Haberler

Dha Yurt Bülteni - 15

CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt : Sözüm 'evet' diyenlere değilCHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt, katıldığı bir televizyon programındaki açıklamalarının yanlış anlaşıldığını söyledi.

CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt : Sözüm 'evet' diyenlere değil

CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt, katıldığı bir televizyon programındaki açıklamalarının yanlış anlaşıldığını söyledi. Bozkurt, "Söylediğim her lafın noktasına virgülüne kadar arkasındayım. Katiyen ama katiyen 'Evet' diyenlerle ilgili en ufak bir sözüm yoktur. Ancak 'Evet' çıkarsa bu ülkeyi bölme heveslilerine; kimse hevese kapılmasın biz bu emperyalistleri de, onların yerli işbirlikçilerini de onu da şöyle ifade ettim sizi de sizin yedi göbek sülalenizi de denize dökeriz. Buradan kimsenin alınmasına gerek olduğunu düşünmüyorum. Hele 'Evet' diyecek yurttaşlar ülke bölünsün diye mi 'Evet' diyorlar öyle bir şey düşünülebilir mi?." dedi.

'TEK SÖZCÜK CIMBIZLANDI'

CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt, Ankara'da katıldığı bir televizyon programındaki açıklamalarından sonra söylediği sözlerin cımbızla alınıp yanlış anlatıldığını söyledi. Bozkurt, "Cuma akşamı halk arenası programında konuktum. Orada 1 saati aşkın konuşma yaptım. Orada bunun içinden sadece bir tek sözcüğü cımbızlayıp, bunun üzerinden sanki evet diyecek yurttaşlara sizi denize dökerim demiş gibi bir algı yaratılmaya çalışılıyor. Bunu katiyetle reddediyorum." dedi.

SÖZÜM 'EVET' DİYERLERE DEĞİL

Referandumda 'Evet' diyeceklere söylenmiş herhangi bir sözünün olmadığını ifade eden Bozkurt, "Ben o programda getirilen anayasa değişikliği metninin içerisinde gizli tuzaklar olduğunu, bu metnin Türkiye'yi bölme ve tek adam yaratma anayasa değişikliği olduğunu, eğer bununla biz tek kişiye bu kadar yetki verirsek bir gün o tek kişinin yanıltılmasıyla Türkiye'nin bölünebileceğini, milletin birbirine düşürülebileceğini söyledikten sonra; Ben milletimiz eğer anayasadaki tuzakların farkında olursa yüzde 1 bile evet çıkmaz. Ben eminim ki en az yüzde 60-65 hayır çıkacak. Buna hala inanıyorum. Daha da arttığını düşünüyorum. Ama velev ki evet çıkarsa kimse heveslenmesin, bakın burada söylediğim çok net. Bakın bu bir bölünme Türkiye'yi tek adam rejimine sürükleme tuzağı içeriyor. Bu tuzağı kuranlar heveslenmesin anlamında. Kimse heveslenmesin biz sizi de sizin yedi göbek sülalenizi de İzmir'e kadar kovalar emperyalistleri de denize dökeriz dedim." diye konuştu.

EMPERYALİSTLER ÜLMKEMİZİ BÖLMEK İSTEMİŞTİ

Neden Emperyalist kelimesini kullandığını da anlatan Bozkurt, "Çünkü batı emperyalizmi tıpkı bugün olduğu gibi 1919'da da ülkemizi bölmek istemişti. O zaman Mustafa Kemal önderliğinde bu millet Samsun'a çıktı. Samsun'dan başlayıp İzmir'de emperyalist ve onların yerli işbirlikçilerini bu ülkeyi bölmek isteyenler denize döktü. Söylediğim tamamen budur. Burada asla katiyen hiçbir biçimde 'evet' diyecekleri denize dökeceğiz diye bir ifadem ne olmuştur ne de aklımın ucundan geçmiştir." dedi.

