Dha Yurt Bülteni-3
(ÖZEL) Sel sularına kapılan otomobil böyle görüntülendi
Sel sularına kapılmaktan son anda kurtulan başka bir otomobildeki vatandaşların çektiği görüntü
KONYA'nın Cihanbeyli İlçesi'nde geçtiğimiz Cumartesi günü etkili olan sağanak yağış bazı mahallelerde sele dönüştü. İçerisinde 3 kişinin bulunduğu otomobil karayolunu aşan sel sularına kapıldı. Herhangi bir can kaybının yaşanmadığı bu anlar aynı yol üzerinde bulunan ve sel sularına kapılmaktan son anda kurtulan başka bir otomobildeki vatandaşların cep telefonu tarafından saniye saniye görüntülendi.
Cihanbeyli ilçesine bağlı Büyükbeşkavak Mahallesi ve Çimen Mahallesi arasındaki karayolunda çekilen görüntülerde, sağanak yağmur sonrası oluşan sel suları yolu kapladı. Araçların ilerleyemediği yolda içerisinde 3 kişinin bulunduğu otomobil sularının ortasında kaldı. Sürücüsünün geri geri gelmek istediği otomobil akan suyun şiddetine dayanamayarak şarampole sürüklendi. Aynı güzergahta bulunan başka bir araç da geri geri manevra yaparak sel sularına kapılmaktan son anda kurtuldu. Yaşanan bu korku dolu anlar aynı yol güzergahında başka bir araçta bulunan Muhammet Göçmen tarafından cep telefonu ile saniye saniye görüntülendi.
Esnaf olduğunu ve işlerini halletmek için Çimen Mahallesine gittiğini belirten Göçmen, olay anını anlatırken, "Sel suları birden karayolunu kapladı. Önümüzde seyreden ve içerisinde 3 kişinin bulunduğu otomobil suların ortasında kaldı. Karayolundan şiddetle akan sulara bir süre direndi. Geri geri gelmek istedi ama kurtulamadı. Daha sonra fazla dayanamayarak şarampole sürüklendi. Biz de sel sularına kapılmaktan geri geri gelerek son anda kurtulduk. Sular durulduktan sonra şarampole sürüklenen ve çamura saplanan otomobil kepçe yardımı ile çıkarıldı. Korku dolu dakikalar yaşadık. Olayda can kaybının yaşanmaması çok sevindirici." dedi.
Görüntü Dökümü:
-------------------------
-Cep telefonu ile çekilen görüntüler
-Sel sularının ortasında kalan otomobil
-Sel sularının otomobile çarpması
-Bir süre duran otomobilin sürüklenmesi
-Diğer aracın geri geri gelerek sel sularından kurtulması
-Genel ve detaylar
Haber-Kamera: KONYA,
============================
Köpeği ezen o sürücü bulundu
ANTALYA'da, kullandığı hafif ticari aracı yol kenarında bekleyen köpeklerin üstüne süren, sonra birisinin başının üzerinden geçerek öldürüp kaçan sürücü E.K., yakalandı. Sürücü hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokmaktan işlem yapıldı.
Kepez İlçesi'nde güvenlik kameralarına yansıyan olay, 17 Temmuz'da meydana geldi. Görüntülerde, Yükseliş Mahallesi'nde hafif ticari araçla seyreden sürücü, kasise geldiğinde hızını düşürerek geçiyor. Sürücü, yolda hiçbir araç olmamasına rağmen aniden aracını yolun sağ tarafından bekleyen bir köpeğin üstüne sürüyor. Bu köpek kaçarak ezilmekten kurtulurken, diğer bir köpek aracın peşinde koşmaya başlıyor. Bunu fark eden sürücü, sola manevra yapmak yerine aracı köpeğin üzerine sürmeye devam ediyor. Başı aracın sağ ön tekerinin altında kalan köpek olay yerinde ölürken, sürücü durmadan olay yerinden kaçıyor. Cinayeti andıran olayın ardından çevredeki diğer köpeklerin yerde can çekişen köpeğin başında toplanması da kameralara yansıdı.
Antalya Sokak Hayvanları Koruma ve Yaşatma Derneği Başkanı Mehmet Orhan, 6 Ağustos'ta Kepez İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne müracaatta bulundu ve araç sürücüsünden şikayetçi oldu. İlk etapta 07 JN 433 olarak bildirilen plakadan araç sahibi İ.T.'ye ulaşıldı. Sürücü İ.T. olay tarihinde İbradı İlçesi'nde bulunduğunu beyan ederek iddiaları kabul etmedi. Bunun üzerine olay yerinde PTS kayıtlarının incelenmesinde ve ayrıca araç plaka sorgu çalışmasında, olaya karışan aracın 07 JH 433 plakalı araç olduğu anlaşıldı.
