Haberler

Dha Yurt Bülteni - 11

Erdoğan: Kılıçdaroğlu'nun kendisi Alevi, siyasi partinin başında, neyi eksik?CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, Samsun'a gelirken İstanbul'da 'evet' ve 'hayır' çadırına uğradığını belirterek, hayır çadırında bulunanlarla arasında geçen diyalogu anlattı.

Erdoğan: Kılıçdaroğlu'nun kendisi Alevi, siyasi partinin başında, neyi eksik?

CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, Samsun'a gelirken İstanbul'da 'evet' ve 'hayır' çadırına uğradığını belirterek, hayır çadırında bulunanlarla arasında geçen diyalogu anlattı. "Oya bakış mezhepçilik. Hemen arkadan geldi siz 'Alevi ile Sünni'yi ayırıyorsunuz' Biz böyle bir ayrım yapmadık. Böyle bir ayrım varsa sayın Kılıçdaroğlu'nun kendisi alevi. Siyasi partinin başında. Neyi eksik?" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan anayasa değişikli referandum kampanyası için bugün Samsun'a geldi. Çarşamba Havalimanı'nda protokol tarafından karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, otobüsle toplu açılış töreni ve mitingin yapıldığı Samsun Cumhuriyet Meydanı'na geldi.

Yol boyunca vatandaşların sevgi gösterisi ile karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaklaşık 30 bin kişinin yer aldığı Cumhuriyet Meydanı'nda yaptığı konuşmasına 15 Temmuz darbe girişiminde şehit olan Samsunlu Sevgi Yeşilyurt'u rahmetle anarak başladı. Samsun'un 15 Temmuz darbe girişiminde bir şehidi olduğunu söyleyen Erdoğan, şunları söyledi:

"İki çocuğunu tek başına çalışarak büyüten yüreği ülkesi için çarpan Sevgi Yeşilyurt kardeşimiz, FETÖ'cü hainler tarafından vurularak şehit edildi. Bu ülkede Nene Hatun'ların eksik olmayacağını gösteren Sevgi kardeşimizin kahramanı nesilden nesile aktarılacaktır. Şehitler tepesini boş bırakmayan, erkeğiyle kadınıyla askeriyle polisiyle tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Eğer bir gün bile şehitlerimizi unutursak kalbimiz dursun. Bu milleti ölümüne sevdik, bu sevginin önünde hapishane demirleri bile duramadı. Bu sevdanın önünde nice tuzaklar, arkadan hançerlemeler duramadı. Tankıyla topuyla darbeciler vazgeçiremedi. Hani Avrupa'daki pankartlara resmimizi koyup başımıza silah dayıyorlar ya. Sanıyorlar ki bizi böyle korkutacaklar."

Konuşmasında şehitlerle ilgili ayeti okuyan Erdoğan, "Rabbim ne buyuruyor; 'Allah yolunda öldürülenlere ölü demeyiniz. Onlar diridirler ancak siz göremezsiniz.' Bunların kıytırık pankartı mı bizi yolumuzdan döndürecek? Yaptığınız terbiyesizlik sizin sicilinizde kara bir leke olarak kalır" diye konuştu.

Bu gösterinin İsviçre polisinin, hükümetinin gözünde olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Alp dağlarının tepelerinde değil, İsviçre Parlamentosu'nun önünde oldu. Geçin bunları, geçin. Siz kimi aldatıyorsunuz? Eğer samimiyetinizi ispat etmek istiyorsanız, ülkenizdeki teröristleri derdest edip kapının önüne koyarsınız. Teröristler caddelerinizde geziyor. Alman polisinin arabasında PKK'lı terörist gösteri yapıyor. Elinde PKK elebaşının posteri var. Bunların hepsi bizim elimizde var. Buradan bütün vatandaşlarıma sesleniyorum. 16 Nisan'da neye evet neye hayır dediğinizi çok iyi bilmenizi istiyorum" dedi.

Erdoğan, yurt dışındaki vatandaşların dün itibariyle oy vermeye başladığını hatırlattı.

'HAYIR' ÇADIRINI ZİYARETİNİ ANLATTI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Samsun'a gelmeden önce İstanbul Sarıyer'de referandum için açılan 'evet' çadırını ziyaret ettikten sonra karşısındaki 'hayır' çadırını da ziyaret ettiğini söyledi. Erdoğan, 'hayır' çadırında bulananlarla arasında geçen konuşmayı anlatırken şunları söyledi:

