Haberler

Dha Yurt Bülteni-11

1)KAYSERİ'DEKİ BAMBALI SALDIRIDA KULLANILAN ARACIN SAHİPLERİ: HAİN SALDIRI BİZİ DE MAĞDUR ETTİŞANLIURFA'da çalındıktan sonra, teröristlerin Kayseri'de çarşı iznine çıkan askerlerin bulunduğu otobüse yönelik bombalı saldırıda kullandığı hafif ticari aracın sahipleri, olaydan büyük...

1)KAYSERİ'DEKİ BAMBALI SALDIRIDA KULLANILAN ARACIN SAHİPLERİ: HAİN SALDIRI BİZİ DE MAĞDUR ETTİ

ŞANLIURFA'da çalındıktan sonra, teröristlerin Kayseri'de çarşı iznine çıkan askerlerin bulunduğu otobüse yönelik bombalı saldırıda kullandığı hafif ticari aracın sahipleri, olaydan büyük üzüntü duyduklarını söyledi.

Devteşti Mahallesi'nde oturan ve bir okulun kantinini işleten 51 yaşındaki 5 çocuk babası Mehmet Yolcu, geçen cuma günü sabah saatlerinde kalktığında evinin önünde park halinde olan 63 K 1709 plakalı hafif ticari aracının çalındığını fark etti ve polise şikayette bulundu. Yolcu ailesi fertlerinin bulunmasını bekledikleri çalıntı araçları, bir gün sonra sahte plaka takılarak Kayseri'de 14 askerin şehit olduğu, 56 kişinin yaralandığı terör saldırısında kullanıldı.

Saldırının ardından gerçek plakası saptanan aracın Şanlıurfa'dan bir gün önce çalınan 63 K 1709 plakalı hafif ticari araç olduğu anlaşılınca, aracın sahibi Mehmet Yolcu, eşi Makbule, oğlu Halil, kızları Derya ve Semanur ile yeğeni Ahmet Yolcu gözaltına alındı. Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne götürülen anne ve 3 çocuğu ile yeğeni ifadelerinin ardından serbest bırakılırken, Mehmet Yolcu'nun sorgulamasına ise devam ediliyor.

'TERÖRİST DEĞİL, MAĞDURUZ'

Eşi halen gözaltında olan Makbule Yolcu, hain saldırıda 14 askerin şehit olmasıyla yüreklerinin yandığını söyledi. Olayda mağdur olduklarını gözyaşları içerisinde anlatan Makbule Yolcu şöyle dedi: "Eşim sabah okul kantinine gitmek için evden çıktığı sırada park ettiği arabanın yerinde olmadığını gördü. Bunun üzerine polisi arayarak, çalıntı ihbarında bulunduk. Ertesi gün çok sayıda polis bizim eve gelerek, hepimizi gözaltına aldı. Biz ne olduğunu anlayamadık. Emniyete gittiğimizde aracın Kayseri'de patlatıldığını öğrendik. Beni ve çocuklarımı ifadeleri aldıktan sonra serbest bıraktılar. Eşimden halen haber alamıyoruz. Bu hain saldırı bizi de mağdur etti."

POLİSE 'İHMAL' SUÇLAMASI

Kayseri'deki saldırıda kullanılan araçlarının çalınmasının ardından Şanlıurfa- Gaziantep otoyolundan geçtiğini kendi imkanlarıyla öğrendiklerini belirten Makbule Yolcu, bu durumu ilettikleri polislerin ise kendileriyle ilgilenmediğini öne sürerek şöyle devam etti:

"Araç çalındıktan sonra ihbarda bulununca polis, aracın halen Şanlıurfa içerisinde olduğunu söyledi. Biz ise gişelerden bilgi aldık ve otoyolda olduğunu polise söyledik. Ama kimse bizi dinlemedi. Eşim bu bilgileri polise verdiği sırada onu eve göndermişler. Hatta eşim; 'Sizi gidip şikayet edeceğim. Aracım çalındı neden ilgilenmiyorsunuz?' diye polislerle tartışmıştı. Eşim savcılığa şikayetçi olacaktı ama gözaltına alındı ve aracımızın saldırıda kullanıldığını öğrendik. Kayseri'de şehit düşen vatan evlatlarına her ana gibi biz de çok üzüldük. Eğer polis bizim bilgilerimiz üzerine hareket etseydi, vermiş olduğumuz bilgileri dikkate alsaydı, belki o canlı bomba yakalanır onca şehit vermezdik. Aracımız öyle ki plakasını değişmeden Adana'ya kadar gidiyor. Burada polisin ihmali var ve biz suçlu değiliz."Makbule Yolcu öte yandan Burdur'da üniversite eğitimi gören oğlu Osman Yolcu'dan da 2 gündür haber alamadığını ve gözaltına alınmış olabileceğini ifade etti.

