Haberler

Dha Yurt Bülteni-3

Kayseri'deki bombalı saldırıyla ilgili 20 kişi tutuklandı (2)KROKİDEKİ PARMAK İZİ, ÇÖZÜMÜ SAĞLADIKayseri'de 14 askerin şehit olduğu bombalı saldırı olayı sonrası 20 kişi tutuklanırken, TEM Şubesi ekipleri 26 günlük bir çalışma sonrası, canlı bomba Kasım Yıldırımçakar'ın üzerinden çıkan...

Kayseri'deki bombalı saldırıyla ilgili 20 kişi tutuklandı (2)

KROKİDEKİ PARMAK İZİ, ÇÖZÜMÜ SAĞLADI

Kayseri'de 14 askerin şehit olduğu bombalı saldırı olayı sonrası 20 kişi tutuklanırken, TEM Şubesi ekipleri 26 günlük bir çalışma sonrası, canlı bomba Kasım Yıldırımçakar'ın üzerinden çıkan krokiden saldırıyı çözdü.

Kayseri Emniyet Müdürlüğü TEM Şubesi yaptığı çalışmada canlı bombanın üzerinden çıkan krokinin üzerindeki parmak izinden Adana'da doğup büyüyen, PKK'ya katılarak bomba, silah ve siyasi eğitim alan Diyarbakırlı nüfusuna kayıtlı Kenan Çicek olduğunu belirledi. Çicek'in de bombayı PKK'nın Lice Sorumlusu 'Porsipi' kod adlı İshak Özçaktu'dan aldığı belirlendi. Bir süre sonra Diyarbakır'da yapılan operasyonla Kenan Çiçek, gözaltına alındı.

BOMBALI ARACIN GÜZERGAHINI HAZIRLADI

Kayseri polisi Adanalı Kenan Çiçek'in kimlerle görüştüğünü belirledi. Yapılan soruşturmada Kenan Çiçek, Kayseri ve Adana arasındaki yolu çok iyi bildiğinden Google'den Adana-Kayseri arasında bomba yüklü araçla canlı bombanın nereden gideceğini tek tek belirleyip krokiyi hazırladığı bilgisine ulaşıldı.

Daha sonra kırsalda canlı bomba eğitimi almış PKK'nın TAK örgütlenmesindeki terörist, Van Özalp doğumlu, üzerinden 'Mehmet Oluk' adına sahte kimlik ve sürücü belgesi çıkan Kasım Yıldırımçakar (26), Diyarbakır'ın Lice ilçesinden babası İ.Hakkı, annesi Hürriyet Yıldırımçakar ile birlikte 10 Aralık'da Adana'ya geldi.

Kenan Çicek, terörist ve ailesini arkadaşı Ümit Kepir'in evinde barındırırken, fabrikasyon olarak RDX ve PETN maddelerinden hazırlanmış TNT ile güçlendirilmiş, İstanbul Beşiktaş'daki olayda kullanan bombanın bir benzerini, engelli Ümit Kepir'in evine koydu. Olayı planlayan Kenan Çicek, daha sonra Adana'da bombayı yüklemek için otomobil çalmak istedi. Ancak, başaramayınca Şanlıurfa'dan hırsız S.T.'ye 63 K 1709 plakalı aracı çaldırdı. Soruşturmada, Şanlıurfa'dan çalınan aracın kapısının açık olduğu, anahtarının paspas üzerinde bırakıldığı, o nedenle aracın kolaylıkla çalındığı, orijinal anahtarı ile çalıştırılıp, Adana'ya getirildiği belirlendi. Kayseri polisinin Makine Mühendisleri Odasından aldığı raporla, bu durum kesinlik kazandı.

Bu arada canlı bomba Kasım Yıldırımçakar, 4 gün kaldığı Ümit Kepir'in yanından Ekrem Uğur'un yanına geçti. Canlı bomba Kasım Yıldırımçakar, Ümit Kepir, Kenan Çicek'in sevgilisi olan ve özel bir şirkette çalışan Elzem Şırnak'ın yanına gidip gelerek, Kayseri saldırısının planını kağıda dökerek, üzerinde çalıştı.

BOMBA, ARACA ADANA'NIN SARIÇAM İLÇESİ KIRSALINDA YÜKLENDİ

Çalıntı LPG'li hafif ticari araç, Adana'nın Sarıçam İlçesinde bulunan, Sarıçam, Kozan, İmamoğlu ilçeleri üçgenindeki ormanlık alana getirildi. Kenan Çicek, canlı bomba Kasım Yıldırımçakar ile birlikte, bombayı çalıntı araca yükledi. Bu arada, 71 EU 595 ikiz sahte plaka İstanbul'da yakalanan Murat Talan tarafından basılırken, trafik ve sigorta belgeleri ise, Ukrayna'ya kaçtığı söylenen Sait Karabulut tarafından düzenlendi.

Kenan Çicek, 1'inci Komando Tugayında askerlik yapan 5 askerden de aldığı bilgiler doğrultusunda, kroki hazırladı. 16 Aralık akşamı krokiyi alan Kasım Yıldırımçakar, Şanlıurfa'dan çalınan ve ikiz plakalı hafif ticari araçla, Adana üzerinden Gaziantep- Kahramanmaraş otoyolundan, Kayseri'nin Sarız İlçesi'ne geldi. Daha sonra, Malatya-Kayseri yoluna çıkarak Kayseri'nin Pınarbaşı ilçesindeki bir akaryakıt istasyonundan LPG aldı. Tüm belgeleri tamam olan ve arka koltuğun altına yerleştirilmiş bombayla 17 Aralık saat 01.30-02.00 sıralarında Kayseri kent merkezine ulaştı. Talas İlçesi'nde çarşı izinine çıkan askerlerin içinde bulunduğu 2 halk otobüsünün güzergahının bulunduğu Komando Caddesi'ne yakın, PKK'lı terörist, boş bir arazide ağacın altına hafif ticari aracını park etti. Geceyi burada aracın kaloriferini çalıştırarak geçirdi.

