Haberler

Dha Yurt Bülteni-14

MERSİN'DE ŞİDDETLİ YAĞIŞ NEDENİYLE OKULLAR TATİL EDİLDİ (EK)1)EKİLİ ALANLAR SULAR ALTINDAMersin'de etkili olan sağanak yağış nedeniyle Çay Mahallesi'ndeki roka ekili tarlalar sular altında kaldı.

MERSİN'DE ŞİDDETLİ YAĞIŞ NEDENİYLE OKULLAR TATİL EDİLDİ (EK)

1)EKİLİ ALANLAR SULAR ALTINDA

Mersin'de etkili olan sağanak yağış nedeniyle Çay Mahallesi'ndeki roka ekili tarlalar sular altında kaldı. Özellikle Deliçay Deresinin kenarında bulunan onlarca dönümlük roka tarlaları sulara teslim olurken, ekili ürünler de hasat edilemez hale geldi. Su seviyesinin yükseldiği dereden geçmek isteyen araç sürücüleri tehlike atlattı.

Görüntü Dökümü

--------------------------

Dereden akan sel suları

Dere kenarına gelen vatandaşlar suyun akışını izlerken

Vatandaşlar cep telefonu ile çekim yaparken

Çiftçi bahçesinde gezerken

Bahçe sular içerisinde

Araç sürücüsü sudan geçmek isterken

Araç sürücüsü dere kenarından ayrılıp giderken

Çiftçi sular altındaki mahsulünü gösterirken

Çiftçi ile röp.

SÜRE: 04.45 BOYUT: 156.00 MB

Haber : İbrahim MAŞE -Kamera: Mustafa İNSAN /MERSİN

========================================================

(GENİŞ HABERİ)

2)BAKAN ÖMER ÇELİK'TEN ALMANYA'YA TEPKİ

AVRUPA Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin toplantılarının iptal edilmesi nedeniye Almanya'ya tepki gösterdi. Bakan Çelik, "Avrupa ülkeleriyle paylaştığımız ortak değerler var. Demokrasi, hukuk devleti, temel hak ve hürriyetler gibi. Maalesef bu değerlere son zamanlarda Türkiye karşıtlığı üzerinden, islamafobik bir şekilde ihlale uğrattılar. Bunlara karşı bir takım tutumlar alındığını görüyoruz. Alman yetkililerle konuştuğumuzda bu hakların demokratik hak olduğunu söylüyorlar" dedi.

Çeşitli temaslar için İzmir'e gelen Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, İzmir Valisi Erol Ayyıldız'ı ziyaret etti. İzmir Valiliği'nde kameraların karşısına geçen Bakan Çelik, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin Almanya'daki toplantılarının iptal edilmesiyle ilgili konuştu. Almanya'nın demokratik değerlere sahip çıkma konusunda eylemlerinin tutarlı olması gerektiğini belirten Çelik, "Gösteri, toplantı, demokratik propaganda hakkı. Vatandaşlarımızla buluşmamız şeklindeki Avrupa Birliği'nin ilkeleriyle teminat altına alınmış toplantı hakkının engellenmesi, demokratik bir hakkın engellenmesi anlamına gelir. Avrupa ülkeleriyle paylaştığımız ortak değerler var. Demokrasi, hukuk devleti, temel hak ve hürriyetler gibi. Maalesef bu değerlere son zamanlarda Türkiye karşıtlığı üzerinden, islamafobik bir şekilde ihlale uğrattılar. Bunlara karşı bir takım tutumlar alındığını görüyoruz. Alman yetkililerle konuştuğumuzda bu hakların demokratik hak olduğunu söylüyorlar. Ama diyorlar ki 'Türkiye'nin içindeki sorunlar buraya taşınmasın.' Böyle bir şey yok, tam tersine biz her zaman demokratik değerler temelinde uyum mesajı veriyoruz. Ama net şekilde görüyoruz, geçmişte de bunu yaşadık. Sayın Cumhurbaşkanımızın bir toplantıya katılması yargı kararı ile engellendi. Ama Kandil'deki PKK yöneticilerinden bir tanesi telekonferansla bir yere katılabildi. Türkiye'ye büyük bir DEAŞ saldırısı olduğu zaman, Almanya'daki, Avrupa'daki çeşitli binalara Türk bayrağı yansıtılarak bir dayanışma sergileniyor. Ama nedense PKK saldırısı olduğu zaman bu yapılmıyor. Aynı binalara bayrağımızın yansıtılarak Türk halkıyla bir dayanışmanın ortaya konmadığını görüyoruz. Bu çifte standart değişik konularda da devam ediyor" dedi.