'ADANA'YA GİRİŞ YAPTIĞINI ÖĞRENİP POLİSLE PAYLAŞTIK'

Yolcu ailesinin akrabası Sinan Köprübaşı, çalıntı araç için polise gidildiğinde aileye 'uyuşturucu bağımlıları çalmıştır, benzini bitince yol kenarına bırakırlar, buluruz' denildiğini öne sürdü.

Cuma sabahı aracın çalındığının fark edilmesiyle Mehmet Yolcu'nun polise şikayette bulunduğunu ve devamında otoyola girdiği bilgisine ulaştığıklarını kaydeden Köprübaşı şöyle konuştu:

"Akrabam olan Mehmet Yolcu, cuma sabahı aracının çalındığını fark edince durumu polislere bildiriyor. Evin önünde gerekli inceleme yapıldıktan sonra saat 07.30 sıralarında Emin Çavuş Polis Merkezi'ne ifade vermeye gittik. O sırada ekipler bize; çalıntı aracın Şanlıurfa sınırları içerisinde olduğu şehri terk etmediği söylendi. Karakola çalıntı ihbarında bulunduktan sonra kendi çabalarımızla aracın nerede olduğunu sorgulamaya başladık. Otoban gişelerinde tanıdıklar vasıtasıyla aracın sabah 05.03 sıralarında Şanlıurfa-Gaziantep gişelerinden otoyola giriş yaptığını, saat 16.00 sıralarında ise Adana'ya giriş yaptığını öğrendik. Biz bu ulaştığımız bilgileri daha sonra polisle paylaştık. Bu bilgiyi verdiğimizde polisler, nasıl ulaştığımızı da sordu. Ertesi gün sabah çok sayıda polis ekibi eve gelerek, Mehmet ile eşi, oğlu, kızları ve yeğenini gözaltına aldı. Biz gereken bilgileri polise verdik, onlar bize aracın şehir içinde olduğunu söylediler ve verdiğimiz bilgileri umursamadılar. Bizim söylediklerimize kulak asıp aracın peşine düşselerdi bu üzücü hadise belki yaşanmazdı. Biz bu olayda mağduruz ve bağlantımız yoktur. Mehmet Yolcu da halen boşu boşuna gözaltında tutuluyor."

Görüntü Dökümü

---------------------------------

Çalıntı araç sahiplerinin yaşadığı ev

Anne Makbule Yolcu'nun olayı anlatması

Sinan Köprübaşı'nın açıklaması

Eve geçmiş olsun ziyaretine gelenler

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Ali LEYLAK-ŞANLIURFA-DHA)

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 413-181 MB

===========================================================

GÖRÜNTÜ EKİYLE YENİDEN

2)KAYSERİ'DE TERÖR AÇIKLAMASI, MİTİNGE DÖNÜŞTÜ

KAYSERİ'de, 17 Aralık cumartesi günü düzenlenen bombalı terör saldırısını protesto etmek için Erciyes Üniversitesi'nin (ERÜ) düzenlediği basın açıklaması, öğretim üyeleri, öğrenciler, sivil toplum örgütleri ve halkın kalıtımıyla yaklaşık 10 bin kişilik mitinge dönüştü. Açıklama ardından saldırının gerçekleştiği durağın önüne konulan masada, Türkiye'de idam cezasının yeniden uygulanması için imza toplandı.

