Dha Yurt Bülteni-15

1)KILIÇDAROĞLU, BOLU DAĞI'NDA MOLA VERDİ

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul'dan Ankara'ya dönerken Adalet Yürüyüşü'nü gerçekleştirdiği güzergahı kullandı. Kocaeli, Sakarya ve Düzce'den sonra D-100 Karayolu'nu takiben Bolu Dağı'na ulaşan Kılıçdaroğlu, burada Adalet Yürüyüşü'nün 12'nci gününde mola verdiği Köroğlu Tesisleri'nde mola verdi. Kılıçdaroğlu'nu CHP Bolu Milletvekili Tanju Özcan ve İl Başkanı Kazım Karsu karşıladı. Kılıçdaroğlu, Bolu Dağı manzarası eşliğinde çay içtikten sonra tesiste mola veren ve yanına gelen vatandaşlarla tokalaştı, sohbet etti. Kılıçdaroğlu, vatandaşlarla hatıra fotoğrafı da çektirdikten sonra Ankara'ya doğru yola devam etti.

Görüntü Dökümü

---------------------

-Kılıçdaroğlu nun molasından görüntü

-Vatandaşları selamlaması

-Detaylar

Mutlu YUCA/BOLU,

==============================================

2)TUNCELİ'DE KAÇIRILAN ÖĞRETMENİN KURTARILMASI İÇİN OPERASYON

PKK terör örgütü mensuplarının 16 Haziran 2017 günü Tunceli-Erzincan Karayolu'nu keserek kaçırdığı Öğretmen Necmettin Yılmaz'ın kurtarılması için bölgede geniş çaplı operasyon başlatıldı. Şanlıurfa'nın Siverek İlçesi'nde görev yapan ve memleketi Gümüşhane'ye gitmek üzere yola çıkan öğretmen Necmettin Yılmaz, 16 Haziran günü Tunceli- Erzincan karayolunu kesen PKK'lı teröristler tarafından, aracı yakıldıktan sonra kaçıldı. Kaçırılma olayı ile ile ilgili istihbarat çalışması yapan güvenlik güçleri, Öğretmen Necmettin Yılmaz'ın kurtarılması için geniş çaplı operasyon başlattı. Havadan taarruz helikopterlerinin destek verdiği operasyona 2 Tabur Jandarma Özel Harekat timinin katıldığı belirtildi. Güvenlik birimleri, elde edilen telsiz kayıtları ve insansız hava araçlarından elde edilen bilgiler doğrultusunda operasyon yapılan bölgelerde kalabalık bir PKK'lı grubun olduğunu belirtirken, bu bilgiler üzerine operasyon kararı alındığını kaydetti. Jandarma Özel Harekat timlerinin yürüttüğü operasyonda belirlenen hedefler Fırtına obüsleri ve Kobra helikopterleri ile zaman zaman ateş altına alındı. Jandarma birliklerinin bölgede arazi arama ve tarama çalışmalarına devam ettiği belirtilirken, operasyon alanında PKK terör örgütü mensuplarının kurduğu  bombalı tuzakların da imha edildiği ifade edildi.

100 KİLO EL YAPIMI PATLAYICI

Tunceli Valiliği de bölgede bugün ele geçirilen 100 kilogramlık el yapımı patlayıcı ile ilgili yazılı  açıklama yaptı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Tunceli İl Jandarma Komutanlığımızca 10 Temmuz 2017 günü Nazımiye ilçemiz Hanköy Mahallesi ve Yanık Mahallesi bölgelerinde gerçekleştirilen Şehit Jandarma Uzman Çavuş Sinan Oruç-66 operasyonu kapsamında; teröristlere ait patlatılmaya hazır vaziyette 25- 30 metre uzunluğunda kablo bağlantılı  12 kg'lık 2 mutfak tüpü içerisinde 100 kg amonyum nitrat ile güçlendirilmiş el yapımı patlayıcı düzeneği ele geçirilmiştir. Ele geçirilen patlayıcı düzeneği Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı talimatı ile olay yerinde imha edilmiştir."