Polisin yakaladığı 07 JH 433 plakalı aracın sahibi ve sürücüsü E.K., 17 Temmuz günü saat 12.00 sıralarında seyir halindeyken yolun sağında bulunan köpeklerin aracına koşarak havladıklarını, köpeklerden birinin ayağının üzerinden geçtiğini zannettiğini, yaklaşık 50 metre ileride durduğunu, olay yerinde 5- 6 köpek olduğunu ve tekrar geri dönemediğini olayda herhangi bir kastının olmadığını söyledi. Şüpheli E.K. hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokmaktan işlem yapıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------------------------
(DÜN GEÇİLEN GÖRÜNTÜLER)
Aracın kasiste yavaşlaması
Aracın köpeğin üzerine sürülmesi
Köpeğin kaçması
Aracın ikinci köpeğin üzerine sürülmesi
Aracın köpeğin başının üzerinden geçmesi
Aracın uzaklaşması
Köpeklerin ölen köpeğin başında toplanması
Haber: Hasan DEMİRBAŞ ANTALYA,
NOT : EK GÖRÜNTÜ TAKİP EDİLİYOR
============================================
Barış Akarsu'nun müze evindeki takı ve ödülleri çalındı
Muğla Bodrum'da 10 yıl önce geçirdiği trafik kazasında yaşamını yitiren şarkıcı Barış Akarsu'nun ailesinin oturduğu, aynı zamanda müze olan Bartın'ın Amasra İlçesi'ndeki eve giren kimliği belirsiz kişiler, şarkıcının tüm takı ve ödüllerini aldı. Anne Hatice Akarsu, "Oğlumun tüm değerlerini, hatıralarını almışlar. Ben onlarla beraber kendimi dik tutuyordum" diyerek gözyaşı döktü.
Bodrum'da 29 Haziran 2007'de 28'inci doğum gününü kutladığı gece geçirdiği kazada yaralandıktan sonra 4 Temmuz'da yaşamını yitiren Barış Akarsu'nun annesi Hatirce Akarsu'nun oturduğu Bartın Amasra'daki evine hırsız girdi. Geçen hafta Çarşamba günü Akkonak Köyü'ndeki evine giden Hatice Akarsu, dün ilçede Kum Mahallesi'nde bulunan 5 katlı apartmanın üst katındaki evine geldiğinde kapı kilidinin olmadığını gördü. İçeri giren Hatice Akarsu, oğlunun eşyalarıyla dolu olan evinin soyulduğunu anladı. Hatice Akarsu, aynı zamanda Barış Akarsu sevenlerinin ziyaretine açık müze olarak kullandığı evinde oğlunun künye, kolye, yüzük, küpe gibi değerli tüm takıları ve ödüllerinin çalındığını görünce polise haber verdi. Polis ekipleri evde inceleme yaparak parmak izi araması yaptı. Polis, eve giren kimliği belirsiz kişi ya da kişileri yakalamak için çalışma başlattı.
"OĞLUMUN TÜM DEĞERLERİNİ, HATIRALARINI ALMIŞLAR"
Hatice Akarsu, tüm Barış Akarsu sevenlerinin ziyaretine açık müze olan evine hırsız girdiğini söyleyerek şöyle konuştu:
"Çarşamba günü köye gittim, dün eve geldiğimde şoke oldum. Kapının kilidi yoktu. Ev darmadağın. Oğlumun takıları, ayetel kürsi kolyesi, taktığı bütün takıları almışlar. Tabancayı almışlar. Kolye, künye, yüzük. Oğlum rahmetli olduktan sonra onun yüzüğünü özel günlerde ben takıyordum. Yatak odasında komidinin içinde saklıyordum. Onu bile almışlar. Bütün dolapları, çekmeceleri açmışlar. Kızıma aldığım künye, küçük altınlar, nazarlıkları almışlar. Oğlumun odasında bulunan özel eşyalarına kadar. Sadece giysilerine, ayakkabılarına dokunmamışlar. Küpe, kolye ne varsa götürmüşler. Herhalde zengin sandılar. Evde para ziynet eşyası yok. Keşke olsa onları alsalardı. Oğlumun değerlerini, hatıralarını almışlar. Ben onlarla beraber kendimi dik tutuyordum, onlarda avunuyordum. Hepsini almışlar."
Oğlunun eşyalarının getirilmesini isteyen Hatice Akarsu, "Onlara yaramaz onlar. Getirsinler" diyerek gözyaşı döktü.
GÖRÜNTÜ GEÇİLİYOR
Haber-Kamera: Ayhan ACAR/BARTIN,
=======================================
Yangının söndürülmesi için halktan yardım istendi
ERZURUM'un Oltu ilçesinin Yukarı Çamlı Mahallesindeki ormanlık alanda 2 gün önce çıkan ve hala kontrol altına alınamayan yangını söndürmek için belediye halktan yardım istedi.
Yangın, Oltu ilçesine bağlı Yukarı Çamlı Mahallesindeki sarı çamla dolu ormanda 5 Ağustos günü saat 16.00 sıralarında çıktı. Oltu'ya 35 kilometre uzaklıkta dev alevler hızla ilerlerken bölgeye çok sayıda itfaiye ekibi sevk edildi. Yaklaşık 70 kişinin görev aldığı yangın yerinin engebeli ve yol olmaması nedeni ile sağlıklı bir müdahale yapılamıyor. Rüzgarın etkisi ile giderek büyüyen yangın, bir türlü söndürülemiyor.
Vali Seyfettin Azizoğlu'nun da izlediği söndürme çalışmaları hakkında bilgi veren Erzurum Orman İşletme Bölge Müdürü Şaban Bıyıklı, yangının çıkış nedeninin henüz tespit edemediklerini bildirdi. Şaban Bıyıktlı, "Yangınla can emniyetini dikkate alarak mücadele ediyoruz. Arazide yol olmadığı için geceden iş makineleri ile yollar açıldı. Saha büyük ve yangını kısmen de olsa kontrol altına alabiliyoruz. Ama rüzgar alevleri yeniden tetikliyor. Ekiplerimizin can güvenliğini de gözeterek, belli noktalarda bekleyerek yangını kontrol altına alacağız" diye konuştu.