"Önce açın 18 maddeyi okuyun. Samsun'a gelirken İstanbul'da evet çadırına uğradım. Yanında da hayır çadırı da vardı. Oradakilerle görüştüm. Hayır çadırındakilere 'niçin hayır diyorsunuz, bana bunu söyler misiniz?' dedim. Dediler ki 'Biz çağdaş bir Türkiye istiyoruz' dediler. 'Şuanda çağdaş bir Türkiye yok mu? Neyiniz eksik' dedim. Yollarımız, köprülerimiz, hızlı tren, okullar yok mu? 14 sene önce bunlar var mıydı? Ama şimdi bunlar var. Maalesef tabii bakıyorsunuz söylediği lafa bakıyorum, 'Siz Yavuz Sultan Selim Köprüsü'ne neden Yavuz Sultan Selim adını koydunuz.' Dedim ki, çok ayıp. Yavuz Sultan Selim Han'ın padişah olduğu zamanda Osmanlı'nın toprağı 18 milyon kilometre kare. Böyle bir Devlet-i Aliyye-i Osmaniyye'nin başında olan Sultan'ın adını böyle bir köprüye koymaktan daha önemli ne olabilir? Ama olaya bakış mezhepçilik. Hemen arkadan geldi 'Siz Alevi ile Sünni'yi ayırıyorsunuz.' Biz böyle bir ayırım yapmadık. Böyle bir ayırım varsa sayın Kılıçdaroğlu'nun kendisi Alevi. Siyasi partinin başında. Neyi eksik? Ben Dersim katliamını lanetledim ama o lanetleyemedi. Niye? Lanetlediği zaman bir yerlere dokunacak."

KILIÇOĞLU'NUN SÖZLERİNİ DİNLETTİ

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bir radyo konuşmasında "Cumhurbaşkanı ve Başbakanın ayrı partilerden olursa çatışma çıkar" sözünü meydanda bulunanlara dinleten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şimdi ben bu hayırcılarına diyorum ki kavga etmesinler diye biz bunu birleştirdik. Ama dersini çalışmadı, okumadı bu maddeleri. Sadece Cumhurbaşkanı var. Bir tane, iki tane bilemedin üç tane yardımcısı var ve kabine" dedi.

Siyasetin dürüstlük zemininde yürüdüğünü belirten Erdoğan, "Eğer olmazsanız duvara çarparsınız. Anayasa değişikliğinin özü cumhurbaşkanlığın ve başbakanlığın birleştirilmesinden ibaret olduğunu göreceksiniz. Bunu bu kavgalar olmasın diye olacak. Derdimiz başka. Daha büyük yatırımlar, eğitimde, sağlıkta, turizmde, gıda, tarımda daha büyük yatırımlara adım atmamız lazım. Çünkü bizim hedefimiz başka. Biz istiyoruz Türkiye muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkaralım. Çıkarır mıyız" diye konuştu.

Görüntü Dökümü :

------------------------

Havalimanından detay

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan detay

Cumhuriyet Meydanı'ndan detay

Vatandaşlardan detay

Haber-Kamera : Hakan ÇELİKBAŞ- Yaprak KOÇER- Hakan AKGÜN/SAMSUN, -

==================================================

Başbakan Yıldırım, şehit Halisdemir'in mezarını ziyaret etti

BAŞBAKAN Binali Yıldırım, Niğde'de şehit Ömer Halisdemir'in mezarını ziyaret edip dua etti.

Başbakan Binali Yıldırım, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda darbeci Tuğgeneral Semih Terzi'yi öldüren şehit Astsubay Başçavuş Ömer Halisdemir'in mezarını ziyaret için Niğde'nin Bor İlçesi'ne bağlı Çukurkuyu Beldesi'ne geldi. Çevrede geniş güvenlik alınırken Başbakan Yıldırım, Çukurkuyu Mezarlığı'nda bulunan şehit Astsubay Başçavuş Ömer Halisdemir'in mezarına geçip, dua etti. Şehit Astsubay Başçavuş Ömer Halisdemir'in babası Hasan Hüseyin Halisdemir ile diğer yakınlarının da eşlik ettiği Başbakan Yıldırım, aileye başsağlığı dileğinde bulundu.

Gazetecilerin alınmadığı mezarlıktan ayrılan Başbakan Yıldırım, daha sonra Niğde kent merkezindeki Ömer Halisdemir Meydanı'ndaki mitingde konuştu.

Görüntü Dökümü

------------------------

Başbakan Yıldırım'ın Halisdemir'in mezarına çiçek bırakması ve dua etmesi

Haber: Ali KADI- Adnan ÇELEBİ/NİĞDE, -

==================================================

Başbakan Yıldırım, şehit Halisdemir'in mezarını ziyaret etti (2)

BAŞBAKAN YILDIRIM: BUNLAR HAYIRSIZ

Başbakan Binali Yıldırım, Niğde'de Ömer Halisdemir Meydanı'nda halka hitap etti. Türkiye'nin güçlendiğini anlatan Yıldırım, "Bunlar köprüye hayır dediler. Havaalanına, yollara, tünellere her şeye hayır dediler. Bunlar hayırsız. Bunlardan hayır gelmez. Bunlar memleketin büyümesi, gelişmesi için ne yaparsanız yapın hep karşısına çıkarlar. Köprüye hayır derler ama köprü bitince en önce kendileri geçerler. Bunlar böyle" dedi.

