Haberler

Dha Yurt Bülteni - 13

Erdoğan: Keşke Cumhurbaşkanlığı sistemine 1990'lı yılların başında geçseydik (4)ERDOĞAN: "KANDİL 'HAYIR' DİYECEKSİNİZ DİYORBugün saat 16.45 sıralarında helikopter ile Malatya İnönü Stadyumu'na gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Belediye meydanında düzenlenen toplu açılış törenine katıldı.

Erdoğan: Keşke Cumhurbaşkanlığı sistemine 1990'lı yılların başında geçseydik (4)

ERDOĞAN: "KANDİL 'HAYIR' DİYECEKSİNİZ DİYOR

Bugün saat 16.45 sıralarında helikopter ile Malatya İnönü Stadyumu'na gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Belediye meydanında düzenlenen toplu açılış törenine katıldı. Erdoğan'ın konuşma yapacağı alanda sadece Türk bayrakları bulunurken, vatandaşlara "Tabii ki evet" yazılı şapkalar dağıtıldı. Erdoğan'ın konuşması sırasında vatandaşlar sık sık "İşte meydan, işte komutan" sloganları attı. Vatandaşların slogan atmasına karşılık Cumhurbaşkanı Erdoğan ise "Ben milletimle gurur duyuyorum"dedi.

248 ŞEHİDİMİZ VAR

Açılış töreninden önce toplanan kalabalığa hitap eden Erdoğan, "İdam isteriz" sloganı atılması üzerine, "Üç safhası var. Bir, önce 16 Nisan'da inşallah; iki, parlamentoda inşallah gelecek. Oradan da bir 'Evet' çıkaracağız. Ondan sonra bana geldiği zaman ben, bunu onaylarım. 248 şehidimizin bir defa hesabı var. O hesabı, hep beraber vereceğiz. Bundan hiç endişeniz olmasın"diye konuştu

YENİ GÜÇLÜ TÜRKİYE'Yİ İNŞA ETMENİN ÇABASI İÇİNDEYİZ

Daha önce vatandaşına hizmet etmek yerine onunla kavga eden, yasakçılıktan başka bir şey bilmeyen bir devlet olduğunu belirten Erdoğan, "Kızlarının başörtüsüyle uğraşan bir devlet vardı. Onları üniversitenin kapısından geri çeviren bir Türkiye vardı. İşte onlar şimdi 'Hayırcı' oldular. 'Hayır' diyorlar. Şimdi üniversitelerin kapısı açıldı mı? İmam hatipler açıldı mı? İmam hatiplere üniversitelerin yolu açıldı mı? İşte onlar da 'Evetçi'. Fark bu. Kandil'den talimat geliyor. Ne diyor Kandil? 'Hayır' diyeceksiniz, diyor. Onlar 'Hayır' diyor. Şimdi Kandil 'Hayır' diyor. Kandil'le beraber 'Hayır' diyenler, onlarla aynı değil mi? Kılavuzu karga olanın, bir şey demiyorum. Biz diyoruz ki Hakk, tecelli edecek. Vesayet odaklarının, millete ayar vermeye çalışanların, milletin sırtından para kazanmaya alışmış bir avuç elitin gönlünü hoş tutmaktan başka mahareti olmayan bir sistem vardı. Nereye elinizi atsanız, orada büyük bir yıkımla, sorunlar yumağıyla karşılaşıyordunuz. Biz böyle bir ülkeyi devraldık. 14 yıl boyunca hem inançla, cesaretle, hepsinden ötesi aşkla çalışarak, Türkiye'yi o karanlık günlerinden aydınlığa çıkardık. Hala birileri eski Türkiye'den bahsediyor. Onlar varsın, konuşadursun. Biz yeni, güçlü, büyük Türkiye'yi inşa etmenin çabası içindeyiz. Milletimizle bu yolda emin adımlar yürüyoruz"diye konuştu

