Dha Yurt Bülteni - 12
ÖSO, EL BAB'IN YÜZDE 60'INDA KONTROLÜ SAĞLADITÜRK Silahlı Kuvvetleri'nin Fırat Kalkanı Harekatı ile desteklediği Özgür Suriye Ordusu güçleri, terör örgütü DEAŞ denetimindeki Suriye'nin El Bab kentinin yüzde 60'ında kontrolü ele geçirdi.
ÖSO, EL BAB'IN YÜZDE 60'INDA KONTROLÜ SAĞLADI
TÜRK Silahlı Kuvvetleri'nin Fırat Kalkanı Harekatı ile desteklediği Özgür Suriye Ordusu güçleri, terör örgütü DEAŞ denetimindeki Suriye'nin El Bab kentinin yüzde 60'ında kontrolü ele geçirdi.
Türk Silahlı Kuvvetleri, sınır güvenliğinin terör örgütlerinden temizlenerek güvenli hale getirilmesi için geçen 24 Ağustos'ta Fırat Kalkanı Harekatı'nı başlatarak, Gaziantep'in Karkamış İlçesi'nin karşısındaki DEAŞ terör örgütü kontrolündeki Cerablus'a sınır ötesi harekat başlattı. Aynı gün Cerablus'ta kontrolü ele geçiren TSK tarafından desteklenen ÖSO güçleri, ilerleyişini sürdürerek kısa süre içerisinde Kilis'in Elbeyli İlçesi karşısında bulunan Suriye'nin Rai bölgesine ulaştı. DEAŞ'lı teröristlerle çatışarak ve kurtarılan bölgelerde mayın ve el yapımı patlayıcıları temizleyerek ilerleyen Türk Silahlı Kuvvetleri askerleri ile ÖSO güçleri, geçen yıl 9 Aralık'ta, Rakka'nın ardından terör örgütü DEAŞ'ın ikinci merkezi kabul edilen El Bab kentine yönelik harekat başlattı.
Çok fazla tuzaklanmış patlayıcı ve sık sık bomba yüklü araçlarla yapılan saldırılar nedeniyle temkinli hareket ederek ilerleyen TSK destekli ÖSO güçleri, son bir aylık süreçte El Bab kentinin doğusundaki Bzaghah ve Kabbasin ile batısındaki Akil Tepesi ile hastane bölgesinde kontrolü sağlayarak dış mahallelerine ulaştı. Son bir haftadır yoğunlaşan çatışmaların ve saldırıların ardından ilerleyişini sürdüren Türk askerlerinin desteklediği ÖSO unsurları, bugün yüzde 60'ında kontrolünü sağladığı El Bab'ın merkezine de girdi.
TAMAMEN TEMİZLENMESİ AN MESELESİ
Özgür Suriye Ordusu'nun ana çatısını oluşturan Türkmenlerden kurulu Sultan Murat Tümeni komutanları, El Bab'ın tamamen DEAŞ'lı teröristlerden temizlenmesinin an meselesi olduğunu söyledi. El Bab'ın yaklaşık 3 yıldır terör örgütü DEAŞ kontrolünde olduğunu belirten ÖSO güçleri, buranın denetiminin muhaliflere geçmesinin önemli olduğunu ifade etti.
El Bab kentinin DEAŞ'tan temizlenmesi ile Azez-Cerablus hattının terör unsurlarından arındırılacağını kaydeden ÖSO güçleri, çok fazla tuzaklanmış patlayıcı, canlı bomba ve bomba yüklü araçlar ile yapılan saldırılar ve tünellerle kaçış yollarının kullanılması nedeniyle temkinli hareket ettiklerini, kentin tamamen denetimini sağlamalarının ise kısa sürede gerçekleşeceğini vurguladı.
172 GÜNDE 2705 DEAŞLI TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ
172'nci gününe giren Fırat Kalkanı Harekatı'nda Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından desteklenen ÖSO güçleri 229 meskun mahal ve 1910 kilometre karelik alanda kontrolü ele geçirdi.