"HÜKÜMET VE MUHALEFETİN TOPYEKÜN SES ÇIKARMASI SEVİNDİRİCİ"

Sergilenen bu tutumun Avrupa için bir felaket olduğunu söyleyen Çelik, "Örneğin PKK terör örgütüne mensup teröristler, terör faaliyeti içinde aralarında para toplayanlar, Fethullahçı Terör Örgütüne ait teröristler orada serbestçe faaliyet gösterirken, Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin bakanlarının katılacağı bir hakkın engellenmesi son derece yanlış bir tutumdur. Bu defalarca dile getirildi ve bu konu Avrupa için bir felaket. Şöyle bir felaket; Avrupa tarihinde Berlin Duvarı'nın yıkılması bir dönüm noktasıdır. Ama şimdi aşırı sağcılar üzerinden, ırkçılar, faşistler üzerinden Avrupa'da yeni Berlin duvarları oluşturuluyor. Türkiye karşıtlığı bu kesimlerin islamafobik yaklaşımlarını yükseltiyor. Ama unutmasınlar ki bunun arkasında demokrasiye, hukuk devletine düşman eurofobik, Avrupa düşmanı yaklaşımlar var. Dolayısıyla kendi zeminlere zarar veriyorlar. Geçenlerde bir Avrupa yetkilisi, 'Göçmeler söz konusu olduğunda biz duvarlar örmeyiz, köprüler kurarız' demişti. Demokrasilerden demokrasilere de köprüler kurulması gerekir. Bu yaptıkları duvar örmektir. Bu duvarın bize zararı olmaz, kendilerine, kendi demokrasilerine zarar verir. Bu yaptıklarıyla yüzleşmeleri lazım, biz temel değerleri hatırlatıyoruz. Bu yaptığınız demokratik haklara sığmaz, demokratik hakkın engellenmesidir. Toplantı hakkı, ifade hürriyeti hakkı bunlar temel haklardır, bunları engelliyorsunuz. İkincisi de 'Türkiye Cumhuriyeti'ndeki sorunlar taşınmasın' diyerek olmayan bir şeyi ortaya koyuyorlar. Ama yaptıkları şey şudur; Türkiye Cumhuriyeti bakanlarının oraya gitmesini, vatandaşlarımızla buluşmasını engelleyerek onlar da Türkiye'nin iç siyasetine yönelik bir kampanya yapmış oluyorlar. Burada sevindirici olan şudur ki gerek hükümet olarak bizim gerek muhalefet partilerindeki arkadaşlarımızın bu haksızlığa top yekün ses çıkarmasıdır. Bunu iyi okumaları gerekir" diye konuştu.

"TÜRKİYE'DE ALMAN SİYASETÇİLER TEŞVİK EDİLECEKTİR"

Alınan kararın eyalet ve belediye yönetiminin kendi kararı olmadığına dikkat çeken Çelik, "Uzun yılar içinde değişik şekillerde de karşımıza geldi, bir şekilde sorunlar çözüldü. Oradaki belediyenin, eyaletin kendi insiyatifiymiş gibi şeylerin gerçekçi olmadığını biliyoruz. Bir an evvel bu yanlıştan dönmelerini temenni ederiz. Açık ve net söylüyoruz ki biz göçmelere kapılarını açmış bir ülkeyiz, bütün Avrupa kapılarını kapatıyor. Bu konudaki demokratik rüştümüzü dünyaya karşı ispat ettik ama Avrupa bu sınavdan kaldı. Şimdi yine başka bir demokratik sınavla karşı karşıyayız. Alman vatandaşları Türkiye'de yaşayanlar, bir faaliyet yapmak istiyorlarsa toplantı hakkı, demokratik haklar çerçevesinde bizim kapılarımız bütün Alman siyasetçilere, üyelere açıktır. Buyursunlar, gelsinler yapsınlar. Hiçbir engelle karşılaşmayacaklar. Hatta demokratik bir hak olduğu için bir teşvikle karşılanacaklardır her zaman Türkiye'de" dedi.