YAPILMASI GEREKEN ÜLKENİN İHTİYAÇLARINA UYGUN BİR YÖNETİM SİSTEMİNİ GETİRMEKTİR

Ülke ve milletin yeni bir yol ayrımında olduğunu ifade eden Erdoğan,"Türkiye, cumhuriyet tarihi boyunca hep bir yönetim sistemi tartışması yaşamıştır. Tek parti dönemini bir kenara bırakıyorum. Çünkü orada milletin iradesi söz konusu değildir. O zaman CHP vardı. Siyasi partinin il başkanı CHP'nin, o zaman valiydi. Bunlar bir de demokrasiyi konuşuyor. Bunların demokrasiyle alakası yok. Asıl diktatör bunlar. Bunlar bizim cumhuriyet tarihimizi gölgelediler. Türkiye'nin siyasi ve ekonomik krizlerle, kavgayla, çekişmeyle dolu bir sistemle yoluna devam etme imkanı kalmamıştır. Türk ile Kürt'ün, Alevi ile Sünni'nin birlikte yaşadığı, ülkemizin tüm farklılıklarını bağrında toplayan şu Malatya, o karanlık günlere dönme ihtimalini bile düşünmek istemez. Hamido gibi bir yiğidi teröre kurban veren, Ahmet Kaya gibi bir değeri yurt dışına gitmek zorunda kalan bu şehir, bir daha aynı sıkıntıları yaşamamalıdır. Öyleyse yapılması gereken ülkenin ihtiyaçlarına uygun bir yönetim sistemini getirmektir. Biz diyoruz ki bu sistemin adı cumhurbaşkanlığı hükümet sistemidir. Adının ne olduğu da çok önemli değildir. Ülkemizin ihtiyacı ve milletimizin arzusu güçlü bir yürütme organı ile kendi işine odaklanmış yasama ve yargı organlarından oluşan bir Türkiye'dir. Malatya'nın evladı, merhum Turgut Özal'ın hayali de işte böyle bir Türkiye'ydi. Bunun için ülkenin yönetim sisteminin değişmesi gerektiğini hep söylerdi. Biz rahmetli Özal'ın hayalini gerçekleştirmek üzere yola çıktık"dedi.

Cumhurbaşkanlığı sistemi meselesinin basit bir tercihin veya şahsi bir ihtirasın ürünü olmadığını belirten Erdoğan, "Bunun arkasında yüzlerce yıllık birikim, çekilmiş acılar, yaşanmış tecrübeler vardır. Hiç uzağa gitmeye gerek yok. Türkiye'nin son çeyrek yüzyılı dahi bu ihtiyacı tüm açıklığıyla göstermeye yetecektir. Müslüman, aynı delikten iki defa delikten ısırılmaz; derler. Biz aynı delikten değil 2, 20 defa ısırıldık. Yine de bazıları gereken dersi çıkarmadı, çıkarmıyor. Anayasa değişikliğiyle bir daha istikrarsızlık, kriz, kavga deliğinden ısırılmamak için gereken adımı atıyoruz, tamamlıyoruz. Ayakları ısırdılar be. Burun kırdılar. Kafa, göz yardılar. Nerede oldu bu? 'Efendim parlamenter demokrasi'. İşte orada oldu. Dünyanın hiçbir yerinde her ikisi de gücünü milletten alan ve yürütme üzerinde geniş yetkilere sahip iki yönetici aynı anda olmaz. ya başbakan yetki sahibidir ya cumhurbaşkanı veya birisi vitrin süsüdür, öbürü icracıdır. Yetki hangisindeyse diğeri semboliktir. Türkiye'yi zaten geri götüren bu olmuştur. Hatta başkanlık sistemlerinin bir kısmında başbakan hiç yoktur. Diyeceksiniz ki 'Ülke 2,5 yıldır böyle yönetiliyor; ama hiçbir sorun çıkmadı'. Yok, işin aslına bakarken, biz Sayın Gül ile beraber de bu işi beraber yürüttük. Fakat o bizim insani vasıflarımızdı. Peki, bizden önce niçin anayasa kitapçığı başbakanın suratına fırlatıldı. Ondan sonra Sayın Başbakan merhum Ecevit, aşağıya inip koalisyon ortaklarıyla beraber o hiç beklenmeyen basın açıklamasını yaptı. Bu ülke bu hallere düşmeli miydi? Bunun sebebi sistemin kendisiydi. Şimdi cumhurbaşkanıyla başbakan olarak bizim aramızdaki diyalog sebebiyle bu sıkıntılar yaşanmadı, uyum oldu"dedi. Erdoğan konuşmasının ardından Belediye meydanında kurdela keserek yapımı tamamlanan eserlerin açılışını yaptı.

