEYLAK-ŞANLIURFA-DHA)

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 447 MB

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Faruk Çelik Ardahan Afrika Kars Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title