AKP VE MHP TABANINDA YANKI BULDU

Yaptığı konuşmanın AKP ve MHP tabanında destek bulduğunu için harekete geçildiğini ileri süren Bozkurt, "Bu destek üzerine AKP tabanında ve MHP tabanında yankı bulduğu için öyle düşünüyorum ki bir anda harekete geçildi. Bu konuşmadan bula bula vay efendim evet diyecekleri denize dökecekmiş gibi bir algı operasyonu yaratılmaya çalışılıyor." diye konuştu.

'BÖLMEK İSTEYENLER HEVESLENMESİN'

Kimleri kast ettiğini de açıklayan Bozkurt, "Evet çıkarsa kimse heveslenmesin. Kim heveslenmesin? Bu ülkeyi bölmek isteyen güçler heveslenmesin. Kim heveslenmesin o bölmek isteyen güçlerin emrinde Türkiye'de 30-35 yıldır terör yaratan PKK heveslenmesin. FETÖ heveslenmesin. Kim varsa o heveslenmesin. Çünkü bunlar emperyalizmin yerli işbirlikçileridir. Şimdi bana biri kalkıp diyorsa ki, 'Hüsnü bey sen evham ediyorsun. Türkiye'yi bölmek isteyen falan yok. Zaten doğudaki PKK'lılar da bizim çocuklarımızdır. Fetullah Gülen'de bizim 14 yıllık akrabamızdır. IŞİD'de sinirli Sünni çocuklardır diyorsa o onların sorunu. Ama bana göre bunların hepsi emperyalizmin taşeronlarıdır ve Türkiye'yi bölmek için eyleme geçmişlerdir. Bu eylemin bir uzantısı olarak anayasanın içine de 123'üncü madde değişikliğiyle, 10'uncu maddenin son fıkrasında yapılan değişiklikle ve 8'inci madde de tarif edilen Cumhurbaşkanı altını çiziyorum Cumhurbaşkanı devlet başkanı sıfatıyla Türk milletinin birliğini temsil eder. Şimdi biz o Cumhurbaşkanı'nı alıp bir parti başkanı yaparsak milletin birliğini nasıl temsil edecek. Millet bir partiden mi oluşuyor. Tersinden okursak, demek ki bir parti olacak başka parti olmayacak. Bu Türk milletini birbirine düşürür. Demek ki milleti böler. 123'üncü madde kamu tüzel kişiliği ilan etme yetkisini tek imzayla Cumhurbaşkanı kararnamesine bırakıyor. Bir gün bir Cumhurbaşkanı sabah kalkıp Diyarbakır merkezli 23 ili özerk bölge yaptım derse biz ne yapacağız. Devlet bölünür. Benim hassasiyetim bu ülkenin bölünmez bütünlüğünedir. Bu milletin bölünmez bütünlüğünedir bunu söyledim. Asla bakın tekrar altını çiziyorum." dedi.

'TUZAKLAR VAR'

'Evet' diyen de 'Hayır' diyen de bu ülkenin yurttaşı olduğunu belirten Bozkurt, "Ama orada şunu söyledim ben Recep Tayyip Erdoğan dahil, bana alçak diyen Başbakan dahil, günlerdir televizyonlarında gazetelerinde beni neredeyse yargısız infaza tabi tutan basın dahil. İçlerinden bir tek kişi bile Türkiye'nin bölünmesine rıza göstereceğine inanmam. Ama bu tuzaklar var o anayasa da. Onun için diyorum ki verilecek her evet oyu Türkiye'nin bölünmesine ve milletin birbirine düşürülmesine konulmuş bir tuğladır. Bu tuğlayı kimse koymasın." diye konuştu.