Bugüne kadar 64 Türk askerinin şehit düştüğü harekatta, Türk savaş uçakları 1972 hedefe yönelik hava harekatı düzenledi. Karadan ve havadan ateş altına alınan DEAŞ terör örgütünün çok sayıda barınma alanı, karargah, mühimmat ve toplanma alanı ile silahlı ve bombalı araçları imha edildi. Harekatta bugüne kadar 2 bin 228'i ölü olmak üzere 2 bin 705 DEAŞ'lı teröristte etkisiz hale getirildi. Yine harekatın başladığı günden bu yana 3 bin 750 el yapımı patlayıcı ile 66 mayın da imha edildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------------------------
CEP TELEFONU
Yaşanan çatışmalar
Bir aracın üzerinden ateş edilmesi
El Bab merkezine ilerleyen ÖSO askerleri
ÖSO askerlerinin ellerindeki silahlar
Bir askerin elindeki roket atar
Arapça konuşmalar
Yaşanan silahlı çatışma
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Hasan KIRMIZITAŞ/GAZİANTEP, -
=============================================
Meral Akşener'in Çanakkale'deki toplantısı öncesi salon krizi (2)
MEGAFONLA KONUŞTU
Meral Akşener, 'Hayır' kampanyası kapsamında Kolin Otel'de gerçekleştirdiği toplantıyı otel görevlilerinin sözleşmeyi iptal ettiklerini belirtip, salonun elektriklerini kesmesi üzerine karanlık bir ortamda başladı. Çanakkale Çalışkan Tüm Sanayicileri ve İşadamları Derneği organizasyonunda düzenlenen toplantı öncesinde otel yetkililerinin salondaki sandalyeleri toplamak istemeleri üzerine, toplantıya gelenler arasında kısa süreli arbede yaşandı. Toplantı, şehitler için saygı duruşu ve İstiklal Marşı okunmasıyla başladı. Akşener, elektrik bulunmayan salonda ses düzeneğini kullanamadığı için megafonla konuşmasını yaptı.
SIKLIKLA SAĞ ELİNDEKİ TÜRK BAYRAKLI KINAYI GÖSTERDİ
Akşener, konuşmasında sık sık sağ eline yaktığı Türk bayrağı şeklinde kınayı salondakilere gösterdi. Akşener, konuşmasını salondan canlı yayın yapan televizyonların otel dışındaki canlı yayın aracından içeriye çektikleri kablolara bağlı spot lambalar eşliğinde yaptı. 29 dakika boyunca karanlıkta konuşan Akşener, bu dakika salonun ışıklarının yanması üzerine "Bu da sizin iradeniz, bakın ne size tek bir şey söyleyeyim. Bugün anladık ki, ticaret siyasileşmiş, burada çalışan iki kişiyi suçlu duruma düşürerek? Biz böyle insanlar değiliz. Dolayısıyla ekmeğin aslanın midesinde olduğu bir dönemde ekmek parası için kötü kişi olmaya mecbur bırakılan o kardeşlerimizin de inanıyorum ki, vicdanı sızladı ve sandıkta 'Hayır diyecekler' dedi.
