TÜM KATEGORİLER
Dha Yurt Bülteni-3
1)İNCİRLİK ÜSSÜ'NDE ABD ASKERLERİNDEN TATBİKAT
ADANA'daki İncirlik Üssü'nde bulunan ABD'nin 39'uncu Kanat Komutanlığı'nda görevli askerler, acil durum ve kaza tatbikatı yaptı.
Suriye'ye ait hava üssünün ABD güçlerince füzeyle vurulmasının hemen ardından yapılan tatbikat, dikkat çekti. İncirlik'teki ABD 39'uncu Kanat Komutanlığı'nın resmi internet sitesi ve sosyal medya hesaplarından tatbikatla ilgili fotoğraf ve görüntüler paylaşıldı. Tatbikata ilişkin İncirlik Üssü'nün sosyal medya hesabından, "Herhangi bir potansiyel durum için hazırlıklı olmak üzre büyük bir kaza tatbikatı gerçekleştirildi" açıklaması yapıldı. Tatbikat görüntülerinde, bir uçağın yanması ve kazada yaralanan askerlere tıbbi müdahale yapılması gibi ayrıntılar görüldü.
Görüntü Dökümü
-------------------------
Tatbikattan genel ve detay görüntüler
Yaralıların taşınması
Yaralıların görüntüsü
Yanan uçağın söndürülme çalışması
Yaralının sedyeye alınması
Ambulansa taşınması
SÜRE: 41" BOYUT: 42 MB
Haber: Yusuf BAŞTUĞ-Kamera: ADANA,
=====================================================
2)KAHRAMANMARAŞ BEYAZA BÜRÜNDÜ
KAHRAMANMARAŞ'ın Göksun, Elbistan ve Afşin İlçeleri nisan ayına yağan karla beyaza büründü. Bahar mevsiminin yarılandığı bugünlerde dün akşam saatlerinde aniden kar yağışı başladı. Kahramanmaraş'ın kuzey ilçeleri olan Elbistan, Afşin ve Göksun beyazla kapanırken, bazı vatandaşlar 'Bu sene martın dışında nisan da kapıdan baktırdı" sözleriyle şaşırdıklarını dile getirdi. Kahramanmaraş'ın rakım olarak en yüksek ilçelerinden biri olan, kentin Kayseri ve Malatya karayolunun kesiştiği noktada Göksun'da sürücüler kara hazırlıksız yakalandı. Karın etkili olduğu yerlerden Elbistan'da ise birçok meyve ağacının çiçek açtığı dönemde kar yağması çiftçileri endişelendirdi.
Görüntü Dökümü
---------
Seyir halindeki araçlar
Kar yağışı
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Ömer KOÇ - KAHRAMANMARAŞ-DHA)
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 54 MB
=================================================
3)GASPÇILAR, YÜZLERİ MASKELİ VE TÜFEKLİ LARINI SOSYAL MEDYADA PAYLAŞTI YAKALANDI
KONYA'da bir marketten 680 lira para ve marketçinin cep telefonunu pompalı tüfek zoruyla çalan yüzü maskeli 4 kişi, kaçarken döktükleri çaldıkları madeni paralar sayesinde yakalandı. Ancak suçlarını kabul etmeyen 4 kişi, gasp yaparken kullandıkları maske, tüfek ve elektro şok cihazıyla çektirdikleri hatıra fotoğrafını sosyal medyada yayınlamaları üzerine suçlarını kabul etti.
Olay, geçtiğimiz çarşamba günü saat 22.45 sıralarında merkez Karatay İlçesi Hacıveyiszade Mahallesi'nde meydana geldi. İddiaya göre, Suriyeli Muhammed Şaban Assani'ye ait markete giren yüzleri maskeli, ellerinde pompalı tüfek ve elektro şok cihazı bulunan 4 kişi, Assani'nin cebinde bulunan 300 lira para, cep telefonu ve kasada bulunan 380 lirayı alarak kaçtı. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda polis ekibi sevk edildi.
