Haberler

Dha İstanbul Bülteni - 3

1- KARAMOLLAOĞLU: HAYIR ÇIKARSA TÜRKİYE'NİN EN ETKİLİ VE GÜÇLÜ PARTİSİ OLDUĞUMUZ ANLAŞILACAK Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu,"Referandumda, 'Hayır' çıkarsa Türkiye'nin en etkili ve güçlü partisi olduğumuz anlaşılacak" "Evet oyu çıkarsa insanlar, 'biz ne yaptık? bu ülke nereye gider?

1- KARAMOLLAOĞLU:  HAYIR ÇIKARSA TÜRKİYE'NİN EN ETKİLİ VE GÜÇLÜ PARTİSİ OLDUĞUMUZ ANLAŞILACAK

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu,

"Referandumda, 'Hayır' çıkarsa Türkiye'nin en etkili ve güçlü partisi olduğumuz anlaşılacak"

"Evet oyu çıkarsa insanlar, 'biz ne yaptık? bu ülke nereye gider?' diye sığınacakları merci biz olacağız. Yine bize gelecekler"

"İstanbul il teşkilatımızın cephesine bir pankart astırabilmek için çabaya girdiler. Akıllı bir insan bunu yapar mı, böyle bir teşebbüste bulunur mu?

Haber-Kamera: Enver ALAS,  İstanbul,DHA

Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, "Biz, düzgün bir kanun metni gelsin, anayasa değişikliği yapılsın ki biz de destek verelim diye çabaladık. Maalesef iktidarda bulunanlar da bizim 'evet' demememiz için ellerinden ne geliyorsa yaptılar. Şimdi de bizi başka kefelere koyarak tarif etmeye çalışıyorlar. Bu aslında kendi fikrini savunamayanların yaptığı bir yaklaşımdır, yanlış bir gidişattır" dedi.

Temel Karamollaoğlu, partisinin İstanbul İl Kadın Kolları Başkanlığı tarafından Merter'de bir otelde düzenlenen "160. Kadın Kolları İl Divan Toplantısı"na katıldı. Konuşmasını yapmak üzere davet edilen Karamollaoğlu, salondakilerin "İşte ordu işte komutan" sloganları eşliğinde kürsüye çıktı.

"Sanki yeni bir hamlenin eğişindeyiz" diyerek konuşmasına başlayan Temel Karamollaoğlu, "Hatta iktidarın eşiğindeyiz gibi geliyor. Eğer bu heyecan, bu coşku bundan sonraki hareketlerimize de yansırsa ki inşallah yansıyacak; Türk politikasına en büyük etkiyi yapan hatta icra eden parti noktasına geleceğiz" ifadelerini kullandı.

"REFERANDUM TARİHİ YAKLAŞTIKÇA BU KUTUPLAŞMAYI BİRİLERİ ÖZELLİKLE ARTIRMAYA ÇALIŞIYOR"

Türkiye'nin badireli bir dönemden geçtiğini kayededen Karamollaoğlu, "Sıkıntılarımız oldukça fazla. Ülkede hiç istemediğimiz şey kutuplaşma ve kamplaşmadır. Referandum tarihi yaklaştıkça bu kutuplaşmayı birileri özellikle artırmaya çalışıyor. Maalesef biraz iktidar partisindeki arkadaşlarımız buradan medet umuyorlarmış gibi bir intiba doğuyor. 80 milyon insanın hepsinin aynı konuda düşünmesi mümkün değil. Farklılıklarla zenginleşeceğiz, büyüyeceğiz. Beğenmediğimiz farklılıklar bizim için bir ikaz olacak" diye konuştu.

"NETİCEDE YA 'HAYIR' YA 'EVET' ÇIKACAK"

Pazar günü yapılacak referanduma değinen Karamollaoğlu, herkesten oyunu kullanmasını istedi. Karamollaoğlu, "Referanduma 3 gün kaldı. Neticede ya 'hayır' ya 'evet' çıkacak. Hangisi çıkarsa, 'ben bunu kabul etmiyorum' deme şansı var mı? Yok. O halde herkes kendisi için bir gayret göstermeli, inandığı beğendiği fikrin etkili olması için çalışmalı. Ancak kutuplaşmaya vesile olacak ifadelerden mutlaka kaçınmalı. Ayrıca çarpıtmalara da girmemeli. Olmayacak teşebbüslerde bulunmamalı" dedi.

"AKILLI BİR İNSAN BUNU YAPAR MI?"