Ferit DEMİR/TUNCELİ, -

===================================================

3)BAKAN ZEYBEKCİ: "15 TEMMUZ'U UNUTMAYACAĞIZ, UNUTTURMAYACAĞIZ"

EKONOMİ Bakanı Nihat Zeybekci, Denizli'deki 15 Temmuz Demokrasi Şehitlerini Anma ve Milli Birlik Günü etkinlerine katıldı. 15 Temmuz'un bir darbe girişimi değil, işgal teşebbüsü olduğunu söyleyen Zeybekci, "Tayyip Erdoğan'ı, hükümeti, bakanları düşürme girişimi değildi. 15 Temmuz'u unutmayacağız, unutturmayacağız. 15 Temmuz hain bir işgal girişimidir. Şairin dediği gibi o tümseği geçme günüdür 15 Temmuz, artık ebed bizimdir" dedi. Avusturya'da toplantı yapmasına izin verilmemesiyle ilgili olarak ise Bakan Zeybekci, "Senden izin isteyen mi var?" dedi. Denizli'deki 15 Temmuz Demokrasi Şehitlerini Anma ve Milli Birlik Günü etkinlerine, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci de katıldı. İlk olarak sabah Asri Mezarlık'ta bulunan Anıt Şehitliği ziyaret etti. Denizli Valisi Hasan Karahan, AK Parti milletvekilleri Şahin Tin, Cahit Özkan ve Sema Ramazanoğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı AK Partili Osman Zolan, 11. Komando Tugay Komutanı Kurmay Albay Gültekin Yaralı, AK Parti İl Başkanı Necip Filiz, belediye başkanları, daire müdürleri, askeri erkan ve şehit yakınlarının da katıldığı ziyarette Kuran okundu, dua edildi. Bakan Zeybekci, eşi Ayşen Zeybekci ile birlikte şehitlerin yakınlarıyla yakından ilgilendi. Ziyarete katılan Zeybekci ve protokol üyeleri, şehit mezarlarına karanfil bıraktı. Zeybekci ve protokol üyeleri daha sonra Asri Mezarlık'ta bulunan Polis Şehitliği'ni de ziyaret etti.

15 TEMMUZ ŞEHİDİNİN EŞİNE BAYRAK VERDİ

Bakan Zeybekci, daha sonra 15 Temmuz darbe girişimi gecesi İstanbul'da darbecilere karşı koyarken yaşamını yitiren Denizlili şehit Haki Aras'ın ailesini ziyaret etti. Lise Caddesi'nde oturan aileyi ziyaret eden Zeybekci, burada şehit Haki Aras'ın eşi Firuza Aras ve 10 yaşındaki kızı Arzu Aras'a, Haki Aras'ın ülkesi ve demokrasi için can verdiğini söyledi. Zeybekci, Aras'ın eşi Firuza Aras'a Türk bayrağı hediye etti. Zeybekci daha sonra geçen hafta Van'ın Başkale ilçesinde yol kontrolu sırasında teröristlerin saldırısı sonucu şehit olan jandarma uzman çavuş Emrah Ceylan'ın ailesini, Adalet Mahallesi'ndeki evinde ziyaret etti. Zeybekci, şehit uzman çavuşun ailesine taziyelerini iletti.

ŞEHİT AİLELERİ VE GAZİLERLE BULUŞTU

Bakan Zeybekci daha sonra, Denizli Polisevi'nde Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü tarafından şehit yakınları ve gaziler onuruna verilen yemeğe katıldı. Yemekte ilk olarak söz alan Vali Hasan Karahan, Türk milletinin en zor anda bile dimdik ayakta olduğunu, 15 Temmuz'da Türk milletinin milli iradeye sahip çıktığını, iman dolu göğsünü siper ederek hain kalkışmaya izin vermediğini söyledi.

Yemekte konuşan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ise, Türk milletinin tarihi boyunca diz çökmediğini, aman dilemediğini, yazılı 3 bin yıllık tarihi boyunca hiç teslim olmadığını belirtti. Dünyada 40'ın üzerinde ülkede 80'in üzerinde şehitliği olan başka bir ülke olmadığını belirten Zeybekci, "Dünyanın en güzel topraklarını kendine vatan etmiş olan bir milletin evlatlarıyız. Muhteşem bir tarihe sahibiz. Onun için bize hep böyle kıskançlıkla bakarlar, düşmanlıkla bakan gözlerin sayısı bir anda artıverir. Sanmayın ki, bunlar hep basit. Sanmayın ki; 40 yıldan beri bu milletin başına dert olan satılmış teröristler, ruhlar o kadar basit değil. Her birinin ruhundaki, aklının en arkasında ne olduğunun hepsini biliyoruz. En derinlerinde neler var, onları da biliyoruz. Dünyanın en güzel coğrafyasını kendine vatan yapmış bu millet her zaman gözaltında olur. Onun için bu toprakları vatan yapmak bedelli olur. Biz bu bedeli ödedik. Bu toprakların hiçbir karışı yok ki, şehit kanıyla sulanmasın, suladık" dedi.