ERÜ Rektörü Prof.Dr. Muhammet Güven, öğretim üyeleri ve öğrenciler, ellerinde Türk bayraklarıyla Üniversite Kampusu Enstitüler Binası önünde toplandı. Buradan tramvay yolu güzergahını izleyerek saldırının gerçekleştiği otobüs durağına yürüyen üniversiteliler, sık sık 'Dişe diş, kana kan, intikam', 'Şehitler ölmez, vatan bölünmez' sloganları attılar. Üniversitelilerin terörü protesto yürüyüşüne, saldırının meydana geldiği durakta bulunanlar da katılınca protesto yürüyüşü, 10 bin kişilik mitinge dönüştü. Burada, karanfiller bırakıldı, şehitler için saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal marşı okundu. Kuran-ı Kerim okunması ardından, İl Müftüsü Şahin Güven tüm şehitler için dua etti. ERÜ Rektörü Prof. Dr. Muhammet Güven burada yaptığı basın açıklamasında, "Kayseri'de, üniversite yakınında meydana gelen ve 14 askerin şehit olduğu, çoğu asker 56 kişinin yaralandığı hain bombalı terör saldırısını şiddetli kınıyor, lanetliyoruz. Saldırıda şehit düşen askerlerimize Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz. Ülkemiz üzerine hain emelleri bir türlü dinmeyen terör örgütleri, birlik ve beraberliğimizin bozulması, ülkemizin bölünüp parçalanması için adeta tüm gücüyle seferber olmuşlardır. Bunun için her türlü oyunu oynayan, her türlü çirkin tezgahı sergileyen kalleş terör örgütleri, bombalı saldırılar ile emellerine ulaşmaya çalışmaktadır. Fakat unuttukları bir şey var; o da Milletimizin gücü, özgürlüğüne, birlik ve beraberliğe olan düşkünlüğü ve kararlı dik duruşudur. Üzgünüz, kızgınız ama bir o kadar da güçlü ve kararlıyız" dedi.

Düşman askerine 'Çanakkale Geçilmez' dedirten Çanakkale Ruhu'nun, Anadolu'dan düşmanı tamamen temizleyip denize döken 'Milli Mücadele Ruhu', 15 Temmuz'da darbecilere 'Dur' demesini bilen 'Yenikapı Ruhu'nun, milletin içerinde var olan, cesaret ve kahramanlığın göstergesi olduğunu anlatan Rektör Güven, şöyle devam etti:

"Devletimiz ve milletimiz bir üyesi kalmayana kadar tüm terör örgütlerini yok etme kararlığındadır. Biz buna inanıyor ve güveniyoruz. Milletin birlik, beraberlik ve bağımsızlığı ebediyete kadar sürecektir. Büyük ve Güçlü Türkiye'nin inşasına kimse mani olamayacaktır. Biz Erciyes Üniversitesi olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın terör örgütlerine karşı başlattığı milli seferberliği sonuna kadar destekliyor ve tüm gücümüzle buna destek olmaya çalışacağımızı buradan belirtiyoruz. Türkiye'nin her alanda gelişip büyümesi, ekonomik olarak kalkınması, dünya arenasında söz sahibi lider ülke konumuma ulaşabilmesi için herkese eskisinden daha çok görev düştüğü inancıyla, Erciyes Üniversitesi olarak var gücümüzle çalışacağız. Bu duygularla bir kez daha ilimizde yaşanan menfur terör saldırısını şiddet ve nefretle kınıyor, şehitlerimize Allah'tan rahmet, kederli ailelerine başsağlığı, yaralılarımıza ise acil şifalar diliyorum. Acımız çok büyük, tüm milletimizin başı sağ olsun."

Basın açıklaması ardından, öğretim üyeleri ve öğrenciler, sloganlar atarak dağılırken, durak önüne konulan bir masada, idam için imza kampanyası başlatıldı. Nuh Naci Yazgan Üniversitesi'nden bir grup da saldırının gerçekleştiği durağa gelerek, hain saldırıyı protesto etti.

Öte yandan, Milli Eğitim Müdürlüğü ve İl Müftülüğü tarafından Camiikebir'de şehitler için hatim okunmaya başlandı. Hatim sayısının 600'ü aştığı bildirildi. Bu arada, saldırının gerçekleştiği otobüs durağına sarı-kırmızılı atkı üzerine bırakılan 4 TL 25 kuruş dikkat çekti.

Görüntü Dökümü

--------------------------

-Erciyes Üniversitesi'nde başlayan yürüyüş

-Kalabalık yürüyüş grubu

-Patlamanın meydana geldiği yerden genel görüntü

-Erciyes Üniversitesi Rektörü Güven'in konuşması

-imza atan gençlerin görüntüsü

-Genel detaylar

(Haber: Zafer BARIŞ Kamera: Olcay DÜZGÜN /KAYSERİ DHA)

DV 1 DOSYA, 5 dakika 11 saniye/165 MB

======================================================

3)TERÖRE KARŞI VAN TEK YÜREK

İSTANBUL Beşiktaş ve Kayseri'de, PKK'lı teröristlerin polise ve askerlere yönelik bomba yüklü araçlarla yaptığı saldırılar, Van'da binlerce kişinin katıldığı yürüyüşle protesto edildi. Yürüyüşte metrelerce uzunluğunda Türk bayrağı açarak yürüyenler tekbirler eşliğinde 'Kahrolsun PKK', 'Şehitler ölmez vatan bölünmez' sloganları attı.