Karamollaoğlu, Saadet Partisi'nin İstanbul İl Teşkilatı'nın bulunduğu binaya asılan 'evet' pankartı asılmasını eleştirerek, şunları söyledi:

"İstanbul il teşkilatımızın cephesine bir pankart astırabilmek için çabaya girdiler. Akıllı bir insan bunu yapar mı, böyle bir teşebbüste bulunur mu? Farz-ı mahal asılmış olsaydı da sonradan indirilseydi ne manaya gelecekti? Kendi kendini inkar ediyorsun. Çaresiz kaldın, yapmaman icap eden her türlü yola başvuruyorsun. Kayseri'yi rahmetli Erbakan hocamızın afişleriyle donatmışlar. Buradan medet umuyorlar. Erbakan hocamızı üzen siz değil misiniz? Bu çaresizliğin ifadesidir."

"SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZA ULAŞTIK, KANAATLERİMİZİ VE DÜŞÜNCELERİMİZİ AKTARDIK"

Temel Karamollaoğlu, referandum konusunun TBMM'de gündeme gelmesiyle  kendi üzerlerine düşen görevleri yaptıklarını söyledi. Karamollaoğlu, "Sayın cumhurbaşkanımıza ulaştık, kanaatlerimizi ve düşüncelerimizi aktardık. Komisyondan geçince parti genel başkanlarına ulaşıp onlara da düşüncelerimiz anlattık. Ne yazık ki buna rağmen biz, düzgün bir kanun metni gelsin, anayasa değişikliği yapılsın ki biz de destek verelim diye çabaladık. Maalesef iktidarda bulunanlar da bizim 'evet' demememiz için ellerinden ne geliyorsa yaptılar. Şimdi de bizi başka kefelere koyarak tarif etmeye çalışıyorlar. Bu aslında kendi fikrini savunamayanların yaptığı bir yaklaşımdır, yanlış bir gidişattır" dedi.

"MİLLİ EĞİTİM BU ÜÇ KELİMEYE İNDİRMEKDEN Mİ İBARET"

Türkiye'nin problemlerinin çok büyüdüğünü belirten Temel Karamollaoğlu,  ekonomiden, dış politikaya, teröre kadar olan sorunlar nedeniyle iktidarı eleştirdi. Eğitim politikalarını da eleştiren Karamollaoğlu,  "Eğitime bakıyoruz karman çorman..Tek başına iktidar olan bir parti 14 yılda 6 bakan değiştirmiş.  Halen bir eğitim politikaları var mı? 'Kuran Kursları'nı açıyoruz', 'imam hatipleri açıyoruz', 'başörtüsünü çözdük'...Teşekkür ederiz. Peki milli eğitim bu üç kelimeye indirmeden mi ibaret? Erdemli insanı nasıl yetiştireceksiniz? İnandığı gibi yaşamak isteyen, yanlışları tenkit edebilen insanı nasıl yetiştireceksiniz? Siz bu insanları yetiştiremezseniz 'emredersiniz' diyen 'düşünmeyen' ve maalesef bir ülke uçuruma giderken tedbir alamayan bir topluluk haline geliriz" diye konuştu.

"YİNE BİZE GELECEKLER

Temel Karamollaoğlu, "Referandumda, 'Hayır' çıkarsa Türkiye'nin en etkili ve güçlü partisi olduğumuz anlaşılacak. 'Evet' oyu çıkarsa insanlar, 'biz ne yaptık? bu ülke nereye gider?' diye sığınacakları merci biz olacağız. Yine bize gelecekler" dedi.

SAADET PARTİSİ ÖNCÜLÜK YAPARAK BİZ GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ"

Saadet Partisi İl Başkanı Birol Aydın ise konuşmasında "16 Nisan referandumundan sonra ülkemiz ve milletiz için endişelerin ve kaygıların giderildiği, huzur ve güven ortamını, madden ve manen gelişmişlik ortamını Saadet Partisi olarak öncülük yaparak biz gerçekleştireceğiz" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

--------------------

-Temel Karamollaoğlu'nun salona gelişi

-Salondakilerin yoğun ilgisi

-Karamollaoğlu'nun ve beraberindekiler

-Elinde pankart olan bir çocuğu kucağına alması

-Katılımcılar

-Karamollaoğlu'nun kürsüye çıkışı

-Slogan atılması

-Temel Karamollaoğlu'nun konuşması

-Birol Aydın'ın konuşması

-Genel ve detaylar

==================================

2- GÜRSEL TEKİN: SAYIN BAŞBAKANIN YERİNDE OLSAM KESİNLİKLE GİDER 'HAYIR' VERİRİM

Haber-Kamera: İhsan YALÇIN / İstanbul DHA

CHP İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ile Enis Berberoğlu, Zeytinburnu'nda esnaf ziyareti yaptı; Gaziosmanpaşa'da da 'Hayır' lokması dağıttı.