YARGIYA YANITIMIZI VERİRİZ

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma hakkında konuşan Bozkurt, "Savcılıktır, tabi ki ne kadar bağımsızsa yargımız o kadar bağımsızdır. Biz de gider bağımsız yargıya ne söylüyorsa dinler yanıtımızı veririz. Ben 20 yıl bu ordunun üniformasını giymiş 44 yıllıkta devletine hekim olarak hizmet etmiş ancak 64 yaşında vekil olmuş bir adamım. Ben anamdan vekil olarak falan doğmadım. Hiçte umurumda değil. Tekrar söylüyorum söylediğim her lafın noktasına virgülüne kadar arkasındayım. Katiyen ama katiyen evet diyenlerle ilgili en ufak bir sözüm yoktur. Ancak evet çıkarsa bu ülkeyi bölme heveslilerine kimse hevese kapılmasın biz bu emperyalistleri de onların yerli işbirlikçilerini de onu da şöyle ifade ettim sizi de sizin yedi göbek sülalenizi de denize dökeriz. Buradan kimsenin alınmasına gerek olduğunu düşünmüyorum. Hele evet diyecek yurttaşlar ülke bölünsün diye mi evet diyorlar öyle bir şey düşünülebilir mi?." dedi.

Görüntü Dökümü:

------------------------

-Bozkurt'un açıklamaları

-Bozkurt'tan detay görüntüler

Haber-Kamera: Hasan DÖNMEZ/KONYA,

=====================================

Bakan Çelik: Esas devrimcilerle karşı karşıya gelmekten sakınsınlar

AVRUPA Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt'un tartışmalara neden olan açıklamalarıyla ilgili, "Öyle, 'Denize dökeriz, devrimciyiz' gibi söylemler geçmişteki acıları hatırlatır. Esas devrimcilerle karşı karşıya gelmekten sakınsınlar, kendilerine tavsiye ederim" dedi.

Bakan Ömer Çelik, AK Parti İl Kadın Kolları'nca düzenlenen 'Kadınlar Soruyor' adlı etkinliğe katıldı. Adana Divan Oteli'nde düzenlenen etkinlikte konuşan Bakan Çelik, herkesi 7 Nisan'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kentte düzenleyeceği mitinge çağırdı. Anayasa değişikliğiyle ilgili yapılacak referanduma ilişkin 'Rejim değişiyor' eleştirilerine tepki gösteren Bakan Çelik, bu söylemi geliştirenlerin rejim istismarcılığı yaptığını anlattı. Kadınların sorular yönelteceği etkinliğin önemli olduğunu aktaran Bakan Çelik, şunları kaydetti:

"Rejimi istismar partisi olarak görev yapmış olanlar 'evet diyenleri denize dökeriz' dediler. Bunun ne manaya geldiğini biliyoruz. Bu zihniyetin geçmiş yılardaki yansıması, 'Biz istesek de Meclis'i açık tutamayız' şeklinde milli iradenin önüne geldi. Milli iradenin üstünde başka iradeler tanıyan, 'TBMM'nin anayasa yapma yetkisi yoktur' olarak geldi. Bu söylem bilinçaltında şunu söylüyor, bu milleti sevmiyor, tercihlerine saygı duymuyor. Geçmiş yıllarda olsaydı, güçlü bir şekilde milli irade ortaya çıkmasaydı, bunu yapmaya teşebbüs de ederlerdi. 27 Mayıs darbesi olurken bu ülkede bir başbakan ve bakanlar şehit edilirken siyasi seleflerin hangi konuşmalarını yaptığını biliyoruz. 28 Şubat döneminde hangi konuşmaları yaptığını biliyoruz. Fakat o günler geçti. Bu mesele bir parti meselesi değildir, milletin geleceğidir. Çocuklarımızın geleceği meselesidir. Hangi hayat tarzından olursa olsun, hangi kimlikten, yaştan ve meslekten olursa olsun Türkiye'yi kadınların gücü ve perspektifi daha güçlü yönetiyor. CHP'ye geçmiş olsun, Allah rahmet eylesin. Öyle 'biz denize dökeriz, biz devrimciyiz, hakkından geliriz' gibi söylemler, bu ülkede geçmiş yıllardaki acıları güçlü bir şekilde hatırlalatır. Türkiye'nin en büyük devrimcileri, o gün cuntacılara karşı koyanlar, bu ülkenin değişimini gerçekleştiren kadınlardır. Esas devrimcilerle karşı karşıya gelmekten sakınsınlar, kendilerine tavsiye ederim."