MADENİ PARALAR ELE VERDİ
Olayla ilgili çalışma başlatan Gasp Büro Amirliği'ne bağlı ekipler, işyeri çevresinde güvenlik kamera görüntülerini inceledi. Sabaha kadar süren çalışma neticesinde polis, olay yeri yakınlarında yola madeni paraların döküldüğünü fark etti. Dökülen paraların izini takip eden polis, paraların yaklaşık 400 metre uzaklıktaki kentsel dönüşüm nedeniyle boşaltılan içinde az sayıda eşya bulunan bir evin önünde son bulduğunu belirledi. Polis, boş evde yaptığı incelemede ise, bir adet pompalı tüfek ile yakılmış vaziyette elektro şok cihazını buldu. Marketteki soygunu gerçekleştiren kişilerin bu evde saklanmış olabileceği üzerinde duran polis, şüphe üzerine evin eski sahibi 20 yaşındaki Murat C.'yi, gözaltına aldı.
GASP MALZEMELERİYLE HATIRA POZU VERMİŞLER
Murat C.'nin ifadesinin ardından polis, Hakan Y. (23), Yusuf Can T. (20) ve H.E.'yi (17) gözaltına aldı. Ancak şüpheliler suçlamaları kabul etmedi. Ancak polis, Yusuf Can T.'nin olaydan sonra gasp sırasında kullandıkları maske, pompalı tüfek ve elektro şok cihazıyla çekilmiş hatıra fotoğrafını sosyal medya hesabından bir arkadaşına gönderdiğini ve altına da 'Valla gelecektim. Dediğim yeri patlattık.Ondan gelemedim" notunu paylaştığını tespit etti. Bunun üzerine suçlarını kabul eden şüphelilerin, olayı parasız kaldıkları için gerçekleştirdiklerini ileri sürdükleri öğrenildi. Polisteki sorguları tamamlanan şüpheliler, bugün adliyeye sevk edildi.
Görüntü Dökümü
-------------------
Şüphelilerin sağlık kontrolüne getirilmesi
Sağlık kontrolünden çıkartılması
Haber- Kamera: Tolga YANIK KONYA DHA))
==========================================
4)AKÇAPINAR'A SEZONUN İLK LEYLEKLERİ GELDİ
MUĞLA'nın cennet köşelerinden Ula İlçesi'ne bağlı kırsal Akçapınar mahallesine sezonun ilk leylekleri geldi.
Leylekler, hava sıcaklıklarının erken yükselmesi nedeniyle Akçapınar Köyü'ne beklenenden erken geldi. Leylekler, evlerin çatıları ile telefon ve elektrik direklerinin tepesindeki yapay yuvalarını, taşıyıp getirdikleri ot ve samanlarla dişilerin yumurtlamasına hazır hale getirdi. Geçen yıldan kalan yuvalarını çevreden topladıkları çalı çırpılarla onaran leylekler, yörede başta çocuklar olmak üzere herkesin ilgi odağı oldu. Yaklaşık 5 ay köyde kalan leyleklerin büyük bir özen ve dikkat ile bir hafta içerisinde yaptıkları yuvalarda kuluçkaya yatarak yavrularını burada dünyaya getireceklerini belirten tur rehberi 55 yaşındaki Veysel Uyanık, yörede baharın müjdecisi olarak bilinen leyleklerin Mısır'dan geldiğini ve birkaç hafta içerisinde sayılarının 200'ü bulduğunu söyledi. Uyanık; "Leylekler uzun yıllar sonra ilk kez bu kadar erken geldi. Cennet Gökova'ya gelen leylekler yöreye büyük renk ve hareketlilik getiriyor. Bu nedenle koruma altına alınan 80 leylek yuvasının bulunduğu mahallede yaklaşık 5 ay konaklayan leylekler yavruladıktan sonra tekrar göç ediyorlar. Gökova'nın bu mevsimdeki iklim yapısı yörenin yiyecek açısından sulak ve zengin oluşu bitki ve canlı türlerinin bolluğu nedeniyle mahalle leylek cennetine dönüştü. Bölgeye gelen yerli ve yabancı turistlerde leylekleri görmek için Nisan ayının ortalarından itibaren buraya akın ediyor" dedi.