Bugün sabah rüzgarın şiddetini artırması nedeniyle ormanlık alanın büyük bir bölümü kapladı. Kontrolden çıkan yangın nedeni ile bu sabah Oltu Belediyesi tarafından ananos yapıldı.Yapılan açıklamada, yangının söndürülmesi için halkın yardım etmesi istendi. Belediye yangın söndürme çalışmalarına katılacak Oltu'dan vatandaşları yangın yerine götürecek. Belediyeden yapılan anonsta, "Hep birlikte el ele vererek yangını kontrol altına alabiliriz" denildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Yangının çıktığı ormanlık alan
-Alevler
-İtafiye ekipleri
-Ekiplerin kaçışı
-Bölge Müdürünün açıklamaları
-Belediyenin anonsu
Haber-Kamera: Murat AYDIN / OLTU (ERZURUM),
=========================================
Gemlik'te dehşet saçan alkollü TIR sürücüsü serbest kaldı
BURSA'nın Gemlik İlçesi'nde iki gün önce, tartıştığı eniştesine kızarak, alkol aldıktan sonra oturduğu kahveye TIR'la girmek isteyen, başarılı olamayınca da park halindeki 5 araca zarar veren ve 2 kişinin yaralanmasına neden olan 35 yaşındaki Zafer Taşdemir, mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Gemlik'te 5 Ağustos akşamı eniştesi ile tartışan Zafer Taşdemir, ayrılıp alkol aldıktan sonra park halindeki TIR'ının direksiyonuna geçti. Taşdemir, aracı eniştesinin bulunduğu kahveye sürdü. Ancak TIR, kahvenin üzerindeki dairenin balkonuna çarptı. Faciadan dönülürken, bu kez Taşdemir, direksiyonu cadde üzerinde, park halindeki araçların üzerine çevirdi. Caddede yürüyen vatandaşlar kaçışırken, TIR'ın çarptığı 5 araçta maddi hasar meydana geldi. Bir otomobilde bulunan 2 kişi ise sıkışarak yaralandı.
Çevredekiler tarafından araçtan çıkarılan yaralılar, ambulanslarla Gemlik Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedaviye alındı. Olay sonrası polis tarafından gözaltına alınan Zafer Taşdemir, çevre sakinleri tarafından linç edilmek istendi. Polis kalabalığı uzaklaştırırken, Taşdemir karakola götürüldü.
ALKOL KONTROLUNE KARŞI ÇIKTI
Polis merkezinde alkol kontrolü yapılmak istenen Zafer Taşdemir buna karşı çıktı. Bu nedenle kendisine 2 bin lira para cezası yazılan Taşdemir'in devlet hastanesinde alınan kanında yapılan kontrolünde aşırı miktarda alkollü olduğu dorktor raporu ile belgelendi. Ehliyetine el konulan Taşdemir, 'Kasten birden fazla kişiyi yaralamak' suçundan çıkartıldığı mahkemece adli kontrol koşulu ile serbest bırakıldı.
Görüntü dökümü
Cep telefonu görüntüleri
Detaylar
Haber-Kamera: Hurşit TOPAL/GEMLİK (Bursa), -
===============================================
Çinli turistte selfie sonrası taciz ve kapkaç iddiası
KONYA'da 17 yaşındaki A.D., selfie çekindiği Çinli turiste tacizde bulunduğu ve çantasını almak istediği iddiası ile kadının telefonundaki fotoğraftan yola çıkılarak yakalandı.
Olay, iki gün önce saat 18.00 sıralarında merkez Karatay ilçesi Mevlana Kültür Merkezi arkasında meydana geldi. İddiaya göre Çin vatandaşı 53 yaşındaki Hu Yıng Hui, Kültür Merkezi etrafında gezindiği sırada yanına tanımadığı bir genç gelerek kendisi ile selfie çekinmek istediğini söyledi. Çinli turist ve yanına gelen kişi cep telefonları ile birer kez selfie çekindi. İddiaya göre şüpheli daha sonra Hui'ye dokunmaya başladı. Bunun üzerine Hui şahsı kendisinden uzaklaştırmaya çalıştı. Bu sırada şüpheli de Hui'yi ağaçlık alana doğru çekerek yere düşürdü. Hui'nin üzerine abanan ve elle taciz eden şüpheli daha sonra kadının çantasını almaya çalıştı. Kadının bağırması ve çantayı vermemek için direnmesi üzerine şüpheli hızla olay yerinden kaçtı. Bağrış sesleri üzerine Hui'nin yardımına koşan vatandaşlar durumu polise bildirdi.
CİNSEL TACİZDE BULUNDU VE ÇANTASINI ALMAYA ÇALIŞTI İDDİASI
Tercüman ile birlikte polis merkezine giderek ifade veren Hu Yıng Hui, "Gezindiğim sırada yanıma biri geldi. Bana bir şeyler söyledi, ama anlamadım. Daha sonra selfie diyince fotoğraf çektirmek istediğini anladım. Selfie çekindiğimiz sırada bana dokunmaya başladı. Bende bunu anladım ve kendimden uzaklaştırdım. Daha sonra beni iterek ağaçlık alana götürdü. Üzerine abanarak göğüslerimi elledi. Sonra çantamı almaya çalıştı. Ben bağırıp direnince çantamı almadan kaçtı" dedi.