"TÜRKİYE İÇİN SESLERİ ÇIKARKEN, KENDİ MAHALLELERİNİ İHMAL ETMİŞLER"

Avrupa Parlamentosu'nda Polonyalı bir üyenin "Elbette ki kadınlar daha az kazanmalı erkeklere göre, çünkü onlar daha zayıf, daha az zeki" ifadeleri hatırlatılan Bakan Çelik, şöyle devam etti:  "Bu Avrupa Parlamentosunda garip şeyler olmaya başladı. Burası demokrasi okulu, insan hakları okulu olarak uzun yıllar işlev görmüştü. En son Türkiye'deki darbe girişiminden sonra, parlamentonun bombalanmasından sonra Avrupa Parlamentosu dayanışma içerisinde olması gerekirken tam tersi bir tutum içerisinde girdi. Türkiye ile müzakereler kesilsin gibi antidemoratik yaklaşım üretti. Şimdi de kadın erkek eşitliği konusunda daha duyarlı olunması gerektiği bir aman diliminde, üstelik de eşit ücret haklarının tartışıldığı bir toplantıda bu dile geliyor. Nefret suçu sayılabilecek bir açıklama yapıyor. Daha vahimi şu ki, parlamento başkanı incelemeye aldı ve kınama, oturumlara katılmama gibi bir ceza vermesi yönünde bir yaklaşım görüyorum. Avrupa Parlamentosu'nun maalesef demokratik, insan hakları, cinsiyet eşitliği gibi değerlerden ne kadar uzak bir duruma düştüklerini gösteren bir şey. Türkiye ile başka ülkeler için sesleri yüksek çıkarken, kendi mahallelerini ihmal etmişler, orada demokratik değerlerde ciddi sorunlar var. Bence basit bir şekilde geçiştirilmeyecek bir konu, ağır bir nefret suçu. Dolayısıyla ciddi bir ceza verilmesi gerektiğini düşünüyorum."

"AVRUPA'NIN DEĞERLERİNİ TEHDİT EDİYORSUNUZ"

Fransa'da cumhurbaşkanı adayı olan Le Pen'in Avrupa Birliği hakkındaki ifadelerini değerlendiren Bakan Çelik, "Fransa için yük olduğunu neden söylüyor, bu şahıs. Aslında çok yakın zamana kadar marjinal guruplardır bunlar, ama şimdi birinci parti olma yolundalar. Ana akım siyaseti rakiplerin yerine geçmeye başladılar. Çünkü ana akım siyasiler islamafobik, antidemokratik yaklaşımları olan, ırkçı hareketler karşı tavır geliştireceklerini bunları idare etmeye soyundular. Bunları idare etmeye soyunduğunuz zaman onlar aşırı sağ olmaktan çıkıp, sağın alanını doldurmaya çalışıyorlar. Almanya'nın Türkiye, islamafboik karşıtlığı en son Müslüman çocukların gittiği bir okulda Müslümanların namaz kılmasını yasakladılar ya da Fransa'da camiler kapatılıyor. Bakın göreceksiniz bu tip şeyler onların demokratik değerlerini koruma bahanesiyle yaptıkları şeyler, demokratik değerleri merkezden tehdit eden aşırı sağ akımının yükselmesine sebebiyet verecek. O sebeple Avrupa'ya, tarihin çok uzun süreden beri Avrupa ülkesi olan Türkiye'den şu mesajı gönderiyoruz. Kendi politikalarınızla Avrupa'nın değerlerini tehdit ediyorsunuz. Bu hem ortak geleceğimiz hem de demokrasinin geleceği için son derece tehlikeli bir yaklaşımdır. Almanya örneğinde oldupu gibi bu uygulamalardan vazgeçmelerini bekliyoruz" dedi.

"YUNANİSTAN'A KARŞI DOSTLUĞUMUZU KRİZ ZAMANI GÖSTERDİK"

Yunanistan'ın vize serbestisini iptal etmesini de değerlendiren Çelik, şöyle konuştu:

"Bu, kapıda vize alınması Yunanistan'ın işine yarayan bir şeydi. Tabii Yunanistan'a karşı düşmanca bir tutum içerisinde olmadığımızı ekonomik krizdeyken gösterdik. Başka ülkeler gibi ekonomik krizi istismar etmedik. Başka ülkeler 'Ekonomik krizden kurtulmak için adalarınızı satın' gibi aşağılayıcı tekliflerde bulunurlarken, bizi turizm konusunda işbirlikleri geliştirdik. İzmir-Selanik arasında aynı şekilde. Kuşkusuz anlaşmazlıklarımız var, kuşkusuz Kardak krizinde olduğu gibi son derece yanlış, basiretsiz işler yapıyorlar. Ama büyük resme baktığınızda Türkiye ile Yunanistan arasındaki pozitif noktaların geliştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu vize serbestisi Yunanistan'ın aslında içinden geçmekte olduğu zor dönemde, iyi olmayan bir politika üretilmesidir. Yunanistan'ın da şunu net bir şekilde görmesi gerekir. Örneğin darbeci askerlerin verilmemesi ya da Kardak krizi gibi konular Yunanistan'ın Türkiye'nin dostluğunu yanlış anladığını gösteriyor. Ama gördüğün vize serbestisi gibi konularda Türkiye ekonomik krizde yardımcı olurken, bizzat içinde bulundukları Avrupa mekanizmaları aynı yardımı göstermedi. Yunanistan'ın bunu iyi okuması ve Türkiye'nin dostluğunun ne kadar kıymetli olduğunu anlaması gerekiyor."

EGEMENLİĞİN KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETE AİT OLMASI GEREKİYOR

Referandum konusunda da konuşan Bakan Çelik, Türkiye'nin kendi demokratik kapasitesine yakışır şekilde herkesin kendi kampanyasını yürüttüğünü belirterek, "Bizim açımızdan biz sandığa gitmeyi, siyasi kararlar oluştururken halkın iradesine başvurmayı çok önemseyen bir siyasi kadroyuz. Her zaman söylediğimiz şudur, devlet yönetiminde vatandaşların özne olması bizim siyaset anlayışımızın esasını oluşturur. Vatandaş karar vermelidir ve vatandaş yönetmelidir. Egemenliğin sadece millete ait olması yetmiyor, egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olması gerekiyor. Çünkü geçmişte de gördük ki egemenlik millete aittir şeklinde seçimler yapılsa çeşitli şekillerde siyasi iktidarlar seçim yoluyla oluşturulmaya çalışılsa bile birtakım vesayet odakları sistem içindeki fay kırıklarından hareket ederek sistem içindeki çeşitli vesayet ilişkilerini ortaya çıkararak ya da bugünün modern dünyasına, modern siyaset ilişkilerine hitap etmeyecek birtakım düzenlemelerden yola çıkarak Türkiye'deki siyaseti kilitlemeyi, küçültmeyi, siyaset alanını daraltmayı başarmışlardır. O nedenle Türkiye'nin aslında siyaset gündemi vatandaşın Türkiye'yi yönetme hakkı ve yetkisinin sürekli genişletilmesidir. Türkiye'deki siyasi reformlar vatandaşlarımızın Türkiye'yi yönetme hakkını ve Türkiye'yi yönetme yetkisini genişlettikçe bizim ekonomimiz büyümüştür, refahımız artmıştır, dış dünyadaki sözümüzün gücü artmıştır. Dolayısıyla vatandaşımızın ülkeyi yönetmede yetkisinin artması demek Türkiye'de demokrasinin büyümesi demektir. Bu aynı zamanda ekonominin, refahın büyümesi demektir. Türkiye'nin dış dünyadaki sesinin daha fazla çıkması demektir" dedi.

TÜRKİYE MİLLET HÜKÜMETİ SİSTEMİNE GEÇMİŞ OLACAK

Konuşmasına, "Sadece Cumhuriyet dönemi açısından değil, belki de daha uzun bir perspektifle baktığınızda karşı karşıya kaldığımız en büyük saldırılardan birisi 15 Temmuz'da Fetullahçı Terör Örgütünün yaptığı saldırıydı ve buna karşı yurdun her yanında kahramanca mücadele verildi" diye devam Bakan Çelik, şunları söyledi:

"Burada güzel İzmir'de de Kurtuluş Savaşına, Milli Mücadeleye yakışır bir mücadele gösterildi. İzmir milli iradeyi korumak, demokrasiyi korumak ve Fetullahçı terör örgütüne ve diğer tüm terör örgütlerine karşı topyekun bir dayanışma göstermek için her kesimden vatandaşlarımızın ortak bir ruhla buluştuğu davranış sergiledi. Bu da güzel İzmir'e, İzmir'in sosyolojisine, tarihine yakışan bir şeydi. İnşallah referandumda da Türkiye'nin önünü açacak anayasa değişikliklerini gerçekleştirecek bir tabloya milletimiz onay verecek. Bununla birlikte vatandaşın Türkiye'de meclis üzerinde hükümeti kurma şeklinde ifade edebileceğimiz meclis hükümeti sisteminden, doğrudan millet hükümeti sistemine geçmiş olacak. Artık iktidarlar meclis içinden çıkmayacak doğrudan vatandaş tarafından tayin edilecek, vatandaşın doğrudan iradesi ile kurulacak. Doğrudan vatandaşın iradesi ile oluşacak şimdiye kadar dolaylı iradesi ile hükümet gerçekleşiyordu. Bundan sonra vatandaşın doğrudan iradesi ile gerçekleşecek milat hükümeti sisteminin doğrudan hesap vereceği yer de doğrudan millet olacak. TBMM asli mecrasına oturacak artık biz sistem içinden kaynaklanan krizleri çözmekle yani negatif tutumları gidermeye çalışmakla değil Türkiye'nin pozitif ajandasını büyütmekle, Türkiye'nin refahını büyütmekle, vatandaşın yetkisinin onun verdiği yetkinin neticesi olarak da verdiği talimatların yerine getirilmesi hususundaki politikaları büyütmekle uğraşacağız. Demokrasiye sahip çıkan insanlara sevgi ve saygılarımı sunuyorum."

Görüntü Dökümü

-------------------------

-Bakan Ömer Çelik'in konuşması

-Genel ve detay görüntü

Haber: Timur TARLIĞ -Kamera: Mücahit BEKTAŞ / İZMİR,

=========================================================

İSLAM ALİMLERİ ŞANLIURFA'DA TOPLANDI (EK)

3)GÖRMEZ: BÜTÜN ACILAR, KÜRESEL KÖTÜLÜĞÜN PARÇASIDIR

Şanlıurfa'da başlayan Uluslararası İslam Bilgeleri Zirvesi'nde konuşan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, İslam'ın sadece barıştan bahsetmediğini, barışın ahlakını da ikame ettiğini söyledi. Görmez, şöyle dedi:

"Medeniyetimizin kalbi, Hz. İbrahim'in yadigarı Şanlıurfa, Mekke ve Kudüs'ten ayrılamaz çünkü bu coğrafyaları Hz. İbrahim birleştirmiştir. Hz. İbrahim, tevhidi ve vahdeti temsil eden başlı başına muvahhit bir ümmetti. İslam, sadece barıştan söz etmemiş, barışın ahlakını da ikame etmiştir. Medeniyetler kurmuş; selamın, barışın hukukunu yeryüzünde inşa etmiştir. Biz Müslümanların bir şiarı vardır; tanıdığımız ve tanımadığımız her insanı gördüğümüzde 'esselamu aleyküm' deriz, barışı ilan ederiz. Barış, ötekinin hukukuna, ötekiyle ilişkilerde ahlaka riayet etmektir. Barışın birinci adımı insanın kendisiyle, ikinci adımı ötekiyle, üçüncü adımı bütün varlıkla, kainatla barışık olmasıdır." Konuşmasında küresel kötülüğüne değinen Görmez, şöyle konuştu:

"Coğrafyamızda yaşadığımız bütün acılar, kainatı işgal eden küresel kötülüğün bir parçasıdır. Bize düşen yeryüzünü barış yurduna dönüştürmektir. Asıl olan kötülüğe rağmen barışta ısrar etmektir. Barış adaletin sebebi, adalet barışın neticesidir. Hürriyet olmadan adalet, adalet olmadan barış olmaz. Bu üç kavramı birbirinden ayıramayız. Barış, adalet, hürriyet İslam medeniyetinin en temel kavramlarındandır. Tıpkı ilim, hikmet, marifet, merhamet ve vahdet gibi. Yüce Rabbimiz, yeryüzünde barışı, adaleti ve gerçek özgürlüğü gerçekleştirmeyi bizlere nasip etsin."

CUMA NAMAZINI KILDIRDI

İslam Bilgeleri Zirvesi'nde ilk oturumun tamamlanmasının ardından Bakan İsmet Yılmaz, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ve protokol heyeti ile katılımcılar, cuma namazı için kentin simgesi olan Balıklıgöl platosunda yer alan Dergah Camisi'ne geçti. Hutbesinde birlik, beraberlik ve hoşgörü temalarına değinen Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, daha sonra Cuma namazını kıldırdı. Namazın ardından bir süre cemaatle tokalaşan Bakan Yılmaz ile Görmez, daha sonra İslam Bilgeleri Zirvesinin ikinci oturumuna katılmak için otele döndü.