Görüntü Dökümü
------------------------
-Köye ilk gelen leyleklerden ve onları izleyen çocuklardan görüntü
-Leyleklerin yuvalara ot, saman ve çalı çırpı taşıması
-Leyleklerin direk üzerinde yuva yapmaları
-Veysel Uyanık ile röp.
(Haber-Kamera: Yaşar ANTER / ULA (Muğla),
====================================================
5)HAYATINI SOKAK HAYVANLARINA ADADI
ANTALYA'nın Kaş İlçesi'nde yalnız yaşayan emekli bankacı 63 yaşındaki Ayşe Önder, yaşamını sokak hayvanlarına adadı. 9 yıldır sokak hayvanlarının bakımını üstlenen ve şu anda 167 kedi ile 9 köpeğin bakımı ve mama ihtiyaçlarını karşılamaya çalışan Önder, "Onlar bana yaşam kaynağı veriyor. Hayatıma renk katıyorlar" dedi.
İstanbul'daki bir bankadan müdür olarak emekli olan Ayşe Önder, 9 yıl önce memleketi Kaş İlçesi'ne bağlı Bezirgan Mahallesi'ne yerleşti. Hiç evlenmeyen Ayşe Önder, yalnız yaşadığı evinde, sokakta kalan kedi ve köpeklere bakmaya başladı. Ayşe Önder, komşuları şikayetçi olunca Kalkan Mahallesi yamaçlarında, yakınında ev olmayan 3 bin metrekarelik arazisine taş ev yaptırarak yerleşti. Buradaki evinin her yerinde kedi ve köpeklere bakan Ayşe Önder, gelirinin büyük bölümünü de bu hayvanlara harcıyor.
167 KEDİ, 9 KÖPEĞE BAKIYOR
Kedi motifli eldiven ve bandana örerek İstanbul'daki dostlarına gönderip karşılığında mama alan Ayşe Önder, şu anda 167 kedi ve 9 köpeğe bakıyor. Önder, sokağa bırakılan kedilere sahip çıkmaya çalışıyor. Kediler ve köpekler evin etrafında özgürce yaşıyor. Havanın ısınması ile birlikte hayvanlar çiçekler ve zeytin ağaçlarının arasında özgürlüğün tadını çıkarıyor.
'ONLAR BENİM YAŞAM KAYNAĞIM'
Ayşe Önder her birine ayrı isim verdiği hayvanlarla gününün önemli bölümünü geçirdiğini belirterek şunları anlattı: "Bu köyün çocuğuyum. Uzun yıllar İstanbul'da yaşadım. Bankacılık yaşamım oldu. Emekli olduktan sonra köyüme döndüm. Hem sağlık açısından, hem de buradaki temiz hava dolayısıyla buraya yerleştim. Sokağa atılan kedi ve köpeklere acımaya başladım. Onları çevremde topladım. Huzurlu olsunlar diye köyün en sakin köşesini onlara ayırdım. Şu anda 167 kedim, 9 köpeğim var. Onlar benim yaşam kaynağım. Hayatıma renk katıyorlar. Çok seviyorum bütün hayvanları. Bu ara çok büyük bir sıkıntım var. Emekli maaşım mamaya yetmiyor. Kedi ve köpek maması konusunda yardımcı olacak bütün hayvanseverlerin yardımlarını bekliyorum."
Görüntü Dökümü
--------------
Çiçekler arasında bir grup kedi
Evin girişi ve bir yuvadaki kedi
Kediler ve beslenme
Bahçenin birçok yerinde değişik kedi görüntüleri
Kedilerin hareketleri
Evden bölümler
Ayşe Önder'in kedileri sevmesi
Ayşe Önder'in kapı dışında köpeklerle oynaması
Kediler için ördüğü el işleri
RÖP: Ayşe Önder.