15 yıldır Türkiye'yi bir baştan bir başa kalkındırdıklarını anlatan Başbakan Yıldırım, şunları söyledi:

"Dünyada kriz varken bu işler nasıl oluyor?. İnanırsan, milletine güvenirsen üstesinden gelemeyeceğin hiç bir şey yok. İş başında güçlü hükümet olursa varamayacağınız hiç bir hedef yok. Rahmetli Menderes zamanında güçlü bir hükümet vardı, o dönemde yollar, barajlar, çeşmeler, okullar yapıldı. Rahmetli Özal döneminde de güçlü bir hükümet vardı. Türkiye dışarı açıldı, otoyollar yapıldı, fabrikalar yapıldı. Türkiye sanayileşti, Türkiye yeni teknolojiyle tanıştı. Daha sonra AK Parti iktidara geldi, Recep Tayyip Erdoğan geldi. Bir Türkiye üç Türkiye oldu. Dünyanın birçok yerinde yapılmayan büyük projeler yapıldı. Dünyanın kıskandığı projeler yapıldı. Güçlü iktidara, devamlı istikrara ihtiyaç var. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi artık sürekli güçlü hükümetler getirir. Hangi parti olursa olsun seçilecek hükümet güçlü olacak. Çünkü yüzde 50'den az alan hükümet olamayacak sandıklar açılacak ülkeyi yönetecek kadrolar belli olacak. Milletvekilleri belli olacak hükümet kuruldu, kurulmadı, güvenoyu aldı almadı derdi kalmayacak. Hükümet 5 yıl görev yapacak, isterseniz değiştirirsiniz isterseniz 5 yıl daha seçersiniz. Artık hükümet krizi yok. Başbakan, Cumhurbaşkanı arasında çatışma yok. Anayasa kitabı fırlatılıp Türkiye krizden krize sürüklenmeyecek. Zırt pırt durmadan seçim yok. Millet seçimle meşgul edilmeyecek. Başbakanlık gidiyor. Ne olur giderse memleket için feda olsun. Biz bugün varız yarın yokuz hepimiz faniyiz.

PATATES YOLLAYIN

Başbakan Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu da eleştirip, "Kılıçdaroğlu'na Niğde patatesi gönderin zihni açılsın. Patatesin yanına şu 18 maddeyi anlatan bizim broşürleri de gönderin belki okur da anlatır millete doğruları" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

------------------------

Haber: ALİ KADI-Adnan Çelebi / NİĞDE,

==================================================

Çavuşoğlu: Milliyetçi kendi nefsine yenilip de PKK'lılarla aynı safta yer alamaz (2)

İNSANI YARDIMDA İKİNCİ SIRADAYIZ

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Sakarya Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde gerçekleştirilen 'Genç Kürsü' söyleşisine katıldı. Bakan Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye'nin insani yardım konusunda milli gelire göre dünyada açık ara farkla birinci sırada olduğunu belirterek, "Bizim sorumluluğumuz sadece 80 milyonla sınırlı değil. Bizim sorumluluğumuzun içinde dünyadaki tüm mazlumlar da var. 2 milyar civarındaki ümmetten de sorumluyuz biz. Bu bilinçle Türkiye büyük olması lazım, güçlü olması lazım. Bugün dünyada insanı yardımda Amerika Birleşik Devletleri'nden sonra rakam olarak ikinci sıradayız. Yaklaşık yılda 4 milyar dolar insanı kalkınma yardımı yapıyoruz. Milli gelire göre ise açık ara dünyada birinci sıradayız" dedi.

İlişkilerin her yönünü geliştirmek zorunda olduklarını söyleyen Çavuşoğlu şöyle konuştu:

"Girişimci olmamız lazım, sorunları çözmek için, ikili ilişkileri geliştirmemiz için. Şu anda 25'ten fazla ülkeyle ilişkilerimizi işbirliği düzeyine çıkardık. Ortak bakanlar kurulu toplantısı yapıyoruz. Stratejik koordinasyon konseyleri kuruyoruz, yani liderler düzeyinde olmasa bile dışişleri bakanları düzeyinde yapıyoruz. Neden yapıyoruz? İlişkilerimizin her yönünü güçlendirmemiz lazım, yatırımlarımızı arttırmamız lazım. Ticaretin önündeki engelleri kaldırmamız lazım. Girişimci dış politika anlaşmalarıyla serbest politika, olmuyorsa ikili ticaret anlaşmaları imzalamak için gece gündüz çalışıyoruz. En son Körfez İşbirliği üyeleriyle serbest ticaret anlaşması müzakerelerini başlattık ve bu yılın ilk yarısının sonuna doğru önemli bir mesafe katedeceğiz"

Bakan Çavuşoğlu, söyleşinin basına kapalı bölümünde öğrencilerin sorularını cevapladıktan sonra Bolu'ya gitmek üzere Sakarya'dan ayrıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