"FAKİR KADINDAN NE KADAR KORKUYORLARMIŞ"
Akşener, konuşmasının kalan bölümünü elektriklerin geldiği salonda yaptı. Toplam 38 dakika konuştu. Akşener'in konuşması zaman zaman 'Başbakan Meral" ve "Ülkücü hareket Engellenemez" sloganlarıyla kesildi. Meral Akşener konuşmasında şunları söyledi:
"Sizlerle konuşmaya, sizlerle hemhal olmaya (bütünleşmek) gelmiştik. Gördüğünüz gibi böyle bir durumla karı karşıyayız. Karşısına apar topar geldim. Ne kadar korkuyorlarmış bizden, sıfatı olmayan, partisi olmayan, partisinden atılmış bir fakir kadından ne kadar korkuyorlarmış. Buradan seslenmek isterim, ben kadın halimle korkmuyorum. Siz erkek halinizle korkmaya utanmıyor musunuz? Bugün burada bir karışı şehit kanıyla sulanmış bu topraklarda Sayın Cumhurbaşkanı tarafından imzalanan, 16 Nisan'da referanduma gidecek olan anayasa değişikliğiyle ilgili görüşlerimizi sizlerle paylaşmak ve 'Hayır' kampanyasını buradan bu topraklardan bu çılgın Türklerin arasından başlatmak için geldik. Çanakkale'ye gelirken, bir Türk kadını olarak kınamı yaktım geldim. Kınayı bilirsiniz önce kurbana yakılır, Allah'a kurban. Sonra gelinlere yakılır, ailesine kurban, sonra o gelinlerin doğurduğu erkek çocuklarına yakılır, vatanına kurban. 'Evet' biz de yaktık kınamızı. Geldik aranıza. Vatanımıza kurban olmak için geldik. Bu vatanın her karışı için, her bir kişi için her bir bu aziz milletin mensubu için gerekirse ölmeye geldik" dedi.
CUMHURBAŞKANINA SESLENDİ
Konuşmasının temasının milli iradenin önemi olduğunu belirten Akşener, "Milli İrade 16 Nisan'da tecelli edecek. 16 Nisan'da Milli İradenin tecelli etmesi için aziz milletim sandığa gidecek. Tercihte bulunacak. Ama tarih tekerrür ediyor. Sayın Cumhurbaşkanı unuttunuz mu? Sizi şehirlere almazlardı. Sayın Cumhurbaşkanı unuttunuz mu? Bu tür toplantılarınıza izin vermezlerdi. Sayın Cumhurbaşkanı unuttunuz mu? Şiir okuduğunuz için hapse konulmuştunuz. Ama güçlüler sizin için muhtar bile olamaz derken, bu millet, çılgın Türkler sizi önce Başbakan, sonra Cumhurbaşkanı yaptı. Aynı şeyleri bize uyguluyorsunuz. Tarih tekerrürden ibaretmiş. Tarih bizim için tekerrür ediyor. Evet, karanlık salonlarda konuşturabilirsiniz. Ama bizim yüreğimizdeki ışık, sevgi, aşk bu karanlık salonları tıka basa dolduran çok değerli kız kardeşlerim, erkek kardeşlerim, evlatlarımızın ışığıyla karanlıklar aydınlanır, aydınlanacaktır. Biz isterdik ki, Evet diyen kardeşlerimizin hakkına hukukuna nasıl saygı duyuyorsak, 'evet' diyecek kardeşlerimizin oy verdikleri, o ortaya koydukları irade bizim için nasıl kutsalsa bu anayasa değişikliğinin Türkiye'yi bölünmeye, tek adamlığa, hukuksuzluğa, ekonomik olarak yere çakılmaya, herkesi birbiri karşısına dikip, kardeşlik hukukunu ortadan kaldırmaya, Türkiye'nin geleceğini karartmaya ve Türkiye'yi diktatörlüğe götüreceğine biz inanıyoruz. Bu görüşlerimizi de milli iradeye, milletimize anlatmak gibi bir hakkımız, hukukumuz var. biz bunu anlatacağız. Siz de 'Evet'i anlatacaksınız. Milli irade tecelli edecek. Milletimiz bir karar verecek. ve o kararın sonucuna hepimiz saygılı olacağız. Olağanüstü halde toplantı yapıyoruz. Her şeyin yasak olduğu bir dönemde toplantı yapıyoruz. Ticaretin siyasetleştiği, müşteri velinimettirden siyaset velinimetimiz dire geçen dönemde görüşlerimiz edep, ahlak, haya sınırları içerisinde demokratik haklarımızı kullanarak anlatma isteğimizin karşılaştığı durum budur. Ama bu bizi yıldırır mı? Korkutur mu? Hayır. ve Allah'ın izniyle 16 Nisan'da, '80 Milyon kere Hayır'. Şu salonda sizin ortaya koyduğunuz irade gösteriyor ki, hangi olumsuz şartta olursa olsun. Varsın salonları karatsınlar, varsın televizyonlarda karartma uygulasınlar. Varsın bir Başbakan çıksın, 'hayır' diyenler teröristtir desin. Buradan bizi geri çeviremeyecektir. Görüşlerimizi anlatama yollarını tıkayamayacaklardır. Varsayalım salon karanlık, yıldırabilir misiniz? Çıkarız kardeşlerimle birlikte ev ev, dükkan dükkan gezeriz. Dükkanları da mı kapatırsınız. Evlerin zillerini de mi kesersiniz" diye konuştu.