Konuşması uzun süre alkışlanan Bakan Çelik, toplantının basına kapalı bölümünde katılımcı kadınların sorularını yanıtladı.

Görüntü Dökümü

-----------------------

Toplantı salonundan görüntüler

Bakan Ömer Çelik'in konuşması

Haber: Yusuf BAŞTUĞ-Kamera: Çağlar ÖZTÜRK/ADANA,

==================================================

Özgür Özel 'evet' diyenlere Kılıçdaroğlu ve Demirtaş'ı sordu

CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, Akhisar'da yaptığı konuşmada, "Şimdi sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için istenen bu sisteme 'evet' diyen MHP'lilere soruyorum, gelecekte Demirtaş cumhurbaşkanı olursa ne derler? AKP'lilere soruyorum; Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı olursa ne derler?" dedi.

Manisa'nın Akhisar ilçesinde oda başkanları, muhtarlar ve CHP Akhisar İlçe Başkanı İsmail Şahin'in katılımıyla düzenlenen toplantıda konuşan CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, şunları söyledi:

"Yakamda parti rozeti yok. Arkamda genel başkanımın resmi yok, sadece Türk bayrağı ve büyük önder Mustafa Kemal Atatürk'ün resmi var. Burada siyaset yok. Siyaset konuşmayacağım. Biz Türk milleti olarak geçmişte düşmana karşı hayır diyerek kenetlendik. İlk TBMM'de hacısı da vardı, hocası da. 'Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir' sözü rejim değişikliğinde ortadan kalkacak. Biz sadece istiklal savaşında değil Kıbrıs Harekatı'nda, ABD'nin ülkemizden Irak işgaline de 'hayır' dedik. Ülkemizin çıkarları için 'hayır' dedik ve ülkemiz yararlı çıktı. Şimdi sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için istenen bu sisteme 'evet' diyen MHP'lilere soruyorum, gelecekte Demirtaş cumhurbaşkanı olursa ne derler? AKP'lilere soruyorum; Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı olursa ne derler?"

Birleşmiş Milletler'in resmi rakamlarına göre en gelişmiş 9 ülkeden 8'inde parlamenter sistem bulunduğunu söyleyen Özel, "Sadece Amerika'da başkanlık var. Ama orada da Senato başkanın üstünde. En gelişmemiş 10 ülkenin hepsi başkanlık ile yönetiliyor. Yasaması, yürütmesi, yargısı olan parlamenter sistemde hiçbir Allah'ın kulu başkanlığa geçelim demiyor" diye konuştu.

Haber: Haldun AKYÜZ/AKHİSAR (Manisa), -

===================================================

Bakan Işık'tan Baykal'a: Yazıklar olsun-Görüntülü haber-

MİLLİ Savunma Bakanı Fikri Işık, CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal'ın "Hayır çıkarsa, düşmanı İzmir'de denize dökmüş kadar sevineceğiz" dediğini belirterek, "Yani 'Evet' verenler işgalci Yunan askeri öyle mi? Yazıklar olsun, sen neden 'Hayır' demek istediğini anlat millete" dedi.

Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Yalova'nın Altınova İlçesi'nde AK Parti teşkilatı tarafından düzenlenen 'Ülkem İçin Evet' adlı konferansa konuşmacı olarak katıldı. Bakan Işık, "Eğer Türkiye, 2050 yılına kadar istikrarlı hükümetler tarafından yönetilirse, son 14 yılda olduğu gibi güçlü hükümetler tarafından Türkiye yönetilirse yılda en az yüzde 5 ortalamayla devam ederse, 2050 yılında tartışmasız Avrupa'nın en büyük ülkesi olmuyor, aynı zamanda Avrupa'nın en güçlü ülkesi oluyor. Birilerinin uykularını kaçıran gerçek bu gerçek" dedi.