BOMBA KANDİL'DEN GELDİ

Terör örgütünün merkezi Kandil'de askeri mühimmat kullanarak, fabrikasyon olarak RDX ve PETN maddelerinden hazırlanmış TNT ile güçlendirilmiş, hafif ticari araçtaki yaklaşık 20 kiloluk bombayı terörist, PKK sempatizanı olduğu, yaptığı yazışmalardan anlaşılan Hamit Eroğlu'nun kullandığı 38 AB 180 plakalı otobüse solundan yaklaşarak patlattı. Olay sonrası 14 Mehmetçik şehit olurken, 56'sı ise yaralandı.

Bombalı eylemin ardından Kenan Çicek, kendi ailesi ve bombacının annesi Hürriyet ve babası İ.Hakkı'yı yanına alarak, Diyarbakır'a gitti. Patlama sonrası Kayseri polisi, canlı bombanın üzerinden çıkan kroki üzerindeki parmak izinden yola çıkarak Kenan Çicek'e ve Adana'daki arkadaşlarına, İstanbul'daki sahtecilik şebekesine, Kayseri'de 1'inci Komando Tugayındaki 3 bin askerin telefon kayıtlarından, örgüte bilgi aktararak, yardım ve yataklık yapan 5 askere, otobüs sahibi ve sürücüsüne ulaştı.

3 ZANLI FİRARDA CANLI BOMBANIN BABASI DA TUTUKLANDI

Kayseri'deki patlama olayının asıl planlayıcısı olan PKK terör örgütünün Lice sorumlusu 'Porsipi' kod adlı İshak Özçaktu ile bombalı aracın sigorta ve diğer belgelerini hazırlayan ve Ukrayna'ya kaçtığı öne sürülen Sait Karabulut ile aracı çalan S.T hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Bu arada adliyeye gönderilen 26 kişiden 4'ü Cumhuriyet Savcısı tarafından, 2'si Nöbetçi Sulh ceza mahkemesince adli kontrol şartıyla salıverildi. Aralarında olayı planlayan, yardım ve yataklık yapan, patlamanın meydana geldiği otobüsün sürücüsü ve sahibi ile 5 askerinde bulunduğu 20 kişi tutuklandı.

Tutuklanan Kenan Çicek, Ekrem Uğur, Ümit Kepir, Hüseyin Polat, Mehmet Yolcu, Mehmet Ayaz, Barış Kaya, Murat Talan, Serkan Ay, H. İbrahim Karatay, Hasan Ekici, Fahri Demirbaş, İ.Hakkı Yıldırımçakar (canlı bombanın babası), Hamit Eroğlu (patlatılan otobüs sürücüsü), Abdurrahman Çoban (Asker) Semih Aşkan (Asker), Bilal Uluay (Asker), Bedri Öner (Asker), Ahmet Akyüz (Asker) Ahmet Kamanlı ile adli kontrol şartıyla salıverilen teröristin annesi Hürriyet Yıldırımçakar, otobüsün sahibi Ali Büküm, olayı planlayan Kasım Çicek'in sevgilisi Elzem Şırnak, Mehmet Ekici, Sedat Demir ve Mehmet Eroğlu; terör amaçlı bombalı araçla saldırı, PKK/KCK terör örgütüne üye olmak, örgüte yardım ve yataklıkta bulunmak, terör propogandası yapmak, terör amaçlı kasten öldürme ve yaralama, Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurduğu anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, mala zarar verme, Cumhurbaşkanına hakaret suçlarından yargılanacak.

Görüntü Dökümü

-------------------

-Kayseri Emniyet Müdürlüğü

-Şüphelilerin götürülmesi

-Adliye önünden görüntü

-Saldırı sonrası çekilen görüntüler (ARŞİV)

Haber-Kamera: KAYSERİ

===========================================

Erdoğan'ın eski koruma müdürü ByLock kullanıcısı çıktı

ANTALYA'da FETÖ/PDY soruşturması kapsamında tutuklanan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde koruma müdürlüğünü yapan eski Emniyet Müdürü Maksut Karal'ın, FETÖ/PDY'nin gizli haberleşme programı 'ByLock' kullandığı ortaya çıktı.

Kemer İlçesi Göynük Mahallesi Göynük Kanyonu içerisindeki dağlık alanda geçen aralık ayında kaçak kazı yapıldığı ve 20 ton külçe altın bulunduğu ihbarı yapıldı. Bunun üzerine İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri bölgeye giderek araştırma başlattı. İnceleme sonunda girişi kapatılan bir mağarada altın rengine boyanmış 369 alçı külçe bulundu. Olayla ilgili 28 Aralık'ta 4 kişi gözaltına alındı.

Adliyeden serbest bırakılan şüphelilerden emekli emniyet müdürü Maksut Karal'ın FETÖ/PDY soruşturması kapsamında arandığı tespit edildi. İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerince yeniden gözaltına alınan Maksut Karal, 'terör örgütü üyesi olmak' ve 'örgüt adına faaliyetlerde bulunmak' suçlamalarıyla sulh ceza hakimliğince tutuklandı.

Yapılan incelemelerde, Maksut Karal'ın örgütün gizli haberleşme programı 'ByLock' kullanıcısı olduğu tesbit edildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde koruma müdürü olarak görev yapan, aynı zamanda Erdoğan gibi Rizeli olan 2'nci sınıf Emniyet Müdürü Maksut Karal, 29 Ekim'de 2016'da çıkarılan 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile resen emekli edilmişti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

(11 Ocak 2017)

----------------

-Şüphelilerin ekip arabasından indirilmesi

-Birlikte yürümeleri

-Adliyeye girmeleri

Adliye dış plan

Haber: Mustafa KOZAK- Kamera: Bülent TATOĞULLARI/ANTALYA,

================================================

Adana'da 1.2 ton esrar ile ilgili 49 kişi gözaltına alındı

Helikopterli polis operasyonu kamerada

ADANA merkezli 7 ilde yapılan uyuşturucu operasyonunda 1 ton 200 kilo esrar ele geçirilirken, olayla ilgili 49 kişi gözaltına alındı.