CHP'li vekiller Gürsel Tekin ve Enis Berberoğlu bugün Zeytinburnu ve Gaziosmanpaşa'da referandum çalışmalarındaydı.

Tekin ile Berberoğlu ilk olarak partisinin Zeytinburnu İlçe Başkanlığı'nda kameralar karşısına geçti.

Burada konuşan Tekin, "Kapalı devre bir anayasa sürecini götürüyoruz. 18 maddenin hiçbir tanesi ne Cumhurbaşkanı, ne Başbakan, ne de Bakanlar anlatamıyor. Ne anlatıyorlar; mesela bir billboarda baktığınızda 'İşsizlik bitecek' diyor. Doğrusu hepimiz merak ediyoruz, işsizliğin önünde hangi anayasa maddesi engelse, hemen pazartesi günü; çünkü pazar günü hayırlı bir sonuç alacağız, getirin Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz oy vereceğiz. 'Terör bitecek' diyor. Terörle mücadele konusunda hangi madde engelse onu da getirin ona da oy vereceğiz. Tam bir yalan rüzgarıyla götürüyorlar" dedi.

"YÜZDE 60'IN ALTINDA DEĞİLİZ"

Seçmenlere sandığa gitme çağrısını yineleyen Gürsel Tekin, "Sizden ricam; sadece oyunuzu kullanmayacaksınız, oyunuzu kullanırken o gün yanınıza nevalenizi de alın, okul bahçesinde sandığın açılmasını bekleyin. Ne olur ne olmaz. Hırsıza kilit milit dayanmıyor. Nasıl ülkeyi soyma becerisini gösterenler, oy çalma becerisini de gösterirler. Geçmiş dönemlerde de görüldüğü gibi. Bu gidişatı kendine dert edinen herkesin o gün okul bahçesinde olmasını arzu ediyoruz. Ben şuna eminim: yüzde 60'ın altında değiliz. Yüksek oranla yurttaşlarımız hayırlı iş yapacaktır" ifadesini kullandı.

"NASIL BİR BASKININ OLDUĞUNU HEPİMİZ BİLİYORUZ"

"Nasıl bir baskının olduğunu hepimiz biliyoruz. O 'Evet' kampanyasında çalışan kardeşlerimizin bir kısmı da kesinlikle sandığın arkasında 'Hayır' verecekler" diyen Tekin, "Ben birçok bakanın da 'Hayır' vereceğini görüyorum, hissediyorum. Hatta mesela ben Sayın Başbakanın yerinde olsam kesinlikle gider 'Hayır' veririm. Bir insan kendi makamına dinamit koymaz. Herhalde o da koymaz. Sayın Başbakan da aklı selim bir insandır. Pazarınız hayırlı olsun. Pazartesi günü inşallah Cumhuriyet Halk Partisi olarak ilk işimiz yeni bir anayasa. Nasıl bir anayasa? Herkesin kendini özgür hissedebildiği, hiç kimsenin korkmadığı, hukukun bağımsız olduğu yeni bir anayasayı inşallah hep beraber inşa ederiz ve Türkiye de bir nefes alır" diye konuştu.

'HAYIR'I ANLATTILAR

Gürsel Tekin, Enis Berberoğlu ile beraberindekiler basın açıklamasının ardından 'Halkın Otobüsü' yazılı otobüse binerek Zeytinburnu'nda 'Hayır' turuna çıktı. Tekin ile Berberoğlu birçok noktada esnaf ziyaretinde bulundu. Esnaf ve vatandaşlarla sohbet eden Tekin ile Berberoğlu, onlara neden 'Hayır' denilmesi gerektiğini anlattı.

'HAYIR' LOKMASI DAĞITTILAR

CHP Milletvekilleri Zeytinburnu'ndaki esnaf ziyaretinden sonra da Gaziosmanpaşa Meydanı'nda 'Hayır' lokması dağıttı.

