Dha İstanbul Bülteni - 3

1- KILIÇDAROĞLU, MİNİBÜSTE SALDIRIYA UĞRADIĞI BELİRTİLEN BAŞÖRTÜLÜ GENÇ KIZI ZİYARET ETTİ

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,

"Hiçkimsenin kılığından, kıyafetinden, yaşam tarzından inancından kimliğinden ötürü ötekileşterilmesini istemeyiz. Herkes bu ülkede özgürce yaşayabilmeli, herkes bu ülkede huzur içinde yaşayabilmeli"

Haber-Kamera: Cengiz ÇOBAN - İSTANBUL DHA

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Maltepe'de bir minibüste saldırıya uğradığı belirtilen başörtülü genç kızı ziyaret etti. Kılıçdaroğlu, kızın ailesiyle birlikte yaşadığı Bostancı'daki evde yaklaşık 20 dakika kaldı.

Kılıçdaroğlu çıkışta yaptığı açıklamada, "Aileye geçmiş olsun dileklerimi ilettim. Herkesin şunu çok iyi bilmesini isterim; hiçkimsenin kılığından, kıyafetinden, yaşam tarzından inancından kimliğinden ötürü ötekileşterilmesini istemeyiz. Herkes bu ülkede özgürce yaşayabilmeli, herkes bu ülkede huzur içinde yaşayabilmeli... Kız çocuğumuza yapılan saldırıyı şiddetle kınıyoruz ve bir daha ülkemizde olmamasını arzu ediyoruz" dedi.

Görüntü Dökümü:

-----------

-Kılıçdaroğlu'nun gelişi

-Çıkışta yaptığı açıklama

==========================

(GÖRÜNTÜYLE YENİDEN)

2- REİNA SALDIRISINA İLİŞKİN 5 KİŞİ DAHA MAHKEMEYE SEVK EDİLDİ

Reina saldırganının dini nikah kıydığı kadın da tutuklama istenen şüpheliler arasında.

Saldırgan Masharipov'ın, dini nikah kıydığı kaldınla Google Translate kullanarak anlaştığı tespit edildi

Haber : Ümit TÜRK İstanbul / DHA

Ortaköy'deki ünlü eğlence kulübü Reina'da gerçekleştirilen ve 39 kişinin hayatını kaybettiği terör saldırısına ilişkin yürütülen soruşturmada gözaltına alınan 5 kişi daha tutuklanmaları talebiyle sevk edildi.

SALDIRGANIN DİNİ NİKAHINI KIYDI

Hakimliğe gönderilen sevk yazısında, şüpheli Alı Jameel Mohammed'ın DEAŞ terör örgütü bünyesinde "Ebu Yusuf" kod adını kullandığı ve Reina saldırısının planlayıcısı Ebu Cihad ile doğrudan bağlantılı olduğu belirtildi.

Alı Jameel Mohammed'in, 3 Ocak günü E-5'te polis takibine takılan Reina saldırganı Masharipov'u Ebu Cihad'ın talimatıyla Sefaköy'den alarak Esenyurt'taki örgüt evine götürdüğü ayrıca Masharipov'un kaldığı evin ihtiyaçlarını karşıladığı, Masharipov'un örgüt üyesi Tene Traore ile dini nikahını kıydığı tespitine yer verildi.

SALDIRGAN İLE DİNİ NİKAH KIYDI AYNI EVDE YAKALANDI

Şüpheli Tene Traore'nin Reina saldırganı Masharipov ile birlikte Esenyut'taki örgüt evinde yakalandığı, buraya da Suriye'deki çatışma bölgesine gitmek amacıyla Fransa'dan geldiği kaydedildi. Tene Traore'nin ayrıca Masharipov ile dini nikah kıydığı belirtilerek, Masharipov ile Fransızca'dan Rusça'ya Google Translate kullanarak anlaştığı tespitine yer verildi.