Uyuşturucu Suçları ile Mücadele Şubesi ekipleri, Türkiye'nin farklı illerine uyuşturucu sevkiyat yapan çeteyi takibe aldı. Yaklaşık 3 ay süren teknik takip sırasında şebekenin belirli aralıklarla dağıtım yaptığı 400 kilo esrarı ele geçiren polis, 9 Ocak'ta büyük operasyon için düğmeye bastı. Adana, Diyarbakır, Mersin, Bitlis, Antalya, İstanbul ve Erzincan'da belirlenen 50 ayrı adrese eş zamanlı olarak baskın düzenlendi. Özel Harekat timlerinin de katıldığı helikopter destekli operasyonda, şebekenin elebaşı olduğu belirlenen Kenan Aygün ile Tuncay Acar'ın da bulunduğu toplam 49 zehir taciri gözaltına alındı.

Uyuşturucu tacirlerinin ev ve depo olarak kullandıkları yerlerde yapılan aramalarda, 6 pompalı tüfek, 3 ruhsatsız tabanca ile bu silahlara ait çok sayıda mühimmat ele geçirildi. Şebekenin yurt geneline dağıtım yapmaya hazırlandığı 1 ton 200 kilo esrar ele geçirildi.

Adana'ya getirilerek sorgulanan zehir tacirleri, adliyeye sevk edildi.

Görüntü Dökümü

---------------

**Polis Kamerası**

Emniyet Müdürülüğü dış görüntüsü

Polis ekiplerinin operasyon hazırlığı yapması

Polis helikopterinin görüntüsü

Polis helikopterinden çeliken görüntüler

Özel harekat polislerini evlere girmesi

Yakalanan şahısların gözaltına alınması

Kamyonların durdurulması

Narkotik köpeğinin arama yapması

Kamyon kasasında arama yapılması

Ele geçirilen uyuşturular

Gözaltına alınanların sağlık kontrolüne getirilmesi

Haber-Kamera: Fatih KARAÇALI/ADANA,

=====================================

Çorlu'da 350 polisle uyuşturucu operasyonu: 21 gözaltı

Polis operasyonu kamerada

TEKİRDAĞ'ın Çorlu İlçesi'nde, aralarında özel harekatçıların da bulunduğu 350 polisin katıldığı 'Nefes' adı verilen operasyonda 21 şüpheli gözaltına alındı. Eroin, kokain, esrar ile 1350 adet uyuşturucu hapın ele geçirildiği operasyonda, şüphelilerinin birinin evinde ise kaymakamlığın yoksullara dağıttığı kömürler de bulundu.

Çorlu İlçe Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Grup Amirliği ekipleri Hıdırağa Mahallesi'nde uyuşturucu satıcılarına yönelik özel hareket ekipleri ile birlikte 350 polisin katıldığı 'Nefes' adlı operasyon düzenledi. Emniyet Müdürü Aykut Efe'nin yönettiği ve hava sıcaklığının sıfırın altında 4 derece olduğu operasyonda eş zamanlı girilen 46 ev narkotik dedektör köpeklerle birlikte didik didik arandı.

ÇATIDAN KAÇMAYA ÇALIŞTI

Polisin evine geldiğini gören şüphelilerden biri de evin çatısına çıkarak kaçmaya çalıştı. Kısa sürede yakalanan şüphelinin üzerinde 1 tabanca evinin arka bahçesinde ise 3 av tüfeği çıktı. Şafak vakti düzenlenen operasyonlarda 150 gram kokain, 330 gram eroin, 2 kilo esrar, 1350 adet uyuşturucu hap ile 6 tabanca, 8 av tüfeği ele geçirilirken, toplam 21 kişi gözaltına alındı. Uyuşturucu tacirlerinin birinin evinde ise kaymakamlığının yoksullara dağıttığı kömürler de bulundu. Gözaltına alınan şüphelilerle ilgili soruşturma sürüyor.

Görüntü Dökümü

-----------------------------

-Polisin operasyona gidişi

-Evlere girilmesi

-Çatılarda uyuşturucu aranması

-Av tüfeklerinin bulunması

-Uyuşturucunun bulunması

-Çevik kuvvet ekipleri

-Özel harekat ekipleri

-Detaylar

Haber-Kamera: Mehmet YİRUN/ÇORLU(Tekirdağ), -

============================================

Uludağ'da dün kaybolan Büşra'ya ekipler bu sabah ulaştı (2)

ASKERİ HELİKOPTER ILE ALINDI

Bursa'da fotğraf çekmek isterken Uludağ'ın Sarıalan Mevkii'nde kaybolan ve kabus dolu 16 saat sonra bulunan Büşra Boz, yolun kar ve patika olması nedeniyle Bursa'ya indirilemeyince AFGAD tarafından talep edilen askeri helikopter ile Uludağ'ın eteklerinden alındı. Genç kız Hava Kuvvetlerine ait askeri helikopter ile uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne getirildi. Heliopterden çıkartılan genç kız sedyeye konup acil servise getirilirken helikopter durduktan sonra bekleyenlere yardım etmek isteyen helikopter görevlilerinden bir kişinin düşmesi yürekli ağza getirdi.

Şokta olan Büşra Boz acil serviste tedavi altırna alınırken doktorlar heniz sağlık durumu hakkında açıklama yapmadılar.

Görüntü dökümü

Helikopterin inmesi

Görevlilerin helikoptere koşması

Askeri görevlinin düşmesi

Sedyenin taşınması

Detaylar

Haber-Kamera: BURSA

=============================================

Samsun'da şofbenden zehirlenen çift öldü

SAMSUN'un Vezirköprü İlçesi'nde 57 yaşındaki Bayram Varol ve 59 yaşındaki Neziha Varol çifti, evlerinde şofbenden sızan gazdan zehirlenerek öldü.