CEP TELEFONUNDAKİ TAN YAKALANDI
Olay üzerine çalışma başlatan Asayiş Şubesine bağlı Güven Tim ekipleri kadının telefonundaki fotoğraftan yola çıkarak çevrede çalışma başlattı. Vatandaşlarla ve esnafla görüşen polis, aldıkları bilgi doğrultusunda şüphelinin merkez Karatay ilçesi Akabe Mahallesi'nde oturan 17 yaşındaki A.D. olabileceğini belirledi. A.D.'nin adresine giden ekipler kendisini evde bulamadı. Daha sonra çevrede devriye gezen polis, şüpheliyi cadde üzerinde yakaladı. Gözaltına alınan A.D. ifadesi alınmak üzere Konya Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğü'ne götürüldü. Olayla ilgili soruşturmanın sürdürüldüğü bildirildi.
Görüntü Dökümü:
------------------------
-Şüphelinin hastanede görüntüsü
-Çekilen selfie fotoğrafı
Haber: Tolga YANIK Kamera: Hasan DÖNMEZ/KONYA, )
=====================================================
Ayvacık'ta 54 kaçak yakalandı
ÇANAKKALE'nin Ayvacık İlçesi'nden fiber tekne ve lastik bot ile yasadışı yollardan Yunanistan'ın Midilli Adasına gitmek için yola çıkan iki ayrı gruptaki toplam 54 kaçak yakalandı.
Sahil Güvenlik Komutanlığı'na bağlı TCSG-6 Bot Komutanlığı ekipleri, ilk olarak bugün saat 02.00'de, Dut Burnu açıklarında, fiber tekne içindeki 20 Afgan uyruklu kaçağı yakaladı. TCSG-32 Bot Komutanlığı ekipleri ise saat 04.00'te, Kadırga Burnu açıklarında, lastik botta Suriye, Kongo, Kamerun ve Gine uyruklu 34 kaçağı yakaladı. Yunanistan'ın Midilli Adası'na geçmeye çalışırken yakalanan toplam 54 kaçak, Küçükkuyu'daki Sahil Güvenlik Karakol Komutanlığı'na getirildi. Kaçaklara, giyecek ve yiyecek yardımında bulunuldu. İşlemleri tamamlanan kaçaklar, daha sonra Ayvacık Yabancılar Geri Gönderme Merkezi'ne teslim edildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
Yakalanan kaçaklardan görüntü
Haber- Kamera: Dilara ERDİNÇ / KÜÇÜKKUYU (Çanakkale),
========================================================
Van Büyükşehir Belediyesi minik İlknur'a umut oldu
VAN Büyükşehir Belediyesi 20 binde 1 görülen cam kemik hastası 2 yaşındaki İlknur Acar'ın umudu oldu. Belediye yetkilileri minik İlknur'un tedavi için Ankara'ya götürüleceğini söyledi.
Van Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı'na bağlı sosyal hizmetler uzmanlarının kentte yardıma muhtaç insanlara ulaşma çalışmaları sürerken, yapılan alan çalışmalarında da Tuşba İlçesi Şemsibey Mahallesi'nde Tuncer ve Aydeniz çiftinin tek çocukları olan 2 yaşındaki cam kemik hastası İlknur'a ulaşıldı. Hastalığı nedeniyle en küçük darbede kemikleri kırılan İlknur, gününün tamamını evde yatarak geçiriyor.
Aileyi kirada kaldığı evinde ziyaret eden sosyal hizmet uzmanları, maddi durumu kötü olan aileye para yardımı yaparken, mutfak ihtiyaçlarını karşılamaları içinde her ay belli oranda para yüklenen sosyal kart verdi. Minik İlknur'a ise yeni oyuncaklar hediye edildi. Tek isteği kızının sağlığına kavuşması olduğunu belirten Aydeniz Acar, şöyle dedi:
"Kızımın hastalığı doğuştan gelen cam kemik hastalığı. Tedavisi için çok para gerekiyor. Biz bugüne kadar kızımın tedavisini tam anlamıyla yaptıramadık. Eşim çalışmıyor, kirada kalıyoruz. Sağ olsun büyükşehir belediyesi bize ulaşarak belli oranda ihtiyaçlarımızı karşıladı. Ben sadece kızımın bir an önce tedavi edilip yaşıtları gibi okula gitmesini istiyorum."
Van Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı ekiplerinin minik İlknur'a uluşmasının ardından aileye maddi açıdan yardım yapılırken tedavisi içinde harekete geçildi. Hayırsever vatandaşlarında destekleriyle minik İlknur, önümüzdeki hafta Ankara'ya giderek tedavi edilecek.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Van Büyükşehir Belediyesi sosyal Hizmetler ekibinin ailenin kaldığı eve gelişi
-Kapının açılması ve karşılama
-Cam kemik hastası olan ilknur'a hediye verilmesi
-İlknur ve belediye ekiplerinden detaylar
-Anne Aydeniz Acar ile röp.
-Detaylar
Haber-Kamera: Arif KARAKAŞ/VAN, -
========================================
Otomobil şarampole devrildi: 3 yaralı
SİVAS'ta kontrolden çıkan otomobilin şarampole devrilmesi sonucu 3 kişi yaralandı.