------------------------------

Çavuşoğlu'nun konuşması

Haber: Aziz GÜVENER / SAKARYA,

==================================================

DİSK Genel Başkanı Beko: "Memleketin tapusunu vermeyeceğizö

DEVRİMCİ İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Kani Beko, yeni Anayasa ve Cumhurbaşkanlığı sistemi ile ilgili eleştirilerde bulundu. Beko, Anayasaya göre Cumhurbaşkanı'nın OHAL ilan edebileceğini ve KHK ile memleketi yönetebileceğini belirterek, "Karayollarının tapusunu aldınız, denizyollarını tapusunu aldınız. Seka fabrikasının tapusunu aldınız, Fiskobirlik'in tapusunu aldınız. Şimdi de memleketin tapusunu istiyorsunuz. Bedeli ne olursa olsun memleketin tapusunu vermeyeceğiz" dedi.

DEVLET TEK ADAMIN İKTİDARINA BIRAKILACAK

DİSK Genel Başkanı Kani Beko, Giresun Belediyesi Vahit Sütlaş Salonu'nda işçiler ve vatandaşların katıldığı toplantıda referandum ve Cumhurbaşkanlığı sistemi ile ilgili düşüncelerini paylaştı. Yeni Anayasa'da, yasama, yargı ve yürütme yetkilerinin Cumhurbaşkanı'nın elinde toplanarak, kuvvetler ayrılığının biteceğini savunan Beko, "Türkiye Cumhuriyeti devleti tek adamın iktidarına bırakılacak. Devlet meclisten çıkan yasalar yerine kararnamelerle yürütülecek. Yürütme erkinin meclise karşı sorumluluğu olmayacak. Vekiller etkisiz hale gelecek, tek sorumlu Cumhurbaşkanı olacak. Yargıda tek söz sahibi seçimle gelen Cumhurbaşkanı olacak. Yargı üyelerinin çoğunluğunu da Cumhurbaşkanı belirleyecekö diye konuştu.

"NE OLACAK BİZİM GELECEĞİMİZ? "

Kiralık işçi yasasının meclisten geçmesinin ardından Anayasa Mahkemesi'ne itirazda bulunduklarını kaydeden Kani Beko, şöyle devam etti:

"Yasa mecliste görüşüldüğü sırada, 'kiralık işçi olmayacağız' dedik, ama diğer sendikalar bunun farkına varmadı. Defalarca, 'kiralık işçinin hiçbir hakkı olmaz' diyerek uyardım. Önümüzdeki dönemde 6,5 milyon işçi kardeşimiz, kiralık işçi olacak. Giresun'da özel istihdam bürosu açılacak ve bir abi bize iş verecek. Ama en fazla 8 ay çalıştırılacak. Kıdem tazminatı olmayacak, işsizlik fonundan faydalanamayacak. Önceden kızlarımızı taşerona, kadrolu işçiye, mevsimlik işçiye, memura veriyorduk ama damat kiralık işçi olacak. En fazla da 8 ay çalışacak. Peki geleceği nasıl kuracak? Bu nedir biliyor musunuz; insan ticaretidir. Bu AKP'li vekillerin oyarlıyla, hukukumuza ve uluslararası hukuka aykırı olmasına rağmen kabul edildi. Biz de Anayasa Mahkemesi'ne dilekçe ile itirazda bulunduk. Yeni yasada, yasama, yürütme ve yargı Cumhurbaşkanına bağlı olacaksa, Anayasa Mahkemesi tarafsız kalmazsa, bizim lehimize bir karar çıkar mı? Çıkmaz. Peki ne olacak bizim geleceğimiz? O nedenle bu Anayasa'ya kesinlikle hayır demeliyiz.ö

DİSK Genel Başkanı Beko, Mustafa Kemal Atatürk'ün ilkelerine dört elle sarılmak zorunda olduklarını da dile getirerek, "Büyük lider demiş ki, 'dünyada sulh cihanda sulh.' Ülkemizde barış, dünyamızda barış. Eğer Mustafa Kemal'in söylediği gibi, 'yurtta sulh cihanda sulh' hareketiyle yola çıkmazsak, önce Ortadoğu'daki komşu ülkelerimizle barışamazsak, oradaki siyasi ve ekonomik anlamdaki ilişkilerimizi geliştiremezsek, ihracatımızı yapamazsak, cari açığımızı kapatamayız. Eğer ihracat yapamazsak ünümüzdeki dönemde ne olur? İşverenler istihdam daralmasına gider. Peki istihdam daralmasına giderlerse ne olur? Bu topraklarda 7 milyon işsiz var. 10 milyona çıkar mı, çıkarö diye konuştu.