"İZMİR'E ÇIKAN YUNAN YİĞİT BİR DÜŞMANDI"

Kurtuluş Savaşı'nda İzmir'e çıkan Yunan askerlerinin bile yiğit bir düşman olduğunu söyleyen Zeybekci, "Savaş, mücadele ve saldırı artık yiğitçe olmuyor. Açıkça söylüyorum, 15 Mayıs 1919'da İzmir'e çıkan Yunan yiğit bir düşmandı. Düşmanın yiğidi olur, kalleşi olur. Düşmanın namuslusu, namussuzu olur. 15 Mayıs 1919'da İzmir'e çıkan düşman, çünkü üniformasıyla geldi, bayrağını çekerek, silahını omuzuna asarak geldi. Gemisiyle, topuyla, tüfeğiyle geldi. Karşımıza dikildi, niyeti de senin vatanını işgal etmek, seni Anadolu'dan sürmek için geldi. Geldi, savaştı, karşılığını aldı, yenildi ve denize döküldü gitti. Gazi Mustafa Kemal'in dediği gibi 'Geldikleri gibi gittiler.' Ama artık günümüzde değişti. Günümüzde düşmanın şekli değişti, savaşların şekli değişti. Keşke karşımıza yiğitçe çıksalar. Yok artık öyle düşmanlar. Kalleşçe çıkanlar, artı her şeyiyle çıkanlar. Yani kendisi çıkmayıp da maşa kullananlar, birilerini çıkaranlar, birilerinin birilerini yani üçünce dereceden maşalarla çıkanlar. Biliyoruz. Ama bir de diğer şeyler var. Ekonomik savaşlar var. Enerji, su, teknoloji, bilgi, propaganda savaşları. Değişti, bunların hepsi. Onun için gelecek nesillerimize, çocuklarımıza, yavrularımıza, bunu anlatıyoruz ve anlatmaya devam edeceğiz" dedi.

"TÜRKİYE KALKININCA, BÜYÜYÜNCE GEZİ OLAYLARI ÇIKARILDI"

Bugün dünyanın kendi ekonomisine bağımsız şekilde sahip çıkabilen, bilgiyi, teknolojiyi üreten milletler ve tüketen milletler olarak ikiye ayrıldığını belirten Zeybekci, Türkiye'nin teknolojiyi, bilgiyi tüketen milletler sınıfına sokulmak istendiğini belirtti. Türkiye'ye 1999-2002 yılları arasında düzenlenen operasyonların ekonomik operasyonlar olduğunu, Türkiye'nin IMF'ye muhtaç olup, talimat alan bir ülkenin bazı güçlerin hoşuna gittiğini söyleyen Zeybekci, 2002'de ülkenin 100 liralık verginin 87 lirasını faize ödeyen bir ülke olduğunu, 2013'te bu oranın 10 liraya düştüğünü, yüzde 7 bin faizin yüzde 4'e düştüğünü, IMF'ye olan borçların ödendiğini vurguladı. Türkiye'nin 2013 yılı Mayıs ayında inşa edilen havaalanları, köprüler, büyüme ve kalkınmasıyla dünyada parmakla gösterilen bir ülke haline geldiğini söyleyen Zeybekci, "Gezi olayları başımıza gelmedi mi? Gezi olaylarında demlediler mi mesele ağaç değil sen gel buraya diye. Mesele 3. havaalanının iptaliydi, nükleer santralin durdurulmasıydı. Türkiye'de istihdamın artmasıydı mesele. Onun için gezi olayları çıkarıldı. Gezi olaylarında bu devlet onlara gereğini yaptı ve geldikleri yere gönderdi. Gazi Mustafa Kemal'ın dediği gibi geldikleri gibi gittiler. Nereden geldiklerini de biliyoruz. Yaklaşık 160 tane yakalayıp, sınır dışı ettiklerimizin hangi ülkelerden geldiklerini biliyoruz. Gezi olaylarından sonra 17-25 Aralık'ta Türkiye başka bir dalgayla saldırıya tutuldu. Hukukla, ekonomiyle bir çok alanda ne tür yalanlar, iftiralar varsa hepsiyle beraber. Bu millet elhamdülillah, Cumhurbaşkanımızın da dirayetiyle buna direndi. Bunları birbirinden kopuk olmadığı için anlatıyorum" diye konuştu.