Görüntü Dökümü:

--------------------------

-Tekin'in konuşması

-Tekin, Berberoğlu ve beraberindekilerin esnaf ziyareti

-Tekin ile Berberoğlu'nun lokma dağıtması

-Genel ve detaylar

13.04.2017 - 15.33 Haber Kodu : 170413103

===============================

3- HRANT DİNK CİNAYETİNDE KAMU GÖREVLİLERİNİN İHMALİ DAVASI

Başbakanlık Teftiş Kurulu raporunu hazırlayan müfettişlerden Ayşegül Genç,

"Ali Fuat Yılmazer bize yardımcı olmadı"

Haber: Özden ATİK / İstanbul, DHA

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetine ilişkin kamu görevlilerinin yargılandığı 2'si tutuklu 35 sanıklı davaya devam edildi. Duruşmada, 2008 yılında Başbakanlık Teftiş Kurulu raporunu hazırlayan müfettişlerden Ayşegül Genç tanık olarak dinlendi. İstanbul, Trabzon ve Ankara'daki çalışmalarına ilişkin bilgi veren Genç, o dönem İstihbarat C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer'in kendilerine yardımcı olmadığını belirterek "Bize, 'Başbakan sizi göndereceğine Ergenekon davalarının arkasında dursun' dedi. Şaşırdık" dedi. Genç, raporu kurula sunmadan önce Teftiş Kurulu Başkanı Muttalip Ünal'ın da "Bizden Ali Fuat Yılmazer ve Ramazan Akyürek'in isimlerini çıkartmamızı istedi. Biz bunun olamayacağını söyledik" diye konuştu.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, tutuklu sanık dönemin İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek getirildi. Tutuksuz sanıklar dönemin Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay, dönemin İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler, dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, dönemin Trabzon İstihbarat Şube Müdürü Faruk Sarı ve o dönemde Trabzon İstihbarat Şube Müdürlüğünde görevli polis memuru Muhittin Zenit de duruşmada hazır bulundu. Bazı sanıklar ise ses ve görüntülü sistem aracılığıyla duruşmaya katıldı. CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal da duruşmayı izledi.

TANIK DİNLENDİ

Duruşmada, Başbakanlık Teftiş Kurulu'nda Başmüfettiş Ayşegül Genç tanık olarak dinlendi. Halen Başbakanlık Teftiş Kurulu üyesi ve Kızılay Yönetim Kurulu Yönetim Kurulu üyesi olan Genç, cinayet sonrasında Rakel Dink'in başvurusu üzere görevlendirildiklerini belirtti. Trabzon ve İstanbul Emniyeti'nde ve İstihbarat Daire Başkanlığında çalışma yaptıklarını ve savcılıklardan da bilgi aldıklarını söyleyen Genç, jandarma da dahil olmak üzere kurumlardan toplamda 20 rapor geldiğini belirtti.

"BİLGİSAYAR İSTEYİNCE TRABZON İLE İSTANBUL ARASINDA ÇEKİŞME VAR DENMİŞ"

O dönem Trabzon'da da Faruk Sarı ile görüştüklerini anlatan Genç, "Faruk Sarı bize terörle mücadele biriminde bir yer verdi. Bilgisayar istediğimizde, Trabzon ile İstanbul arasında çekişme olduğunu, bilgisayarların dışarıdan müdahale edilmemesi için merkeze çekildiği söyledi. Dink'e yönelik 2003'te Sidney'de suikast yapılacağı bilgisi olduğunu bize söyledi. İstanbul'a gittiğimizde bunu sormamızı istedi" dedi.

"KAFAMIZDAKİ SORU İŞARETLERİ ÇOĞALDI"

McDonals'ın bombalanması, Erhan Tuncel'in Yardımcı İstihbarat Elemanı yapılması gibi konulara odaklandıklarını söyleyen Genç, "Yasin Hayal'in McDonalds olayı öncesinde Başbakan'ın uçağına yönelik yaptığı bomba ihbarının GBT'sine girmemesini tespit ettik. Bu dikkatimizi çekmişti. Ayrıca Engin Dinç'in, Erhan Tuncel'i dinlemeye aldıkdıktan sonra tayininin çıkarılması kafama takılan sorulardan biriydi. Bir den en ilgimizi çeken şey, bombalama olayından sonra Yasin'in çok kolaylıkla İstanbul'da yakalanmasıydı. Kafamızdaki soru işaretleri çoğaldı" dedi.

"ALİ FUAT YILMAZER YARDIMCI OLMADI"

Susurluk İnceleme Komisyonu'nda da çalıştığını da belirten Genç, "Devlet içinde yürütülen soruşturmada mutlaka devlet görevlisi, bir başka devlet görevlisine şifahi bilgi verir. Hukuki bir metin alamasanız da olayın önü açılır. İstanbul'da Ali Fuat Yılmazer bize yardımcı olmadı. İlk görüşmede bize 'Başbakan sizi göndereceğine Ergenekon davalarının arkasında dursun' dedi. Şaşırdık. Böyle bir tepki beklemiyorduk. O dönem Recep Tayyip Erdoğan başbakandı. Başbakanın talimatı üzerine çalıştığımıza ilişkin emri gösterdim. Yine aynı tavrı gösterince 'Bize işimizi öğretemezsiniz. Bu konuyla alakalı ne varsa gösterin' dedik. Sonra sessizlik oldu. Çıktı. Biz beklediğimiz yardımı göremedik. Oysa Terörle Mücaeleye gittiğimizde müdür Selim Kutkan, her şeyi önümüze yığdı" diye konuştu.