Olay Samsun'un Vezirköprü İlçesi Bahçelievler Mahallesi'nde meydana geldi. Vezirköprü Belediyesi'nde veznedar olan Bayram Varol sabah işe gitmeyince, mesai arkadaşları telefonla aradıa ncak ulaşamadı. Evine gidip arkadaşlarının çaldıkları kapının uzun süre açılmaması üzerine polise haber verildi. Eve gelen ekipler kapıyı açıp içeri girdiklerinde 3 çocuk babası Bayram Varol ve eşi Neziha Varol'u banyoda hareketsiz yatarken buldu. Şofbenden zehirlendikleri belirlenen Varol çiftinin cesedi, Cumhuriyet Savcısı'nın olay yerinde yaptığı incelemenin ardında otopsi için Vezirköprü Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.

Olayla ilgili soruşturma sürüyor.

Görüntü Dökümü :

----------------------

Olay yerinden detay

Evin dışından detay

Haber-Kamera : Suat PALA/VEZİRKÖPRÜ(Samsun), -

=============================================

Market soyguncuları 5 saatte yakalandı

Pompalı tüfeklerle markete giren hırsızlar güvenlik kamerasında

ADANA'da 17 yaşındaki İsa K., arkadaşı 16 yaşındaki Burak Ö., hırsızlık için girdikleri markette içinde 8 bin lira olan kasa yerine 200 lira olanı alıp kaçtı. Soygundan 5 saat sonra yakalanan şüpheliler tutuklandı.

Merkez Seyhan İlçesi Akkapı Mahallesi'nde oturan İsa K. ile Burak Ö., İstanbul'da silahlı soygun yapan maskeli kişilerden etkilenerek soygun yapmaya karar verdi. İddiaya göre, 2 arkadaş 7 Ocak'ta pompalı av tüfekleriyle girdikleri markette kasalara yöneldi. Görevlileri tehdit eden soyguncular, kasaları açamayınca içinde 8 bin lira olan kasayı bırakıp, 200 lira olanı alıp kaçtı. Güvenlik kamerasınca kaydedilen soyguncular ihbar üzerine çalışma başlatan polis tarafından 5 saat sonra yakalandı. İsa K.'nin evinde 2, Burak Ö.'den ise 1 pompalı tüfek ele geçirildi.

Çocuk Şube Müdürlüğü'nde sorgulanan zanlılar, çıkartıldıkları mahkemece tutuklandı.

Görüntü Dökümü

--------------

*Güvenlik Kamerası*

Pompalı tüfeklerle markete giren hırsızlar

Müşteri ve market görevlerinin görüntüsü

Hırsızların market içerisindekilere pompalı tüfekleri doğrultması

Kasayı alıp markettten çıkmaları

Haber-Kamera: Fatih KARAÇALI/ADANA,

==============================================

Sürücülerin karla mücadelesi MOBESE kemaralarına yansıdı

EDİRNE'de bir haftadır etkili kar yağışının ardından kar kalınlığı 37 santime kadar yükseldi. Trafikte aksamalar meydana gelirken, sürücülerin karda ilerleme mücadelesi ve kar kazaları Mobese kameralarına yansıdı.

Balkanlar üzerinden gelen soğuk ve yağışlı havanın etkili olduğu Edirne'de kar günlük yaşamı olumsuz etkiledi. Edirne Valiliği Cuma gününden itibaren eğitim ve öğretimi 5 gün süreyle olumsuz hava koşulları nedeniyle tatil etti. Aralıklarla süren ve dün etkisini yitiren kar yağışı nedeniyle trafikte aksamalar meydana gelirken çok sayıda maddi hasarlı kaza oldu. Kar kalınlığının 37 santime kadar yükseldiği kentte sürücülerin kara mücadelesi Mobese kameralarına yansıdı. Görüntülerde kar lastiği ve zincir olmadan yola çıkan sürücülerin araçlarını kontrol etmekte güçlük çektiği görüldü. Bir çoğu da duramadığı için yol dışına savruldu.

Görüntü Dökümü:

-Mobese'deki kazalar

-Gece kar yağışı ve trafikteki araçlar

-Kar temizleme çalışmaları

-Genel görüntüler

Haber-Kamera: Engin ÖZMEN/EDİRNE,-

===============================================

Cezayirli kaçaktan şok iddia: İnsan tacirleri kızımı öldürdü

EDİRNE'den yasadışı yollarla geçtiği Yunanistan'da yakalanıp Türkiye'ye gönderilen Cezayir asıllı 36 yaşındaki Zahir Muhammet, anlaştıkları miktardan daha fazla para isteyen insan kaçakçılarına bu parayı vermeyince, 11 yaşındaki kızı Meryem'i Meriç Nehri'ne atarak öldürdüklerini öne sürdü.

Cezayirli Zahir Muhammet, 15 gün önce aralarında kızının da bulunduğu bir grupla Edirne'de Meriç Nehri üzerinden botla kaçak olarak Yunanistan'a geçti. Muhammet, kendilerini götüren insan tacirleri ile kızı ve kendisi için 2 bin500 Euro'ya anlaştıklarını belirterek, başından geçenleri anlatırken şok iddialarda bulundu. Muhammet şöyle dedi: "Yunanistan tarafına geçerken nehrin ortasında bot üzerinde bulunduğumuz sırada anlaştığımız insan tacirlerine 2 bin 500 Euro'yu verdim, ancak tacirler benden 1000 Euro daha istediler. Bu param olmadığını ve veremeyeceğimi söyleyince, kızım Meryem'i nehre attılar. Kızım nehrin sularında kayboldu. Botla Yunanistan'a ulaştığımızda insan tacirleri bizi bırakarak kaçtı. Ben de Dimetoka şehrinde polise gidip başımdan geçeni anlattım. Onlar ile Meriç Nehri'nden insan tacirlerinin attığı kızımı aramaya başladık, ama bulamadık."

SİLAH ZORUYLA BOTLARA BİNDİRİP TÜRKİYE TARAFINA GÖNDERDİLER

Yunanistan'da mültecilerin kaldığı cezaevi gibi bir yerde bir süre tutulduğunu anlatan Zahir Muhammet, Yunan polisinin kendisi ile birlikte 150 kaçağı zorla Türkiye sınırına getirdiğini söyledi. Meriç Nehri'nin Yunanistan tarafında toplandıkları yerde Yunan polisinin kendilerine kötü davrandığını ve bazı kadınları çamaşırları görünecek şekilde insanların içinde aradıklarını ileri süren Muhammet, "Ben bu uygulamaya karşı çıkınca Yunan polisi coplarla beni dövdü. Daha sonra da bizi kayık ve botlara bindirip, Meriç Nehri üzerinden silah zoruyla Türkiye tarafına gönderdiler" dedi.