Aralarında bazı siyasi partiler, sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin bulunduğu "Teröre hayır platformu" tarafından organize edilen yürüyüş Soydan Kavşağı'nda başladı. Soğuk havaya rağmen yürüyüşe aralarında Van Valisi İbrahim Taşyapan, Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı Korgeneral Arif Çetin, Tuşba İlçe Belediye Başkanı Fevzi Özgökçe, YYÜ Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal, Emniyet Müdürü Mehmet Suat Ekici, siyasi parti temsilcileri, STK temsilcileri ve yaklaşık 10 bin kişi katıldı. Ellerinde Türk Bayrağı bulunan kalabalık sık sık tekbir getirerek,"Kahrolsun PKK","Polise, askere uzanan eller kırılsın","Şehitler ölmez vatan bölünmez" sloganları attı. Geniş güvenlik önlemleri altında İkinisan Polis Evi'nin önüne gelen kalabalık burada imam Salih Tanrıtanır'ın okuduğu Kuran'ı Kerim'i dinledi.

TERÖR ÖRGÜTLERİ AMAÇLARINA ULAŞAMAYACAK

Platform adına basın açıklamasını okuyan Memur-Sen Van Şube Başkanı Osman Ayşin, terör örgütlerinin amaçlarına ulaşamayacağını ve birlik ve beraberliği bozamayacaklarını söyledi. Ayşin, "15 Temmuz gecesi vatan sevgisini en üst seviyede gösteren miletimizin bu bilincini zaafa uğratmak, toplumsal kırılganlık meydana getirmek hedefi ile yapılan bu insanlık dışı saldırıları yine milletimiz büyük bir kararlılık ve basiretle bertaraf edecektir. Van halkı olarak ülkemizde kardeşliğin, birlik ve beraberliğin kazanacağını tekrarlıyor, terör örgütlerinin kalleşçe saldırılarını kınıyoruz" dedi.

Yürüyüş, İl Müftüsü Nimetullah Arvas'ın şehitlere dua okumasıyla son buldu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------------

-Toplanan kalabalık

-Yürüyüşten detaylar

-Atıyan sloganlar

-Kuran'ın Kerim okunması

-Basın açıklaması

-Dua edilmesi

-Toplanan kalabalıktan detaylar

Osman BEKLEYEN-Murat ÇAĞLAR / VAN,

=======================================================

4)ANTALYA ADLİYESİ ÇALIŞANLARI TERÖRÜ PROTESTO ETTİ

İSTANBUL Beşiktaş ve Kayseri'de meydana gelen bombalı terör saldırıları, Antalya Adliyesi'nde protesto edildi.

Öğle arasında adliye bahçesinde toplanan yaklaşık 100 kadar adliye çalışanı, ellerine Türk bayraklarını alıp 'Şehitler ölmez vatan bölünmez' sloganı atarak saldırıyı lanetledi. Şehitler için saygı duruşunda bulunup İstiklal Marşı da okuyan adliye çalışanları adına Adalet Büro-Sen Antalya Şube Başkanı Melih Turan açıklama yaptı. Melih Turan, içinde askerlerin bulunduğu halk otobüsüne bomba yüklü araçla düzenlenen terörist saldırıda 14 askerimizin şehit edildiğini, 55 kişinin de yaralandığını hatırlatarak, bu saldırılarla ülkemizde kaos ortamı yaratılmak istendiğini söyledi. Saldırıları lanetlediklerini belirten Turan, "Her ne vahşete imza atarsanız atın, hiçbir zaman bizleri birbirimize düşüremeyeceksiniz" dedi.

Antalya Adalet Büro Sen Şube Başkan Yardımcısı Tülün Adıgözel de bu tür saldırılarla asla halkın yıldırılamayacağını söyledi. Terörist saldırıların arkasında Türkiye üzerinde oynanan oyunların olduğunu söyleyen Adıgözel, "Bir havyan için gözyaşı döken ülkeler sömürecekleri ülkelerin insanları bilinçli olarak öldürüldüğünde neden gözyaşı dökmüyor" dedi.