Görüntü Dökümü

-----------------------

Belediye meydanından görüntü

Toplanan kalabalık

Erdoğan'ın halkı selamlaması

Erdoğan'ın konuşması

Toplu açılış töreninden görüntüler

Genel ve detaylar

Haber - Kamera: Mehmet TÜRK-Mikail PELİT-Şahismail GEZİCİ-Ahmet ÜN/ELAZIĞ, -

======================================================

Traktörün altında kalan çift öldü

DENİZLİ'nin Tavas İlçesi'nde, devrilen traktörün altında kalan 62 yaşındaki Mehmet Ali Alata ile yanındaki eşi 50 yaşındaki Ayten Alata öldü.

Kaza, bugün saat 15.00 sıralarında, Kayapınar Mahallesi'nde meydana geldi. Mehmet Ali Alata, yanında bulunan eşi Ayten Alata ile birlikte kendisine ait 20 HL 701 plakalı traktörle arkadaşının evine doğru giderken hakimiyeti kaybetti. Rampa aşağı geriye doğru kayan traktör, yol kenarındaki toprak yığınına çarparak devrildi. Ters dönen traktörün altında kalan sürücü Mehmet Ali Alata ile eşi 2 çocuk annesi Ayten Alata kanlar içinde kaldı. Vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde, Alata çiftinin kaza yerinde öldüğü belirlendi. Kaza yerinde Cumhuriyet savcısı ve jandarma ekiplerinin inceleme yapmasının ardından ilk olarak Ayten Alata'nın cesedi traktörün altından çıkarıldı. Daha sonra kepçe yardımıyla kaldırılan traktörün altındaki Mehmet Ali Alata'nın cesedi cenaze aracına konuldu. Kazada ölen çiftinin cesetleri, otopsi için Tavas Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Jandarma, kazayla ilgili soruşturma başlattı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Olay yerinden görüntüler

Cesedin kaldırılması

Jandarma ve itfaiye ekiplerinden görüntü

Traktörün kaldırılması

Cesedin çıkarılması ve kaldırılması

Haber- Kamera: Ramazan ÇETİN/DENİZLİ,

======================================================

Çay ikram edilen işyerinde hırsızlık yaptı

ZONGULDAK'ın Ereğli İlçesi'nde müşteri gibi girip kendisine çay ikram edilen işyerinde raftaki saatleri çalarken güvenlik kamerasına yansıyan S.Ç., polis tarafından gözaltına alındı.

Müftü Mahallesi Yemeniciler Sokak'ta hediyelik eşya satan Cafer Gül'e ait işyerine giren S.Ç., saatlere bakmak istediğini söyledi. İşyerinde çalışan kasiyer kadının çay ikramını geri çevirmeyen S.Ç., kadın kendisine çay doldurmak için arkasını döndüğü sırada raftaki saatleri alarak cebine koydu. S.Ç., daha sonra hiçbir şey olmamış gibi oturup ikram edilen çayı içip işyerinden ayrıldı.

İşyeri sahibinin raflardaki saatlerin azaldığını fark ederek güvenlik kamera kayıtlarını incelemesiyle ortaya çıkan olay üzerine S.Ç., polis tarafından yakalandı. Gözaltına alınan S.Ç., çıkarıldığı nöbetçi mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

İşyeri sahibi Cafer Gül, güvenlik kamerasını incelediğinde hırsızlığı fark ettiğini söyleyerek, "Adam, görevli kendisine çay verirken raftaki saatleri çalıyor. Tekerleme laflar ile seni etkiliyor. Dalgınlığına gelince buradan yürütüyor. Benim bildiğim 400-500 liralık saat almış. 3-4 aydır saatlerimiz kayboluyordu. Adamı yakaladılar ama serbest bıraktılar sonra" dedi.

Görüntü Dökümü:

-------------------------

-Olay anı güvenlik kamerası görüntüleri

-Cafer Gül ile röportaj

Haber-Kamera: Sinan KABATEPE/EREĞLİ(ZONGULDAK),

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Türkiye Malatya Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title