"FARE ÇUKURLARI GİBİ O ÇUKURLARI MEZAR OLDU"

Türkiye'nin son yıllarda yaşadıklarının Dumlupınar'dan, Sakarya'dan, Kıbrıs'tan, Karabağ'dan, Kandil'den, Tendürek'ten ayrı olmadığını söyleyen Zeybekci, "7 Haziran'dan önce bu ülkede terör örgütünün partisini Türkiye partisi, barış partisi diye boyayıp, kınalayıp, Türkiye'ye operasyon düzenlemediler mi? Tek başına iktidarı bitirdiler" dedi. Doğu ve Güney Doğu Anadolu Bölgesi'nde terör örgütünün güvenlik güçlerine karşı açtığı çukurları hatırlatan Zeybekci, "Kardeşlerin arasına nefret tohumları atılsın, iç savaş çıksın! Olmadı. Bu milletin 1500 yıl önce Orhun Kitabelerinde denildiği gibi, bu devlet gereken cevabı verdi. Fare çukurları gibi o çukurları onların mezarı oldu. Şimdi o şehirleri tekrar abad ediyoruz" dedi.

"15 TEMMUZ'DA CAMİDEN, KAHVEDEN, BİRAHANEDEN ÇIKAN KOŞTU"

Gezi Olayları, 17-25 Aralık operasyonları ve 7 Haziran seçimlerinin ardından Türkiye'nin hain işgal girişimini yaşadığını vurgulayan Zeybekci, "2015'te beceremediler, son çareleri de geriye kala kala 15 Temmuz'du. 15 Temmuz'daki operasyon; ekonomik, ticari, finansal operasyonlar Çanakkale, Mekke Medine Savunması da dahil olmak üzere birbirinden ayrı değildir. Suudi Arabistan'da o operasyonu yapan Lawrence da aynı mantıkla geldi. 15 Temmuz günü bu millet dünya demokrasi tarihine geçecek bir demokrasi destanı yazdı. Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı meydanlara, sokaklara inin dediğinde camiden, kahveden, birahaneden çıkan koştu. Bu şehitlerin arasında hepsi de vardı. Hepsi de bizim için, o bayrağımızın renginde şehittir. Bizim için, mekanları da cennettir. İslam'ın, bölgenin çadır direği olan bu ülke dimdik ayakta kalmıştır. Bu millet demokrasiye, yönetime, hükümete, vatanına ve bayrağına el koymuştur. Gayri bu millete hiç kimse bir şey yapamaz. Bir daha hiç kimse böyle bir ahlaksızlığa, soysuzluğa tevessül edemez. 15 Temmuz'u iyi okumak lazım. 15 Temmuz, Çanakkale'de bile bile şahadete yürüyen Mehmet'imin o davasıyla aynı. İşgal girişimiydi o. Bir darbe girişimi değildi, Recep Tayyip Erdoğan'ı, hükümeti, bakanları düşürme girişimi değildi. Tarihe not düşsün diye söylüyorum, bu bir işgal girişimiydi. Türkiye'nin güney doğusunda nesebi belli olmayan iskanlar yaratma projesiydi. Operasyon buydu. Vicdanını, soyunu, sopunu bir yerlere satmış olan o hastalıklı zihniyet bu operasyonun bir parçasıydı" dedi.

"15 TEMMUZ'U UNUTMAYACAĞIZ, UNUTTURMAYACAĞIZ"

15 Temmuz'u unutmayacaklarını ve unutturmayacaklarını belirten Zeybekci, "Suriye'de Irak'ta neler oldu şöyle baktığımız zaman Türkiye'yle ilgili çizilen haritanın bir bölümünün koparılması operasyonunu da görüyoruz. Bu millet 5 saatlik dahi olsa, mevzubahis vatansa gerisi teferruattır der ve bir dakika bile tereddüt göstermez. Bu milletin bu özelliğini asla unutmasınlar. Hayalleri, hevesleri olanlar heveslerine kursaklarında güzel bir mezar hazırlasınlar. Onlara bu vatanda yer yok. 15 Temmuz işgal girişiminde bir tek parçası dahi bulunmayan şehitlerimiz var. 15 Temmuz'u unutmayacağız, 15 Temmuz unutturmayacağız. 15 Temmuz hain bir işgal girişimidir. O tümseği geçme günüdür 15 Temmuz, artık ebed bizimdir. Bu mücadelelerde şehit olan, öğretmeninden doktoruna, polisinden askerine, korucusuna kadar, yol yaparken, elektrik döşerken şahadete yürüyen herkesten Allah razı olsun. Mekanları cennet olsun. Rabbim onları da bizlere cennette buluştursun inşallah" diye konuştu.