Adliye çalışanlarının protestosu, açıklamadan sonra sona erdi.

Görüntü Dökümü

-------------------------------

Adliye çalışanlarının toplanması

İstiklal Marşı'nın okunması

Melih Turan'ın açıklaması

Tülün Adıgözel'in açıklaması

Grubun slogan atması

53.8 MB /// 01.41ö

HABER- KAMERA: Mustafa KOZAK/ANTALYA,

=========================================================

5)MOTOSİKLETİYLE ÇEKİCİYE ÇARPAN PİZZA DAĞITICISI ÖLDÜ

KARABÜK'te, motosikletiyle önde giden çekiciye çarpan pizza dağıtıcısı 20 yaşındaki Nurullah Akgün öldü.

Kaza, öğle saatlerinde Karabük- Safranbolu Çevre yolunun Yeşil Mahalle mevkisinde meydana geldi. Pizza restoranında dağıtım görevlisi Nurullah Akgün, 59 PH 612 plakalı motosikletiyle önde giden 34 yaşındaki Fatih S'nin kullandığı 78 DB 383 plakalı çekiciye arkadan çarptı. Çarpmanın etkisiyle kaskı çekicinin kasasına fırlayan Nurullah Akgün, ağır yaralandı. Akgün, çekici sürücüsü Fatih S.'nin haber vermesiyle gelen sağlık ekipleri tarafından Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırdı. Akgün, doktorların yaptığı müdahaleye rağmen hayatını kaybetti. Çekicinin sürücüsü Fatih S., gözaltına alındı.

Motosikletin sepetinde, pizza firmasının sloganı olan 'Daha hıtlı ne mutlu edebilir ki' yazısı dikkat çekti. 'Nurullah Akgün'ün, Karabük Üniversitesi Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu 2'inci sınıf öğrencisi olduğu ve bu yıl kaydını dondurduğu belirtildi. Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Görüntü Dökümü

-------------------------------

-Motosiklet ve çekiciden detay

-Polisin incelemeleri

-Nurullah Akgün'ün polise arkadaşının durumunu sorması

Dosya dı: krbmotosikletkazasi

Süre: (03.09) Boyut: (145 MB.)

Haber-Kamera: Bülent DİKTEPE/KARABÜK,

====================================================

6)POMPALI TÜFEKLİ İNTİHAR ETTİ

ŞANLIURFA'nın Harran İlçesi'nde oturan, 20 yaşındaki Hasan Gergin, girdiği bunalım sonucu pompalı tüfekle intihar etti.

Olay, bu sabah Harran'ın Kartepe Mahallesi'nde meydana geldi. Psikolojik sorunları olduğu öne sürülen Hasan Gergin, evde kimsenin bulunmadığı sırada duvarda asılı pompalı tüfeği çenesinin altına dayayarak ateşledi. Silah sesiyle eve koşanlar, Gergin'in kanlar içindeki cesediyle karşılaşıp, durumu jandarmaya bildirdi. Gelen jandarma ekipleri, çenesinin altına dayadığı tüfekle yaşamına son verdiğini saptadığı Gergin'in cesedini otopsi için Adli Tıp Kurum morguna gönderdi.

Görüntü Dökümü

-----------------------------------

Adli Tıp Kurumu Morgu

İntihar eden gencin ailesi

Cenazenin morga konulması

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Ömer PINAR-ŞANLIURFA-DHA)

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 108 MB

=============================================

7)VİRANŞEHİR'DE, OTOMOBİLİN ÇARPTIĞI İNŞAAT İŞÇİSİ ÖLDÜ

ŞANLIURFA'nın Viranşehir İlçesi'nde, yolun karşısına geçmeye çalışan inşaat işçisi, 19 yaşındaki İbrahim Karaaslan, otomobilin çarpması sonucu öldü.

Kaza, bu sabah Viranşehir-Ceylanpınar karayolu üzerinde meydana geldi. Bölgedeki bir inşaatta çalışan İbrahim Karaaslan'a yolun karşısına geçmek istediği sırada plaka ve sürücüsü tespit edilemeyen otomobil çarptı. Otomobil sürücüsü kaçarken, sağlık ekipleri ise yaptığı kontrolde Karaaslan'ın öldüğünü belirledi. Karaaslan'ın cesedi güvenlik güçlerinin olay yerinde yaptığı inceleme sonrası otopsi için Adli Tıp Kurumu morguna gönderildi. Polis, inşaat işçisinin ölümüne neden olarak kaçan sürücünün kimliğinin saptanarak yakalamasına yönelik çalışmasını sürdürüyor.