"YASİN  HAYAL'İN TELEFON GÖRÜŞMELERİ DİNK CİNAYETİNDE KULLANILMADI"

Ayşegül Genç, Ankara'ya gittiklerinde Mülkiye Müfettişi Şükrü Yıldız ile görüştüklerini, Yıldız'ın kendi raporlarında kullanmadıklarına ilişkin bir bilgi olduğunu belirterek kendilerine bir flash disk verdiğini anlattı. Genç, bu flash disk üzerine İstanbul İstihbarat'ta çalışan ve bombalama olayı sonrasında Yasin'in kaçış döneminde görevlendirilen Volkan Altınbulak ile yüzyüze görüştüklerini söyledi. Genç, "Volkan, Yasin Hayal'in yaptığı telefon görüşmelerini tespit ettiğini söyledi. Bunları ne yaptığını sorduğumuzda, o dönem Erhan isimli bir polis memuruna bu kayıtları verdiğini söyledi. Dönüş nasıl oldu diye sorduğumuzda, 'Ankara şimdi karıştırmayın' diyerek bu görüşmelerin Hrant Dink cinayetinde kullanılmadığını belirtti" şeklinde konuştu.

"MİT, ERHAN TUNCEL'İN KENDİ ELEMANI OLMADIĞINI BİLDİRDİ"

Ayşegül Genç, Erhan Tuncel'in MİT tarafından kullanıp kullanılmadığına ilişkin resmi yazıyla sorduklarını, MİT'in ise kendi elemanı olmadığını bildirdiğini belirtti. Erhan Tuncel ile cezaevindeyken 16 saat görüştüklerini anlatan Genç,  "Tuncel, 'Koğuşumun karşısında Kemal Yıldız isimli bir kişi geldi. 'Beni burada öldürecekler' dedi" şeklindeki ifadelerini de anlattı. Yasin Hayal'in arkadaşlarıyla da görüştüklerini belirten Ayşegül Genç, "Yasin'in net, yalanı olmayan biridir, Erhan ise sinsidir' dediler. Bombalamadan sonra Yasin Hayal'in bir inşaatta gizlendiğini anlatan bir arkadaşı, bir ekip arabasının gelerek Yasin'i aldı demesi de ilgimizi çekti. Bu kişiyle ilgili birşey bulabilir miyiz diye düşündük ama netleştiremedik" dedi.

"İSTİHBARAT DAİRESİ GEREKLİ TEDBİRLERİ ALMADI"

Genç, "İstihbarat Daire Başkanlığı ile alakalı kafamıza yatmayan şey şuydu. O dönemde Ermeni meselesi gündemde. Dink niye akla gelmedi. İstihbarat dairesinin bu süreci iyi yönetemediğini, gerekli tedbirleri almadığını düşündük. Bunu bir ihmal, kötüye kullanma şeklinde yapılabileceğini düşündük" dedi.

"ALİ FUAT YILMAZER İLE RAMAZAN AKYÜREK'İN İSİMLERİNİ ÇIKARIN"

Raporu sunmadan önce Teftiş Kurulu Başkanı Muttalip Ünal ile görüştüklerini anlatan Genç, "Muttalip Ünal, bizden Ali Fuat Yılmazer ve Ramazan Akyürek'in isimlerini çıkartmamızı istedi. Biz bunun olamayacağını söyledik. Raporu 10 Ekim 2008'de teslim ettik, 7 Kasım'da bize iade edildi. İade edilmesi bizi demoralize etmişti. Ama raporumuzda ısrarcı olduğumuzu gerekçeleriyle yazdık. Değiştirmeden Teftiş Kurulu Başkanlığı'na verdik" şeklinde konuştu.

"USULSÜZ OLARAK DİNLENDİM"

Ayşegül Genç, iki sene önce İstihbarat Daire Başkanı Recep Güven'in talebiyle Hizbullah Terör Örgütü üyesi oldukları gerekçesiyle o dönem raporda imzası olan Tuğçe İnan ile birlikte usulsüz olarak dinlendiklerini öğrendiklerini ve bu davanın da halen sürdüğünü belirtti. İçişleri Bakanlığının raporları üzerine çalıştığı dönemde Başkan Muttalip Ünal'ın kendilerini çağırdığını da ifade eden Genç, "Bize kendinize dikkat edin' dedi. Zaten dinleniyorduk, arkadaşım Mehmet Akın 'Dinlesinler, kimseden saklımız yok bizim' dedi. Bunun üzerine 'fiziksel olarak da dikkat edin' deyince Mehmet Bey, 'Sizi arayan mı oldu?' dedi. Muttalip Bey de, 'Ramazan Akyürek aradı. Çok sıkıntılı şeyler söyledi' dedi. Mehmet Bey de, 'Biz Susurluk'ta da çalıştık. Ne yaparlarsa yapsınlar' dedi" şeklinde konuştu.

"KARŞILARINDAKİ İNSANLARIN BAĞIMSIZ OLABİLECEKLERİNİ DÜŞÜNEMEDİLER"

Sonraki süreçlerde yaşadığı sıkıntılara değinen Genç, "1988'den beri müffettişlik yapıyorum. Sağcı da solcu da dediler, ama hiçbir zaman tamamen yanlı bir şeyle karşılaşmamıştım. Ergenekoncu  yapmaya çalıştılar. Masalarımızda CD bile bırakmıyorduk, böyle zamanlar geçirdik. Uzanlar da dahil çok ciddi işlerde çalıştım. Karşılarındaki insanların bağımsız, özgür olabileceklerini düşünemediler sanırım" dedi.

===============================

4- ADLİYEDE, TUTUKLU AVUKATLARA DESTEK EYLEMİ

Ümit TÜRK, İstanbulDHA

Cumhuriyet gazetesi soruşturması kapsamında tutuklanan gazete avukatlarının serbest bırakılması için geçtiğimiz hafta oturma eylemi  yapan meslektaşları bugün de İstanbul Adalet Sarayı içinde yanyana gelip aynı noktada bekleyerek eylem yaptı. Eylemci  avukatlar ayrıca geçen haftaki polis müdahalesine ilişkin de görevliler hakkında suç duyurusunda bulundu.

150 AVUKAT BUGÜN DE AYNI NOKTADA BULUŞTU

Aralarında CHP Milletvekilleri Mahmut Tanal, Barış Yarkadaş ve HDP Milletvekili Filiz Kerestecioğlu'nun da bulunduğu yaklaşık 150 avukat, adliye içinde bulunan Themis heykelleri önünde toplanarak "Adalet nöbeti" tuttu.

OTURMADILAR AYAKTA BEKLEDİLER

Saat 11.30'da başlayan ve polisin müdahalede bulunmadığı eylemde avukatlar, bu kez ayakta durarak eylemlerini sürdürdü. Avukatlar bir saatlik eyleminin ardından adliye binasının dışana çıkarak basın açıklması yaptı.

"FETÖ SORUŞTURMASI SÜREN SORUŞTURMA SAVCISI.."

Basın açıklamasını okuyan avukat Leyhan Han Tüzel, tutuklu meslektaşlarının ne ile suçlandıklarını bilmeden 5 aydır cezaevinde olduklarını belirterek, "FETÖ soruşturması süren soruşturma savcısının görevden alınması ve arkadaşlarımızın bir an önce yargı önüne çıkarılarak serbest bırakılmasını talep ediyoruz" dedi.

"1 AVUKATIN AYAĞI, 1 AVUKATIN BURNU KIRILDI 8 AVUKAT GÖZALTINA ALINDI"

Tüzel, geçen hafta yapılan "Adalet Nöbeti"nde avukatların şiddete uğradığını, bir avukatın ayağının kırıldığı, diğerinin de burnunun kırıldığını ve 8 avukatın da gözaltına alındığını hatırlatarak, avukatlara karşı şiddet kullanan görevliler hakkında suç duyurusunda bulunduklarını belirti.

HER PERŞEMBE "ADALİT NÖBETİ"

Baro ve meslek örgütlerini de her Perşembe tutucakları "Adalet Nöbeti"ne destek vermeye beklediklerini belirten Tüzel, "Adalet talep etmemizin hiçbir hukuka aykırı yanı yoktur. Biz avukatlar, hak ve adalet talebimizi dile getirmekte ısrarlı olacağımızı ilan ediyoruz" diye konuştu. Avukatlar, açıklamanın ardından adliye binasına girdi.

GEÇEN HAFTA POLİS MÜDAHALE ETMİŞTİ

Cumhuriyet gazetesi soruşturmasında tutuklanan avukatlar, Cumhuriyet Gazetesi İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu üyeleri Bülent Utku ve Mustafa Kemal Güngör'ün serbest bırakılması talebiyle İstanbul Adalet Sarayı içinde oturma eylemi yapan bazı avukatlara polis müdahale etmiş, bazı avukatlar yaralanmıştı. 8 avukat da gözaltına alınmıştı.

Görüntü Dökümü:

-------------------------

Avukatların ayakta durarak adliye içinde eylem yapması

Adliye içinde alınan çevikkuvvet önlemi

Avukatların adliye dışına çıkması

Basın açıklamasının okunması

Genel ve detay görüntüler

Adliye içindenki eylem görüntüler (amatör kamera)

13.04.2017 - 15.31 Haber Kodu : 170413102_

======================

5- TUTUKLU ASKERLERİN AİLELERİNDEN ADLİYE SARAYI ÖNÜNDE EYLEM

Haber: Hayati KILIÇ - İstanbul DHA

FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminin ardından yapılan soruşturma kapsamında tutuklanan askerlerin aileleri Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önünde basın açıklaması yaptı. Aileler yaptığı açıklamada "Bizler af değil adalet istiyoruz" dedi.

Ellerinde Türk bayrağı ve dövizler bulunan tutuklu asker aileler basın açıklaması yaptı.

"EY TÜRK HALKI UNUTTUN MU BİZİ"

Tutuklu askerler adına Hilal Kaya tarafından okunan basın açıklamasında, " Ey Türk halkı Unuttun mu bizi. 15 Temmuz gecesi ülkemiz karanlık bir dönemden geçti. Vatan sever halkımız, emniyet personeli ve bizlerin çabaları sonucu gerçekleşemeyen bir darbenin, bir ayağında bizlerin olduğunu unutma. O gece emre itaat etmeyerek canımızı verenleriz. Silahını halkına çevirmemek için halkından yana duranlarız. Bizler masum askerleriz.  Ey Türk halkı, 9 aydır adalet bekliyoruz. İddanamelerimiz bile hazır değil. Mahkemeye çıkacağımız günümüz belli değil.  Ey Yüce Türk halkı biz beklerken eşlerimiz, analarımız, babalarımız, bacımız, kardeşlerimiz, önce Allah'a sonra sizlere emanet .Tıpkı bir zamanlar bu vatan topraklarının bizlere emanet olduğu gibi" denildi.

"SOKAĞA ÇIKARANLAR HİÇ Mİ VİCDANINIZ SIZLAMADI?"

Kursiyer teğmenin babası olduğunu belirten selim Bedel, "Biz çocuklarımızı 13 yaşından beri orduya verdi. Onları daha çocukken orduya emanet ettik. Çocuklarımızı şimdi Silivri Cezaevi köşelerinde arıyoruz. Çocuklarımız hiçbir suça karışmamıştır. Hiçbir eyleme girişmemiştir. Bunlara bu emri verip, bu çocukları sokağa çıkaranlar hiç mi vicdanınız sızlamadı? Şu ailelerin çektiği sıkıntıya bakın yazıktır, günahtır" dedi.

"AF DEĞİL ADALET İSTİYORUZ"

Gülşen Okumuş ise, "Bütün aileler mağdurdur. Ben 9 aydır oğluma hasretim. Buradaki insanlar da öyle hiç ayrım yapmamaksızın hepimiz buradayız. Lütfen artık bize ses versinler. Benim oğlumun saçları beyazladı. Ben burada kirli camlar arkasında vatana hizmet için gönderdiğim oğlumu görmekten utanç duyuyorum. Benim oğlum vatana hizmet için gitmiştir. Ne işi var Silivri'de? Adalet istiyoruz duy cumhurbaşkanım. Af değil adalet istiyoruz"  dedi.

"ANNELERİN ÇIĞLIK SESİNİ DUYUN

Er Nuh Duygun'un annesi Antika Duygun da, "Ankara'da erdi. 22 günü vardı tezkeresine. Hain darbe gecesi hainler, oğlumu 'tatbikat' diye çıkarıyorlar. Çocuğum olay yerine gider gitmez ZBT'den inmeden teslim olurken 11 kurşunla taranıyor. Ben çocuğumun şehitliğini istiyorum. İtibarını istiyorum. Ben çocuğumu vatan için gönderdim. Çok şükür alnım açık başım dik. Çocuğumu üç şey için gönderdim. Toprak için gönderdim toprak verilmedi. Vatan için gönderdim. 'vatan haini' denildi. Bayrak için gönderdim bayrak verilmedi. Ben çocuğumun itibarını istiyorum. Lütfen artık annelerin çığlık sesini duyun" dedi.

Tutuklu askerlerin aileleri saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı okuyarak dağıldılar.

Görüntü Dökümü :

-------------

-Ellerinde döviz ve Türk bayrağı bulunan aileler

-Basın açıklamasının okunması

-Ailelerle röp.

-Genel detay

============================

6 - THY'DEN UZAK DOĞU YEMEKLERİ

Haber: Faik KAPTAN-Murat ÇAKIR/İSTANBUL,

Türk Hava Yolları (THY) Busıness Class sınıfı yolcuları için özel hizmet verdiği CİP salonlarında Uzak Doğu mutfağı haftası başlattı. Yolcular bugün ilk olarak salonlarda Japon yemeklerinin tadına baktı.

Japon yemekleri haftasının bir hafta süreceğini arkadan Çin ve Hindistan yemeklerinin tanıtılacağı haftaların olacağını belirten THY Özel Yolcu Salonları Anlaşmalar Müdürü Mustafa Şencan şöyle konuştu:

"Bu gün başlattığımız Japon haftasında içinde parça tavuk, tuzsuz pilav ve hafif acı soslu sebze olan ve Japonların "Teppanyakiö adını verdikleri özel bir yemeği ikram ediyoruz. Yolcularımız dünyanın çeşitli yerlerinden geliyor. THY, 100'ün üzerinde ülkeye uçuyor. Şu anda en fazla ülkeye uçan havayoluyuz. Değişik kültürler var. Değişik lezzetleri zaten sunuyoruz. Bir araştırma yaptık. Sonucunda özellikle uzak doğu mutfağının Japon, Çin, Hint mutfağının talep görebileceğini düşündük. Bu nedenle böyle bir proje başlattık"

Atatürk Havalimanı CİP Salonunda bugün başlatılan Japon mutfağında Teppanyaki adılı yemek yolculara ikram edildi.

Görüntü Dökümü:

----------

-Yemeği hazırlayan aşçılar

-Yemeği alan yolcular

-CİP Salonundan görünüm

-Şencan ile röportaj

13.04.2017 - 14.39 Haber Kodu : 170413077

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Temel Karamollaoğlu Ayşegül Genç Türkiye Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

Irak'taki Şii Milis Gücü Haşdi Şabi'ye Hava Saldırısı Düzenlendi E Devlet çöktü mü Son Dakika? E Devlet'te sorun mu var 20 Nisan Cumartesi 2024 20 Nisan 2024 Konya elektrik kesintisi! GÜNCEL KESİNTİLER! Konya'da elektrik ne zaman gelecek? 20 Nisan İstanbul elektrik kesintisi! ELEKTRİKLER NE ZAMAN GELECEK? İstanbul'da elektrik kesintisi! 20 Nisan 2024 Antalya elektrik kesintisi! GÜNCEL KESİNTİLER Antalya'da elektrikler ne zaman gelecek? 20 Nisan Gaziantep elektrik kesintisi! GÜNCEL KESİNTİLER Gaziantep'te elektrikler ne zaman gelecek? Gaziantep'te elektrik kesintisi! 20 Nisan Manisa elektrik kesintisi! GÜNCEL KESİNTİLER! Manisa'da elektrik ne zaman gelecek? Manisa'da elektrik kesintisi! 20 Nisan İzmir GEDİZ elektrik kesintisi! GÜNCEL KESİNTİLER! İzmir'de elektrik ne zaman gelecek? İzmir'de elektrik kesintisi! 20 Nisan 2024 Resmi Gazete ATAMA KARARLARI! Bugünün kararları neler? 20 Nisan Resmi Gazete yayımlandı! 32266 sayılı Resmi Gazete atamalar listesi! 20 Nisan Ankara elektrik kesintisi! GÜNCEL KESİNTİLER! Ankara'da elektrikler ne zaman gelecek? Ankara'da elektrik kesintisi! 20 Nisan Adana elektrik kesintisi! GÜNCEL KESİNTİLER Adana'da elektrikler ne zaman gelecek? Adana'da elektrik kesintisi! 22 Nisan Pazartesi günü okullar tatil mi, yarım gün mü? 20 Nisan Cumartesi Sayısal Loto çekiliş sonuçları açıklandı mı? Sayısal Loto sonuçları saat kaçta açıklanacak? Sayısal Loto CANLI izle! Sadettin Saran kimdir, serveti ne kadar? Sadettin Saran aday mı? Sadettin Saran Fenerbahçe başkanlığına aday oldu mu?
title