İKİ BAŞLILIK ORTADAN KALKACAK

16 Nisan'da yapılacak referandumda 'Evet' oyu çıkması halinde Türkiye'de iki başlılığın ortadan kalkacağını söyleyen Bakan Işık, şöyle konuştu:

"Aslında Türkiye 21 Ekim 2007 referandumuyla birlikte fiilen başkanlık sistemine geçti. Eğer bir sistemde cumhurbaşkanı hem güçlü hem yetkiliyse bunun adı başkanlık sistemidir. Eğer bir sistemde başbakan hem güçlü hem yetkiliyse bunun adı da parlamenter sistemdir. Şimdi fiilen cumhurbaşkanlığı sistemine geçmiş bir Türkiye'nin bunu resmileştirmesi gerekmez mi? Gerekir. Bakın, bu sistemin artık çift başlı olduğunu herkesin görmesi lazım. Şimdi kritik soru şu: Biz şu anda Türkiye'de, cumhurbaşkanı mı, başkan mı? Bugün hamdolsun çok köklü dostlukları olduğu için bu sorunu yaşamıyoruz ama yarın farklı partilerden olursa ve birbirleriyle anlaşamazlarsa kimin dediği olacak? Eğer anayasaya bakacak olursak cumhurbaşkanının dediği olması lazım. Çünkü yetkiyi cumhurbaşkanlığı vermiş ama halk da sorunlarımı çöz diye başbakana yetki vermiş. Şimdi bir an için 7 Haziran seçimlerini düşünün. Sayın Bahçeli'yi ikna etmiş olsalardı, Sayın Bahçeli, 'tamam ben geliyorum' demiş olsaydı CHP, MHP, HDP koalisyonu kurulmuş olsaydı bir tarafta 10 ay önce yüzde 52 oyla seçilmiş bir cumhurbaşkanı var, diğer tarafta halktan yüzde 53 destek almış hükümet var. Kimin dediği olacak. İnanın bu Türkiye için tam bir kaostur."

BAYKAL'A TEPKİ

Son dönemde 'Hayır' cephesinden yapılan açıklamaları eleştiren Bakan Işık, şöyle devam etti:

"Şu son günlerde herhalde anketlerde evetler bir hayli öne geçtiği için bunların aklıselimi gitti. Sağduyuları kayboldu. Ağızlarından çıkanı kulakları duymuyor. Yani bu kadar yıldır siyasetin içerisinde olan Deniz Baykal, 'Hayır çıkarsa, düşmanı İzmir'de denize dökmüş kadar sevineceğiz' dedi. Yani 'Evet' verenler işgalci Yunan askeri öyle mi? Yazıklar olsun, sen neden 'Hayır' demek istediğini anlat millete. Bırak kararı millet versin. Konya Milletvekili de 'Evet' çıkarsa Samsun'a çıkacakmış. Orada efendim İzmir'den denize dökecekmiş. Bu adam da kim biliyor musunuz? Emekli tabip binbaşı. Sana bu milletin harcadığı emeklere yazıklar olsun. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin şerefli üniformasını giymiş biri olarak kendi ülkenin en az yarısını işgalci Yunan askeri gören kafandan, Allah seni ıslah etsin. Yani sana emek veren hocaların, eğer vefat ettilerse mezarda kemikleri sızlıyordur. Böyle edepsizlik olur mu?"