Kaza saat 10.00 sıralarında Sivas-Kayseri karayolu 13'uncu kilometredeki Taşlıdere mevkisi Mescitli Köyü yakınlarında meydana geldi. Gürün ilçesinden Sivas istikametine giden 26 yaşındaki Kasım Kaya yönetimindeki 58 TR 226 plakalı otomobil sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu kontrolden çıkarak şarampole devrildi. Kazada törs dönerek duran araç içinde bulunan 17 yaşındaki İsmail Hakkı Tanyıldız, 20 yaşındaki Emrullah Tanyıldız ve 39 yaşındaki Canan Tanyıldız yaralandı. Sürücü Kasım Kaya ise kazadan yara almadan kurtuldu. Kazayı görenler polis ve sağlık ekiplerine haber verdi. Yaralılar olay yerine gelen ambulanslarla Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırıldı. Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.
Görüntü Dökümü:
-Kaza yerinden görüntüler
-Ters dönen aracın görüntüsü
-Yara almadan kurtulan sürücü
Haber-Kamera: Hüsnü Ümit AVCI-İrfan ÖZŞEKER/SİVAS,
======================================
Çölyak ve PKU hastalarına bir koli mutluluk
İZMİR Büyükşehir Belediyesi, yüksek yatırım ve üretim maliyeti nedeniyle fırınların yanaşmadığı glutensiz ekmek üretimini yapmanın yanı sıra, bununla da yetinmeyip piyasada zor bulunan ve çok pahalıya satılan gıda maddelerini kolileyip, ömür boyu diyet zorunluluğu olan çölyak ve fenilketonüri (PKU) hastalarına dağıtıyor. Diyete uygun ürünlerle hazırlanan gıda kolilerini açan ailelerin mutluluğu her şeye değiyor.
Çölyak ve PKU hastaları, toplumun çoğunluğu için vazgeçilmez sayılan pek çok lezzeti hiç tadamıyor, fırından yeni çıkmış taze boyoz ya da gevreği sadece koklamakla yetiniyor, canlarının çektiği şeyleri yiyemiyor ve bu yüzden kimi zaman sokakta aç gezmek zorunda kalıyor. Onlar arasında, okul kantininden hiçbir şey alıp yiyemeyen çocuklar da bulunuyor. Çölyak ve PKU hastalarının ömür boyu diyet yapma zorunluluğu bulunuyor.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, özel durumları nedeniyle ömür boyu diyet zorunluluğu olan çölyak ve PKU hastaları için hazırladığı destek programlarıyla dikkat çekiyor. Kent Ekmek Fabrikası'nda ürettiği uygun fiyatlı glutensiz ekmekleri Türkiye'nin 76 kentine dağıtan İzmir'in yerel yönetimi, bu hastalıklarla mücadele edenlere ayrıca özel gıda paketi dağıtımlarını sürdürüyor.
YILDA ÜÇ KEZ ERZAK DAĞITILIYOR
Büyükşehir Belediyesi tarafından dağıtılan gıda paketlerinde çölyak hastaları için un, makarna, tel şehriye, spagetti makarna, sade erişte, kuskus makarna, irmik, tarhana, mısır nişastası, yulaflı bisküvi, kakaolu bisküvi, sütlü kremalı kakaolu bisküvi, çikolatalı gofret, tuzlu kraker, grissini, vanilyalı gofret, fındıklı gofret, kavala kurabiyesi, kedi dili tatlı bisküvi, kekikli tuzlu kurabiye ve kek bulunuyor. Fenilketonüri hastaları için hazırlanan paketlerde ise un ya da nişastalı karışım, makarna, tel şehriye, spagetti/spiral makarna, yumurta ikamesi, sade erişte, pirinç ikamesi, tarhana, tavuk aromalı şehriye çorbası, damla çikolatalı kurabiye, tuzlu çubuk kraker ve tuzlu kurabiye gibi ürünler yer alıyor. Hastaların 'mutluluk kolisi' adını verdiği paketlerden yılda 3 kez dağıtılıyor.
"50 KURUŞLUK KRAKER BİZE 9 TL"
Daha 13 günlükken PKU tanısı konulan 2.5 yaşındaki Teoman Biçici'nin annesi Semiha Biçici, oğluyla birlikte yaşadığı bu zorlu süreçte yanlarında ilk günden itibaren İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin olduğunu ifade ederek, "Büyükşehir Belediyesi'nin gıda yardımlarından çok memnunuz. Çünkü Büyükşehir Belediyesi, bu yardımları yaparken maddi durum şartı aramıyor. Gelirin iyiymiş, kötüymüş buna bakmaksızın erzak yardımını çölyak ve PKU'lu hastalara veriyor. Teoman büyüdükçe ihtiyaçlarımız artıyor ve bu yardım da bizi çok rahatlatıyor. Ürünleri piyasada bulmakta hem zorlanıyoruz hem de maddi açıdan çok pahalı. Örneğin 50 kuruşa satılan çubuk krakerleri biz 9 liraya almak zorunda kalıyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin bu sosyal bilincini diğer illerde örnek alarak çölyak ve PKU'lu hastalarımıza destek vermeliler" dedi.