Türkiye'ye geldiklerinde izde askerlerin kendilerine çok iyi davrandığını, yemek verip ısınmalarını sağladığını anlatan Muhammed, "Allah Türk jandarmasından razı olsun. Burada hastaneye gittim ve Yunanistan polisi tarafından dövüldüğüme dair darp raporu aldım" dedi.

Avrupa'ya gitme hayalini bırakarak İstanbul'da yaşamak istediğini söyleyen Zahir Muhammet, Yunan polisini Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) dava açarak şikayet edeceğini ifade etti. Muhammet elindeki kartona da Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ı sevdiğini yazan dövizle kameralara dönerek, Erdoğan'ı çok sevdiğini anlattı.

Edirne Göç İdaresi Barınma Evi'nde kalan Zahir Muhammet ile ilgili soruşturma sürüyor.

YUNANİSTAN 1 YILDA 3 BİN 500 KAÇAĞI GERİ GÖNDERDİ

Yetkililer, Türkiye ile Yunanistan arasında 2001 yılında imzalanan protokol gereği, kaçakların İpsala Sınır Kapısı'ndan evrakları tamamlanarak Türkiye'ye iade edilmesi gerektiğini vurguladı. Yetkililer, geçen yılın Ekim ayından bu yana Yunanistan'ın yakaladığı yaklaşık 3 bin 500 kaçağı yasadışı yollardan Türkiye'ye, insan haklarına aykırı şekilde gönderdiğini söyledi.

SINIRDA 1 YILDA 31 BİN KAÇAK YAKALANDI

Geçen yıl Edirne'den yasadışı yollardan Yunanistan ve Bulgaristan'a geçmek isterken, güvenlik güçleri tarafından yaklaşık 31 bin kaçak yakalandı. Aralarında Suriyeli'lerin de bulunduğu kaçakların, bazıları Türkiye'de kalırken bazıları ülkelerine gönderilmek üzere, işlemleri için Edirne'de bulunan İl Göç İdaresi Barınma Evi'nde tutuluyor.

Görüntü Dökümü:

Zahir Muhammet açıklaması

Arapça başından geçenleri anlatması

Türkçe anlattıklarının ses kayıdı

Haber-Kamera: Ali Can ZERAY/EDİRNE,

==========================================

10 yaşındaki kızı taciz eden 72 yaşındaki şüpheli tutuklandı

ADANA'da 72 yaşındaki E.Y., markette rafların arasında sıkıştırdığı 10 yaşındaki kız çocuğuna cinsel tacizde bulunduğu suçlamasıyla tutuklandı.

Merkez Seyhan İlçesi Dağlıoğlu Mahallesi'nde oturan E.Y., ekmek almak için evden çıktı. Bahçelievler Caddesi üzerindeki markete giden E.Y., markete giren ve ismi açıklanmayan 10 yaşındaki kızı rafların arasına sıkıştırıp, dudaklarından öptü. Minik kızın cinsel organını da elleyen E.Y.'yi, market sahibi yakaladı. İhbar üzerine gözaltına alınan E.Y., "Dudağından öptüm, başka bir şey yapmadım. Kötü bir niyetim yoktu" diye ifade verdi.

Sorgusunun ardından adliyeye sevk edilen E.Y., çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

Görüntü Dökümü

-------------------------

Zanlının Adli Tıp Birimi'nden çıkması

Polis aracına bindirilmesi

Polis aracının gidişi

Haber: Fatih KARAÇALI-Kamera: ADANA,

============================================

Kanser tedavisi olurken hukuk fakültesi kazandı

OSMANİYELİ 20 yaşındaki Mehmet Ali Köken, geçen yıl hastanede lenf bezi kanseri tedavisi görürken girdiği sınavda Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Hukuk Fakültesi'ni kazandıktan sonra, derslerini de başarı ile yürütüyor.

2015'te çektiği ağrılar nedeniyle Osmaniye'de gittiği hastanede kanser olduğunu öğrenen Mehmet Ali Köken, Adana Numune Hastanesi Hematoloji Servisi'nde tedavi görmeye başladı. 'Lenfoma' teşhisi konulan ve Doç Dr. Ganiye Begül Küpeli tarafından tedavisine başlanan Köken, kalp zarının içine kadar ilerleyen hastalıktan 10 ayda kurtuldu. Bu sürede hastanede ders çalışan Mehmet Ali Köken, girdiği üniversite sınavında Çukurova Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni kazandı.

Tedavisi sürerken ağrılarına rağmen umudunu hiç kaybetmediğini belirten Köken, "Şu anda sağlıklı bir insan olarak ÇÜ Hukuk Fakültesi'nde 1'inci sınıf öğrencisiyim. Buraya geldim ve Begül hocam ve ekibi sayesinde hastalığı inanarak atlattım. Hedefime ulaşmak her zaman içimdeydi. Burada tedavi görürken, istediğim, dilediğim hukuk fakültesini kazandım. ÇÜ'yü de bilerek tercih ettim. Adana'da tekrar yaşama döndüm. Bu hastalığı çekenler her zaman inansınlar. Hiç bir şekilde kötü fikirlere kapılmasınlar. İnanarak her şeyin hallolacağına inanıyorum"dedi.

LENFOMA TEDAVİ EDİLEBİLİR

Adana Numune Hastanesi'nin tam teşekküllü Hematoloji Servisi'nin bölgede 5 milyon nüfusa hizmet verdiğini belirten Doç. Dr. Ganiye Begül Küpeli ise lenfomada erken tanının önemli olduğunu vurguladı. Küpeli, "Mehmet Ali geldiğinde solunum sıkıntısı çekiyordu. Hızlı bir şekilde yaptığımız tetkiklerde lenfoma tanısı koyduk. Üçüncü evredeydi. Başlamamızla birlikte kısa sürede rahatlattık. 10 aylık tedavinin ardından hastalığı yendi. Lenfoma tedavi edilebilen bir hastalık. Zaman kaybetmeden tedaviye başlanması çok önemli"diye konuştu.