SALDIRININ PLANLAYICILARINDAN

Şüpheli Eyüp Korkusuz'un Reina saldırısını planlayanlardan biri olduğu kaydedildi. Korkusuz'un, Ebu Katade kod ismini kullandığı ve telegram üzerinde yapılan görüşmelerde de bu ismi kullandığı belirtildi. Korkusuz'un yapılan aramasında örgütün Neşide ismini verdiği, marşlarının bulunduğu yine örgüte ait çatışma bölgelerinde çekilmiş fotoğrafların ele geçirildiği belirtildi. Korkusuz'un ayrıca DEAŞ terör örgütünün güvenli evlerinden sorumlu olduğu ve sözde emir düzeyinde faaliyet gösterdiği belirtildi.

SALDIRGANLA BİRLİKTE YAKALANDILAR... ÇATIŞMA BÖLGESİNE GİDECEKLERDİ...

Şüpheli Aysha Mohammed'in de Somali vatandaşı olduğu belirtilen yazıda, bu kişinin de Reina saldırganı Masharipov ile birlikte Esenyut'taki örgüt evinde yakalandığı, buraya da Suriye'deki çatışma bölgesine gitmek amacıyla geldiği kaydedildi. Dina Alaa Eıd Sayed Ahmed'in de Mısır vatandaşı olduğu belirtilen yazıda, Reina saldırganı Masharipov ile birlikte Esenyut'taki örgüt evinde yakalandığı belirtildi.

TUTUKLANMALARI TALEP EDİLDİ

Savcılık, tüm şüphelilerin, "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme", "Silahlı terör örgütü üyeliği" suçlarından tutuklanmalarını talep etti. Şüpheli Alı Jameel Mohammed için ayrıca "39 kez kasten öldürme" suçundan da tutuklanması talep edildi.

Görüntü Dökümü:

-------------

-Şüphelilerin sağlık kontrolünden geçirilmesi

15.02.2017 - 15.13 Haber Kodu : 170215137

=========================

(ÖZEL)

3- FRENİ TUTMAYAN BİSİKLETLE SON SÜRAT İŞ YERİNE BÖYLE DALDI

Arkadaşından ödünç aldığı freni çalışmayan bisikletle 13 yaşındaki çocuk bir iş yerine girdi; o anlar güvenlik kameralarına yansıdı.

Yokuş aşağı inen bisiklet öyle bir hıza ulaştı ki, iş yerinin kapısını bile yerinden söktü.

O yokuş aşağıya hızla ilerlerken bütün mahalle peşindeydi.

Haber-Kamera: İhsan YALÇIN - Zeki GÜNAL / İstanbul DHA

Şişli'de arkadaşından ödünç aldığı freni tutmayan bisikletle yokuş aşağı hızla inen çocuk sokak bitimindeki bir iş yerine girdi. Kaza sonrası çocuk yaralandı, iş yerinde maddi hasar oluştu, bisiklet ise hurdaya döndü.

Güvenlik kamerasına saniye saniye yansıyan kaza, 1 hafta önce Beyoğlu'nda meydana geldi. 13 yaşındaki Cumali Özgörür, arkadaşının bisikletini ödünç aldı ve sokakta dolaşmaya başladı. Çocuk bir süre sonra freni çalışmayan bisikletle yokuş aşağı inmeye başladı. Bisiklet öyle bir hıza ulaştı ki onu durdurmak neredeyse imkansız hale geldi. Cumali Özgörür'ün kontrolünden çıkan bisiklet yokuşun sonundaki boya ve yalıtım malzemesi satan iş yerinin kapısını yerinden söküp içeri daldı.

Kaza sonrası çocuk yaralanırken, iş yerinde maddi hasar oluştu, bisiklet ise hurdaya döndü. Bu anlar ise çevredeki güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedildi. Görüntülerde bisikletin hızlı bir şekilde yokuş aşağı ilerliyor. Daha sonra da iş yerinin kapısından içeri giriyor. Çocuk hızla yokuş aşağıya ilerlerken ailesi ve çevredekiler telaşlı peşinden koşuyor

Görüntü Dökümü:

------------------------

(Güvenlik Kamerası)

-Çocuğun bisikletle hızla yokuş aşağı ilerlemesi

-Bisikletin kapıyı söküp iş yerine girmesi

-Ailenin ve çevredekilerin kaza yerine koşması

(Aktüel Görüntüler)

-İş yeri ve bisikletten detay

-Cumali'nin kuzeni ile röp.