253 MB /// 07.57"
HABER- KAMERA: Ahmet ACAR/KAŞ ( Antalya ),
====================================================
6)BABAANNESİNİN BÖBREĞİYLE HAYATA TUTUNDU
KONYA'da, böbrek yetmezliğiyle dünyaya gelen 2 yaşındaki Osman, babaannesi 53 yaşındaki Fahriye Küçüktopal'dan nakledilen böbrekle hayata tutundu.
Konya'da, anne karnındayken böbrek yetmezliği teşhisi konulan Osman bebek, 7 günlükken diyalize girdi, 2 yıl boyunca 6 kez narkoz altında periton diyaliz kateteri değişti. Minik Osman, 6.5 kiloya ulaştığında babaannesi Fahriye Küçüktopal'ın verdiği böbrekle yaşama tutundu. Yeniden sağlığına kavuşan Osman bebek, 2'nci yaş gününü ameliyatını gerçekleştiren Medical Park Antalya Hastanesi cerrahi ekibiyle hastanede kutladı. Pastasının mumlarını üfleyen ve kendi elleriyle kesen Osman, annesinin tanımıyla artık tam bir çocuk oldu. Osman bebeğin annesi 25 yaşındaki Betül Küçüktopal, oğlunun hayata nasıl tutunduğunu anlattı. İlk çocukları Osman'la hikayesinin doğum öncesinde başladığını belirten anne, bebeğinin rahatsızlığının daha karnında fark edildiğini, hiç beklenmeyen bir doğum gerçekleştirdiğini söyledi. Oğlunun 31 Mart 2015 tarihinde 6 aylık doğduğunu anlatan Küçüktopal, "Bu süreçte her şey iyiye gitsin derken birden kötüye gitmeye başladı. 7 günlükken diyalize girdi. Minik bebeğim uzun süre yoğun bakımda kaldı. Bu süreçte anne ve baba olarak çok zorlandık. Bebeğimizin diyalize girmesi bizi çok tedirgin etti" dedi.
6 KEZ KATETER DEĞİŞTİ
Diyalize giren oğluna 6 kez narkoz altında kateter takıldığını söyleyen Betül Küçüktopal, "Diyaliz kateterleri takıldı, tıkandı, tekrar değiştirildi. Ameliyattan önceki son 1 ayda ise kateter takılamadığı için diyalize giremedi. Diyalize girememesi zaten ölümü demekti. Apar topar Antalya'ya geldik. Hocalarımızın desteğiyle çocuğumuzu hayata kazandırdık" diye konuştu. Betül Küçüktopal, nakilden sonra Osman'da gözle görülür biçimde değişiklikler olduğunu kaydetti.
"Biz hiç Osman'ın yürüdüğünü, yemek yediğini görmüyorduk" diyen anne Küçüktopal, ameliyat sonrasını ise "Artık çok neşeli. Yürüyor, yemek yiyor. Tam bir çocuk oldu. Önceden hiç yaşamıyormuş. Nakil olduğu gün, 17 Mart. Çocuğum 17 Mart'ta tekrar doğdu. İnşallah bundan sonra hayatına sağlıklı şekilde devam eder" sözleriyle aktardı.
Esnaf olan baba 30 yaşındaki Şükrü Küçüktopal ise oğlunun doğumundan beri çok sıkıntı çektiğini, 2 yaşına kadar 6 kez periton diyaliz kateterinin değiştiğini, bu ameliyat ortamında yapıldığı için sürekli narkoz verildiğini söyledi. Operasyonlar nedeniyle oğlunun gelişemediğine değinen Küçüktopal, "17 Mart'ta yapılan nakil sonrasında gelişimi arttı. Nakil kararı alındıktan sonra annem 'ben vereceğim' diyordu. Torununa hayat verdiği için çok mutlu. Osman artık kilo alıyor. Normalde yürüyemiyordu şimdi yürümeye başladı. Bir baba olarak çok mutluyum" diye konuştu.