BU MUTLULUK HERŞEYE DEĞER
5 yıldır çölyak hastası olan Elif Akar, 11 yaşındaki oğlu Eren'e de 1.5 yıl önce çölyak teşhisi konulunca bütün hayatının karardığını ifade ederek, "Ülkemizde çölyak hastalığı maalesef çok bilinmiyor. Komşularıma ev oturmalarına artık gidemiyorum çünkü bu hastalığın kimse farkında değil. Bizim besinlerimizin özel olduğunun farkında değiller. Biz de genelde çölyaklı arkadaşlarımızla görüşüyoruz. Bir evde iki çölyaklı var. Her ürün pahalı; bir de asgari ücretle geçiniyoruz. Siz düşünün halimizi. Ama iyi ki İzmir'de yaşıyoruz. Bizler çok şanslıyız" diye konuştu.
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin kendilerine hep destek olduğunu belirten Elif Akar şunları söyledi: "Ben 5 yıldır gevreğin, boyozun tadını özledim. Bizler dışarıya çıktığımızda aç kalıyoruz. Sizin 2 liraya aldığınız makarnayı biz 10-15 liraya alıyoruz. Büyükşehir'in yolladığı paketlerin içinde makarnadan tarhanaya, Eren'in hayalini kurduğu çikolatadan kurabiye ve çubuk krakere kadar pek çok ürün var. Eren'in koliyi açtığı zamanki mutluluğunu görmeniz lazım; resmen gözlerinin içi gülüyor. Bu kolinin içerisindeki ürünler, diğer paket gelene kadar da bize yetiyor."
Arkadaşları her gün çikolata yerken kendisinin en son üç ay önce tattığını söyleyen Eren ise, koliyi açtığında ilk işinin çikolata yemek olduğunu söyledi.
76 KENTE İZMİR'DEN EKMEK GİDİYOR
Dar gelirli vatandaşlara destek olmak için kurduğu Kent Ekmek Fabrikası'nın üretim yelpazesine 2011 yılında glutensiz ekmeği de dahil eden İzmir Büyükşehir Belediyesi, başlattığı sosyal sorumluluk projesiyle sadece İzmir'de değil, başka şehirlerdeki çölyak ve fenilketonüri hastalarına da umut oldu. Yatırım ve üretim maliyetinin yüksek olması nedeniyle fırınların üretmek istemediği glutensiz ekmek için elini taşın altına koyan Büyükşehir Belediyesi'nin ürettiği ekmekler, 76 şehirde bin 350 farklı noktaya gönderiliyor. 1.5 TL'den satılan glutensiz ekmeklerin 'tost' ve 'hamburger' olmak üzere iki ayrı tipi bulunuyor.
ÇÖLYAK VE FENİLKETONÜRİ HASTALIĞI NEDİR?
Çölyak, glutein proteinine karşı vücudun geliştirdiği tepkiden dolayı oluşan bir hastalık. Glutein proteini arpa, buğday, çavdar, yulaf gibi tahıllarda bulunuyor ve bu ürünlerin alınmasıyla gelişiyor. İnce bağırsaklarda ortaya çıkan hastalık sebebiyle bağırsak duvarları düzleşiyor, besin emilimini tam olarak yapamıyor.
Fenilketonüri ise kalıtım yolu ile geçen, ilerleyici zeka ve gelişim geriliği yapan bir metabolizma hastalığı. Erken teşhis konulan bebeklerde fenilanin amino asidi yönünden 'fakir diyet' uygulanmasıyla zeka geriliği tamamen önlenebiliyor. Fenilketonüri hastalığının tedavisi, düşük proteinli ve fenilalanin amino asidinden düşük besinlerin kullanımıyla mümkün.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
Görevlinin koliye adrese getirmesi, ailenin teslim alması
Biçici ailesinden görüntü, 2.5 yaşındaki Teoman Biçici ve annesinin koliyi açması - Semiha Biçici ile röp
Elif Akar, 11 yaşındaki oğlu Eren'den görüntü ve röp
HABER-KAMERA: İZMİR,
=====================================================
Şanlıurfa'nın "Ciğeri kebabı' tescilleniyor
ŞANLIURFA ile özdeşleşen ciğer kebabının coğrafi tescilinin alınması için çalışma başlatıldı. Günde ortalama 3 ton ciğer tüketildiğini ifade eden Şanlıurfa Köfteciler ve Lokantacılar Odası Başkanı Mehmet Kaçak, "Ciğer kebabımızın tescili için başvuruda bulunduk. İnşallah bu eşsiz lezzetlimizi sadece Türkiye'ye değil, dünyaya tanıtacağızö dedi.
Daha önce; biber, çiğ köfte, meyan şerbeti ve Birecik patlıcanın coğrafi işaretinin alındığı kentte Ticaret Borsası bu kez şehirle bütünleşen ciğer kebabı için harekete geçti. Daha önce kenti ziyaret eden Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba'nın patentinin alınması gerektiğine işaret etmesi ardından ciğer kebabının coğrafi tescili için gerekli başvurular yapıldı.
Şanlıurfa'da günlük ortalama 3 ton ciğer kebabı tüketildiğini ve bu kebabın patentinin alınması için Türk Patent ve Marka Kurumu'na başvuru yapıldığını ifade eden Köfteciler ve Lokantacılar Odası Başkanı Mehmet Kaçak, şöyle konuştu:
"Şanlıurfa'da 27 çeşit kebap türümüz bulunmaktadır. Bunların arasında en fazla ciğer kebabı tüketiliyor. Şanlıurfa'ya ziyarette bulunan bakanımız Fakıbaba'nın açıklaması üzerine ciğer kebabının patentinin alınması için çalışmalara başlanıldı. İnşallah yakın zamanda bu tescil alınacaktır."