-Yokuştan detay

-Hurdaya dönen bisikletten detay

-Genel ve detaylar

15.02.2017 - 15.39 Haber Kodu : 170215154

===============================

4- " ODA TV DAVASI" NIN KARAR DURUŞMASI...(1)

Özden ATİK - Hayati KILIÇ / İstanbulDHA

Gazeteciler Ahmet Şık, Nedim Şener, Soner Yalçın ile Yalçın Küçük ve eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı'nın aralarında bulunduğu 13 sanıklı Oda TV Davası'nın karar duruşmasına devam edildi. Duruşmada savunmasını yapan Ahmet Şık, " Türkiye'nin bir gariplikler ülkesi olduğunu" belirterek "Yine gazetecilik faaliyetlerim soruşturma konusu ediliyor" dedi. Davanın sanığı iken cezaevinde ölen MİT görevlisi Kaşif Kozinoğlu'ndan bahseden Oda TV İmtiyaz Sahibi sanık Soner Yalçın ise "Oda TV davasına kan bulaştı" diyerek kumpas kuranlar hakkında suç duyurusunda bulunulmasını talep etti.

İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 9.celsesi görülen duruşmaya, bu davanın tutuksuz sanıklarından olan ancak sosyal paylaşımları nedeniyle "PKK ve FETÖ/ PDY Silahlı Terör Örgütü propagandası yapmak" suçlarından 30 Aralık'ta tutuklanan gazeteci Ahmet Şık getirildi. Duruşmada tutuksuz sanıklar Hanefi Avcı, Soner Yalçın, Yalçın Küçük, Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Nedim Şener, Muhammet Sait Çakır, Şükrü Doğan Yurdakul, İlkim Kaleli ve Coşkun Musluk da hazır bulundu. Diğer sanıklar Mümtaz İdil ve Müesser Yıldız Uğur ise duruşmaya katılmadı. Uluslararası PEN, Sınır Tanımayan Gazeteciler'den temsiciler ve CHP Milletvekilleri Mahmut Tanal, İlhan Cihaner de duruşmaya izleyici olarak katıldı.

KALPAK DİYALOĞU

Yalçın Küçük kimlik sorgusu yapıldığı sırada, üye hakimin başörtüsüne işaret ederek elindeki kalpağı mahkeme başkanına gösterdi ve "İlk duruşmalar yapılırken bunu kafama takmama izin verilmiyordu. Şimdi görüyorum ki başörtüsüne izin veriyorsunuz. Bu Cumhuriyet'in ve Kurtuluş Savaşı'nın simgesidir. Başıma koyabilir miyim?" dedi. Mahkeme Başkanı izin verince Küçük kalpağı başına taktı.

İLK SAVUNMAYI AHMET ŞIK YAPTI

Duruşmada ilk savunmayı Ahmet Şık yaptı. Şık, "Türkiye bir gariplikler ülkesi ve her dönemde bir çok absürtlük yaşandı. Ama evrensel demokratik normaların her birinin içinin boşaltılıp, ülkeyi teslim alan bir örgütlü kötülüğün menfaatlerine uygun olarak, tam tersi anlamlara gelecek şekilde yeniden tanımlandığı bir başka dönem olmadı. Öyle ki, yıllar öncesinde yazdığı 1984 adlı eserinde günümüz Türkiye'sini anlatmış olduğu benzetmesi sıklıkla yapılan George Orwell mezarında ters dönmüşse haklıdır" dedi.

"GAZETECİLİK FAALİYETLERİM SORUŞTURMA KONUSU EDİLİYOR"

Cumhuriyet Gazetesi yönetici ve çalışanlarının tutukluluğuna değinen Şık, "Meslektaşlarım ve avukatlarım burada yok. Tıpkı bu davadakine benzer bir kumpasla gazetemiz Cumhuriyeti hedef alarak gazeteciliği yargılamaya kalkan bir soruşturma nedeniyle 108 gün önce tutuklandılar. Melektaşlarıma yöneltilen suçlama FETÖ'cü olmak. Bu davaya 'FETÖ propagandası yaptığım' iddiasıyla tutuklu olarak getirildim. Yine gazetecilik faaliyetlerim soruşturma konusu ediliyor. Yani cemaatin savcı ve hakimlerinkinden farklı bir yargı teşkilatı yok. O zaman da birtakım suçlar gizli kalsın diye tutuklama terörüne maruz kalmıştım. Şimdi de öyle. Duyulmasın, yazılmasın istenen gerçeklerin ne yapılırsa yapılsın ortaya çıkacağından kimsenin kuşkusu olmasın " diye konuştu.