BABAANNENİN MUTLULUĞU
Böbreğiyle torununa hayat veren babaanne Fahriye Küçüktopal ise nakil kararı alındıktan sonra sevinçle ameliyata gittiğini, hiç korkmadığını anlatırken, "Torunumu çok seviyorum. Böbreğimi vermek istedim. Çok sevinçliyim. Çok mutluyum. Torunumun nakil günü artık ikinci doğum günü" dedi.
Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Nefroloji Bölümü'nden Prof. Dr. Havva Asuman Yavuz, Osman bebeğin tek şansının nakil olduğunu söyledi. Prof. Dr. Yavuz, "Doğduğundan beri diyaliz yapılıyordu. Prematüre doğumdu. 6 kez hemodiyaliz için kateter değişmiş, karın diyalizi yapılmış. Osman büyüyememiş. Yeterince gelişememiş. Diyaliz ihtiyacı devam ediyordu ama artık giremiyordu. Çünkü kateter takılamıyordu. Yaşaması mucizeydi" dedi.
TEK ŞANSI NAKİLDİ
Ameliyatı gerçekleştiren Organ Nakli Bölüm Başkanı Prof. Dr. Alper Demirbaş'ın Osman'ı ilk gördüğünde 'Diyalize girmiyor. Ne yapacağız? Nakil yapabilir miyiz?' diye düşündüğünü anlatan Prof. Dr. Yavuz, "Osman'ın tek şansı nakildi. Başarılı bir ameliyatla babaannesinden böbrek nakli yapıldı. Böbreği çok güzel çalışıyor. Sağlığına kavuştu. Ailesi de Osman da çok mutlu. Büyümeye başladı. Bu saatten sonra inşallah normal hayatına devam edecek" diye konuştu.
Osman, 2'nci yaş günü ise hastane kutladı. Minik Osman, doktorlarının kendisi için hazırladığı doğum gününde pastasının mumunu üfledi, bıçağı eline alarak pastasını kesti
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------------
Böbrek nakli olan bebekten görüntü
Bebeğin doğum günü kutlamasından görüntü
Bebekten detay görüntüler
Röp1: Betül Küçüktopal (Anne)
Röp2: Şükrü Küçüktopal (Baba)
Röp3: Havva Asuman Yavuz (doktor)
Röp4: Fahriye Küçüktopal (babaanne- cep telefonu ile)
Haber: Selma KUNAR-Kamera: Süleyman EKİN/ANTALYA,
=========================================
7)BU KORO KANSERDEN UZAK ŞARKILAR SÖYLÜYOR
SAMSUN'da SBÜ Eğitim ve Araştırma Hastanesi Onkoloji Kliniği tarafından tedavi gören kanser hastaları ve hastanede görevli sağlık çalışanlarının yer aldığı 'OnKOROji' adı verilen koro oluşturuldu. Türk halk Müziği eserleri seslendiren koro yapacakları konser için hızla çalışırken bu çalışmanın hastalar üzerine müzik terapi etkisi yaptığı belirtildi. Hastalar koro sayesinde hastalıklarını unuttuklarını ve motive olduklarını söyledi.
Samsun Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği'ne bağlı Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi Onkoloji Kliniği tarafından başlatılan çalışma kapsamında geçen yıl 'OnKOROji' kuruldu. Onkoloji Kliniği'nde tedavi gören kanser hastaları ve aynı klinikte görevli doktor, hemşire, teknisyen ve sekreter gibi sağlık çalışanlarının oluşturduğu koro çalışmalarına bu yıl da devam etti.
Geçen yıl verilen ilk konserin ardından bu yıl koronun 1-7 Nisan kanser haftası etkinlikleri kapsamında 11 Nisan'da konser vereceği belirtildi. 8 kanser hastası ve 12 sağlık çalışanın yer aldığı koro konser için gün sayarken yapılan müzik çalışmasının kanser hastalarını olumlu yönde etkiledi belirtildi. Haftanın 3 günü yaklaşık 2'şer saat çalışan koro Türk Halk Müziği eserleri seslendireceği belirtildi. Samsun devlet Opera ve Balesi'nden gelen sanatçılar tarafından çalıştırılan koroda yer alan kanser hastaları çalışmaların kendilerine müzik terapi gibi geldiğini söyledi.