Görüntü Dökümü

-------------------------

Dergah camisinde Cuma namazına katılanlar

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez hutbe okuması namaz kıldırması

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz camindeki cemaatle tokalaşması

Genel ve detay görüntüler

Haber: Ömer ŞULUL-Kamera: Ömer PINAR -ŞANLIURFA-DHA)

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 319 MB

================================================

4)HAKKARİ-VAN KARAYOLUNA İNEN ÇIĞLAR TEMİZLENDİ

HAKKARİ- Van Karayolu'nun 20'inci kilometresindeki 2'nci tünel civarına dün akşam saatlerine doğru çığ düştü. Yaklaşık bir saat kapalı kalan karayolu, bölgeye giden ekiplerin yaptıkları çalışma sonucu açıldı.

Havaların ısınmasıyla birlikte dağlarda çığ kütleleri düşmeye başladı. Dün akşam saatlerine doğru Hakkari-Van karayolu üzerinde bulunan 2'nci Tünel mevkisine çığ düştü. Tünel girişine düşen çığ nedeniyle karayolu trafiğe kapanırken, yolda ise uzun araç kuyrukları oluştu. Durumun haber verilmesiyle kısa sürede böygeye gelen Karayolları ve İl Özel İdaresi karla mücadele ekipleri, çığı temizleyerek karayolunu ulaşıma açtı.

Görüntü Dökümü

---------------------

VATANDAŞIN CEP TELEFON KAMERASINDAN

---------

-Çığın indiği bölge

-Bölgeyi anlatan vatandaş

-Kapanan yol ve yolda kalan araçlar

-Ekiplerin yol temizleme çalışması

-Çığlar arasında kalan iş makinelerinin çalışmaları

-Detaylar

SÜRE: 4 DK 53 SN

Behçet DALMAZ / HAKKARİ, -

===========================================================

5)BALIKESİR'DE TÜRK SAĞLIK-SEN'DEN 'HASTANE HEKİM EN'LERİ ANKETİNE TEPKİ

BALIKESİR Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği'nin 14 Mart Tıp Bayramı etkinlikleri kapsamında 'Hastane Hekim En'lerini seçmek amacıyla düzenlediği anket tepkilere neden oldu.

Genel Sekreterlik tarafından dağıtılan ankette sağlık çalışanlarından 'en yakışıklı', 'en güzel', 'en gezgin', 'en sanatçı', 'en bonkör', 'en komik', 'en takıntılı', 'en çılgın', 'en sesi güzel', 'en sportmen', 'en gurme' ve 'en şık' doktorları belirlemesi istendi. Çalışanların şaşkınlık ve tepkiyle karşıladığı ankete Cüneyt Arkın, Ferhat Göçer, Haydar Dümen, Erol Köse gibi yanıtlar verildiği öğrenildi. Tepkiler sonrası Genel Sekreterlik, iki, üç gün boyunca servislerde dolaştırılan anketi geri çekti. Türk Sağlık-Sen Balıkesir Şube Başkanı Musa Bilal bugün düzenlediği basın toplantısıyla ankete tepki gösterirken, anketi hazırlayanların başta Balıkesir Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreter Dr. Murat Yeşilbaş olmak üzere istifa etmesini istedi. "Bu anket Tıp Bayramı ruhuna aykırıdır" diyen Bilal, " Sağlık çalışanlarının ve ülkemizin bunca sorunu varken böyle bir anket düzenlenmesi ilimizde çalışan hekimleri derinden üzmüştür. Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreteri'nin de bir hekim olması hekimlerin üzüntüsünü daha da katmerleştirmiştir" dedi.

"EN GÜZELİ GELİN ADAYI MI OLACAK"

Başkan Bilal açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

"En yakışıklı doktoru seçip evlenme programlarına mı göndereceksiniz? Ayrıca kadın personele böyle bir başlıkla sormak etik midir? En güzelini gelin adayı mı yapacaksınız? Güzellik göreceli bir kavram değil midir? Erkek personele böyle bir soru sormakla neyi amaçladınız? Ayrıca güzellik herkese göre değişmez mi? En gezgin doktor? Seyyah mı belirliyorsun? Bolca TV 'lerde var. Çok gereksiz. Sanatçı doktoru hangi sanat dalında seçeceğiz. Edebiyat mı? Sinema mı? Resim mi? Fotoğrafçılık mı? Bu kategoride seçtiğiniz hekimi hangi amaçla çalıştıracaksınız? Bazı masrafları en bonkör seçilen mi ödeyecek? En komik doktora komedi programları mı hazırlatacaksınız? Bunca işin arasında komedi olmaz. En takıntılı hekim... Takıntılı hekim var ise Sayın Genel Sekreter takıntılı olan hekime hastanın tedavisi teslim edilir mi? Bu yolla mı psikolojik rahatsızlığı olanları tespit edeceksiniz? Bu hekimlere yapılan bir ayıp değil mi?"