Kılıçdaroğlu'nu da eleştiren Bakan Işık, "'Son dönemlerde Kılıçdaroğlu'nun ağzından çıkanı kulağının duymaması, bunu nasıl izah ediyorsunuz?' derseniz, değerli hemşerilerim, adam 7 seçimdir yüzde 25'i yakalayamadı. Şimdi biz çıtayı yüzde 50'ye yükseltiyoruz. Yüzde 25'i yakalayamayan yüzde 50'yi yakalayabilir mi? Şimdi eğer sandıktan 'evet' çıkarsa sadece Türkiye'ye iyilik olmayacak. Bu aynı zamanda CHP'ye büyük iyilik olacak. Niye biliyor musunuz? Sandıktan 'evet' çıkarsa CHP'liler, Kılıçdaroğlu'na diyecek ki 'Ya arkadaş 8 defa seninle denedik olmuyor. Artık sen bu işi bırak da başka bir adam gelsin.' Peki, 'Kim CHP'yi iktidar alternatifi yapabilir?' derseniz, milletin değerlerine sahip, insanlara tepeden bakmayan, insanları göbeğini kaşıyan adam diye görmeyen, başörtüleri öcü gibi karşılamayan, dindar insanları memleket düşmanı diye göremeyen bir insan CHP'nin başına gelmeli. Bu CHP'ye de büyük bir iyilik olacak" diye konuştu. Bakan Işık, daha sonra Tersaneler Bölgesi'nde işçilerle bir araya geldi.

Görüntü dökümü

-------------------------

-Bakan Işık'ın gelişi

-Karşılama

-Bakan Işık'ın konuşması

-Metin Oral'ın hediye takdimi

Haber: Süheyla GÖZDERELİLER/YALOVA, -

===================================================

İstinat duvarı kayınca 28 daireli bina boşaltıldı

KOCAELİ'nin Gebze İlçesi'nde apartmanların arkasında bulunan istinat duvarında kayma belirlenince toplam 28 dairenin bulunduğu 2 apartman boşaltılarak mühürlendi.

Gebze Mustafa Paşa Mahallesi 745 Sokak üzerinde bulunan 2 bloktan oluşan binaların arkasındaki istinat duvarında kayma belirlendi. Gebze Belediyesi ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nün yaptığı denetimler sonucu istinat duvarının projeye uygun olmadığı belirlendi. 9 Mart tarihinde dairelerde yaşayanlara binayı boşaltmaları için tebligatta bulunuldu. Belediye ekipleri bugün binayı mühürlerken, bazı kişiler evlerinde bulunan eşyaları boşalttı. Daire sahipleri müteahhit firmaya tepki göstererek, evlerinden birkaç parça eşyalarını alabildiklerini, mağdur olduklarını söyledi.

Gebze Belediyesi, yapıya ilişkin belediyenin ilgili birimlerinin ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından denetim yapıldığı belirtilerek, "İstinat duvarının ruhsat eki onaylı projesine uygun olmadığı görülerek 3194 sayılı İmar Kanunu'na istinaden Yapı Tespit Tutanağı tutulmak suretiyle işlem yapılmıştır. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yetkilileri de konu ile ilgili inceleme yaparak güvenlik açısından tehlike arz ettiğini belediyemize yazılı olarak bildirmişlerdir. Müteahhit firma ve yapı denetim firması istinat duvarı ile ilgili gerekli teknik analizleri getirmiş olup teknik inceleme sonucu beton kalınlıklarının ve kullanılan donatı çap ve miktarlarının projeyle uyumlu olmadığı tespit edilmiş ve mevcut durumun kamunun sağlık ve selameti açısından tehlike arz etmesi nedeni ile yapı sahiplerine 9 Mart tarihinde yapıların güvenlik gerekçesi ile tahliye edileceği konusunda tebligatlar yapılmıştır" açıklamasında bulundu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