"HASTALIĞIMIZI UNUTUYORUZ"
Yaklaşık 2 yıldan bu yana kanser tedavisi gören 57 yaşındaki Pakize Sağlam, koroya geçen yıl katıldığını anlatırken şöyle dedi:
"Onkoloji kliniğimizde çalışan sağlıkçılarımıza ben şifa meleği diyorum. Onlar bizi hastalığımıza karşı tedavimiz sırasında motive ediyorlar. Bu tür sosyal faaliyetlerin bize çok faydası oluyor. Her şeyden önce yaşamın içinde oluyoruz hastalığımızı unutuyoruz. Koro bize müzikle bir terapidir."
"MÜZİKLE YAPILAN BU ÇALIŞMA BİZE ÇOK İYİ GELDİ"
Samsun'da 8 yıldan bu yana kanser tedavisi gören 62 yaşındaki Temel Recepoğlu, şöyle dedi:
"8 yılda 8'inci ameliyatı oldu. Koroya bu yıl katıldım. Bu koronun insanlara çok şey kattığını düşünüyorum. Müzikle yaptığımız bu çalışma bize çok iyi geliyor. Böyle bir organizasyonda yer aldığım için çok mutluyum."
"MORAL KAYANĞI OLDU"
Kanser hastası, 69 yaşındaki Vedat Yasan, "Kemoterapi ve radyoterapi tedavisi görüyorum. Hemşirelerimiz koroyu söyledi ve katılmam için teklifte bulundular. Bende kabul edip koroya katıldık. koro üyelerimizle birlikte türküler söylüyoruz. Bize moral kaynağı oldu. Burada olmaktan çok mutluyum" dedi.
"DOKTORUM ÖNERDİ"
Koro üyesi kanser hastası 62 yaşındaki Faruk Öztürk, "9 aydır kolon kanseri tedavisi görüyorum. Hastalığı öğrendiğim zaman bir grip bir nezle gibi düşündüm ve yaşantımdan ödün vermedim. Doktorum kanalıyla korodan haberim oldu ve bu şekilde katıldım. Sesim çok güzel değil ama kalabalığın arasında kaynar diye düşünüyorum. Moral motivasyon açısından çok katkı sağladığını düşünüyorum" diye konuştu.
"MÜZİK TERAPİ GİBİ"
Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç.Dr. Yasemin Kemal, "sadece konser anın da değil çalışmaların her gününde hem hasta ve çalışan kaynaşması hem de güzel vakit geçirme anlamında çok faydalı oldu. Hastaların tedaviye bağlığını artırıyor. Hayata tutunmalarını artırıyor. Sahneye çıkmak onları ayrı bir pozitif motive ediyor. Bu yıl ikinci defa konser vereceğiz. Son 3 haftadır çalışmalara ağırlık verdik. Tabi yaşadıkları çok zor bir süreç. Kanser tedavisi, hastalarımızı hem psikolojik hem fizyolojik olarak etkiliyor. Yaptığımız bu çalışma onları müzik terapi gibi çok olumlu etkiliyor" diye konuştu.
"MÜZİĞİN AYRI BİR ETKİSİ VAR"
Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi, Doç.Dr. Fatih Özkan, 1-7 Nisan Kanser Haftası etkinlikleri kapsamında koronun konser vereceğini belirterek, şunları söyledi:
"Müziğin ayrı etkisi var. Müzik tedavi anlamında en iyi bizler tarafından kullanılmış dünyada. İlk örnekleri Osmanlı'da verilmiş. Hatta bununla ilgili olarak bazı makamların bazı hastalıklara iyi geldiğini de görmüşler. Bu anlamda hem müzikle ruhumuzu zenginleştirelim hem de bundan zevk alalım diye bu tertibi yaptık. Kanser ilgili de şunu söyleyebilirim; önemli olan kansere yakalanmamak ve kansere neden olabilecek şeylerden uzak durmak. Sonrasında ise erken teşhis edilmesi ve bir an önce tedavi edilmesi çok önemli."