"16 NİSAN SONRASI BU ÜLKENİN GELECEĞİNİ BELİRLEYECEĞİZ"

Milletvekili seçilme yaşının 18'e ineceğini de hatırlatan Beko, "Onların çocukları 18 yaşında milletvekili olacak, meclise girecekler. Bizim çocuklarımız kiralık işçi olacak, taşeron işçi olacak. Yok öyle yağma. Buna izin vermeyeceğiz, izin vermememiz gerekir. Türkiye'de gerçekten zor günler geçiriyoruz. 16 Nisan sıradan bir referandum değil. 16 Nisan sonrası bu ülkenin geleceğini belirleyeceğizö dedi.

"MEMLEKETİN TAPUSUNU VERMEYECEĞİZ"

Kani Beko, "Önümüzdeki dönemde anamızın ak sütü gibi helal olan işsizlik fonunu kaybetmek istemiyorsak, bireysel emeklilik fonları kaybetmek istemiyorsak iyi düşünmeliyiz. Anayasanın 17. maddesinde Cumhurbaşkanı OHAL ilan edebilir, KHK ile memleketi yönetebilir. Ama, karayollarının tapusunu aldınız, denizyollarını tapusunu aldınız. Seka fabrikasının tapusunu aldınız, Fiskobirlik'in tapusunu aldınız. Şimdi de memleketin tapusunu istiyorsunuz. Bedeli ne olursa olsun memleketin tapusunu vermeyeceğiz" diyerek açıklamalarını tamamladı.

Görüntü Dökümü

------------------------

-Beko'nun açıklamaları

-Detaylar

Haber-Kamera: Hakan KABASAHANOĞLU / GİRESUN,

==================================================

Ailesi ile gardıropta yaşayan Veysi Hurma, belediyede iş başı yaptı

ŞANLIURFA'da, 4 kişilik ailesiyle birlikte gardıroptan bozma tek odalı evde yaşamasıyla kamuoyunda yankı uyandıran Veysi Hurma, bugün merkez ilçe Haliliye Belediyesi'nde iş başı yaptı.

Şanlıurfa'da Veysi Hurma eşi ve 3 çocuğu ile kirasını ödeyemediği için evden çıkarılınca gardıroptan bozma 4 metrekarelik odada yaşamaya başladı. Gardıropta yaşamın haberlere taşınmasının ardından Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, aileyi ziyaret etmiş ve bu sırada Haliliye Belediye Başkanı Fevzi Demirkol, baba Veysi Hurma'ya iş sözü vermişti. Aile, ev bulunana kadar geçici olarak otele yerleştirildi. Baba, Veysi Hurma, bugün Haliliye Belediyesi'ne giderek Temizlik İşleri Müdürlüğü bünyesindeki atölyede kaynakçı olarak çalışmaya başladı.

Çöp konteynerlerine kaynak yapan Hurma, kendisine iş imkanı sağlayan belediye başkanı Demirkol'a teşekkür etti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

------------------------------------

Haliliye Belediyesi

Veysi Hurma'nın çalışması

Veysi Hurma ile röportaj

Genel ve detay görüntüler

Haber: Ömer ŞULUL-Kamera: Ömer PINAR-ŞANLIURFA-DHA)

==================================================

Siirt'te, 'Evet' kampanyası yürüten AK Partili kadınlara taşlı saldırı

AK Parti Siirt Kadın Kolları üyesi 15 kadın, Barış Mahallesi'nde yürüttükleri referandum çalışması sırasında taşlı saldırıya uğradı. Saldırı sonucu bir kadın kaşına, bir kadın da omuzuna isabet eden taşlarla yaralandı.

AK Parti Siirt Kadın Kolları üyesi 15 kadın Barış Mahallesi'nde halk oylaması çalışması yaptıkları esnada, mahallede bulunan çocuk ve kadınların tepkileriyle karşılaştı. Mahallelilerin, AK Partili kadınlara sözlü tepkileri kısa süre sonra taşlı saldırıya dönüştü. Çocuk ve kadınların taşlı saldırısında, AK Partili kadınlardan Suzan Siper, göz bölgesine isabet eden bir taşla, Kübra Başkur ise omuzuna isabet eden bir taşla yaralandı.

Barış Mahallesi'nde refarandum çalışmaları yaptıkları esnada daha mahalleliler tarafından çalışmlarının 5 kez engellendiğini belirten AK Parti Siirt Kadın Kolları Başkanı Nurten Temiz, saldırıda çocukların kullanıldıklarını söyledi. Saldırıdan dolayı suç duyurusunda bulunduklarını anlatan Temiz, "Bu saldırıları kınıyoruz. Bizler tekrar Barış Mahallesi'nde çalışmalarımıza devam edeceğiz. Kızlarımızdan biri neredeyse gözünü kaybedecekti. Emniyet güçlerimiz buraya gelerek, TOMA'lar ile müdahale edecekti ancak biz izin vermedik. Buna rağmen bize saldırılara devam ediyorlar, tam 5 kez çeşitli yerlerde saldırılara uğradık" diye konuştu.