------------------------------

-Vatandaşların tepkisi

-Belediye ekiplerinden görüntü

-Belediye ekiplerinin binayı mühürlemesi

-İstinat duvarından görüntü

Haber: Haluk TURGUT/GEBZE(Kocaeli), -

===================================================

Belediye kademesindeki kamyoneti gasp etti

MUĞLA'nın Bodrum ilçesinde, daha önce sözleşmeli bekçi olarak çalıştığı ve disiplinsiz davranışları nedeniyle iki ay önce işten çıkartıldığı Bodrum Belediyesi Kademesi'ndeki bir kamyoneti bıçak zoruyla gasp ettiği ileri sürülen 44 yaşındaki H.S. (Halil Susam), yarım saatlik kovalamaca sonucu polis ekipleri tarafından yakalandı. Polisteki sorgusunda, işten çıkartılınca tazminatını alamadığı için hayatının alt-üst olduğunu ve kamyoneti eşya taşımak için aldığını ileri süren H.S., adliyeye sevk edildi.

Bodrum Belediyesi'nin hizmet aldığı taşeron firma Gıda A.Ş.'de sözleşmeli olarak ambulans şoförü olarak çalışan bir çocuk babası H.S., bir süre önce disiplinsiz davranışları nedeniyle bu görevinden alındı. H.S., belediye kademesine bekçi olarak görevlendirildi. Ancak burada da uygunsuz davranışlarda bulunduğu öne sürülen H.S., işten çıkartıldı. Bugün Bodrum Belediyesi Kademesi'ne gelerek buradaki arkadaşları ve şefiyle görüşen H.S., çıkan tartışmanın ardından cebinden çıkardığı bıçakla arkadaşlarını tehdit edip, kademedeki Belediye Destek Hizmetleri Birimi'ne ait 48 BT 842 plakalı çift kabinli kamyoneti iddiaya göre, gasp edip kaçtı. Belediye kademesi çalışanlarının ihbarı üzerine 3 motosikletli, 2'si sivil 4 polis ekibi de otomobillerle H.S.'nin peşine düştü. Yarım saatlik kovalamacanın ardından Belediye Kademesi'ne 4 kilometre mesafedeki İçmeler Mevkisi'nde yolu kesen polis, H.S.'yi güçlükle durdurdu. H.S., araçtan inip, polislere teslim oldu. Bodrum İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne getirilen H.S.'nin, buradaki ilk ifadesinde polislere işten çıkartıldığını, tazminatını alamadığı için böyle bir şey yaptığını belirtip, "İşten çıkartılınca hayatım alt-üst oldu. Eşim benden boşandı. Bunalımdayım. Kademedeki kamyoneti almaktaki amacım eşya taşımaktı. Eşyalarımı taşıdıktan sonra kamyoneti iade edecektim. Ama bana kamyoneti vermek istemediler. Ben de böyle bir yola başvurdum, yoksa amacım kimseye zarar vermek değildi" dediği öğrenildi. Belediye yetkilileri H.S.'den şikayetçi oldu. Olayla ilgili soruşturma başlatılırken, kamyonette de inceleme yapıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Polisin gasp edildiği ileri sürüen kamyoneti durdurmaları

-H.S.'nin (Halil Susam), gasp ettiği kamyonetten inerken görüntüsü

-H.S.'nin polislere direnmesi

-Gasp edildiği ileri sürlen kamyonetin görüntüsü

Haber: Yaşar ANTER - Kamera: Nilüfer DEMİR / BODRUM (Muğla),

=======================================================

Bodrumlu turizmcilerden 'Booking.com' kararı sonrası istişare

MUĞLA'nın Bodrum İlçesi'ndeki turizm sektörü temsilcileri, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) tarafından açılan davayla Hollanda'da yerleşik Booking.com'un Türkiye'deki faaliyetlerinin durdurulmasının ardından nelerin yapılabileceği konusunu görüştü.