"DENİZLİ 15 TEMMUZ'DA DESTAN YAZDI"

Denizli'nin 15 Temmuz'da, Ankara'nın 'Kahraman Kazan' İlçesi gibi bir destan yazdığını, meclisin de aynı şekilde davrandığını belirten Zeybekci, "O gece Meclisteydik. Sadece kurşun ve silah seslerini duyuyorduk. Üzerimizdeki ağaçların dalları aşağı düşüyordu, meclise girdik ve bir yemin ettik o gece. 'Bu milletin bize emaneti olan iradesini, bu ihanet postalarının altına teslim etmeyeceğiz ve burada öleceğiz' dedik. Ondan sonra meclisi bombaladılar. 120 milletvekili vardı. Bir kardeşim Denizli'den aradı, 'Bunlar tugaydan çıktı, gidiyorlar' dedi. O gün Çardak'ta bir destan yazıldı. O konvoyun Çardak Havaalanı'nda döndüğü yerde durdurulması, bir kardeşimiz askeri araca çıkarak anahtarı almaya çalışıyor. Biraz sonra tekrar durduruluyorlar. Çardak Belediye Başkanı'yla konuştuk. 'Bunlar havaalanına girmeyecek' dedim. Bunlar girerse bilirim ki, belediye başkanımız şehit olmuştur dedim. İlçenin ve havaalanının elektrikleri kesildi, jeneratörlerin yakıtları boşaltıldı. Çardak bir destan yazdı, 600 kandırılmış komandonun Kayseri'den gelen askeri uçakla Ankara'ya nakledilmesini engelleyerek bir destan yazdı. Çardak'a millet adına, vatan adına bir dur anıtını oraya koyacağız" dedi.

"SENDEN İZİN İSTEYEN Mİ VAR?"

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Avusturya'nın toplantı yapmasına izin vermediği yolundaki haberlerle ilgili olarak ise, "Geçtiğimiz gün, bizim böyle bir talebimiz de yok. Oradaki kardeşlerimiz 16 Temmuz günü Avusturya'da beraber olmakla ilgili bir program ayarlıyor. Gideriz veya gitmeyiz, böyle bir şey de yok. Resmi olarak başvurumuz da yok. Duyuyor bir yerden. Sırf popülizm, sırf siyasete malzeme olsun diye, sırf bu millete sövmek onlar için kahramanlık. Diyor ki, Nihat Zeybekci gelirse izin vermeyiz. Senden izin isteyen mi var. Bu ne nezaketsizlik. Dünyanın 16. büyük ekonomisi Türkiye, Avrupa'nın 6. büyük ekonomisi Türkiye. En geç 10 yıl içinde dünyanın ilk 10'undan biri olacak, Avrupa'nın ilk üçünden biri olacak, 80 milyonluk nüfusu 90 milyon olacak, kişi başına milli gelir 25 bin dolar olacak. Refah ülkesi olacak. Bütün bu kültür coğrafyasının şemsiyesi olacak, toplanma merkezi olacak. Onlar ellerinde kalem bu bölgede harita çizemeyecekler. Karın ağrıları bu, dertleri bu. Onun için buna müsaade etmeyeceğiz. Gereği neyse onları yapacağız" diye konuştu.

Bakan Nihat Zeybekci, yemeğin ardından Denizli'den ayrılarak Ankara'ya döndü.

Görüntü Dökümü

----------------------:

Asri Mezarlık ziyaretinden,

Duaların okunması,

Bakanın karanfil bırakması,

15 Temmuz şehidi Haki Aras'ın evini ziyaretten

Polisevi'ne gelişi,

Şehit aileleriyle sohbet etmesi,

Bakan Nihat Zeybekci'nin konuşmasından

Haber: Osman Nuri BOYACI, Kamera: Deniz TOKAT/ DENİZLİ,

========================================================

4)SUSUZLUĞUN KONUŞULDUĞU TOPLANTIYI SU BASTI

ANTALYA'nın Manavgat İlçesi'nde kuraklık ve susuzluğun konuşulduğu toplantıyı su bastı. Manavgat Irmağı'ndaki su seviyesinin yükselmesinin ardından yemek için ayrılan masalar su altında kalırken, sular toplantı yapılan alana kadar geldi.

Manavgat Ziraat Odası'nın ev sahipliğinde Kaymakam Nazmi Günlü, İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdür vekili Mustafa Özen, TARSİM Antalya Bölge Müdürü Mustafa Değer ile ilçe Ziraat Odaları başkanlarının katıldığı Ziraat Odaları Koordinasyon Kurulu toplantısı yapıldı. Manavgat Irmağı kenarındaki Küçük Şelale Restoran'da yapılan toplantıda konuşan Kaymakam Nazmi Günlü, Antalya'nın hep turizmle anılmasına rağmen tarımda da çok önemli bir yer tuttuğunu belirterek, "Bu toplantı ve görüşülecek konular bizim ilçemiz için de önem arz ediyor" dedi.