AK Parti Kadın Kolları Başkanlığı, saldırı ile ilgili şikayetçi olurken, olayla ilgili 3 kişi gözaltına alındığı ve soruşturmanın sürdüğü öğrenildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-------------------------------

-Şikayet için emniyete giden kadınlar

-Yaralanan Siper'in konuşması

-Temiz'in konuşması

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Turan KOYUNCU-Mehmet Yücel DURAK/SİİRT, -

==================================================

Başbakan ve cami imamına hakarete 3.5 yıl hapis cezası

ESKİŞEHİR'de, 15 Temmuz gecesi camide sala okunduğu için Başbakan Binali Yıldırım'a ve cami imamı Ali Türk'e hakaret etmekle suçlanan 45 yaşındaki Özcan Yılmaz, 3 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Olay, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi Eskişehir'in Sazova Mahallesi Karabayır Bağları mevkisinde meydana geldi. İnşaat işçiliği ve düğünlerde müzisyenlik yapan Özcan Yılmaz, darbe girişimi gecesi Karabayır Bağları Camii'nde sala verilmesine sinirlenerek cami önüne gitti. Alkollü olduğu öne sürülen Yılmaz, iddiaya göre burada bağırarak Başbakan Binali Yıldırım'a ve cami imamına küfür etti. Cami imamı Ali Türk, ertesi gün güvenlik kamerası görüntülerinden cami önüne gelip küfür eden kişinin Özcan Yılmaz ile oğlu 20 yaşındaki Alper Yılmaz olduğunu görünce polis merkezine giderek şikayetçi oldu.

İfadeleri alınıp adli kontrol kararı ile serbest bırakılan baba Özcan Yılmaz ile oğlu Alper Yılmaz hakkında Eskişehir 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek, birden fazla kişiyle tehdit, hakaret, silahlı terör örgütüne üye olmak' suçlarından 25'er yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

Bugün yapılan duruşmaya tutuksuz sanıklar Özcan Yılmaz ile oğlu Alper Yılmaz ve sanıklardan davacı olan cami imamı Ali Türk katıldı. İmam Ali Türk, sanıklardan şikayetçi olduğunu belirtti. Özcan Yılmaz ile oğlu Alper Yılmaz suçlamaları kabul etmedi. Özcan Yılmaz olay gecesi aşırı alkollü olduğunu söyledi.

Eskişehir 2'inci Ağır Ceza Mahkeme heyeti Özcan Yılmaz ve oğlu Alper Yılmaz'ı 'Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek ve silahlı terör örgütüne üye olmak' suçlarından beraat ettirdi. Heyet, Alper Özcan'ın hakaret suçundan da beratına karar verirken baba Özcan Yılmaz'ı Başbakan Binali Yıldırım ile camii imamı Ali Türk'e hakaret suçundan 3 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı.

'SARHOŞTUM AYDIM, BEN BU İŞTEN CAYDIM'

Duruşma sonrası Adalet Sarayı binası önünde gazetecilere açıklama yapan imamı Ali Türk'ün avukatı Mustafa Özkan, "Hak ettiği ve gereken cezayı aldı. Kimse devletimize, devletimizin başındakilere öyle elini, kolunu sallayıp hakaret edip de sonradan 'sarhoştum aydım, ben bu işten caydım' diyemez. Adalet yerini buldu" diye konuştu.

Ali Türk de adalete güvendiğini söyleyerek "Gereken cezayı aldı. İnşallah bundan sonra her önüne gelen camiye, mabede, ezana, imama saldıramayacak. Devletimize sahip çıkacağız, bayrağımıza sahip çıkacağız. Ezanlar her zaman gür ses ile okunacak" dedi.

Cami imamına destek için duruşmayı izlemeye gelenler de tekbir getirip imam Ali Türk ile birlikte Adalet Sarayı önünden ayrıldı.

Görüntü dökümü:

---------------------------

-Avukat Mustafa Özkan'ın konuşması,

-Cami imamı Ali Türk'ün konuşması,

-Adliye önünde cami imamına destek için gelenlerin tekbir getirmeleri,

-Adliye binasını dışından çekilen görüntüler bulunuyor.)

Haber-Kamera: Kemal ATLAN-ESKİŞEHİR,

==================================================

Ev sahibi kiracı kavgasında sarkıntılık iddiası

ADANA'da Pınar Eşim (23) ile Fevzi Genç'in (48) yaralandığı ev sahibi kiracı kavgasında sarkıntılık iddiası ortaya çıktı.

Merkez Yüreğir İlçesi Başak Mahallesi'nde oturan Pınar Eşim ile komşusu Fevzi Genç, pompalı tüfekle yaralı olarak Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Tedavi altına alınan yaralılardan Pınar Eşim, polise verdiği ifadesinde, "Yaklaşık 1.5 yıldan beri Ali Kaner'in ailesine ait evde oturuyordum. Bir süreden beri Ali bana sarkıntılık ediyordu. Akşam saatlerinde arkadaşım Mahsibe Uğur ile oturuyorduk, Ali yine kapıma dayandı. Aramızda tartışma çıktı, Fevzi Genç ile eşi Hatice de Ali'nin yanındaydı. Biz kavga ederken, Mahsibe telefonla kardeşi Kazım Uğur'u çağırdı. Kazım da iki arkadaşı ile birlikte geldi. Tartışma kavgaya dönüştü, Kazım arabadan pompalı tüfeği çıkarıp havaya ateş etti. Orada bulunanlar elindeki silahı almak isteyince, tüfek peş peşe ateş aldı. Ama tetiğe kimin bastığını görmedim" diye ifade verdi.