MHP'Lİ BAŞKAN'DAN SALONU DOLDURANLARA AÇIKLAMA
Gökçeada Belediye Başkanı MHP'li Ünal Çetin ise Meral Akşener'in salona gelmesine sayılı dakikalar kala salonu dolduran ve karanlıkta bekleyenlere sahneye çıkarak bir açıklama yaptı. Başkan Ünal, "Günler öncesinden bu programla alakalı olarak, ilgili kurulan komitemiz eşliğinde müracaatlar yapılmış ve gerekli izinler alınmıştır. Fakat dün (cuma) gece itibariyle bu toplantının burada tertip edilmemesiyle alakalı, sorunlar yaşanmaktadır" dedi.
Etkinliği düzenleyen Çanakkale Çalışkan Tüm Sanayicileri ve İşadamları Derneği'nin Başkanı Rıdvan Uz, otel yönetimin canlı yayın yapılacağından haberdar olmadığı gerekçesiyle salonu kullandırmak istemediğini söyledi. Bunun üzerine canlı yayın yapılmasından vazgeçtiklerini ilettiklerini belirten Uz, bu kez de güvenlik gerekçesiyle salonun tahsis edilmek istenmediğini belirtti. Emniyetle görüştüklerini belirten Uz, okul yönetimine güvenlik sorunun bulunmadığı ifade etmelerine rağmen salonun kulalnımına izin vermemek için ışıkları yine açmadığını dile getirdi,
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-Salondan genel ve detay görüntüler
-MHP'lilerin otel yetkilileri ile görüşmeye gitmesinden görüntü
-Karanlık salondan görüntüler
-Sloganlardan görüntüler
-Meral Akşener'in salona gelmesinden görüntüler
Haber-Kamera: Burak GEZEN-Mustafa SUİÇMEZ / ÇANAKKALE,
=============================================
KARDAK'TA BEKLEYİŞ SÜRÜYOR
MUĞLA'nın Bodrum İlçesi Gümüşlük Mahallesi'ne 3.8 mil uzaklıktaki Kardak kayalıkları yakınlarında, Türk sahil güvenlik ekiplerinin nöbeti sürüyor. Bölgedeki sis nedeniyle herhangi bir hareketlilik yaşanmadı.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ve kuvvet komutanlarının geçen 29 Ocak'ta ziyaret ettiği Kardak kayalıkları çevresinde, Türk Sahil Güvenlik botları nöbeti sürdürüyor. Sabah nöbet değişimi yapan Türk Sahil Güvenlik botları, Kardak bölgesinden yaklaşık 1 mil açıkta bekliyor. Sabah Yunan sahil güvenlik botu, sis nedeniyle Kardak çevresinde görülmedi. Öğle saatlerinden sisin etkisi artınca Kardak kayalıkları da gözden kayboldu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
------------------------------
-Kardak kayalıklarından genel detay görüntüler
Haber: Nilüfer DEMİR, Kamera: Hülya ELTEŞ / BODRUM(Muğla), DHA)
=============================================
TÜROFED BAŞKANI AYIK: 1 MİLYON BANDININ ÜZERİNDE RAKAMLARI GÖRÜRÜZ
TÜRKİYE Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Osman Ayık, Türkiye ve Ukrayna arasındaki kimlikle seyahat mutabakatına ilişkin, "Muhtemelen bu pazarda da 1 milyon bandının üzerinde rakamları çok rahat şekilde görmeye başlarız" dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun Türkiye ile Ukrayna arasında vizesiz seyahat için mutabakata varıldığına yönelik açıklamasını değerlendiren TÜROFED Başkanı Osman Ayık, "Ukrayna pazarı zaten bizim çok hareketli olan pazarlarımızdan bir tanesi. 2016 yılı genel anlamda bakıldığında bizim için zor bir yıldı ama sevindiğimiz bir iki pazar vardı bunlardan bir tanesi de Ukrayna pazarıydı. Yaklaşık yüzde 50 civarında ciddi bir artış yakaladık Ukrayna pazarında. Bu son vize rejiminin uygulanmasıyla kimlikle giriş imkanı da yaratıldığı takdirde sanıyoruz bu sene onun üzerine bir katkı daha yapılabilir. Muhtemelen bu pazarda da 1 milyon bandının üzerinde de rakamları çok rahat şekilde görmeye başlarız diye düşünüyorum" dedi.