Görüntü Dökümü:
----------------------
-Koro üyelerinden detay
-Koronun türküler söylemesi
-Röportajlar
(SÜRE: 10.40 Dk) (BOYUT: 360.36 MB)
Haber-Kamera: Yaprak KOÇER/SAMSUN,
======================================================
8)BURDUR'DA YEŞİLÇAM KONSERİ
BURDUR Müzik ve Folklor Derneği Türk Sanat Müziği Topluluğu tarafından Yeşilçam Rapsodisi konseri verildi.
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Konferans ve Sergi Salonu'ndaki konseri Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, Emniyet Müdürü Saim Akpınar, belediye meclis üyeleriyle vatandaş izledi.Şef Musa Kutlu yönetimindeki Türk Sanat Müziği Topluluğu üyeleri acemkürdi, nihavent, muhayyer kürdi, hicaz makamında eserleri koro ve solo olarak seslendirdi. Şarkı aralarında Türk sinemasının klasikleri arasında yer alan filmlerden replikler sunuldu.
Konser sonunda Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, Müzik ve Folklor Derneği Başkanı Mehmet Çukurca'ya plaket vererek teşekkür etti.Başkan Ercengiz, "Bu akşam çok keyifli ve özel bir akşam oldu" dedi.
Görüntü Dökümü
------------
Salondan detay
Solo şarkı söyleyenler
Korodan görüntü
Müzisyenlerden detay
Plaket sunulması
157 MB /// 04.59"
HABER- KAMERA: Mesut MADAN/BURDUR,
=================================================
9)SIRÇA BİBLOLAR 'PERDE' DEDİ
ALANYA Belediye Tiyatrosu'nun yeni oyunu Tennessee Williams'ın yazdığı 2 perdelik dram oyunu 'Sırça Biblolar' Alanyalı seyircilerle buluştu. İzlemek isteyenlerin kitap bağışlayarak girdiği oyun ayakta alkışlandı.
Alanya Belediye Tiyatrosu sezonun ikinci prömiyerini Alanya Kültür Merkezi'nde Amerikalı yazar Tennessee Williams'ın yazdığı Sırça Biblolar adlı tiyatro oyunuyla yaptı. Perdesini saat 20.00'da açan tiyatro oyununda dünyada 'Büyük Buhran' olarak adlandırılan dönemler olan 1930'lu yıllarda yaşayan Wingfield ailesinin başından geçenler anlatılıyor. Kocası tarafından terk edilen ve çocuklarıyla zorlu bir yaşam süren anne Amanda, kötü işlerde çalışarak hayatını bir türlü rayına oturtamayan oğul Tom, sakat bacağıyla içine kapanık bir hayat süren Laura ve Laura'nın hayatına girerek dengeleri bozan Jim'in hikayesinin anlatıldığı oyunda Esra Tığlı Kutertan, Nilay Kara, Burak Kaya ve Fırat Onur Deniz rol alıyor. Yönetmenliğini Murat Atak'ın yaptığı dram oyunu 2 perde olarak seyirciyle buluştu. Birçok içsel çatışmanın anlatıldığı oyun sonunda seyirciler ayakta alkışladı.
BİR KİTAP BİR OYUN
Ayrıca tiyatro oyununda, belediye ve Toplum Gönüllüleri Vakfı tarafından ortaklaşa yürütülen 'Bir kitap bir oyun' adlı sosyal sorumluluk projesi kapsamında oyunu izlemek isteyenler yanlarında getirdikleri kitabı tiyatroya bağışlayarak bilet aldı. Toplanan kitaplar ise Toplum Gönüllüleri Vakfı tarafından ihtiyaç sahibi çocuklara dağıtılacak.
Görüntü Dökümü
------------
Oyundan detay ve genel görüntüler
185 MB /// 03.02ö
HABER- KAMERA: Engin ANAK/ALANYA, (DHA