Görüntü Dökümü

--------------

20 yaşındaki Mehmet Ali Köken ile Röp.

Mehmet Ali Köken'nin doktoru ile yürümesi, konuşması

Doktor ile Röp.

Haber: Murat KİBRİTOĞLU-Kamera: Çağlar ÖZTÜRK/ADANA,

==============================================

Bolu'da 3 kişi, terör örgütü propagandasından adliyede

BOLU'da, sosyal medya hesaplarında PKK terör örgütü propagandası yaptıkları iddiasıyla gözaltına alınan 3 kişi adliyeye sevk edildi.

Kentte esnaflık yapan 3 kişi, sosyal medya hesaplarında PKK terör örgütü propagandası yaptıkları iddiasıyla polis ekipleri tarafından gözaltına alındı. Emniyette işlemleri tamamlanan 3 kişi, sağlık kontrolünden geçirilerek adliyeye sevk edildi. Adı açıklanmayan şüphelilerin evlerinde yapılan aramalarda ele geçirilen bazı belge ve dökümanlar da savcılığa teslim edildi.

Haber: Mutlu YUCA/ BOLU, -

================================================

Şanlıurfa'da FETÖ/PDY operasyonunda 9 akademisyene gözaltı

ŞANLIURFA'da, Fethulahçı Terör Örgütü/ Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik operasyonda Harran Üniversitesi'nde görevli 9 öğretim görevlisi gözaltına alındı.

Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen FETÖ/ PDY soruşturması kapsamında Harran Üniversitesi'nde görevli 9 öğretim görevlisi hakkında gözaltı kararı çıkarıldı. Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, haklarında gözaltı kararı çıkarılan akademisyenleri, sabah saatlerinde evlerinde gözaltına aldı. Gözaltına alınan öğretim görevlileri, sorgulanmak üzere Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne götürüldü.

Haber: ŞANLIURFA, -

=================================================

HDP'li Baluken: Milletvekili olarak tutuklanmam, oluk oluk kan akıtacaklarını söyleyenlerin ise dışarıda gezmesi ironidir

KOCAELİ Kandıra F Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan HDP Diyarbakır Milletvekili İdris Baluken, hakkında açılan bir soruşturmada nedeniyle verdiği ifadede, "Benim milletvekili olarak tutuklanmam ve meydanlarda oluk oluk kan akıtacaklarını söyleyenlerin dışarıda gezmesi ayrı bir ironidir" dedi.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yaptığı bir konuşma nedeniyle hakkında 'Türk Milletini ve TBMM'yi aşağılama ile hakaret' suçlaması ile soruşturma açılan tutuklu HDP Milletvekili İdris Baluken, Kandıra F Tipi Cezaevinden SEGBİS yolu ile ifade verdi. Baluken, Anayasa'ya göre sadece Diyarbakır halkını değil tüm Türkiye'yi temsil ettiğini belirterek, hakkıda iddia olunan eylemlerin yasama faaliyeti içerisinde görülmesi gerektiğini kaydetti. Halen yasama dokunulmazlığı devam ettiğinden tutuklu bulunması ile anayasal suç işlendiğini düşündüğünü belirten Baluken şöyle konuştu: "Mevcut siyasi iktidarı, iç tüzük ve Anayasa'ya rağmen geçici bir madde ile Anayasa'ya aykırı olarak dokunulmazlıklarımızı kaldırmıştır. Dokunulmazlık kaldırma işlemi Anayasa'ya aykırı olduğundan usulsüzdür ve benim halen dokunulmazlığım devam etmektedir. Bu nedenle bu aşamada yürütülen soruşturma ve kovuşturma işlemlerinin de hukuksuz olduğunu düşünüyorum. Şu anda bulunmam gereken yer, Türkiye'nin geleceği açısından anayasal değişikliklerinin görüşüldüğü, çok önemli görüşme ve oylamaların yapıldığı TBMM'nin Genel Kuruludur. Şu anda Anayasa değişiklikleriyle ilgili oy kullanma hakkım, Anayasa'yı ihlal edecek şekilde engellenmektedir. Dolayısıyla bu hukuksuzluğun gözden geçirilmesi gerekir."

'TUTUKLANMAM ANAYASA'YA VE AİHS'E AYKIRI'

Bir siyasinin, yapmış olduğu konuşmadan dolayı gözaltına alınması ve tutuklanmasının Anayasa'ya, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne (AİHS) aykırı olduğunu söyleyen Baluken, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Milletvekili olarak yanlış bulduğum politikalarla ilgili konuşmaktan ve eleştirmekten başka yapacağımız bir şey de yoktur. Konuşmanın içeriğine bakıldığında, barış çağrısı ve barış vurgusu ön plandadır, barışı istemek suç olmasa gerek. Çatışmaların sonuçlanması, savaş politikalarının bitirilmesi ve barışın egemen olmasını dile getirdim. Bu ülkenin geleceğinin kaosta savaşta olmadığını, barışın hakim olmasını savunmak bir milletvekili olarak benim en temel görevimdir. O dönem Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın izlediği politikaların barışa ve demokrasiye katkı sağlamadığını düşünerek, düşüncelerimi televizyonda yüksek sesle dile getirdim. Nitekim o dönemki politikaların ve yapılan açıklamaların çözüm getirmediği, şu an ülkenin bulunduğu toplumsal, siyasal ve ekonomik krizden de bellidir. Eleştirilerim yerinde ve doğrudur. Keşke dikkate alınmış olsaydı bugünkü hadiseler yaşanmayabilirdi. Dolayısıyla benim milletvekili olarak tutuklanmam ve meydanlarda oluk oluk kan akıtacaklarını söyleyenlerin ise dışarıda gezmesi ayrı bir ironidir."