SONER YALÇIN: AYDINLIK DÜŞMANLARIYLA KALEMİMLE SAVAŞTIM

Oda TV İmtiyaz Sahibi Soner Yalçın ise savunmasında, "Düşünceyi yargılayanları tarih, hiçbir zaman affetmemiştir. Gerçek yargı, tarihin yargısıdır. Türkiye'de dürüstlüğünden taviz vermeyen gazeteciler ya hapse atılır, ya işsiz bırakılır ya da katledilir. Ama cesur gazeteciler hep olmuştu, olacaktır. Gazetecinin kendini iktidarlara beğendirme sorumluluğu ve zorunluluğu yoktur. Yoksa gazetecilikten bahsedilemez. Gerçeği yazdığım için hapse atıldım. Aydınlık düşmanlarıyla kalemimle savaştım. Mesleğime hiç ihanet etmedim; tutkuyla bağlı kaldım. Gazetecilik yaşamın anlamı ve biçimi oldu benim için. Bu kumpasın hesabını soracağız dedik, çıktık yazdık. Bunu kan davası için yapmıyoruz, halkımız için yapıyoruz" dedi.

"ODA TV DAVASINA KAN BULAŞTI"

Soner Yalçın, "6 yıllık zorlu sürecin sonuna geliyoruz. Burada kendisine yapılan haksızlığa sesini çıkaramayacak biri vardı. O da cezaevinde ölen MİT görevlisi Kaşif Kozinoğlu'dur. Oda TV davasına kan bulaştı. Mahkemeniz, bu trajedinin hesabının sorulmasına yardımcı olmalıdır; suç duyurusunda bulunmanızı talep ediyorum. Bize kumpas kuran polisler, savcılar, hakimler, ayrıca cinayetten de yargılanmalıdır. Kararınızla, bu kumpasın siyasi sorumlularından da hesap sorulmasına yardımcı olunuz" diye konuştu.

"AF DİLEYECEK BİR HABERE İMZA ATMADIM"

Oda TV Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan da 6 yıldır sanık kürsüsünde olduklarını vurgulayarak "Bu davanın 12 numaralı sanığı artık ölü. Savunmasını yapamadan, cezaevinde şüpheli şekilde ölen Kaşif Kozinoglu . Oda TV Davası artık bir cinayet davasıdır. Polisler, savcılar ve hakimlerle birlikte o dönemin başbakanı da sorumludur" dedi. Pehlivan, gazeteci Ahmet Şık'ın da "FETÖ'ye dokundu diye tutuklandığını" belirterek "Bu davanın sanıklarının yazdıkları dün dikkate alınsaydı, bugün Türkiye bu kadar sorunla boğuşmazdı. Son sözüm, neyse ki, Rab'den ve milletten af ya da özür dileyecek bir habere imza atmadım" ifadesini kullandı.

"BU DAVA ÇOKTAN ÇÖKMÜŞ BİR DAVADIR"

Sanık Oda TV Sorumlu Haber Müdürü Barış Terkoğlu ise "Ergenekon davasındaki kumpasları yazdığım için yargılanıyorum. Balyozun komplo olduğunu yazdığım için yargılanıyorum. Yargıda, poliste, orduda örgütlü çeteyi yazdığım için yargılanıyorum. Bu dava çoktan çökmüş bir davadır" diye konuştu. Terkoğlu, tutuklu olan Cumhuriyet Gazetesi çalışanları için ise "Yarın bizim gibi çıkacaklar ama bizim içimiz yanıyor" dedi.

"POLİS ÇIRAKLARININ HAZIRLADIĞI İDDİANAME"

Sanık Prof. Dr. Yalçın Küçük de "Bu hukukun iddianamesine benzemiyor. Bu iddianame polis çıraklarının hazırladığı iddianame. Bizi olmayan bir iddianame ile yargılıyorsunuz. Bizimle yeterince alay ettiniz. Lütfen daha fazla alay etmeyin Fetullah Gülen'i 1961'den beri tanırım. Bize karşıdır. Hiçbir önem vermeyiz. İslamcılar'ın çoğu beni çok sever, beni çok okurlar. (Türbanlı üye hakime dönerek) Hanımefendi lütfen beni okuyun" dedi. Duruşmaya ara verildi.