Her sokağında mutlaka bir kebapçıya rastlamanın mümkün olduğu Şanlıurfa'ya gelenlerin ciğer kebabı yemeden gitmediğini anlatan Kaçak, şöyle devam etti:
"Ciğer kebabı kentin her sokak başında rahatça bulunabilir. İnşallah ciğer kebabımız tescillenince en güzel ciğer kebabı ödüllü yarışmalar düzenleyerek, Türkiye'de ve dünyada daha çok tanıtılmasını sağlayacağız."
Günün ilk ışıklarıyla birlikte kentte ciğer kebabı yeme telaşının başladığını belirten ciğerci Ömer Tumbul, Şanlıurfa'da pişirilen ciğerin tadının başka hiçbir yerde bulunamayacağını anlatarak, "Bu lezzet, bölgeye has olarak ciğerin seçiminden ve pişirme tekniğinden kaynaklanıyor. Ciğer öncelikle lekesiz ve mutlaka erkek koyun ciğeri olacak. Ciğerler şişe dizilirken araya mutlaka kuyruk yağı katılacak. Yerken de soğan acı isot bol kimyon dökülecek. Bu lezzetin müptelası olanlar sırf kahvaltı için ciğercilere geliyorlar. Bunun için ciğerin panteri Şanlıurfa'ya verilmelidir" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------------------------------
Ciğer yemeye gelen vatandaşlar
Ciğer kebabının pişiren usta
Ciğerin hazırlanması ve şişe saplanması
Köfteciler ve Lokantacılar Odası Başkanı Mehmet Kaçak ile röportaj
Ciğer işletmeleriyle röportaj
Ciğer yiyen vatandaşlarla röportaj
Genel ve detay görüntüler
Haber: Ömer ŞULUL-Kamera: Uğur BUDAK-ŞANLIURFA-DHA)
=======================================
Gizemli güzellik Kaleköy, ziyaretçileri büyülüyor
ANTALYA'nın Demre İlçesi'ndeki Kaleköy, tarihi ve doğal yapılarıyla ziyaretçileri etkiliyor. Sabah kuş cıvıltıları ve dalga sesleriyle uyanmak isteyenlerin tercih ettiği Kaleköy, Türkiye'de kara ulaşımının olmadığı ender yerler arasında yer alıyor.
Demre'ye bağlı Üçağız Mahallesi'nin bir bölümünü oluşturan ve eski adı Likya Birliği'nin en küçük kentlerinden Simena Antik Kenti olan, bugünkü adıyla Kaleköy, Türkiye'de farklı ve gizemli bir güzelliği barındırıyor. Kaleköy, Türkiye'de karada olup da karayolu ulaşımı olmayan ender güzelliklerden. Sabahları sadece kuş ve denizin dalga sesinin duyulduğu tatil cenneti Kaleköy'de bazen de balıkçı motorları ve teknelerin motor sesleri uyandırıyor tatilcileri. Kaleköy'e ulaşım sadece deniz yolu ile sağlanıyor. Denizden gelince antik evlerin yer aldığı, tepesinde bir kalenin bulunduğu kartal yuvasını andıran Kaleköy karşılıyor ziyaretçilerini. Denizden yüksekliği 400 metre olan kalenin zirvesinde dev bir Türk bayrağı dalgalanıyor.
TÜRKİYE'NİN SİMGESİ LİKYA LAHİTİ KALEKÖY'DE
Tarihi M.Ö. 4'üncü yüzyıla kadar dayanan Kaleköy, yapılaşmanın yasak olduğu Birinci Derece Tarihi ve Doğal SİT konumunda. Tekneden inince tarihi Rum taş evleri karşılıyor Kaleköy tutkunlarını. Bu evler yüzyılların tanığı. Kaleköy'de eski taş evlerden oluşturulan pansiyonlarda konaklanabiliyor. Denizin içindeki Likya lahidi, Türkiye'nin tanıtım simgesi. Kıyıdaki balıkçı lokantaları denizle iç içe. Lokantalar ve pansiyonlar çiçeklerle, begonvillerle süslenmiş. Dar sokaklardan tırmanarak kaleye çıkılabiliyor. Kaleye çıkılan merdivenlerden zirveye kadar ulaşılabiliyor. Zirveden aşağıdaki muhteşem manzara izlenebiliyor. Roma döneminin en küçük amfi taş oyma tiyatrosunun içinde bulunduğu kalenin surları dimdik ayakta duruyor. Kalenin surları dışındaki Likya lahit mezarları tarihe ve doğaya tanıklık ediyor. Zirvede işadamı Rahmi Koç'un girişimleriyle çıkarılan Osmanlı topu, kalenin zirvesinde yer alıyor.
KADINLAR EL İŞLERİNİ SATIYOR
Dar yollardan geçerken turizmci Kaleköylü kadınlar ziyaretçileri karşılıyor. 7'den 70'e kadınlar kurdukları tezgahlarda yaptıkları el işi ürünlerini satarak geçinmeye çalışıyor. Bazıları eski ev eşyalarını bahçelerinde sergiliyor. Eski bir bisiklet de Kaleköy'e gelenler hatıra fotoğrafı çektiriyor. Kaleköy'e gelenler günübirlik Kekova turu ve mavi yolculuğa çıkabiliyor. Kaleköy'ün karşısındaki Batık Kent de yatların uğrak yeri oluyor.