Pınar Eliş'in ifadesi üzerine, çalışma başlatan Cinayet Bürosu ekipleri, genç kıza sarkıntılık eden Ali Kaner (21) ile kavgaya karıştığı belirlenen Kazım Uğur (23) ile Hacı Tan'ı (27) gözaltına aldı. Asayiş Şube Müdürlüğü'nde sorgulanan ve genç kıza sarkıntılık ettiği iddiasını kabul etmeyen Ali Kaner, "Evden çıkmasını istiyorduk. Aramızta tartışma çıktı, Pınar'ın yakınları pompalı tüfekle sokağa gelip ateş açtı. Bu sırada arbede çıktı, tüfek ateş aldı" diye savunma yaptı.

Silahın kaza sonucu ateş aldığını ileri süren Kazım Uğur, "Kız kardeşim telefon açtı, saldırıya uğradıklarını söyledi. Ben de Hacı Tan ile birlikte mahalleye gittim. Baktım ki toplanmış, Pınar ile Mahsibe'ye saldırıyorlar, dağılmaları için havaya ateş açtım. Bu sırada mahalleden bir genç üzerime bıçakla saldırdı. Arbede çıktı, tüfeğe sarıldılar, ama kimin tuttuğunu bilmiyorum. Ateş aldı, Pınar ile Fevzi Genç vuruldu" diye ifade verdi.

Hayati tehlikesi bulunmayan Pınar Eşim ile Fevzi Genç'in tedavisi sürerken, sorguları tamamlanan zanlılar, silahla adam yaralama ve kavga suçundan adliyeye sevk edildi.

Görüntü Dökümü

-------------------------

Zanlıların Adli Tıp Birimine girmesi

Adli Tıp Birimi'nden çıkarılmaları

SÜRE: 01'12" BOYUT: 134 MB

Haber: Fatih KARAÇALI - Kamera: Halil Can ÖNDEMİR/ADANA,

==================================================

Şüpheli valiz polisi harekete geçirdi

AFYONKARAHİSAR'da otobüs durağının yanında unutulan valiz polisi harekete geçirdi. Bomba imha uzmanlarının fünyeyle patlatmaya hazırlandığı sırada ortaya çıkan sahibine valiz teslim edildi.

Afyonkarahisar'da saat 16.00 sıralarında merkez Milli Birlik Caddesi girişindeki otobüs durağının yakınlarında başıboş valiz görenler durumu polise bildirdi. Olay yerine gelen polis ekipleri çevrede güvenlik önlemi alırken, cadde trafiğe kapatıldı. Yaklaşık yarım saat trafiğe kapatılan caddeden geçmeye çalışanlar polis tarafından uzaklaştırıldı.

Polisin çalışmasını ve valizi uzaktan seyredenler cep telefonlarıyla olayı görüntülemeye çalıştı. Bomba imha uzmanları valizi fünyeyle patlatmaya hazırlanırken, polise yaklaşan Ali A. valizin kendisine ait olduğunu söyledi. Polis kontrolünde valizi açan Ali A. ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürüldü.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

------------------------------

Olay yeri detayları

Meraklı vatandaşlar

Ali Ağ'ın gelişi ve paketi açması

Güvenlik şeridinin kaldırılması

HABER KAMERA: Sait KARADUMAN/AFYONKARAHİSAR,

==================================================

Camideki bağış kutusu hırsızlığı güvenlik kamerasında

BURDUR'da bir caminin bağış kutusunu, diğer caminin ise güvenlik kamerası monitörü ve adaptörünü çalarak kayıplara karışan kişi güvenlik kamerası tarafından kaydedildi.

Burdur merkez İnönü Bulvarı'ndaki Kameriye Camii görevlisi Halil İpek öğle namazı için camiye geldiğinde giriş kapısının yanındaki duvarda asılı duran bağış kutusunun yerinde olmadığını gördü. Görevli odasına gittiğinde ise kapının zorlandığını fark eden Halil İpek, güvenlik kamera kayıtlarını izlediğinde bir kişinin bağış kutusunu zorla yerinden sökerek götürdüğünü belirledi. Cami görevlisinin ihbarı üzerine gelen Burdur Emniyet Müdürlüğü ekipleri camide inceleme yaptı.