Görüntü Dökümü

-------------------------------

Adli Tıp Kurumu Morgu

Kazada ölen gencin ailesi

Gencin cenazesinin morgdan çıkarılması

Kadınların ağlaması

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Ömer PINAR-ŞANLIURFA-DHA)

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 128 MB

===============================================

8)SU SAMURU MARİNAYI MESKEN EDİNDİ

AYDIN'ın Kuşadası İlçesi'ndeki Setur Marina'yı bir su samuru mesken edindi. Sulak alanlarda yaşadığı bilinen su samuru, yetkililer kadar doğa dostlarını da şaşırttı.Genellikle göl, ırmak ve sulak alanlarda yaşadığı bilinen bir su samuru, Setur Marina'yı kendine mesken seçti. Gecenin karanlığında bir canlıyı yatın üstünde balık yerken gören güvenlik görevlileri, önce kedi zannetti. Yanına yaklaştıkları canlının ne olduğunu anlayamayan görevliler durumu Setur Marina Müdürü Çağlar Altuntaş aracılığıyla Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği'ne (EKODOSD) bildirdi. Marinanın güvenlik kameralarını inceleyen EKODOSD yöneticileri, marinada avlanan canlının genellikle tatlı su kaynaklı göl, ırmak ve sulak alanlarda yaşadığı bilinen su samuru olduğunu tespit etti. İskele ve yatlar arasında rahatça dolaşan Su Samurunun balık avlanması yasak olduğu için popülasyonun fazla olduğu marina içinde rahatlıkla avlandığını ve balıklarını yatların üzerinde yediği kameralara yansıdı.

MARİNA'DA BİR SIĞINMACI

Su samurları genellikle tatlı su nehir ve göl kıyılarında yaşadıklarının bilindiğini söyleyen EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, "Bu hayvanın hem denizde, hem de Kuşadası gibi kalabalık bir turizm kentinin göbeğindeki marinanın içinde olması çok ilginç bir gelişmedir. Su Samuru buraya nereden gelmiş olabilir diye düşünüldüğünde, yaşam alanı olabilecek tek alternatif yerin, Kuşadası'na yaklaşık 10 kilometre uzaklıktaki Selçuk İlçesi'ne bağlı Pamucak sahillerinde denize dökülen Küçük Menderes Havzası'dır. Su Samurlarının bir sulak alandan diğer sulak alana geçişlerini karadan da yaptığı biliniyor. Marinaya gelen su samurunun da muhtemelen Küçük Menderes Havzası'ndan zaman zaman kıyı şeridini kullanarak, daha sonra da deniz yoluyla hem sığınacak bir liman olması hem de beslenmesi için balık türlerinin yoğun olduğu marinaya geldiği tahmin ediliyor. Muhtemelen halen marina içinde olduğu, gündüzleri saklandığı ve geceleri beslenmek için çıktığını tahmin ediyoruz. Genellikle sessizliğin hakim olduğu, insan hareketlerinin olmadığı geç saatleri seçen su samurunun, tekne bağlanan iskelelere çıkarak dolaştığı kamera kayıtlarından tespit edildi. Ancak gerçek bir şey var ki, hayvan şu anda marina da sığınmacı durumundadır. Yani doğal yaşam alanında mutlaka bir sorun olduğu anlaşılıyor. Küçük Menderes Nehri'nin kirlilik nedeniyle ekosistem açısından zayıfladığı, belki de besin bulmakta güçlük çektiğinden burada yaşama şansının olmadığını düşünerek, zorunlu bir şekilde kendisi için doğal olmayan bir habitatta yaşamaya çalıştığını düşünüyoruz" dedi.

Görüntü Dökümü

-------------------------------

Güvenlik kamerasında su samuru yatlar arasında iskelede gezerken

Aynı iskelenin gündüz görüntüleri

Genel ve Detay görüntü

Haber- Kamera: Latif SANSÜR / KUŞADASI (Aydın),

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Şanlıurfa Kayseri Politika Güncel Haberler

title