Kaleköy'de tatil yapan Onur Parlak, "Kaleköy'e ilk kez geliyorum. Çok güzel bir doğası var. Özellikle sabahları kuş sesi ve deniz dalgaları ile uyanmak çok güzel. Burası çok güzel korunmuş, korunmasının devam etmesini istiyorum. Bu muazzam güzelliği, herkesin burada tatil yapıp, görmesini istiyorum" dedi.
Kaleköy'e gelen Sercan Cıvıldak, "İlk kez geldim buraya, gerçekten harikulade. Doğa, manzara, tarih iç içe. Harika bir yer. Anlatılmaz. Buraya ancak gelip, görerek, yaşayarak anlayabilirsiniz" diye konuştu.
Büşra Alp, "Tarihin, denizin, doğanın bir arada olduğu, karada olup karayolu ulaşımının olmadığı, Türkiye'deki ender güzelliklerinden bir yer Kaleköy. Burayı kelimelerle anlatmak çok mümkün değil. Herkesin gelip, görmesi lazım" dedi.
Almanya'dan Kaleköy'e tatile gelen Recep Ali Tüfek de "Neden buraya geldik? Sakin bir yer olması, temiz bir yer olması, tarihi bir yer olması. Bu üç şeye vurgu yapabilirim. Temizlik de burada çok güzel. Tarih korunmuş, bu bizi çok sevindirdi" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------
Aşağıdan ve yukarından Kaleköy
Denizin içindeki Likya lahidi
Begonviller, tarihi kale ve zirve
Dar sokaklar, kadınlar
Batık Kent
Yüzenler
Röportajlar
HABER- KAMERA: Ahmet ACAR/DEMRE ( Antalya ),
===========================================
Lavanta bahçesinde evlilik teklifi
ANTALYA'da bir bankada memur olarak çalışan 28 yaşındaki Murat Öztürk, 2 yıllık arkadaşı olan Burdur'da kreş sahibi 25 yaşındaki Gülsüm Demirağ'a Isparta Kuyucak Köyü'ndeki lavanta bahçelerinde evlilik teklif etti.
Bankacı Murat Öztürk ve kız arkadaşı Gülsüm Demirağ lavanta bahçelerini gezmek için Isparta Kuyucak Köyü'ne gitti. Çiçek açan lavantaların arasında dolaştıkları sırada kız arkadaşının önünde diz çöken Murat Öztürk, evlilik teklifinde bulundu. Öztürk, "Bu dırdırcı, huysuz adamla ömrünün geri kalanını geçirir misin" diyerek tek taş yüzüğü Gülsüm Demirağ'a uzattı. Şaşıran Gülsüm Demirağ teklife 'evet' deyince Öztürk, kız arkadaşının parmağına yüzüğü taktı.
Murat Öztürk, "İki yıllık bir birlikteliğimiz var. Onu bir sonuca bağlamak istedik. Kuyucak lavanta bahçelerinin meşhur olduğunu duyduk. Buraya gelmek için bir bahane ürettik. Kendisinin haberi yoktu. Arkadaşlarımla bir sürpriz yaptık. Hakkımızda hayırlısı olur inşallah" dedi.
Gülsüm Demirağ da "Ben de heyecanlıyım. Hiç böyle bir şey beklemiyordum. Çok mutluyum" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------
Lavanta bahçelerinden detay
Evlilik teklifi
Öztürk ve Demirağ'la röportaj
Nesibe Demir ve Gülsüm Demirağ'la röportaj
HABER- KAMERA: Mesut MADAN/BURDUR,
=========================================
ATV ve endurocular nefes kesti
MUĞLA'nın Bodrum ilçesinde, Türkiye Motosiklet Federasyonu (TMF) tarafından düzenlenen Türkiye Enduro Şampiyonası'nın üçüncü, Türkiye ATV Şampiyonası'nın ikinci ayak yarışları büyük çekişmeye sahne oldu. Kızılağaç'taki Bodrum Arena Motosiklet Parkuru'nda iki gün süren ve ilk kez gece yarışlarının da yapıldığı organizasyonda ATV 650 cc ve üstü kategoride Kartepe Enduro Kulübü'nden Bilal Şengül birinci oldu. ATV 649 cc altı kategoride aynı kulüpten Osman Şengül, ATV 2 çeker kategorisinde Kemer Enduro Motosiklet Kulübü'nden Mehmet Saygın ilk sırayı aldı.
Enduro E2 kategorisinde Ayazdere Spor Kulübü'nden İzzet Kazdal, E1 kategorisinde Fethiye Ormanspor'dan Erkan Özcan, E3 kategorisinde ise İslam Yıldız birincilik kürsüsüne çıktı. EB kategorisinde Antalya Enduro Motosiklet Kulübü'nden Murat Kökçü ilk sırayı elde ederken, E gençlerde Kemer Enduro Motosiklet Kulübü'nden Bayram Uysal, E veteranlarda Kartepe Enduro Kulübü'nden Sinan Ordu, E kadınlarda Başkent Motosiklet Sporları Kulübü'nden Gökçen Kabaş, EC kategorisinde Fethiye Ormanspor'dan Gökhan Kart birinci olmanın sevincini yaşadı. Dereceye giren sporculara 12 bin TL para ödülünün yanı sıra motosiklet, lastik, kask ve eldiven gibi armağanlar verildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Ödül töreninden genel detay görüntüler.
Haber-Kamera: Nilüfer DEMİR / BODRUM (Muğla), DHA)
=============================================