Halil İpek, güvenlik kamerası görüntülerinde orta yaşlı bir kişinin camiye girdiğini belirterek, "Bağış kutusunda büyük miktarda para yoktu. Çünkü her akşam görevli arkadaşlarımız tarafından bağış kutusu boşaltılıyordu" dedi.

BAŞKA CAMİYE DE GİRDİ

Kameriye Camii'ne yaklaşık 4 kilometre uzaklıktaki Şeyh Sinan Camii'nin imamı Hasan Malak da öğle namazı için geldiğinde dolap üzerinde duran güvenlik kamerası monitörü ve adaptörünün olmadığını fark etti. İmamın haber vermesi üzerine gelen polis ekipleri güvenlik kamerası görüntülerini inceledi. Bunun sonucunda hırsızlığı gerçekleştirenin diğer camideki bağış kutusunu çalan şüpheli olduğu tespit edildi. İmam Hasan Malak, kayıtları incelediklerinde monitör ve adaptörün çalındığını fark ettikten sonra polise haber verdiklerini anlattı.

GÜVENLİK KAMERASI KAYDETTİ

Polisin yakalanması için çalışma başlattığı hırsızlık şüphelisinin Kameriye Camii'ndeki bağış kutusunu çalma anı güvenlik kamerası görüntülerince kaydedildi. Görüntülerde şüphelinin merdivenlerden camiye girişi, yaklaşık yarım saat içeride oyalandığı ve duvarda asılı duran bağış kutusunu söküp ayrıldığı görüldü.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-------------------------------

Camilerden dış görünüş,

Olay yeri inceleme ekiplerinin çalışmaları,

Detay,

Cami görevlerinin olayı anlatması

Haber- Kamera: Mesut MADAN/BURDUR,

===================================================

Gaziantep'te, 407 yatırımcıya, 7 milyon 620 bin liralık hibe

GAZİANTEP'te, Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü tarafından 407 yatırımcıya 7 milyon 620 bin lira tutarında hibe desteği sağlanması amacıyla sözleşme imzalandı.

Gaziantep'te, Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü tarafından Kırsal Yatırımların Desteklenmesi Programı kapsamında 2017 yılı basınçlı sulama hibe başvurusu kabul edilen 407 yatırımcıya, 7 milyon 620 bin lira tutarında hibe sağlanması amacıyla imza töreni düzenlendi. Şehitkamil Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen törene; Vali Ali Yerlikaya, Ak Parti Genel Sekreteri ve Gaziantep Milletvekili Abdulhamit Gül, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdür Vekili Muhammed Adak, Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Mehmet Karayılan ve çiftçilerin katıldı.

Törende konuşan Abdulhamit Gül, 16 Nisan'daki referanduma değinerek Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile ekmeğin ve insanların cebindeki paranın artacağını söyledi. Gül, 16 Nisan'da sandıkların bereketlenmesi gerektiğini ifade ederek, şunları söyledi:

"Bereketli topraklarımız inşallah daha da bereketli olacak. İnşallah güçlü hükümetle, istikrarlı yönetimle bu hizmetler, bu destekler artarak devam edecek. Biz çiftçimize, vatandaşımıza ne kadar bu destekler verilirse bundan dolayı gurur duyuyoruz. Ekmeği büyütmek bizim en büyük vazifemizdir. Daha önceki dönemlerde, istikrarın olmadığı, çift başlılığın olduğu dönemlerde hep ne oldu? Ekmeğimiz, somunuzum küçüldü. Sofraya oturduk, 5 kişiyiz; yabancı eller girdi, sofradan ekmeğimizi çaldı. Cebimizde 100 lira var, 80 lirasını çaldılar. Neden? Çünkü hükümetin istikrarının olmadığı yerde, ekmeğimizi küçültürler. Hükümet istikrarının olmadığı yerde, cebimizdeki parayı bankalar hotumlar, faturası millete çıkar. İşte 16 Nisan'da Türkiye'nin daha güçlü bir ülke olması için bir tercihte bulunacağız. Ekmeğimizin daha fazla büyümesi için, cebimize giren paranın daha fazla artması için tercihe bulunacağız. Türkiye çift başlılık kavgasıyla, hükümet krizleriyle boğuşursa, vatandaşlarımız huzurlu olmaz, geleceğe güvenle bakmaz. İşte bunun için 16 Nisan'da sandıkların da bereketlenmesi lazım. Sandıklardan da güçlü bir 'evet' çıkması lazım. Niçin? Türkiye'deki vatandaşların daha güçlü olması için."

Konuşmaların ardından yatırımcılarla sözleşme imzalandı ve Abdulhamit Gül ile Vali Yerlikaya tarafından yatırımcılara temsili çekleri verildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

------------------------------

Törene katılanlar

Abdulhamit Gül'ün konuşması

Sözleşme imzalanması

Yatırımcılara çek verilmesi

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Mücahit YOLCU-GAZİANTEP-DHA)

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Recep Tayyip Erdoğan Kemal Kılıçdaroğlu Özcan Yılmaz Samsun Politika Güncel Haberler

title