Antalya Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdür vekili Mustafa Özen, toplantıda kuraklık, sulama sorunu ve biyolojik mücadelenin gündem olarak daha önce belirlendiğini hatırlattı.

Manavgat Ziraat Odası Başkanı Rasim Metin, geçen günlerde yaşanan kuraklık nedeniyle ilçedeki tarım ürünlerinin büyük zarar gördüğünü, bu konuyu çözüme kavuşturmak amacıyla TARSİM bölge müdürlüğü ve genel müdürlüklerle görüşmeler yaptıklarını aktardı.

Serik Ziraat Odası Başkanı Mustafa Yavuz ürünlerin susuzluktan dolayı tarlada kaldığını toplanamadığını söyledi.

Toplantı devam ederken Manavgat Irmağı'nda su seviyesi yükseldi. Davetlilere toplantı sonrası yemek için hazırlanan ırmak üzerindeki yemek masaları su altında kaldı. Irmak suları restoranın bahçesine de girerek toplantının yapıldığı masaların bulunduğu yere kadar ulaştı. Toplantı daha sonra tamamlandı.

4 İLÇEDE VİRÜS SORUNU VAR

Toplantıda Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdür vekili Mustafa Özen kentin batısındaki Kumluca, Finike, Demre ve Kaş ilçelerinin tarım arazilerinde yaşanan virüs sorunundan bahsetti. Adını açıklamadığı virüsün ciddi bir sorun olduğunu vurgulayan Özen, şöyle dedi:

"Bu virüs böyle giderse yayılarak gidecek. Biz 2016 yılında baş gösteren bu virüsle ilgili Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü (BATEM) Müdürlüğümüzle çalışma yaptık. Virüsü tanıyoruz, adını biliyoruz, nasıl geldiğini biliyoruz, nasıl taşındığını biliyoruz. Virüsün yayılmasını durdurmak ve yok etmek için mevzuata göre yapılması gereken 2 önlem var. ya iç karantina ya da dış karantina uygulayacağız. Bu iki uygulayacağımız formül bu 4 ilçenin tarımına büyük zarar verir. Bunu uygulayamıyoruz. Ne demektir iç karantina dış karantina, girişe ve çıkışa kapatacağız demektir. Dolayısıyla orada tarımsal faaliyeti belli bir süre durduracağız anlamına gelir. Mevzuat bunu öngörüyor, bunun başka bir çözümü yok. Bu tedbire en son çare olarak başvurmayı düşünüyoruz."

Özen, virüsün dört ilçeye fideciler kanalıyla yayıldığı için fidecilere yönelik denetimleri de olağanüstü arttırdıklarını anlattı.

Görüntü Dökümü

----------------------

Toplantının açılışından görüntü

Manavgat Irmağı'ndan görüntü

Manavgat Ziraat Odası Başkanı Rasim Metin'in konuşması

Serik Ziraat Odası Başkanı Mustafa Yavuz'un konuşması

Antalya GTHM Vekili Mustafa Özen'in susuzlukla ilgili konuşması

Irmak sularının yükselmesi ve restorana girmesi

Mustafa Özen'in 4 ilçedeki virüs konusuyla ilgili konuşması

Detay görüntüler

04: 25- 144 MB

Haber- Kamera: Mithat ABAKAN/MANAVGAT (Antalya),

=====================================================

5)SAADET ÖĞRETMEN ÇOCUK İSTİSMARI İLE MÜCADELE DERNEĞİ KURULDU

İZMİR'in Menderes ilçesinde, okul müdürünün, yaşları 6 ile 11 arasında değişen 6 kız öğrencisine cinsel istismarda bulunmasını ortaya çıkaran öğretmen Saadet Özkan, Saadet Öğretmen Ulusal Çocuk İttifakı Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği'ni (UCİM) kurdu. Genel Merkezi Mersin olarak seçilen ve işadamı Yücel Ceylan'ın desteği ile kurulan dernek, çocuk ve ailelere destek olarak mücadelede etkin rol oynayacak.