"EN ÇILGIN BELLİ"

Anketteki en çılgın sorusuna da dikkat çeken Bilal sözlerini şöyle sürdürdü:

"En çılgın doktor. Çok geniş yelpazeden bakarsak neye göre çılgın? Çılgınlık toplumumuzda doğru bir davranış olarak bilinmemektedir. Bu ankette aslında kimlerin çılgın olduğu bellidir. En sesi güzel. Ses yarışmalarına Kamu Hastaneler Birliği'nden hekim mi göndereceksiniz? Kimin sesinin güzel olduğunu tüm personel hastanede nasıl bilecek? Hekimler bunca işinin arasında tek tek şarkı mı söylüyor? En sportmen hekimi olimpiyatlara mı göndereceksiniz? Koşuşturmadan spora vakit bulabildiklerini düşünüyor musunuz? Gurme doktor seçerek diyetisyenlerin işlerini de seçilen hekime mi yükleyeceksiniz? 14 Mart Tıp etkinliğinin ruhuna bu gurme ne gibi katkı sağlayacaktır? Çanakkale Savaşı'nda bir somun ekmek ve üzüm hoşafı ile günü geçiren tıbbiyeli öğrencilerin ruhunu derinden sarstığınız düşündünüz mü? Belirlediğiniz en şık hekimi defileye mi göndereceksiniz? Bu kategoride neyi amaçladınız? Bağlı olan hastanelerdeki enler daha sonra bir jüri huzuruna mı geleceklerdi? Jüri kimlerden oluşacaktı? Birinci olanlara ödül neydi? Bu toplantıya kimler katıldı ' Atatürk Devlet Hastanesi'nde yapılan toplantıda neler konuşuldu' Genel Sekreterlik'te bu kategorileri kimler belirledi? Genel Sekreter bunu neden onayladı? Kamuoyuna bunu açıklayın."

"TIP CİDDİYET GEREKTİRİR "

"Tüm bunlar gösteriyor ki magazin sizi hapsetmiş Tıp yöneticiliği ciddiyet gerektirir" diyen Bilal açıklamasının son bölümünde şu görüşlere yer verdi:

"Böyle bir anketin hazırlanması hepimizi utandırmıştır. Kimler bu anketi hazırlayıp hastanelere sevk ettiyse başta Genel Sekter olmak üzere tüm sorumlular gereğini yapmalıdırlar. Yapmazlar ise hekimlerle nasıl barışacaklarını kamuoyununa anlatsınlar. Sağlıkta bunca sorun var iken çözüm makamında olanların neyle meşgul oldukları ortadadır. Bu anketler personel arasında komedi konusu olmuş yüzlerce insan sendikamıza bu rezaleti anlatmışlardır.Elbette anket yapılır. Anketler bir sorunun tespiti ve çözümü için gereklidir. Doğru ve amaca yönelik yapılması, idarecilerin işlerini kolaylaştırır. Sorunların çözümüne odaklanmalarını sağlar. Oysaki sorunları çözmeye yönelik bir anket değildir. Bu anket ilimizde çalışan sağlık çalışanlarının tepkisiyle geri çekilmesi problemi çözmez. Sorumlular bu yaptıklarının mazur görülmeyeceğini bilmelidir. Kısaca istifalarını vermelidirler."

Coşkun YAMAN/ BALIKESİR, -

=======================================================

6)ISPARTA'DA KİTAP FUARI AÇILDI

ISPARTA Belediyesi tarafından düzenlenen Isparta 1'inci Kitap Fuarı açıldı.

Gökkubbe Fuar Merkezi'ndeki kitap fuarının açılışı Belediye Başkanı Yusuf Ziya Günaydın, Süleyman Demirel Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. İlker Hüseyin Çarıkçı, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Adem Korkmaz, Isparta Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Şükrü Başdeğirmen, MHP İl Başkanı İsa Yalçın, askeri personel, öğrenciler ve çok sayıda vatandaşın katılımıyla yapıldı.