Haber: Felat BOZARSLAN / DİYARBAKIR, -

===============================================

Yağmurda dökülen portakal bahçede kaldı

ZİRAAT Mühendisleri Odası (ZMO) Adana Şube Başkanı Semih Karademir, aşırı yağmur nedeniyle portakalların yere döküldüğünü, üreticilerin de çamur nedeniyle hasat yapamadığını söyledi.

Türkiye'de yıllık ortalama 4 milyon ton civarında turunçgil üretimi yapıldığını, bunun da yaklaşık 1.8 milyon tonunu portakalın oluşturduğunu belirten Semih Karademir, "Türkiye narenciye üretiminin yaklaşık üçte birini karşılayan Adana'da aşırı yağışlar portakal üreticilerini olumsuz etkiledi. Dalından hasat edilen portakallar 50-60 kuruşa, dökülenler 5-10 kuruşa satılabiliıyor" dedi.

Ülke genelinde olumsuz hava koşulları nedeniyle sebze ve meyve fiyatlarının yükseldiğini anımsatan Karademir, şunları kaydetti: "Bölgemizde yılbaşı sürecinde 1-2 gün süreyle don olayı gerçekleşti. O havalarda meyvelerimizde normal koşulda beklenen zarar gerçekleşmedi. Soğuk havalarla beraber esas fiyatları etkileyen olay yağışlar. Yağışla birlikte yaklaşık 10-15 günden beri bahçelerde turunçgil hasadı yapılamıyor yağmurdan ve çamurdan dolayı. Yağmurlardan dolayı üreticimiz ne yazık ki bahçelere girip hasat yapamadığımızdan pazara yeteri kadar arz sağlanamıyor. Arz talep meselesinden dolayı fiyatlarda bir miktar yükselme oluyor. Hem üretici hem de tüccarın zararı var. Yağmurlarla beraber portakal gibi meyveler daha hızlı bir şekilde dökülüyor. Döküldüğünde de mesela dekardan 5 ton alacak olan üretici 4- 4.5 ton ürün elde ediyor. Bu da direk üretecinin zarar yaşamasını sağlıyor. Yere düşen ürünler ise 5-10 kuruşa daha çok meyve suyu fabrikalarına gönderilmek üzere değerlendiriliyor. Bazı üreticiler ise yere dökülen portakalları toplamayıp bahçede bırakabiliyor."

Görüntü Dökümü

-------------------------

Bahçeden genel ve detay görüntüler

Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Semih Karademir'in konuşması

Portakallardan görüntü

Haber: Yusuf BAŞTUĞ -Kamera: Akif ÖZDEMİR/ADANA,

=================================================

Suriyeli sığınmacılara dayanışma ziyareti

EGE Barış ve İletişim Derneği ve Halkların Köprüsü Derneği, Yunanistan'da bulunan Ege'de Birlikte Varolma ve İletişim Derneği (Syniparksi) ile İzmir'in Foça ilçesinde, zor şartlar altında barınıp, mevsimlik tarımı işçisi olarak çalışan Suriyeli sığınmacıları ziyaret edip, giyecek ve çocuk bezi yardımında bulundu.

Ege Barış ve İletişim Derneği üyeleri ve CHP'li Ayvalık Belediye Başkanı Rahmi Gencer, dün (perşembe), Yunanistan'ın Midilli Adası'ndan Ayvalık'a gelen Ege'de Birlikte Varolma ve İletişim Derneği üyelerini karşıladı. Ardından hep birlikte Foça'ya geçilerek Halkların Köprüsü Derneği üyeleriyle buluşuldu. Üç derneğin üyeleri, ilk olarak Kozbeyli Mahallesi'ndeki Suriyeli sığınmacıların yaşadığı bölgeye gitti. Buradaki tarım işçiliği yaparak geçimlerini sağlamaya çalışan 10 aileye mensup tolam 70 kişiye kışlık ayakkabı, palto, kazak, pantolon, atkı, bere ve çocuk bezi yardımı yapıldı. Sığınmacıların yaşam şartları ve yaşadıkları zorluklar hakkında bilgi alındı. Suriyeli 45 yaşındaki sığınmacı Mustafa Muhammed, yaşamlarını sürdürebilmek için çapa yapmaya ve domates toplamaya gittiklerini belirterek, "Bazen 10 günde bir iş bulduğumuz oluyor. Yevmiye varsa ekmek de var. Yevmiye yoksa ekmek de yok demek. Tek isteğimiz iş" dedi. Muhammed, gösterdikleri dayanışma nedeniyle de dernek üyelerine teşekkür etti.

"ÜÇ EVDE 10 AİLE YAŞIYOR"

Halkların Köprüsü Derneği Başkanı Prof. Dr. Cem Terzi, sığınmacıların yaşadığı sorunları yerinde görmek üzere Foça'ya geldiklerini belirtip, "Burada üç ev içerisinde 10 aile yaşıyor. Bu 10 aileden 9'u Halep'ten, biri Kobani'den gelmiş. Bu ailelere mensup 70 kişiden

20'si çocuk, 5'i bebek. Yetişkinlerin çoğu tarlada çalışıyorlar. Bu insanlara olan dayanışma duygumuzu iletmek, onlara daha iyi yaşam şartları sunacak çalışmalar yapmak için buradayız" dedi.

"TEMENNİMİZ KALICI BARIŞIN SAĞLANMASI"

Yunanistan'ın Ege'de Birlikte Varolma ve İletişim Derneği (Syniparksi) Başkanı Stratis Pothas da temennilerinin Suriye'deki savaşın bitmesi ve kalıcı barışın sağlanması olduğuna dikkati çekip, "Barış olmalı ki buradaki insanlar kendi ülkelerinde sağlıklı ve huzur içinde yaşayabilsinler. Bu kötü şartların oluşmasıyla bizim gibi derneklerin amacı da insanlığa hizmet etmek. Bugün de bunun için burada bulunuyoruz. Yanımızda izin verildiği kadar kadar yardım getirebildik. Ama yine de bir çikolata bir çocuğun yüzünde tebessüme neden oluyor. Daha önemlisi ise buradan uzakta bulunan insanların onlar için kaygılandığını bilmeleri" dedi. Pothas, geçen kış Türkiye'deki derneklerin Midilli'deki mültecilere ciddi yardımlarda bulunduğunu da sözlerine ekleyerek, bir nevi teşekkür ziyaretinde bulunduklarını kaydetti.

Dernek üyeleri Gerenköy'deki Suriyeli sığınmacıları da ziyaret edip, yardımda bulunduktan sonra ilçeden ayrıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Suriyeli sığınmacıları ziyaretten görüntü

-Suriyeli 45 yaşındaki sığınmacı Mustafa Muhammed'in yaşadıklarını anlatması

-Halkların Köprüsü Derneği Başkanı Prof.Dr. Cem Terzi'nin açıklaması

-Yunanistan'ın Ege'de Birlikte Varolma ve İletişim Derneği (Syniparksi) Başkanı Stratis Pothas'ın açıklaması

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Oben ULU / FOÇA (İzmir),

=============================================

67 yıldır saat tamirciliği yapıyor

EDİRNE'nin Keşan İlçesi'nde 67 yıldır saat tamirciliği yapan 77 yaşındaki Ziya Köseler, gelişen teknoloji ve dijitalleşen yaşamla birlikte mesleğin yok olmaya yüz tuttuğunu söyledi.

Keşan'da çoğunlukla zanaatkarların bulunduğu Terziler Sitesi'nde 67 yıldır saat tamirciliği yapan Ziya Köseler, mesleğini gelişen teknolojiye rağmen sürdürüyor. Çocuk yaşta bu mesleğe meraklandığını ve 10 yaşından beri saat tamirciliği yaptığını belirten Köseler, "Saat tamirciliği sanatı da yakın gelecekte yok olmakla karşı karşıya. 10 yaşında mesleğe başladım ve 67 yıldır hala saat tamiri yapıyorum. 4 çocuk, 9 torun sahibiyim. Mesleğimi küçüklükten beri çok seviyorum ve hala çocukluğumdaki o heyecanla dükkanımı açıyorum. Benim yaşımdaki aynı işleri yapan insanlarla birlikte bizlerden sonra bu mesleği yapacak yok. Şuanda sanat diye bir şey kalmadı. Saat tamirciliği de aslında bir sanattır. Atatürk'ün de dediği gibi 'sanatsız kalmış bir milletin hayat damarlarında birisi kopmuş demektir' Hayat demek sanat demektirö dedi.

ÇIRAK YETİŞMİYOR

Ziya Köseler, yeni saatlerin arızalandığı taktirde mekanik tamirinin mümkün olmadığını ve bu nedenle de çırak yetişmediğini ifade ederek, "Sibopu olmayan çakmaklar gibi kullan at tipi saatler çoğaldı, sanat bitti. Bana sadece eski tip orijinal saatler tamire bakıma geliyor, onlarda gün geçtikçe azalıyor. Yeni tip saatlerin birçoğunun tamir imkanı yok. Şuanda saat tamirciliğinde bana çırak gelse kendisine verebilecek ne bir saat tamirciliği sanatı var ne de tamir edilecek saat var. Artık saat tamirciliği sanatı yok, teknoloji var. Saat tamirciliğini artık sadece hobi olarak yapabilirsiniz. Sanat bittikçe ömürler ne kadar uzasa da yaşam olarak sanal yaşıyoruzö diye konuştu.

MASA VE DUVAR SAATLERİ DE ARTIK KULLANILMIYOR

Masa ve duvar saatlerinin de artık evlerde kullanılmadığını dile getiren Köseler, "Önceden evimizde bulunan tik tak sesli saatlerin sesini duyduğumuzda zamanın kıymetini daha da iyi anlıyorduk, şimdi o da kayboldu. Tik tak seslerini artık evlerde duyamıyoruz. Camilerden de kilise çanını andırdığı için topuzlu duvar saatleri kaldırıldıö dedi. Ziya Köseler, teknolojiye yenik düşmek üzere olan mesleğini ölene kadar sürdüreceğini kaydetti.

Köseler'in işyerindeki eski saatler ile duvarlara asılı Atatürk resimleri ise dikkat çekiyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Ziya Köseler'in kol saati tamir etmesi

-Eski saatler

-Tamirde kullanılan malzemeler

-Ziya Köseler röp.

Haber-Kamera: Ünsal YÜCEL/KEŞAN(Edirne),-

===================================================

Kırağı tutan ağaçlar tablo gibi

KARS'ta gece hava sıcaklığının sıfırın altında 22 dereceye kadar düşmesi nedeniyle kırağı tutan ağaçlar tablo gibi görüntüler oluşturdu.

Doğu Anadolu Bölgesi'nde dondurucu soğuklar etkisini sürdürmeye devam ediyor. Aşırı soğuklar nedeniyle kırağı tutan ağaçlar, tel örgüler, kartpostallık görüntülerin oluşmasına neden oldu. Kışın ve soğuğun görsellik açısından eşsiz manzaralar oluşturduğunu söyleyen vatandaşlar, fotoğraf çekilmeyi ihmal etmedi.

GÖLE, - 30,4

Öte yandan Meteoroloji 12'nci Bölge Müdürlüğü verilerine göre bölgedeki en düşük sıcaklık sıfırın altında 30,4 derece ile Ardahan'ın Göle ilçesinde oldu. Termometreler, Ağrı'nın Eleşkirt ilçesinde 29,5, Erzurum'un Tekman ilçesinde 25,5, Ardahan'da 24,3, Kars'ta 22, Ağrı'da 19, Erzurum'da 18, Iğdır ve Muş'ta 11, Erzincan'da 6 dereceyi gösterdi. Bölgede hafta sonuna kadar kar yağışının beklenmediği bildirildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Kentten kırağı görüntüleri

Buz tutan kırağıyla kaplı ağaçlar

Tarihi Fethiye Camii ve detaylar

Ağaçlar, saat, bank

Yürüyen vatandaşlar

Genel ve detaylar

Haber-Kamera: KARS,

=====================================================

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Yunanistan Kayseri Politika Güncel Haberler

title