Görüntü

------------------

-Soner Yalçın duruşma salonu önünde

-Davanın sanıkları mahkeme kapısı önünde

15.02.2017 - 15.27 Haber Kodu : 170215147

====================================

5- DOĞU PERİNÇEK: ÇİN TERÖRE KARŞI İŞBİRLİĞİNE HAZIR

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek,

"Türkiye hem iç cephede hem de dış cephede ABD'nin güdümündeki terör örgütleriyle savaşmaktadır. Bu süreç, Türkiye'yi bölge ülkeleriyle ve Çin ile daha sıkı işbirliğine götürüyor"

"Çin yöneticileri hem bölücü hem de yobaz terörüne karşı kapsamlı bir işbirliğine hazırlar"

Haber-Kamera Enver ALAS / İstanbul,DHA

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, kendi başkanlığında parti yöneticilerinin katılımıyla bir heyet tarafından Çin'e yapılan ziyareti, partisinin Beyoğlu'ndaki İl Başkanlığı binasında düzenlediği basın toplantısında değerlendirdi.

6 kişilik bir heyet ile 6-10 Şubat tarihlerinde Çin'i ziyaret ettiklerini kaydeden Doğu Perinçek, burada Çin Komünist Partisi ve Çin Halk Cumhuriyeti yöneticileriyle, iki ülke arasındaki güvenlik ve ekonomi alanında işbirliği konularının görüştüklerini ifade etti.

İki ülkenin teröre karşı işbirliği olanakları üzerinde durduklarını anlatan Perinçek, "Türkiye hem iç cephede hem de dış cephede ABD'nin güdümündeki terör örgütleriyle savaşmaktadır. Bu süreç, Türkiye'yi bölge ülkeleriyle ve Çin ile daha sıkı işbirliğine götürüyor. Çin yöneticileri hem bölücü hem de yobaz terörüne karşı kapsamlı bir işbirliğine hazırlar" diye konuştu.

"TÜRKİYE'NİN ŞANGHAY İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜNE KATILMASI İÇİN KOŞULLAR OLGUNLAŞIYOR"

Doğu Perinçek, görüşmelerde Türkiye ekonomisinin Avrasya ile bütünleşmesinin zorunlu bir süreç olduğuna dikkat çekildiğini, Türkiye ile Çin'in dostluğunun önemine vurgu yapıldığını belirtti. Perinçek, "Türkiye'nin Avrasya'ya yönelişi Çin'in yöneticilerinin ilgi odağındadır. Çin yönetimi, Türkiye'nin Şanghay İşbirliği Örgütü'ne katılması için koşulların olgunlaştığını belirtiyor" dedi

Doğu Perinçek, Çin Komünist Partisi ile Vatan Partisi arasında iki partinin strateji merkezlerinin teröre karşı mücadelede ve ekonomik işbirliği alanlarında birlikte çalıştaylar düzenleme kararı aldıklarını açıkladı. Altı alanda iki partinin işbirliği yapacaklarını kaydeden

İŞBİRLİĞİ YAPILACAK ALANLAR

Perinçek, "İki parti güncel dünya gelişmeleri hakkında bilgi paylaşımını yoğunlaştıracak. Basın yayın organları haber paylaşımında işbirliği yapacak. Turizm alanında işbirliği yapılacak. Türkiye ve Çin'in bölücü teröre ve yobaz terörüne karşı işbirliğinde bulunması için güvenlik alanındaki çalışmalar yoğunlaştırılacak. "Bir Kuşak Bir Yol" girişimi kapsamında Türkiye'nin bir üretim üssü haline gelmesi için Çin yatırımcıları özendirilecek ve her alanda işbirliği geliştirilecek" ifadelerini kullandı.

Görüntü Dökümü

----------------

-Basın toplantısından görüntüler

-Doğu Perinçek'in açıklamaları

-Basın mensuplarından görüntüler

-Genel ve detaylar

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel