Haberler

Dha İstanbul Bülteni - 3

1- GAZİOSMANPAŞA'DA KAHVEHANEYE SİLAHLI SALDIRI (1)Haber-Kamera: İbrahim AKTÜRK - Erhan TEKTEN - İSTANBUL DHAGaziosmanpaşa'da bir kahvehaneye silahlı saldırı gerçekleşti.

1- GAZİOSMANPAŞA'DA KAHVEHANEYE SİLAHLI SALDIRI (1)

Haber-Kamera: İbrahim AKTÜRK - Erhan TEKTEN - İSTANBUL DHA

Gaziosmanpaşa'da bir kahvehaneye silahlı saldırı gerçekleşti. 2 kişi olduğu belirtilen saldırganlar defalarca kahvehaneye ateş açtı. Olayla ilk belirlemelere göre ölen yada yaralanan olmadı. Saldırı nedeniyle kahvehanenin camları kırıldı. Polisin çevredeki önlemi sürüyor.

Görüntü Dökümü:

-------------------

-Olay yerinden görüntüler

-Polisin incelemesi

21.02.2017 - 14.44 Haber Kodu : 170221123

=================================

2- İSTANBUL 'UN YENİ 700 BEKÇİSİNDEN BİRİ OLMAK İÇİN 2 BİN BAŞVURU

Vali Şahin : "Biz gece bekçimizin sesini duymak istiyoruz, bekçimizin düdüğünün bize verdiği güven ve huzurla yataklarımızda daha rahat uyuyoruz" talebinin bir nebze karşılanmasıdır bu"

Haber: İhsan YALÇIN - Kamera: İdris TİFTİKCİ, İstanbul DHA

İstanbul Emniyet Müdürlüğü bünyesinde istihdam edilecek 700 çarşı ve mahalle bekçisi alımı için başvurular geçtiğimiz hafta başladı. Vali Vasip Şahin şuana kadar bekçilik için 2 bine yakın başvurunun olduğunu söyledi.

BAŞVURUDA SON GÜN 25 ŞUBAT

İstanbul Valisi Vasip Şahin, 16 Şubat Perşembe günü başvuruları başlayan İstanbul'a bekçi alımıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Vali Vasip Şahin, "İstanbul'a ilçelerde çalışmak üzere 700 bekçi alınacak ve bunun başvuruları başladı. 25 Şubat'ta başvurular sona erecek. Burada şuna özellikle dikkat ettik; birincisi en az bir yıldır İstanbul'da yaşıyor olması, ikincisi başvurduğu ilçede çalışacak olması. Bunlara özellikle dikkat etmeye çalıştık. Çünkü birden çok ilçeye başvurduğunda ilçeler arasında müracaat dengesizliği ya da çakışmalar fazla olacaktı. Yine İstanbul'u tanıyor olması İstanbul'un caddesini, sokağını biliyor olması da görev yapacak olan personelimiz açısından bir gereklilik ve avantaj olarak düşünüldü. Bekçilik mahallemizdeki tarihi unsurlardan birisi. Mahallenin, sokağın her şeyini bilen, oradaki insanları tanıyan, birebir onlarla muhatap olan ve dolayısıyla oradaki güvenlik algısı ile ihtiyacını en yakından bilen insan olması hasebiyle önemli bir görev ifa ediyordu. İnşallah bundan sonra da yine İstanbul'da sokak ve mahalle aralarında tekrar bekçilerimizi vatandaşlarımız görecekler" diye konuştu.

"MAHALLELİDEN GELEN TALEP"

Şuana kadar bekçilik için 2 bine yakın başvurunun olduğunu belirten Vali Şahin, "Şu anda kadrolarımızda bekçi olarak görev yapanlar var. Bekçilik için bir süre alım yapılmadı. Tekrar alınma ihtiyacı doğdu. Bu biraz da mahalleliden gelen talep. Yani 'Biz gece bekçimizin sesini duymak istiyoruz, bekçimizin düdüğünün bize verdiği güven ve huzurla yataklarımızda daha rahat uyuyoruz' talebinin bir nebze karşılanmasıdır bu" dedi.

"POLİSİMİZİN KULLANDIĞI BİRÇOK YETKİYİ BEKÇİLERİMİZ DE KULLANABİLMEKTEDİR"

İlk etapta 700 bekçi alımının yeterli olduğunu ilerleyen zamanlarda da ihtiyaca göre değerlendirmeler yapılabileceğini söyleyen Vali Vasip Şahin, "Yetkileri, Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu var orada sayılmıştır. Hemen hemen polisimizin kullandığı birçok yetkiyi bekçilerimiz de kullanabilmektedir" ifadesini kullandı.

"NET RAKAM VERMEK DOĞRU OLMAZ"

Vali Şahin bekçi maaşlarıyla ilgili ise, "Maaşla ilgili şuanda net rakam vermek doğru olmaz; ama normal devlet memuriyeti karşılığı alacakları maaştır en azından" şeklinde konuştu.

Görüntü Dökümü:

-------------------------

-Vali Vasip Şahin'in konuşması

-Genel ve detaylar

21.02.2017 - 17.07 Haber Kodu : 170221117

===========================

3- KHK İLE İHRAÇ EDİLEN PROF. DR. AKTAN'A UĞURLAMA

Prof. Dr. Özdemir Aktan

"Bu tür uygulamalar bu ülkenin moralini bozuyor, motivasyonunu bozuyor. En azından ben bir hekim olarak etrafıma baktığım zaman neredeyse bu ülkenin tamamını depresyonda görüyorum. İnsanlar gelecekle ilgili iyi düşünceler maalesef besleyemiyor."

Haber: Gülseli KENARLI - Kamera: Güven USTA / İstanbul DHA

Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi'ndeki görevinden ihraç edilen Prof. Dr. Özdemir Aktan için İstanbul Tabip Odası tarafından Marmara Üniversitesi Eğitim Araştırma Hastanesi'ndeki odasında veda töreni ve hastane önünde basın açıklaması yapıldı.

"BİR GERİ DÖNÜŞÜ DE ÖZLEMLE BEKLEYECEĞİM"

Prof. Dr. Özdemir Aktan, ilk olarak hastanede bulunan odasında kendisini uğurlamaya gelen arkadaşları ve İstanbul Tabip Odası üyelerine kısa bir veda konuşması yaparak, 1988 yılından beri görev yaptığı üniversiteden ayrılmak zorunda kaldığını, öğrencilerini, asistanları ve birlikte çalıştığı mesai arkadaşlarını çok özleyeceğini belirtti. Aktan, "Bir geri dönüşü de özlemle bekleyeceğim. Bir geri dönüş için gayret sarf edeceğim. Bu bir geçici ayrılık olarak alıyorum ben" şeklinde konuştu.

GÜVENLİK ÖNLEMLERİ

Polis basın açıklaması öncesinde hastanede güvenlik önlemleri aldı.

Grup Prof. Dr. Özdemir Aktan'ın hastanenin Genel Cerrahi bölümünde bulunan odasında kısa bir veda töreni yapıldı.

Ardından Aktan ile beraber İstanbul Tabip Odası üyeleri hastane önüne gelerek kısa bir basın açıklaması yaptı.

Grup ellerinde "Özdemir Aktan onurumuzdur", "Hocama dokunma" yazlı dövizler taşıdı.

BASIN AÇIKLAMASI OKUNDU

Grup adına basın açıklamasını yapan İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi İncilay Erdoğan, "Prof. Dr. Özdemir Aktan ve kürsülerinden, hastanelerinden, ameliyathanelerinden, polikliniklerinden uzaklaştırılan bütün dostlarımızla yan yana, omuz omuza olmak, sadece burada değil ülkemizin her bir yanında üniversitenin ayaklar altına alınıp çiğnenen onuruna sahip çıkmak; Kamu kurumlarında gerçekleştirilen haksız, hukuksuz tasfiyelere, İstibdat heveslilerine hayır demek için buradayız ve burada olmaya devam edeceğiz. Bilinmelidir ki, Türk Tabipleri Birliği ve İstanbul Tabip Odası, hiçbir soruşturmaya ya da mahkeme kararına dayanmadan OHAL Kararnameleri üzerinden yapılan ihraçların bu ülkeye yakışmadığını hatırlatmaya; başta hocamız Prof.Dr. Özdemir Aktan olmak üzere iyi ve onurlu hekimliği temsil eden meslektaşlarımız ve akademinin yüz akı tüm dostlarımız geri dönünceye kadar demokrasiyi, hukuku ve adaleti herkes için savunmaya kararlıdır" dedi.

GÖKYÜZÜNE BALON SALDILAR

Basın açıklamasının ardından Prof. Dr. Aktan ve İstanbul Tabip Odası üyeleri üzerinde "Hekimlik ihraç edilemez" yazılı pankartın bağlı olduğu balonları gökyüzüne bıraktı.

"NEREDEYSE BU ÜLKENİN TAMAMINI DEPRESYONDA GÖRÜYORUM"

Basın açıklamasının ardından konuşan Prof. Dr. Özdemir Aktan ise, "Bu ülke çok daha iyisini hak ediyor. Bunu bir bitmiş olay olarak görmek doğru değil. Niçin ihraç edildiğimi bilmiyorum. Gözüken tek şey bir belgeye imza atmış olmaktan kaynaklanıyor. Bu belge net bir belge, bir barış istiyor, insan haklarına saygı istiyor, demokrasi, özgürlük istiyor. Bir hekim olarak savaşa karşı çıkmak zaten boynumuzun borcu. Bu nedenle de bundan sonra da eğer barış savunmak gerekiyorsa, özgürlük ve insan haklarını savunmak gerekiyorsa, aynı şeyde mutlaka devam edeceği. Ancak bu süreç şöyle bir endişe getiriyor; insan gücümüzü kaybediyoruz. İnsanlar kolay yetişmiyor. Bu dönemde maalesef akademiden binlerce insan ihraç edildi ve bunlar hakkında bir soruşturma yok, bir suçlama yok. Niçin ihraç edildikleri de belli değil aynı benim olduğum gibi. Bir ülkenin en büyük değeri yetişmiş insan kaynağıdır. Şu anda gözüken o ki Türkiye'de biz insan kaynaklarımızı yok ediyoruz ve bunları yerine getirmek çok kolay değil. Bu nedenle gelecekle ilgili bir endişe duyuyorum elbette. Bu tür uygulamalar bu ülkenin moralini bozuyor, motivasyonunu bozuyor. En azından ben bir hekim olarak etrafıma baktığım zaman neredeyse bu ülkenin tamamını depresyonda görüyorum. İnsanlar gelecekle ilgili iyi düşünceler maalesef besleyemiyor. Bu bir ülkenin geleceği için de çok kötü. Bunun bir an önce değişmesini bekliyorum. Bu ülkenin yeniden demokrasiyle tanışmasını istiyorum. Bu ülkede özgürlüklerin rahatça ifade edildiği bir ortam istiyorum" dedi.

Görüntü Dökümü:

---------------------

Aktan'ın hastane odasındaki konuşması (cep telefonu)

Hastaneden görüntüler

Güvenlik önlemlerinden görüntüler

Polislerin görüntüsü

Grubun hastane önüne gelişi

Grubun slogan atması

Basın açıklaması

Balon bırakılması

Aktan ile röportaj

Detaylar

==================================

4- "25 ARALIK KUMPAS" DAVASINDA OLAY

Bazı sanıklar mahkemeyi tanımadığını, ifade vermeyeceklerini söyledi. Bir diğer sanık mahkemeyle, ayağa kalkmadan konuşmaya devam edince aralarında eski emniyet müdürlerinin de bulunduğu tutuklu sanıkların tamamı salondan çıkarıldı.

Haber: Hayati KILIÇ, İstanbulDHA

"25 Aralık Soruşturması" nda usulsüzlükler yaparak, aralarında Suudi iş adamı Yasin El Kadı ile Fatih Saraç, Latif Topbaş, Nihat Özdemir, Orhan Cemal Kalyoncu ve Faruk Kalyoncu'nun da bulunduğu iş adamlarına kumpas kurdukları iddia edilen sanıkların yargılanmasına devam edildi. Mahkeme, bugünkü duruşmada hazır bulunan tutuklu sanıkların tamamını -ifade vermeme- tartışmasıyla başlayan gerginliğin sürmesi üzerine salondan çıkardı.

ESKİ EMNİYET MÜDÜRLERİNİN ARASINDA BULUNDUĞU TUTUKLU SANIKLAR DURUŞMA SALONUDA

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki 13. duruşmaya, tutuklu sanıklar eski emniyet müdürleri Yakub Saygılı ve Kazım Aksoy, İbrahim Şener, Arif İbiş, Mehmet Habip Kunt, Mehmet Fatih Yiğit, Mustafa Demirhan ile 10 tutuksuz sanık katıldı. Başka suçtan tutuklu 3 sanığın da hazır bulunduğu duruşmada müştekileri avukatları temsil etti.

SANIKLAR İFADE VERMEYİ REDDETTİ.

Tutuklu sanıkların ifade vermek istememesi üzerine mahkeme başkanı ile sanıklar arasında gerginlik ortaya çıktı. Bazı sanıklar mahkemeyi tanımadıklarını, ifade vermek istemediğini ve mahkemeyi reddeceklerini söyledi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Bülent Dalkıran ifade vermek isteyen olup olmadığını sordu.

MAHKEMEYLE AYAĞA KALKMADAN KONUŞUNCA..

Bir sanık mahkemeyle ayağa kalmadan konuşmasını sürdürünce mahkeme başkanı tutuklu sanıkların salondan çıkarılmasını istedi. Jandarmalar sanıkları salondan çıkarırken tutuklu sanık Yakub Saygılı "Ergenekon ve Balyoz davalarında böyle mi oluyordu?" diye bağırdı. Duruşma tutuksuz yargılanan sanıların ifade vermesiyle devam ediyor.

=============================

5- D-100'DE KAZA ANI KAMERADA

İki sürücünün hatası kazayla sonuçlandı.

Kaza anı saniye saniye kameraya yansıdı

Haber: Erhan TEKTEN - İSTANBUL DHA

D-100 Karayolu Üsküdar Mevkii'nde meydana gelen trafik kazası kameraya yansıdı.

Kaza dün öğle saatlerinde meydana geldi. D-100 Karayolu'nda ilerleyen araçlardan biri en sol şeritten sağdaki sapağa girmek istedi. Cip sürücüs ise yan yoldan D-100'e girmek için direksiyon kırdı. İki araç sapak girişindeki taralı alanda çarpıştı. Araçlar daha sonra savrularak bariyerlere çarptı. Kaza anı arkadan gelen bir araçtaki kameraya saniye saniye yansıdı. Sürücüler kazayı şans eseri hafif sıyrıklarla atlatırken araçlarda hasar meydana geldi.

Görüntü Dökümü:

------------------

-ARAÇ KAMERASI GÖRÜNTÜLERİ

-Araçların ilerlemesi

-Kaza anı

-Araçların bariyerlere çarpması

21.02.2017 - 12.12 Haber Kodu : 170221065

===============================

6- AMBARLI LİMANINDA KOKAİN OPERASYONU

Muz konteynerinde dedektör köpeklerle yapılan aramada 62 kilo kokain ele geçirildi.

Haber : Erhan TEKTEN İstanbul DHA

İstanbul Deniz Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğüne bağlı Ambarlı Deniz Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Kısım Amirliği ve Risk Şube Müdürlüğünce Ambarlı Limanı'nda yapılan operasyonda 62 kilo kokain ele geçirildi. Singapur bayraklı Kaptan S.R. idaresindeki gemide bulunan konteynerler gemi giriş yaptığı anda risk değerlendirmesine alındı. Gemide bulunan Güney Amerika mahreçli bazı konteynerlerin kokain kaçakçılığı açısından riskli olduğunu tespit eden ekipler, şüphelendikleri konteynerleri X-ray taramasına yönlendirdi.

SOĞUTUCUNUN İÇERİSİNE GİZLEMİŞLER

X-ray taramasında, Ekvador çıkışlı muz taşıyan bir konteynerin soğutucu kısmında şüpheli bir yoğunluk tespit edilmesi sonucu, konteynerin açılarak narkotik dedektör köpeklerle arama yapıldı. Aramalar sonucunda konteynerin soğutucu kısmında 52 adet preslenmiş toz formunda kokain olduğu bulundu. Ele geçirilen 62 kilo kokainin piyasa değerinin yaklaşık 12 milyon 500 bin TL olduğu bildirildi. Olaya ilişkin soruşturma devam ediyor.

G. AMERİKA ÇIKIŞLI KONTEYNERLER KOKAİN KAÇAKÇILIĞINA KARŞI YAKİNEN TAKİBE ALINIYOR

Gümrük ve Ticaret Bakanlığının uyuşturucu kaçakçılığı ile mücadele politikaları kapsamında, ülkeye deniz yoluyla gelen konteynerler ve Ro-Ro taşımacılığı ile gelen araçlardan riskli görülenler, başta Araç ve Konteyner Tarama Sistemleri olmak üzere gelişmiş teknolojiye sahip teknik cihaz ve donanımlarla kontrol ediliyor. Bu kapsamda, Güney Amerika çıkışlı konteynerler, kokain kaçakçılığına karşı yakınen takibe alınarak geminin limana yanaşmasının ardından x-ray taramasından geçiriliyor. Ayrıca, Deniz Devriye Ekiplerince kullanılan devriye botları ve ani müdahale botları ile Türk karasularında seyreden deniz taşıtları, 7/24 gümrük gözetimine tabi tutuluyor. Şüpheli görülen gemiler ise Gemi Arama Timlerince kapsamlı bir aramadan geçirilerek ülkeye alınıyor.

Görüntü Dökümü:

--------------------

-Köpeğin soğutucu kısmını araması

-Köpeğin tepki vermesi

-Ele geçirilen paketler

-Paketlerin açılması

-Yapılan kontroller

-Genel ve detaylar

21.02.2017 - 12.44 Haber Kodu : 170221073

========================

7- FATİH'TE 5 BİN TAKLİT ÇANTA ELE GEÇİRİLDİ

Haber-Kamera: İbrahim AKTÜRK/İSTANBUL-DHA

İstanbul polisi, Fatih'te bir iş hanına düzenlediği operasyonda dünyaca ünlü markaların isimleri kullanılarak üretilmiş binlerce çanta ele geçirdi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğü'ne bağlı ekipler, öğle saatlerinde Gedikpaşa'daki bir iş hanına baskın düzenledi. Baskında, dünyaca ünlü markaların isimleri kullanılarak üretilmiş yaklaşık 5 bin taklit kadın çantası ele geçirdi. Polis, orijinaline benzetilerek üretilmiş çantalara el koydu. Olayla ilgili bir kişi gözaltına alındı.

Görüntü Dökümü:

---------

-Sahte çantalardan görüntüler

-Polisin çantaları incelemesi

-Vitrine dizilmiş çantalardan detay görüntüler

-Genel görüntüler

21.02.2017 - 14.39 Haber Kodu : 170221122

============================

8- "SPİKERE DAYAK DAVASI"NDA 39 DOKTOR İMZALI ADLİ TIP RAPORU'NDA TESPİT YOK

Adli Tıp Genel Kurulu, spiker Kübra Eken'de meydana gelen beyin kanamasının anesteziye mi yoksa iddia edildiği şekilde darpa bağlı mı meydana geldiği sorusuna, "tıbben ayrım yapılamaz" cevabı verdi.

Haber: Arzu KAYA, İstanbul DHA

Spiker eşi Kübra Eken'i darp ederek beyin kanaması geçirmesine sebep olduğu gerekçesiyle "Kasten yaralama" suçundan 9 yıla kadar hapis cezası istenen eşinin yargılanmasına devam edildi.

ADLİ TIP GENEL KURULU RAPORU DOSYADA

Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 9. celsesine tutuksuz sanık Bülent Eken, mağdur Kübra Eken'in babası Lüfti ve ağabeyi Önder Yelkenci ile tarafların avukatları katıldı. Mahkeme hakimi, mağdura anestezi ile yapılan sezaryen ameliyatının veya iddia edildiği gibi darp olayının beyin kanamasının meydana gelmesine neden olup olmayacağı sorusuyla Adli Tıp Genel Kurulu'na gönderilen dosyanın döndüğünü ifade etti. Kübra Eken'in avukatlarından Hasan Adil Atabay, sanık Neptün Eken'in kasten yaralama suçundan cezalandırılmasını talep ederek yaralanmanın niteliğine ilişkin ek rapor alınmasını talep etti.

YENİ RAPOR İSTENDİ

Mahkeme, davaya ilişkin Adli Tıp raporlarının Anadolu Adli Tıp Şube Müdürlüğü'ne gönderilerek mağdurda oluşan beyin kanamasının spinal anesteziye bağlı olarak oluştuğu kabul edildiği takdirde iddia edilen darp eylemi sonucu mağdurdaki yaralanmanın "Kasten yaralama" suçunun hangi fıkraları kapsamında kaldığı konusunda rapor düzenlenmesine karar verdi. Duruşma ertelendi.

"TIBBEN AYRIM YAPILAMAZ"

39 uzman doktorun imzasıyla hazırlanan Adli Tıp Genel Kurulu raporunda Kübra Eken'in 23 Haziran 2013 tarihinde bilinci kapalı bir şekilde hastaneye gittiği belirtilerek, "Kişinin başının sağ tarafına 4 kez yumrukla vurularak darbedildiği iddiasının bulunduğu ve olay tarihli tıbbi belgede sol kulak üzerinde ekimoz tarif edildiği de göz önüne alındığında, mağdurun 23 Haziran 2013 tarihinde bilinci kapalı bir şekilde hastaneye gitmesine neden olan bu tablonun spinal anetsiteziye bağlı olarak oluşan BOS kaçağı kaynaklı kanama alanında kendiliğinden başlayan yeni bir kanama olabileceği gibi, maruz kaldığı bildirilen travmanın etkisiyle mevcut kanama alanında yeni bir kanamanın da başlamış olabileceği, bunlar arasında tıbben ayrım yapılamayacağı oy birliği ile mütalaa olunur" denildi.

İDDİANAMEDEN...

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Kübra Eken'in 20 Haziran 2013 tarihinde doğum yaptığı belirtilerek, hastaneden taburcu edildikten 2 sonra şiddetli baş ağrısı, gözünün ve dilinin dönmesi şikayetiyle eşi Bülent Eken tarafından Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürüldüğü anlatıldı. Bu hastanede Kübra Eken'e beyin kanaması teşhisi konularak ameliyat yapıldığı kaydedilen iddianamede, Adli Tıp uzmanının, Kübra Eken'de kulak üstünde bulunan ekimozun kendiliğinden oluşamayacağı ve bir darp sonucu olabileceği, bu durumun da yaşamsal tehlikeye sebebiyet verdiği yönünde görüş bildirdiği ifade edildi.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

İstanbul Tabip Odası Özdemir Aktan Gaziosmanpaşa Kübra Eken Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title