Halk oyunları gösterisiyle başlayan açılışta, Isparta Belediyesi Mehteran Takımı gösteri sundu.

Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasından sonra konuşan Belediye Başkanı Yusuf Ziya Günaydın, kitap fuarını düzenliyor olmaktan dolayı büyük mutluluk içerisinde olduğunu kaydetti. Başkan Günaydın, "Antalya, Burdur, Afyonkarahisar üçgeninin ortasındayız. 100 bin öğrencisi olan bir üniversitemiz var. Böylesine önemli bir potansiyelde kitap fuarı olmalıydı. Burada ilkokul çağından üniversite çağına kadar herkes için kitap var. Bütün meselemiz okumak, öğrenmektir. İnşallah fuarın devamı gelecektir. Isparta'yı fuar merkezi haline getirmek istiyoruz" diye konuştu.

216 yayınevinin stant açtığı fuarda eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Engin Alan, Nihat Hatipoğlu, Mustafa Karataş, Ahmet Şafak, Hanefi Avcı, Saygı Öztürk, Harmana Tazeoğlu, Ayşe Kulin, Canan Tan, Kemal İnci ve Ergün Poyraz'ın da aralarında bulunduğu 100'ü aşkın yazar kitaplarını imzalayacak.

Fuar 12 Mart'a kadar açık kalacak.

Görüntü Dökümü

-------------

Açılış kurdele kesilmesi

Halk oyunları gösteri

Mehter gösterisi

Fuardan detay

Haber- Kamera: Mehmet ERÇAKIR/ISPARTA,

=============================================================

7)HAKKARİ'DE BAYILTAN KOŞU

HAKKARİ'de Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü tarafından 'Atletizmi geliştirme projesi ' kapsamında gerçekleştirilen kız-erkek kros yarışması düzenlendi. Yarışmaya katılan kız ve erkek sporculardan bazıları yorgunluktan baygınlık geçirdi.

Hakkari'ye 5 kilometre uzaklıktaki Otluca Köyü yolunda bin 500 ve 2 bin metrede yapılan kros yarışmasına çeşitli okullardan 75 öğrenci katıldı. Öğrenciler dereceye girmek için soğuk havaya rağmen kıyasıya mücadele etti. Gerçekleştirilen kros yarışmasına katılan sporcular zaman zaman zor anlar yaşarken, bazı sporcular ise varış noktasına varmadan yere yığılıp baygınlık geçirdi. Baygınlık geçiren sporculara, 112 Acil Sağlık ekipleri tarafından ilk müdahale yapılırken, yarışmada yorgun düşen bazı kız öğrenciler ise kendilerini kar kütleleri arasına attı. Bazı öğrencilerde soğuktan etkilenerek zor anlar yaşadığı görüldü.

DERECEYE GİRENLER

Yarışmada 14 ile 15 yaş arası kızlarda Senem Adıyaman birinci, Meltem Adıyaman ikinci, Dilek Erip üçüncü olurken, erkeklerde Semih Kazandıoğlu birinci, Nurullah Kaval ikinci, Suat Tatlı üçüncü oldu. 11-12 yaş arası erkeklerde Cabbar Berk birinci, Sedat Ediş ikinci, İsmail Ak üçüncü geldi. Kızlarda da, Dilah Adıyaman birinci, Nazlı Adıyaman ikinci ve Esra Ak da üçüncü geldi. dereceye girenler Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü tarafından madalya ile ödüllendirildi. Dereceye giren sporcular 7 Mart'ta yapılacak olan il birinciliği kros yarışmasına katılacakları belirtildi.

Görüntü Dökümü

-------------

-Yarışma için toplanan sporcular

-Hafif yağan yağmur yağışı altında bekleyen sporcular

-Sporcular ısınma hareketleri yaparken

-Yarışmaya katılan çocuklar araçla yarış yerine götürülmesi

-Yarışmadan genel ve dataylar

-Yarışan kız ve erkek sporcular

-Yarışmaya katılan bazı sporcuların tir tir titremeleri

-Yarışmacılardan bazıları baygınlık geçirmeleri

-Görevliler tarafından yerden kaldırılırken

-Baygınlık geçiren bazı sporcular kendilerini kar kütleleri arasına atarken

-Sporcular ambulansa alınıp müdahale edilirken

-Yarışmacılara ödüller verilmesi

BOYUT: 217 MB

SÜRE: 6 DK 48 SN

Behçet DALMAZ / HAKKARİ,

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Yunanistan Hakkari Mersin Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title