Derneğin kuruluşu nedeniyle Mersin'de düzenlenen toplantıya katılan Saadet Özkan, hedeflerinin rehabilitasyon merkezleri kurmak olduğunu söyledi. Saadet Özkan, "Çocuk istismarı ile ilgili bütün ülkede hizmet verecek derneği açıyoruz. Dernek merkezinin Mersin olarak seçilmesinin en önemli nedenleri, hukuki mücadelede bana desteğini sunan iş adamı Yücel Ceylan'ın dernek için destek vermesidir. Mersin'in küçük Türkiye olması, her kesimden insanı bağrında barındırması, kentin çocuk istismarı konusunda duyarlı olması da en önemli etkenlerden biridir. Asıl isteğimiz rehabilitasyon. Ben yaşayarak öğrendim. Beni arayan vakalarda, çocuk ve ailelerin ilk travmada yalnız kaldığını gördük. Biz bu boşluğu dolduracağız. Mersin'de rehabilitasyon merkezi kurmak ilk amacımız" dedi.

MAĞDURLARI REHABİLİTE EDECEĞİZ

Çocuklara yönelik cinsel istismar suçlarının giderek arttığı günümüzde derneğin önemli misyonlar yüklendiğini kaydeden Özkan, "Çocukların cinsel istismarı tanıyabilmesi, vücuduna kendisinden habersiz kimsenin dokunamayacağı konusunda bilinçlenmesi, istemediği durumlarda hayır diyebilmeyi öğretmek, çocukların tehdit bile edilse anne babasından saklanacak sırları olmaması gerektiğini ve çocukların iyi dokunma ile kötü dokunma arasındaki farkı anlayabilmesi ile kendini bu eylemlere karşı koruyabilmesini öğretmek, mağdurların rehabilitasyonu için çalışma yapmak derneğimizin en önemli görevlerindendir.  Acil ihbar telefon hattımız olacak. psikologlarımız ihbarları alacak. Travma ekibi oluşturacağız. benim davamdan sonra çocuklar ve aileler cinsel istismarın nasıl konuşulacağını öğrendi. Bu konuyu konuşulur hale getirdik. Bundan sonra ihbarlar çok arttı. Ana amacımız, ana sınıfından itibaren çocuklara öz savunmayı, ihbar etmeyi öğretmek"diye konuştu.

ADALETE İNANIYORUM

Karar duruşması için beklenen davada adaletin yerini bulacağını inandığını söyleyen Özkan, şöyle konuştu:

"Karar davası olacak. Adalete inanıyoruz. Dava büyük bir emsal teşkil edecek. Artık kararı bekliyoruz. Savcı mütalaasında 235 yıl istedi. Şimdi davada yeni savcımız geldi. ben adaletin üstünlüğüne inanıyorum. Doğru kararlar, çocuklar adına iyi kararlar çıkacak. Buna inanıyoruz. Bu emsal kararla birçok çocuğa da ışık olacak."

Görüntü Dökümü

-----------------------

Toplantıdan görüntüler

Dernek üyelerinden görüntüler

Toplantıdan detaylar

Saadet Özkan'ın konuşması

Genel ve detay görüntüler

SÜRE: 04'16"  BOYUT: 140 MB

Haber-Kamera: İbrahim MAŞE/ MERSİN,

======================================================

6)BİCİ BİCİ YERKEN VURULAN KIZIN ZANLILARI YAKALANDI

ADANA'da ailesiyle birlikte bici bici yediği sırada av tüfeğiyle yaralanan genç kızın vurulduğu kavgaya karışan  13 zanlısı adliyeye sevk edildi.

Olay, 8 Temmuz'da merkez Seyhan İlçesi Yeşilyurt Mahallesi Güney Kıyıboyu Caddesi'nde meydana geldi.  İddiaya göre, iki grup arasında çıkan kavganın büyümesi üzerine taraflar, birbirlerine av tüfeğiyle ateş açtı. Bu sırada av tüfeğinden çıkan saçmalar, ailesiyle birlikte bici bici yiyen 17 yaşındaki Ayşenur G.'nin sırtına isabet etti. Kanlar içinde kalan kız çağırılan ambulansla, Adana Dr. Aşkım Tüfekçi Çukurova Devlet Hastanesine kaldırdı. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi'nde tedavisi süren Ayşenur G.'nin hayati tehlikesinin devam ettiği bildirildi.

Bu arada polis ekipleri ise yaptığı araştırma sonucu av tüfeğini kullanan Burak Şahin ve Resul Öztaş ile birlikte 13 kişiyi gözaltına yakaladı. 1'i kadın 2'si çocuk 13 şüpheli sağlık kontrolünden geçirilip adliyeye sevk edildi.