Ukrayna'da 40 milyonun üzerinde insan yaşadığını ve büyük bir coğrafyaya sahip olduğunu aktaran Osman Ayık, "Ülkemizle de çok önemli ilişkileri var. Ukrayna vatandaşları da ülkemizi çok seviyorlar, özellikle bizim sahil bölgelerimizi. Dolayısıyla bu uygulamanın hemen akabinde ciddi bir talebin Ukrayna pazarında gerçekleşmesini bekliyoruz. Zaten o coğrafyada Bağımsız Devletler Topluluğu'nun tamamında 2017 yılında önemli rakamların gerçekleşmesini bekliyoruz. Burada da tabi Rusya Federasyonu'ndan sonra Ukrayna pazarı bizim ikinci büyük pazar, Bağımsız Devletler Topluluğu içinde. Bunun için de böyle bir hamlenin yapılmasını çok yerinde ve olumlu buluyoruz" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------------------------
RÖP: Osman Ayık
HABER- KAMERA: Levent YENİGÜN/KEMER (Antalya),
=============================================
MİDE KÜÇÜLTME AMELİYATI SONRASI ÖLDÜ, YAKINLARI DOKTORU SUÇLADI
SAMSUN'da 20 gün önce özel bir hastanede mide küçültme ameliyatı olduktan sonra fenalaşarak yoğun bakımda tedavi altında alınan 29 yaşındaki Hatice Durak Aydın, bugün hayatını kaybetti. 34 yaşındaki Veysel Aydın, eşinin ölümünde hastanenin ihmali olduğunu ileri sürerek, bu nedenle yasal yollara başvuracağını söyledi. Ameliyatı gerçekleştiren Doç.Dr. Recep Aktimur ise ameliyatla ilgili bir sorun olmadığını söyledi.
Samsun'un Atakum İlçesi Yeni Mahallede oturan evli ve 1 çocuk annesi, özel bir şirkette çalışan Hatice Durak Aydın, 20 gün önce özel bir hastanede mide küçültme ameliyatı oldu. İddiaya göre ameliyatın ardından fenalaşan ve kalbi duran Aydın'a yaklaşık 1.5 saat kalp masajı yapıldıktan sonra tekrar hayata döndürüldü. Ardından da hastanenin Yoğun Bakım Ünitesi'nde tevavi altına alındı. Ancak yapılan tüm müdahaleye rağmen kurtarılamayarak bugün hayatını kaybetti.
Eşinin ölümünden doktoru sorumlu tutan Veysel Aydın, "Eşim 20 gün önce hastanede Doç.Dr. Recep Aktimur tarafından mide küçültme ameliyatı oldu. Ameliyatın ardından doktor, operasyonun başarılı geçtiğini söyledi. Daha sonra servise alındı. Eşim yarım saat sonra kendine geldi ve sırtının ağrıdığını söyledi. Bunun üzerine doktoru çağırdık. Durumu izah ettik ve bize 'dayanmalısınız bu acı 1-2 saate geçer' dedi. Eşim hasta koltuğuna oturup oturamayacağını sorduğunda 'oturabilir' dedi. Eşim koltuğa oturduktan 5 dakika sonra fenalaştı ve kalbi durdu. Yaklaşık 1 saat kalp masajı yapıp kalbi tekrar çalıştırıp yoğun bakıma aldılar" dedi.