Booking.com rezervasyon sisteminin Türkiye'de durdurulması nedeniyle Bodrumlu sektör temsilcileri, istişare toplantısı yaptı. Kararın kaldırılması için neler yapılabilir? Hukuki olarak nasıl bir yol izlenebileceği ve ortak bir yol haritası oluşturulması toplantıda hedeflendi. Bodrum Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (BOYD) Başkanı Serdar Karcılıoğlu, Bodrum Otelciler Derneği (BODER) Başkanı Halil Özyurt, Bodrum Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Erdoğan Başeymez de toplantıya katıldı. Yaklaşık 200 kişi katıldığı 2 saat süren toplantıda, zaman gergin anlar yaşandı. TÜRSAB Bodrum Bölgesel Yürütme Kurulu 2. Başkanı Şenel Tuncel'in söz aldığı sırada, TÜRSAB'ın girişimin doğru olduğunu anlatmaya çalışması, turistik otel tesisi işletmecilerinin tepki göstermesine neden oldu.

BOYD Başkanı Serdar Karcılıoğlu, "Türkiye'de dış turizm bitti. Bugün her şey düzelse, yabancı turistin tercih ettiği ülke haline gelmek 5 yıl alacak. TÜRSAB bugüne kadar, hangi otele geldi de 'ben seni satacağım' dedi ve otelcilerde oda vermedi. TÜRSAB'ın bu yaptığı olayı turizm sektörüne bir ihanet olarak görüyorum. Bu toplantının amacı, mahkemenin verdiği ara kararda, yürütmeyi durdurma kararının alınmasını sağlamak istiyoruz. Bunun için neler yapacağız. 14 Haziran'da görülecek davada, karardan etkilenenler yani mağdur olarak taraf olmak istiyoruz. Bunun için nasıl bir yol izleyeceğiz. Ayrıca, karardan itibaren yaşadığımız mağduriyetin sorumlusu olarak, noter aracılığıyla TÜRSAB'a ihtar çekilmesini görüştük. Esas mağdurlar olarak bizler takip edersek, diğer sitelerinde kapatılması için yapılacak olan girişimlerin önüne geçmiş oluruz" dedi.

BODER Başkanı Halil Özyurt ise, dernek avukatlarının konuyla ilgili araştırma yaptıklarını belirterek, yapılacak başvuruların 6 Nisan'a kadar yapılması gerektiğini vurguladı.

Bodrum Belediye Başkanı CHP'li Mehmet Kocadon ise seyahat özgürlüğünü kimsenin engelleyemeyeceğini belirterek, "Herkes istediği yere ve otele, istediği uçakla gidebilir. Seyahat acentaları kendilerini yenilemeli, yoksa yok olacaklar. Acenta sahipleri de bunun farkına vardı ki mahkemeye başvuruldu. Kimsenin kimsenin ekmeğiyle oynaması söz konusu olamaz. İlle büyük tur operatörleri ile turist gelecek diye bir şey mi var? Yasaklara karşıyız. Turizmci olarak, sizlerle birlikte mücadele etmekten keyif duyarız. Kimsenin yasal hakkıyla ve ekmeğiyle oynamadım. Belediyenin makamı ve meydanları da emrinizdedir. İstediğiniz yere masa koyup, imza toplayabilirsiniz" dedi.

Toplantının sonunda mağdur olan turizmcilerin bireysel olarak, TÜRSAB'a noter aracılığıyla ihtar çekilmesi, Mahkemenin aldığı ara tedbir kararı için yürütmeyi durdurma karının alınmasını sağlamak ve 14 Haziran'da görülecek davaya mağdur olarak taraf olmak için, 12.00'a kadar turizmcilerin BODER avukatlarına hukuki olarak yetki belgesi vermesi kararlaştırıldı. Karar alınmasıyla toplantı sona erdi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

--------------------------------

-Toplantıdan genel detay görüntüler,

-BOYD ve BODER temsilcilerinin açıklaması,

-Başkan Kocadon'un açıklamaları,

-Toplantının sonunda alınan kararların açıklaması

Haber: Nilüfer DEMİR, Kamera: Hülya ELTEŞ / BODRUM(Muğla), DHA)

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Fikri Işık AK Parti Bodrum Konya Politika Güncel Haberler

title