Görüntü Dökümü

------------------------

Zanlıların Adli Tıp Birimi'ne getirilmesi

Zanlının konuşması

SÜRE: 01'08"    BOYUT: 70 MB

Haber-Kamera: Çağlar ÖZTÜRK/ADANA,

=================================================

7)ŞEHİT BABASI VE GAZİLERE ZİYARET

15 Temmuz Şehitlerini Anma, Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinlikleri kapsamında düzenlenen programlar kapsamında gazi ve şehit yakınları ziyaret edildi. Tokat Valisi Ömer Toraman, Tokat Belediye Başkanı Eyüp Eroğlu, İl Jandarma Komutanı Albay Hidayet Arıkan, İl Emniyet Müdürü Göksel Topaloğlu, ilk olarak 15 Temmuz gazisi Hasan Yaşar ve 15 Temmuz gazisi Hasan Sarman'ı ziyaret etti. Ziyarette gazi Hasan Yaşar ve Hasan Sarman'a Kuran-ı Kerim ve Türk Bayrağı hediye edildi.

Daha sonra 15 Temmuz'da Türkiye Büyük Millet Meclisi binası önünde şehit olan Cengiz Polat'ın 3 ay önce Tokat'a yerleşen babası Fikret Polat ziyaret edildi. Ziyarette Tokat Valisi Ömer Toraman, şehidin babası Fikret Toraman bir süre sohbet etti. 15 Temmuz Şehidi Cengiz Polat'ın Babası Fikret Polat oğlunun darbe gecesi yemek yemeden ve abdestini aldıktan sonra darbecileri durdurmak için sokağa çıktığını söyledi. Baba Polat, "Oğlum işten eve geldi yatıyordu. Uçakların sesine uyandı. Abdestli namazlı birisiydi. Abdestinin aldı, yemek yiyecekti. Dışarı çıktı baktı arkadaşları çıkmışlar meydana, o da yemeğini yemeden gitti. 'Otur yemeğini ye dedim' ama dinlemedi. Havaalanına doğru gidiyoruz diyerek gitti. Ama havaalanına gidecek arkadaşı gelmemiş diğer arkadaşları gelmiş. Onlarla beraber meclise doğru otobüslerle gitmişler.Özel arabayla havaalanına gitmek için evden çıkmıştı. Saat 2'de bir telefon geldi 'oğlunuz yaralı' diye. Biz gittik hastanede arıyorduk. Ama acilde değil morgdaymış. Bir oğlum vardı o da gitti" dedi.

Tokat Valisi Ömer Toraman ise şehit babası Fikret Polat'a her zaman yanlarında olduklarını ifade ederek, Kuran-ı Kerim ve Türk Bayrağı hediye etti.

Görüntü Dökümü:

-15 Temmuz gazilerini ziyaret ve sohbet

-15 Temmuz şenidinin babasını ziyaret

-Babanın konuşmaları

-Bayrak ve Kuran hediye edilmesi

Haber-Kamera: TOKAT, DHA

=====================================================

8)PARK HALİNDEKİ OTOMOBİL YANDI

ISPARTA'nın Yalvaç İlçesi'nde bir gurbetçiye ait park halindeki otomobil çıkan yangında büyük çapta maddi hasar gördü.

Yalvaç merkezinde insan sirkülasyonunun yoğun olduğu Yeşil Çınar Bulvarı üzerinde park halindeki gurbetçi 57 yaşındaki Niyazi Kılınç'a ait CB-332-PR Fransa plakalı otomobilin motor bölümünden dumanlar yükseldiğini gören işyeri sahipleri itfaiyeye haber verdi. Kısa sürede olay yerine gelen Yalvaç Belediyesi'ne ait itfaiye ekipleri yangına müdahale etti. Aracın sürücüsüne belediyeden yapılan anonsla ulaşıldı.

İtfaiye ekipleri yangına müdahale ederken aracın hava yastıkları ardı ardına açıldı. Yangının söndürülmesini izleyen meraklı kalabalık hava yastıklarının açılması sırasında korktu.

Yangın kısa sürede söndürülürken araçta maddi hasar meydana geldi. Yangının neden çıktığı ise belirlenemedi. Araç bulunduğu yerden çekici yardımı ile kaldırıldı.

Görüntü Dökümü

----------------------------

İtfaiyenin araca müdahalesi (alevli görüntü yok)

İtfaiyenin çalışmasından görüntü

21 MB /// 00.39"

HABER- KAMERA: Nurettin ARKAN/YALVAÇ,

Cumhuriyet Halk Partisi Kemal Kılıçdaroğlu Bolu Politika Güncel Haberler