Eşinin hiçbir hastalığının bulunmadığını belirten Aydın, "Yoğun bakımda tetikleri yapıldı. Bize bilincinin açık olduğunu, duyduğunu ancak solunum cihazına bağlı olduğu için konuşamadığını söyleyip 2-3 gün içinde sarvise alacaklarını söylediler. Salı günü enfeksiyon nedeniyle durumunun ağırlaştığını söylediler ve eşim bugün vefat etti. Eşimin ihmal sonucu öldü. Ameliyattan çıkan hastayı hemen servise aldılar. Yasal haklarımızı arayacağız" dedi.
Ölen Hatice Durak Aydın'ın dayısı Selahattin Kavas ise, "Yeğenim sapasağlam, yürüyerek, kendi ayağıyla hastaneye ameliyata geldi. Yasal haklarımızı arayacağız" diye konuştu. İddialarla ilgili olarark Doç. Dr. Recep Aktimur, şunları söyledi:
"Hastaya 20 gün önce obezite cerrahisi yaptık. Sorunsuz ve kısa süren bir ameliyat oldu. Ameliyattan 2-3 saat sonra hasta servisteyken kalbi durdu. Normalde 45 dakika sürmesi gereken kalp masajını ısrarla 1.5 saat yaptık ve hastayı hayata döndürdükten sonra yoğun bakıma aldık. Hayati fonksiyonları bir bir yerine geldi. Solunum cihazına bağlı bir şekilde devam ettik. Kapalı yöntemle karın içine girip değerlendirme yaptık. Ameliyat alanında bir sorun görmedik. Ameliyat videosunu hasta yakınlarına da verdik. Ameliyattan sonraki 3'üncü gün ciddi bir akciğer ödemi olduğunu gördük ve yaptığımız değerlendirmede cerrahi bir problem olmadığına kanaat getirdik. Akciğer tedavisi için hastayı dahiliye bölümüne gönderdik. O günden itibaren sürekli takip edildi. Dünden itibaren de durumu kötüleşti. Ameliyatla ilgili bir sorun yok."
Hatice Durak Aydın'ın cenazesi ailesi tarafından hastaneden alınarak toprağa verilmek üzere Ankara'ya götürüldü.
Görüntü Dökümü
------------------------
-Ölen kadının aile fotoğrafı
-Veysel Aydın ile röpörtaj
-Selahattin kavas ile röpörtaj
-Doc. Dr. Recep Aktimur ile röpörtaj
-Hastanenin dışından detay
-Diğer detaylar
Haber-kamera: Hakan ÇELİKBAŞ / SAMSUN,
==================================================
PARMAKTA SIKIŞAN YÜZÜK SPİRALLE ÇIKARILDI
ŞANLIURFA'da 15 yaşındaki Mustafa Çelik'in parmağında sıkışan yüzük, acil serviste itfaiye tarafından spiralle kesilerek çıkarıldı.
Olay, öğle saatlerinde Bamyasuyu Mahallesi'nde meydana geldi. Mustafa Çelik, sağ el orta parmağına taktığı metal yüzüğü çıkaramayınca, ailesi tarafından Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürüldü. Acil serviste de yüzük çıkarılamayınca itfaiyeden yardım istendi. Acil servise gelen itfaiye ekibi, Çelik'in parmağındaki yüzüğü spiral makinesiyle keserek çıkardı. Parmağında morluk oluşan Çelik, itfaiye ekibine teşekkür etti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------------------------
Mustafa Çelik'in parmağına sıkışan yüzük
İtfaiye ekipleri tarafında elinden yüzüğü çıkarması
Genel ve detay görüntüler
Haber: Ömer ŞULUL-Kamera: ŞANLIURFA-DHA)
======================================================